Genel İsmi: Anadolu Parsı

Yaşama alanı : Ormanlar, otlaklar, yaprak döken ormanlar, maki kaplı sarp ormanlar, ılıman iklim

Dağılımı ve Popülasyon : Anadolu'da ılıman iklimin yaşandığı Ege ve Akdeniz bölgesi ormanlık alanlarında yaşar. Dilek Yarımadası batıda görüldüğü en son nokta. Popülasyonun yok olduğu ya da yok olmak üzere olduğu düşünülüyor.



Anadolu Parsı, leopar türleri içerisinde en iri olanıdır.


Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı'nın 1966 yılında milli park ilan edilmesinin sebeplerinden biri, Anadolu Parsı'nın yaygın olarak burada yaşıyor olmasıdır. Milli parkın güneyinde yer alan eski Doğanbey Köyü ile kuzeyinde yer alan Güzelçamlı beldesinde yaşlı insanlar bir zamanlar geceleri Anadolu Parsı'nın sesini duyduklarını anlatmaktadırlar. 1950'li yıllarda, Dilek Yarımadası güneyinde bulunan Milas'ta yaşayan Mantolu Hasan lakaplı avcının 15 adet Anadolu Parsı vurduğu yine bu bölgede yaşayan halk tarafından söylenmektedir.

Zararlı hayvan olduğuna dair iddiaların aksine parslar besin zincirinin en tepesinde yer alarak doğal dengenin korunmasında önemli rol oynayan yararlı hayvanlardır. Pars tarafından öldürülmüş hiç kimseye ait bir kayıt da yoktur. Parslar köşeye sıkıştırılmadıkça insana saldırmamaktadır ve insanlardan sürekli kaçmaktadır.

ANADOLU PARSI NASIL TÜKENDİ?


Anadolu leoparının fotoğrafı çekildi mi?
Eğer gerçekten Anadolu parsından birkaç üye hala yaşıyorsa, yok olmaları kesinlikle önlenmeli. Leoparın klonlanarak yeniden Anadolu'ya kazandırılmasının tek koşulu, canlı bir bireyin ele geçirilmesi ve DNA'sının elde edilmesidir. Bir ihbar üzerine geçen yıl Kaçkar Dağları'nda bir leoparın ayak izlerini süren doğa fotoğrafçısı Agop Savul, tele-objektifle leoparın fotoğrafını gerçekten çekti mi? Eğer çektiyse Anadolu leoparı hálá yaşıyor demektir.

Agop Savul'un bu fotoğrafı, çalışmalarına sponsorluk yapan meraklı bir işadamına verdiği belirtiliyor. Bu nedenle fotoğrafı Türkiye göremiyor. Fotoğraf gerçekten Anadolu parsına mı ait?

Anadolu leoparı veya parsı yaygın olarak en çok Ege bölgesinde yaşıyordu. Atatürk zamanında ülkemize gelen ve Türkiye'de zoolojinin kurucusu olarak bilinen Alman profesör Hans Kumarloeve, yayınladığı haritada, parsın yaşadığı bölgeleri göstermişti. Haritada, parsın 'çok', 'az-çok' bulunduğu belirtilen yerler Ege Bölgesi ile Batı Akdeniz bölgesiydi. Bunun yanında Amanos Dağları, Van, Hakkari, Kars, Iğdır gibi Doğu Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgeleri ile en son pars vakalarının meydana geldiği, Batı Karadeniz'de Bolu-Seben ile İç Anadolu bölgesinde Ankara- Beypazarı'nda yayılış gösterdiği kayıtlara geçmiştir.

Prof. Kumerloeve'nin, Cumhuriyet'ten önceki ilk pars kayıtlarını inceleyerek, 1956 yılında yazdığı "Parsın Anadolu'daki Yayılışı Hakkında" başlıklı makalesi ilk belgedir. Bundan sonraki kayıtlar, gazete ve dergi haberleri, avcı derneklerinden elde edilen bilgiler, bazı meraklı kişilerin özel kayıtları, halen yaşayan veya ölü kişilerin pars avcısı olan yakınları ile yapılan diyaloglar ve alan çalışmaları sonucunda elde edildi. Aşağıda pars ile ilgili kayıtların dökümü görülüyor.

Bir soykırım öyküsü


_1856: Araştırmacı-gezgin Tchihatcheff'in İzmir'in doğu tarafında bir pars vurduğunu, Valenciennes yazdı.

_20.11.1879: Araştırıcı-gezgin Danford'un gözlemlerine göre; Adana ili Osmaniye ilçesi Gavur dağında vurulan dişi parsın ölçüleri şöyle: Baş ve gövde uzunluğu takriben 150 cm, kuyruk uzunluğu 94 cm, omuz yüksekliği 66 cm.dir. Buna ait kafatası ve iskeletin Britanya Natural History müzesinde olduğunu Kumerloeve yazdı.

_1925-30 arasında Antalya ili Gündoğmuş ilçesinde pars görüldü. AV 7(1).

_1928 Nisan : Muğla ili Milas ilçesi Varangelmez Dağı'nda Mehmet Akın bir pars vurdu (Yurtta ve dünyada Av ve Deniz Sporları Ocak-Şubat 1953 Yıl 4, sayı 27- yazar Süreyya Bey).

_ Yine aynı yıl bir av partisinde Hatipkışla köyünden avcı Hamid yaralı bir pars tarafından parçalandı. Ve Anadolu'daki Pars varlığı tartışıldı.

_ 1931: Whittal tarafından Karacahisar'da vurulmuş bir parsın postu Britanya Natural History müzesinde bulundu. (Kumerloeve)

Sürek avı başlıyor


8 Şubat 1936: İzmir Avcılar Derneği ikinci başkanı Mustafa'nın verdiği bilgiye göre; Aydın ili Söke ilçesi Moralı köyü civarında Naipli köyünden 22 yaşında bir genci bir pars parçaladı. Çine ilçesinin Beşparmak, Tire ilçesinin Kadife ve Habibler, İzmir ili Değirmendere, Armutlu ormanlık alanları, Selçuk ve Belevi çevresinin ormanlık ve dağlık alanları Pars avı için tercih edildiği bildirildi (8 Şubat 1936 Cumhuriyet).

1 Nisan 1936: İzmir'in Seferihisar ilçesi ormanlık alanında bir parsla avcılar arasında korkunç bir mücadele oldu, pars birkaç avcıyı yaraladıktan sonra Osman oğlu Kara Mustafa tarafından öldürüldü. (1 Nisan 1936 Cumhuriyet)

1936: Kastamonu ili Cide ve Daday ilçelerinde, Giresun, Erzincan ve Erzurum'da 350 adetten fazla pars bulunduğu bildirildi. (Avcılık dergisi 1936).

1939: Isparta ili Kovada Gölü çevresinde iki tane pars vuruldu. (AV 7)

İnönü'ye armağan


1940: Adana ili Kadirli ilçesinde Aydın Gücüm adlı şahıstan alınan bilgiye göre bir pars vuruldu. (Kumerloeve-1956). Aynı yıl Muğla ile Çine arasında bulunan Hatipkışla köyünde bir pars avlandı. Hatipkışla köylüleri parsın 4 metre olan postunu İsmet İnönü'ye armağan etmişler. (Anadolu Biyoloji Tarihi Notları, Erkan Kayaöz, Hagop Savul 1999)

1940: Aydın ili Çine ilçesinden Muharrem Kılıç'ın vurduğu pars, 3.96 metre boyunda olduğu yakınları bildirildi. (Anadolu Biyoloji Tarihi Notları, Erkan Kayaöz, Hagop Savul, 1999)


İzmir'in Parsı: Zoza


1942: İzmir ili Urla ilçesi dağlık alanında bir çoban tarafından yavru pars yakalandı ve İzmirli tanınmış avcılardan Murat Türkmenoğlu'na satıldı. Murat Türkmenoğlu tarafından 9 ay bakılan pars büyüyünce İzmir hayvanat bahçesine armağan edildi. "Zoza" adlı parsın fotoğrafı Cafer Türkmen tarafından çekildi. Konu başlığı "İzmir hayvanat bahçesinin Zoza'sı " . (Av ve Deniz dergisi Ekim 1946 (kapaktaki tarih) 31 Aralık 1946,sayı 11, page 16)

1945: Bitlis ilinin Enip Düzü mevkiinde Mustafa Onat adlı şahıstan alınan bilgiye göre, iki tane pars kaydı Mecit bey tarafından tutuluyor. (AV 7: 6-13). Aynı yıl Antalya'nın Kaş ilçesinin Kıbrısçık deresinde bir pars vuruldu (AV 7- 1).

1945-55 : Aydın ili Çine ilçesi ormanlık alanında 5 tane pars vuruldu. (AV 7-1).

1949: Aydın ili Söke ilçesi Yeniköy ile Bağarası köyleri arasındaki Aslan yaylasında pars yavrularının görüldüğü Hamdi Gündoğdu tarafından doğrulandı. (Anadolu Biyoloji Tarihi Notları, Erkan Kayaöz, Hagop Savul,1999)

1950: Muğla ili kaynaklı pars kaydı ve örneği İ.Ü.Zooloji müzesinde bulunduğu C. Bilgin (1993) tarafından bildirildi. Aynı yıl İzmir ili Salihli ilçesi ormanlık alandan elde edilen iki pars örneği İzmir ve Ankara hayvanat bahçelerine gönderildi (Kumerloeve; 1956). Aynı yıl İzmir ili Ödemiş ilçesi ormanlık alanında öldürülen parsın derisi İzmir hayvanat bahçesine gönderildi (Kumeloeve;1956).

1950: İzmir'de çıkan gazetelerde Mantolu Hasan'ın (Hasan Bele) bir parsla boğuşması haber oluyor. Konu başlığı "Selçukta bir kaplan avı ", yazarı T.Durak. (Yurtta ve dünyada Av ve Deniz sporları, 1 Ocak 1952 yıl 2, sayı 23)

Pars katili sahnede


1950: Çine ilçesi Kocakavak mevkiinde Kırksakalar köylülerinin parsa sık rastladıkları yerel halk tarafından bildirilmektedir. Anadolu Biyoloji Tarihi Notları, Erkan Kayaöz, Hagop Savul (1999).

7 Aralık 1951: Mantolu Hasan (Hasan Bele) adıyla tanınan pars avcısı Aydın ilinin Selçuk ilçesi dağlarında büyük bir pars vurdu. Av ve Deniz dergisinin 1 Ocak 1952 23. sayısında T.Durak imzalı yazıda Mantolu Hasan'ın 30 yıl içinde bu yörede 15 pars avladığı kaydedilmiştir.

1952: Balıkesir ilinin Dursunbey ilçesi yakınlarında bir pars avlandı.

1952: Aydın ili Kuşadası ilçesi Güzelçamlı köyünden Mehmet Karabulat tarafından Dilek Yarımadası Dilek Dağı Kırkbasamak mevkiinde tuzakla yakalanan ve Ankara hayvanat bahçesinde adı "efe" konulan pars, 6 yıl burada yaşadıktan sonra öldü. Bu parsa ait tahnit Diyarbakır Ana Jet üssünde bulunmaktadır. (Anadolu Biyoloji Tarihi Notları, Erkan Kayaöz, Hagop Savul-1999)

1955: Antalya ilinin Alanya ilçesi Ceberis dağlarında bir pars vuruldu, daha sonraki yıllarda bu yörede parsa bir daha rastlanılamadı. Aynı yıl Doğubeyazıt-Iğdır yolu üzerinde ve Muğla ilinin Köyceğiz ilçesi Ağla yöresinde birer pars görüldü. 1955 yılına kadar Muğla ilinin Marmaris ilçesi Bolandağı mevkiinde devamlı olarak pars görüldü


Kuşadası'nda kükremeler


1970: Aydın dağlarında N.Vural isimli bir şahıs tarafından bir adet pars tespiti yapıldı. (Av 3-7). Aynı yıl Kars'ın Kumerloeve tarafından pars tespiti yapıldı.

1970: Türkiye, İran, Irak üçgeninde yaşayan Anadolu kaplanı (Panthera tigris virigata) Hakkari Uludere ilçesinden Şehit Şen tarafından vuruldu; kaplanın postu Ali Üstay müzesindedir. (Anadolu Biyoloji Tarihi Notları, Erkan Kayaöz, Hagop Savul; 1999).

1971 yılına kadar her yıl Aydın ili Kuşadası ilçesinin güneyinde yer alan Dilek Yarımadası Milli Parkı'nda pars kükreyişlerinin duyulduğu, Milli Park yöneticilerince bildirildi. Daha sonra yarımadayı karaya bağlayan kısımlarda insan yoğunluğunun artması yüzünden pars bir daha görülmedi. 2000 yılında Güzelçamlı beldesinde oturan Murat Fakçı isimli şahıs Milli Parkın içindeki Kalamaki deresinde pars gördüğünü söylemesi üzerine Hagop Savul ile yapılan araştırmada bir bulguya rastlanamadı.

1972: Ağrı dağında bir adet pars tespiti yapıldığı Kumerloeve (1975) tarafından bildirildi. Aynı yılın ağustos ayında Eskişehir ili Çatacık ormanlarında bir parsın bir çobanı yaraladıktan sonra kaçtığı tespit edildi

Beypazarı parsı


17 Ocak 1974: Ankara ili Beypazarı ilçesinin 5 km batısında Bağözü köyünden Havva Köksal adlı kadına saldırıp, kolunu iki yerden kıran ve köy bekçisi Ahmet Çalışkan tarafından vurulan parsa ait tahnit Ankara MTA Tabiat Tarihi Müzesi'nde sergilenmektedir.

1974: Adana ili Pos-Çatalan ilçeleri arasındaki Söğüt bölgesinde Sabit Tarhan (1994) gece araba farının 10 metre ilerisinde bir pars gördü.

1975: Adana ili Pos-Çatalan ilçeleri arasındaki Söğüt bölgesinde orman işçilerinin Sabit Tarhan'a (1994) verdikleri pars kaydı bilinmektedir.

1976: Türkiye'ye gelen İsviçreli doğa uzmanı Dr.Marcus Borner Türkiye'de yaşayan parsın dünyada benzerinin bulunmadığı, yaşama alanının Batı Anadolu ve Doğu Karadeniz olduğunu, bunların sayılarının 5-10 tane kadar olabileceğini söyledi.


Ege ve Akdeniz'de yok oluş


Anadolu Biyoloji Tarihi kapsamındaki çalışmalarımız sonucunda, Ege ve Batı Akdeniz bölgelerinde parsın kesin olarak bulunmadığı saptandı. Bu kanımız, bu bölgelerde 1999 yılından beri sürdürdüğümüz alan çalışmaları, avcı dernekleri ile yapılan görüşmeler, alınan pars ihbarlarının değerlendirilmesi sonucunda oluştu.

Fakat; Doğu Akdeniz, özellikle Mersin ili Mut ilçesi Kestel dağı Dandi mevkiinde 2001 yılı Nisan ayı ortalarında, Alahan köylüleri "kirli sarı renkli ve benekli, uzun kuyruklu, 1.5-2 metre uzunluğunda gayet çevik yırtıcı bir hayvanın" tarifini yapmaktadırlar.

Yine Mut ilçesi Alahan köyünden Hulusi Doğan isimli bir şahıs 5 Haziran 2001 tarihinde Dandi mevkii Boncuk çeşmesi civarında yukarıdaki tanıma uyan parsı gördüğünü söyledi. Buradan alınan pislik örneği de burada bir parsın yaşadığını ispatlamaktadır. Bu bölge ile Amonos dağlarındaki pars tespiti, alan çalışmalarımız ile sürmektedir.


Kaçkarlar'da Pars izi


Doğu Karadeniz Bölgesi'nden çok az ihbarın gelmesine rağmen Kumerloeve'nin haritasında burada da parsa işaret edilmesi, bu bölgenin daha bakir bir doğaya sahip olması bizi her zaman kuşkulandırmıştı.

Cemal Gülas isimli bir şahsın 16 Mart 2001 tarihinde Kaçkar dağlarında fotoğrafını çektiği izler üzerinde Hagop Savul ile yaptığımız değerlendirmede burada parsın yaşadığını gösteriyordu; izler 50 metre uzunluğunda tek sıra halinde 15 cm genişliğinde ve sert kar üzerinde 10 cm derinlikteydi; bu bilgiler, hayvanın 70-80 kg ağırlıkta bir parsa ait olduğunu gösteriyordu. Bu bölgede daha sonra yaptığımız alan çalışmalarında çamur üzerinde de aynı boyuttaki izleri saptadık.


Fotoğrafı çekildi



1-15 Ekim tarihleri arasında Çamlıhemşin ilçesi Kaçkar dağlarında bulunan Hazindağı, Pokut, Sal, Elevit yaylarında detaylı alan çalışmalarımız sırasında bir köpek ve onun peşindeki parsın görülmesi ile kaybolması bir oldu.

Daha sonra aynı mevkilerde yapılan ısrarlı çalışmalar sonucunda, 5 Ekim 2001 tarihinde parsın fotoğrafı çekildi. Anadolu Biyoloji Tarihi Çalışmaları (E.Kayaöz, H. Savul.2001).

Fotoğraf tele-objektifle doğa fotoğrafçısı Agop Savul tarafından çekildi. Ancak Agop Savul'un bu çalışmaları meraklı bir işadamı tarafından finanse ediliyor. Fotoğraf bu nedenle söz konusu işadamında. Anadolu memelileri üzerine çalışmalar yapan ve belge toplayan işadamınının bu fotoğrafı hazırlamakta olduğu kitabında kullanacağı sanılıyor.
alıntıdır.