Karamanoğulları'nın İlhakı

Osmanlıların en büyük hasmı olup Çelebi Sultan Mehmet'in damadı olan Karamanoğlu İbrahim Bey, otuz dokuz sene hükümdarlıkta bulunduktan sonra hicrî 868 (m. 1463)'de vefat etmişti. İbrahim Bey, yedi oğlundan en büyüğü olan İshak Bey'i, Osmanlılarla kan bağı olmadığı için çok seviyordu. Annesi bir cariye olan İshak Bey'i veliaht yapmış ve merkezi Silifke olmak üzere İçel valiliğine tayin etmişti. Daha sonra da bütün devlet işlerini ona bırakınca öteki kardeşler buna itiraz etmişlerdi. Bu hareketin basında bulunan Pir Ahmet Bey, Konya'nın ileri gelenleri ile anlaşarak hükümdarlığını ilan etmişti. Böylece Karaman mirası meselesi ortaya çıktı. Uzun Hasan, devam eden bu miras işine karışma sevdasına düştü. Anadolu'daki Müslüman Türk beyliklerine karşı insaflı bir şekilde muamele eden Osmanlı hükümdarı, sonunda Konya'ya girerek, Taşeli tarafları hariç olmak üzere bütün bir Karaman ülkesini topraklarına katar. Fâtih Sultan Mehmet, Konya'da adına sikke kestirdiği gibi, şehzâdesi Mustafa'yı da buraya vali olarak tayin eder. Vezir-i azam Mahmut Paşa'yı Toroslara kadar göndererek ülkenin ilhakını tamamlar.

Mahmut Paşa, Konya'ya dönünce buradaki iş ve sanat erbabının İstanbul'a yollanması işi ile görevlendirilir. Paşa'nın bu icrasında bazı şikâyetler meydana gelir. Öyle anlaşılıyor ki Paşa da yaptığı bu isten pek memnun değildir. Hatta bunlara karşı "ihtiyar benim elimde değil, mazuruz" dediği rivayet edilmektedir. Rum Mehmet Paşa, Mahmut Paşa'nın haksızlık yaptığını, sadece fakirleri hicret ettirdiğini söyleyerek şikâyetlerde bulunur. Bu arada onun, Mevlana'nın torunlarından birini de bunlarla birlikte yolladığı, fakat Fâtih Sultan Mehmet'in bunu öğrenmesi üzerine o zatı hediyelerle tekrar geri gönderdiği rivayet edilir. Osmanlı idaresine yeni alıştırılmakta ve hatta ısındırılmakta olan bir memleketin halkı hakkında icra edilen bu neviden muameleler yüzünden artan şikâyetler üzerine Mahmut Paşa, vazifeden alınarak yerine Rum Mehmet Paşa tayin edilir.

Karaman probleminin tamamen ortadan kalkması için çaba sarf eden Osmanlılara karşı Akkoyunlu Devleti de bütün gücü ile Karamanlıları destekliyordu. Hatta bu maksatla Uzun Hasan, 50 bin kişilik bir kuvveti yardıma göndermişti. Yapılan savaşlarda galip gelen Osmanlılar, Karamanlıların elinde kalan son kaleleri de almaya muvaffak olmuşlardı. Son olarak Kayseri ile Niğde arasında bulunan Develi hisar, Karamanoğulları adına müdafaa edilmekte idi. Kale komutanı Atmaca Bey, kaleyi Şehzâde Mustafa'ya teslim edeceğini bildirince, şehzâde kaleyi teslim alarak Karaman gailesinin son kalıntısını da ortadan kaldırır. Bu arada hastalanan şehzâde, kaleyi teslim alıp dönerken 19 Ağustos 1474'te Bor'da vefat eder. Şehzâde Mustafa'nın ölümünden sonra Karaman Valiliği'ne Cem Sultan getirilmişti. Cem Sultan'ın iyi meziyetleri, Karaman halkının Osmanlılara tabi olmasının önemli sebeplerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Alıntı