Okul bahçelerinin otopark olarak kullanıldığı eğitimde öğrencilerin spor eğitiminin sorunları oldukça açık. Peki ya sınavlarda spor sorusuna ne demeli?
Devlet okullarının birçoğunun spor salonu veya spor yapılabilecek başka tesisi bulunmuyor.

Birçok ilde bir veya birkaç okulun spor salonu mevcut. Bazı spor salonları da yetersiz imkanlar nedeniyle kullanılmıyor.

Türkiye'deki özel okulların bir kısmında yüzme havuzu bulunuyor. Ancak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki iller başta olmak üzere birçok ilde özel okulların da yüzme havuzu yok.

Türkiye'de okul sayısı en fazla olan İstanbul ve Ankara'da da okulların çok azında spor salonu mevcut. İstanbul'da 478 okul öncesi, 1605 ilköğretim, 786 orta öğretim olmak üzere 2 bin 869 adet resmi ve özel okul hizmet veriyor. İstanbul'da resmi ve özel okullarda 362 spor salonu, 71 halı saha, 2 stadyum ve 120 jimnastik salonu ile 72 yüzme havuzu hizmet veriyor.

Ankara'da 131'i okul öncesi, 953'ü ilköğretim, 388'i ortaöğretim olmak üzere toplam 1472 okulda eğitim veriliyor. Bu okullardan 196'sı spor salonuna sahip. Ankara'da bazı özel okullar öğrencilerine yüzme havuzu imkanı sağlarken, sadece 1 devlet okulunda tenis kortu var.

Okullarda spor imkanları bölgelere göre farklılık gösteriyor. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile İç Anadolu Bölgesindeki bazı illerde çok az spor tesisi hizmet veriyor.

-MARMARA-

Bilecik'te 83 ilköğretim, 37 lise ve 6 okul öncesi olmak üzere toplam 126 okul bulunuyor. Bu okullardan 14'ünde spor salonu mevcut. İldeki ilk ve orta dereceli okullarda yer alan spor salonlarından 2'si merkezde, 5'i Bozüyük, 3'ü Söğüt, 1'i Osmaneli, 1'i Pazaryeri, 1'i Yenipazar ve 1'i de İnhisar ilçelerinde bulunuyor. Bilecik ve ilçelerindeki hiçbir okulda yüzme havuzu yok.

Kocaeli genelindeki 518 okulun 88'inin spor salonu var. Kocaeli'deki 4 özel okulda yüzme havuzu mevcut.

Sakarya'da okul öncesinde 20, ilköğretimde 377 ve ortaöğretimde 91 olmak üzere toplam 488 resmi ve özel okul bulunuyor. Özel okullar dahil toplam 12 okul spor salonuyla hizmet veriyor. Bu salonların 8'i il merkezinde faaliyet gösterirken Akyazı, Karasu, Ferizli ve Hendek ilçelerinde de birer spor salonu var.

Bursa'daki toplam 865 ilköğretim ve ortaöğretim okulunda toplam 69 spor salonu mevcut. Bursa il ve ilçe merkezlerinde bulunan toplam 336 ilköğretim okulundan 33'ünde spor salonu yer alıyor. Köylerdeki toplam 274 ilköğretim okulundan 2'sinde spor salonu var. İl genelindeki 255 liseden 34'ünde spor salonu mevcut. Bursa'da, bazı özel okullarda yüzme havuzu var.

Balıkesir'de 550 ilköğretim okulu ve 123 liseden 28'i spor salonuna sahip.

Yalova'daki 86 ilköğretim ve ortaöğretim okulundan il merkezindeki 8'inde, Çiftlikköy'deki 2'sinde spor salonu bulunuyor. Ayrıca Çınarcık, Armutlu, Termal ve Altınova ilçelerinde de 1'er spor salonu mevcut. Yalova'da sadece il merkezindeki 1 özel okulda yüzme havuzu bulunuyor.

Edirne'de 152 ilköğretim okulu, 44 lise eğitim-öğretim yapıyor. Bu okullardan 10'unda spor salonu mevcut.

Kırklareli'deki 142 ilköğretim okulu ve 38 liseden 16'sında spor salonu var.

Tekirdağ'da ise 196 ilköğretim okulu ve 63 lisenin 11'inde spor salonu hizmet veriyor.

Bilecik'teki 126 okuldan 14'ü spor salonuna sahip. Spor salonlarından 2'si merkezde, 5'i Bozüyük, 3'ü Söğüt, 1'i Osmaneli, 1'i Pazaryeri, 1'i Yenipazar ve 1'i de İnhisar ilçelerinde bulunuyor.

-İÇ ANADOLU BÖLGESİ-

Sivas'taki toplam 545 okuldan 23'ü spor salonuna sahip. Ayrıca il ve ilçe merkezlerindeki okulların büyük bir bölümünde spor salonu gibi kullanılan çok amaçlı salonlar mevcut. Sivas'taki okullarda yüzme havuzu bulunmuyor.

Niğde'deki toplam 268 okuldan 6'sında spor salonu hizmet veriyor. Bu ilde de hiçbir okulda yüzme havuzu yok.

Kırşehir'deki 168 adet okuldan 7'sinde öğrenciler spor salonundan yararlanabiliyor. Bu ildeki okullarda da yüzme havuzu yok.

Nevşehir'deki 207 okuldan 1'inde spor salonu, 1'inde yüzme havuzu hizmet veriyor.

Yozgat'ta 457 ilköğretim, 94 liseden 6'sı spor salonuna sahip. Yozgat merkezde 2, Akdağmadeni ilçesinde 1 ilköğretim okulunda, ortaöğretimde ise il merkezi ile Sorgun ve Yerköy ilçelerinde 1'er spor salonu mevcut.

Kayseri'de 726 okuldan 21'inde spor salonu bulunuyor. Kayseri'deki hiçbir okulda yüzme havuzu bulunmuyor.

Eskişehirde 345 okul eğitim-öğretim yapıyor. Kent merkezinde 42 okulda, ilçelerden de sadece Mahmudiye'de spor salonu bulunuyor. Eskişehir ve ilçelerindeki hiçbir okulda yüzme havuzu yok.

Konya'daki 1176 ilköğretim ve ortaöğretim okulunda toplam 20 spor salonu faaliyet gösteriyor. Spor salonlarından 11'i il merkezinde, 9'u ilçelerde. Konya'da hiç bir okulun bünyesinde yüzme havuzu bulunmazken, kent merkezinde yüzme sporuyla ilgilenen öğrenciler, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün Atatürk Stadyumu Kompleksindeki yüzme havuzundan yararlanıyor.

-DOĞU ANADOLU-

Doğu Anadolu'daki illerden Bitlis'te 406 ilköğretim, 33 ortaöğretim okulundan 13'ünde spor salonu, 1'inde yüzme havuzu bulunuyor.

Erzurum'da toplam 1114 okuldan 46'sı spor salonuna sahip.

Muş'taki 489 okulun 16'sında spor salonu hizmet veriyor. İl Milli Eğitim Müdürü İlhami Bayraktar, ''Okullarımızda depreme karşı güçlendirme çalışmalarına ağırlık verdik. Daha sonraki dönemde spor salonu yapımı için çalışmalar yapacağız'' dedi.

Tunceli'de 109 okuldan sadece 1'inde, Kars'ta 454 okuldan 11'inde, Iğdır'daki 172 okulun 2'sinde, Bingöl'de 373 okuldan 6'sında, Erzincan'da 119 okulun 21'inde, Ardahan'da 221 okulun 10'unda öğrenciler spor salonlarından yararlanabiliyor.

Malatya'daki 971 okuldan sadece 4 lise ile 3 ilköğretim okulunda spor salonu bulunuyor. Yetkililer, spor salonlarında onarım yapılmadığı için kışın ısınma sorunu yaşandığını belirtiyor. Malatya'da yüzme havuzuna sahip okul yok.

Bitlis genelinde 13 spor salonu ve 1 yüzme havuzu mevcut. Bitlis'te spor lisesi de bulunuyor.

Elazığ'da 463 okulun 30'u, Van'daki 845 okulun 24'ü, Ağrı'daki 135 okulun 2'si, Hakkari'deki 308 okulun 1'i spor salonuna sahip.

-GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ-

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Batman'da 472 okuldan sadece 2'sinde öğrenciler kapalı spor salonundan yararlanabiliyor.

Diyarbakır'daki 1200 okuldan 17'sinin spor salonu hizmet veriyor. Kentteki 3 okulda spor salonu inşaatı devam ediyor.

Siirt'te 406 okuldan 3'ü spor salonuna sahip. Bazı YİBO'ların ise çok amaçlı salonları mevcut.

Şırnak'taki 334 okuldan, 8 YİBO ile 1 lisede kapalı spor salonu bulunuyor. 2 okulda spor salonu inşaatı sürüyor.

Mardin'deki 710 okuldan 16 okulun spor salonu mevcut. İldeki okullarda salonlar dışında başka spor tesisi bulunmuyor.

Şanlıurfa'da 36 okulun spor salonu var.

Güneydoğu Anadolu'daki okullarda da yüzme havuzu bulunmuyor.

-KARADENİZ BÖLGESİ-

Samsun'da toplam 1134 okuldan 37'sinde spor salonu mevcut. Ordu'da 539 okulun 24'ünde spor salonu bulunuyor. Amasya'da 266 okuldan 13'ünde öğrenciler spor salonlarından yararlanabiliyor. Sinop'ta da 255 okulun 10'unda spor salonu var.

Zonguldak'ta 368 okuldan 9'unda, Bartın'da 134 okuldan 10'unda, Karabük'te 119 okuldan 8'inde spor salonları hizmet veriyor.

Doğu Karadeniz bölgesindeki illerde eğitim öğretim yapan 1540 okuldan sadece 68'inde spor salonu bulunuyor. Trabzon'da toplam 518 okuldan 42'sinde spor salonu mevcut. Rize'de 196 okuldan 13'ünde, Gümüşhane'de 171 okuldan 5'inde Giresun'da 360 okuldan 3'ünde Bayburt'ta 130 okulun 3'ünde, Artvin'de 165 eğitim kurumundan 2'sinde, Tokat'ta 573 okuldan 5'inde spor salonu bulunuyor.

Karadeniz Bölgesinde sadece Giresun'daki bir özel okulda yüzme havuzu hizmet veriyor.


-İZMİR'DE 2 DEVLET OKULUNUN YÜZME HAVUZU VAR-

İzmir'de 1382 ilköğretim ve ortaöğretim okulunun 166'sında spor salonu, 9'unda yüzme havuzu mevcut. Yüzme havuzlarının 7'si özel okullarda hizmet veriyor.

İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan, spor salonlarının yüzde 60'ının özel okullarda bulunduğunu belirterek, kentteki spor salonu sayısının yetersiz olduğunu dile getirdi. İzmir'in eğitimde öncelikli ihtiyacının derslik sayısı olduğunu, bu ihtiyacın da son yıllarda yapılan yeni dersliklerle önemli ölçüde karşılandığını belirten Aydoğan ''Bir okul için spor salonu derslik kadar önemli aslında. Ancak geçmişten beri spor salonları ile ilgili bir çalışma yapılmamış. Biz şimdi derslik sorunumuzu büyük ölçüde çözdük. Artık sıra spor salonlarına geldi. Bu sayıların artırılması için çalışacağız'' dedi.

Aydoğan, okullarda yüzme havuzu olabilmesi için öncelikli bazı ihtiyaçların giderilmiş olması gerektiğini söyledi. Ziyaret ettiği bazı okullarda yüzme havuzu isteğiyle karşılaştığını, bunun da o okulun bir çok ihtiyacını tamamlamış olduğunu gösterdiğini ifade eden Aydoğan tüm okullarda o okuldaki standardın yakalanması gerektiğini belirterek, ''O noktaya henüz gelinmedi'' diye konuştu.

İzmir'de özel okullar dışında Çeşme Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi ile Menemen Sabahat Akşiray Otistik Çocuklar Eğitim Merkezinde yüzme havuzu bulunuyor.

Aydın'da 602 okuldan 9'unda spor salonu hizmet veriyor. Aydın İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Beytullah Eser, Aydın Fen Lisesi ile Adnan Menderes Anadolu Lisesi'nde de spor salonu yapılması için ihaleye çıkacaklarını, Nazilli Lisesi'nde devam eden spor salonunun da bitme aşamasına geldiğini bildirdi.

Afyonkarahisar'daki 599 okuldan 18'inde, Kütahya'daki 408 okuldan 16'sında spor salonu bulunuyor.

-AKDENİZ BÖLGESİ-

Antalya'da toplam 847 okulun 14'ünde spor salonu, 2'sinde yüzme havuzu bulunuyor. Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, Antalya'da yaklaşık 30 bin lisanslı sporcu olmasına rağmen okullardaki spor salonu sayısının yetersizliğine değinerek, yeni spor salonları için çalışma yapıldığını kaydettiler. Antalya'da yüzme havuzu konusunda sıkıntı olduğunu anlatan yetkililer, önceki yıllarda yüzme yarışları için öğrencilerin Isparta'ya gönderildiğini, bu yıl yapılan işbirliği sonucu yarışların ve hazırlıkların iki özel okulun havuzunda sürdürüleceğini ifade ettiler.

Isparta'da 349 okuldan 26'sının spor salonu var. Isparta'da Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne ait Tahsin Bilginer Yüzme Havuzu hizmet veriyor. Isparta Milli Eğitim Müdürü Tacettin Yılmaz, öğrencilerin Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne ait Tahsin Bilginer Yüzme Havuzundan yararlandıklarını belirtti. Isparta'da, ayrıca Süleyman Demirel Üniversitesine ait 2, özel okullara ait 2 spor salonu bulunduğunu kaydeden Yılmaz, ''Gönül ister ki her okulumuzda bir spor salonu olsun. Ancak imkanlar buna elvermiyor. Şu anda yeni inşa edilen bir okulumuzun bünyesinde spor salonu da yapılacak. Her geçen gün daha iyiye gidiyoruz'' diye konuştu. Yılmaz, bazı okulların bahçelerinde de halı sahaları bulunduğunu sözlerine ekledi.

Burdur'da 196 okuldan sadece Burdur Ticaret Lisesi, Bucak Anadolu Lisesi ve Gölhisar Lisesinde spor salonu bulunuyor.

Adana'daki 834 okuldan sadece 16'sında spor salonu hizmet veriyor. Spor salonlarından biri YİBO'da, biri ilköğretim okulunda, diğerleri de liselerde faaliyet gösteriyor.

Hatay'daki 798 okuldaki 17'sinde öğrenciler spor salonlarından yararlanabiliyor. Antakya ve İskenderun'da 4'er, Kırıkhan, Reyhanlı ve Dörtyol ilçelerinde 3'er spor salonu mevcut. tane olmak üzere toplam 17 spor salonu bulunuyor.

Mersin'deki 731 okuldan 20'sinde spor salonu mevcut. Spor salonlarının büyük kısmı liselerin bünyesinde hizmet veriyor.

ÖSS VE SBS'DE SPOR BRANŞINDA SORU İSTEMİ

Okullardaki beden eğitimi ve spor konusu 2008 Kasım ayında altıncısı düzenlenecek Spor Şurası'nda masaya yatırılacak.

Türkiye'de 22 spor lisesi ile 55 beden eğitimi ve spor yüksekokulunda ''sporcu'' yetişiyor.

2004-2005 eğitim-öğretim yılında, Erzurum, Malatya, Sivas ve Uşak'ta açılmaya başlanan ve yatılı ve gündüzlü spor liselerinin sayısı 22'ye ulaştı. Antalya, Bursa, Bitlis, Denizli, Elazığ, Erzurum, Eskişehir, Isparta, İstanbul, İzmir, Konya, Karabük, Kars, Kocaeli, Manisa, Malatya, Mersin, Sivas, Siirt, Trabzon, Uşak ve Van'da faaliyet gösteren spor liseleri, ilk mezunlarını bu eğitim-öğretim yılı sonunda verecek. Spor liselerinde 1000 civarında öğrenci öğrenim görüyor.

''Türkiye'de sporun geliştirilmesi ve yetenekli öğrencilerin daha sağlıklı ve bilimsel ortamlarda yetiştirilmesi'' amacıyla açılan spor liselerinde atletizm, boks, futbol, güreş, hentbol, kros, basketbol, voleybol ve tekvando dallarında eğitim veriliyor.

Yetenek sınavlarıyla öğrenci alan bu liselerde 9. sınıfta diğer liselerde olduğu gibi Türk Edebiyatı, Matematik, TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Milli Güvenlik Bilgisi, Trafik ve İlkyardım gibi ortak dersler işleniyor. Öğrenciler bu derslerin yanı sıra Temel Spor Eğitimi, İnsan Anatomisi, Beden Eğitimi ve Spor Tarihi, Spor Kazalarından Korunma ve İlkyardım, Spor Fizyolojisi, Spor Masajı, Spor Psikolojisi, Spor Tesisleri ve Malzeme Bilgisi, Spor ve Beslenme ve Türk Spor Tarihi gibi alan dersleri alıyor.

Bu okulların öğrencileri çeşitli dallarda takım olarak yarışmalara katılırken, bireysel olarak da ulusal ve uluslararası yarışmalarda yer alıyor.

Spor liselerinin yanı sıra 55 üniversitenin beden eğitimi ve spor yüksekokulu da faaliyet gösteriyor. Bu okullarda 8 bini kız olmak üzere 23 binin üzerinde öğrenci okuyor.

Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarında Antrenörlük Eğitimi, Spor Yöneticiliği, Spor Bilimleri ve Rekreasyon alanlarında eğitim veriliyor.


-''ŞİDDETİN ARTIŞINDA KENDİNİ GÖSTERİYOR''-

Türkiye'de spor ve spor eğitimi, gelecek ay altıncısı yapılacak şurada masaya yatırılmaya hazırlanılıyor. Şurada, okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretimde spor eğitimi ve spor kültürü de detaylarıyla ele alınacak.

6. Spor Şurası'na sunulmak üzere hazırlanan ''Eğitim Kurumlarında Spor Kültürü ve Sporla Eğitim'' başlıklı alt komisyon raporunda ''spor kültürünün geliştirilmesinin, haftada 1 ya da 2 saatlik beden eğitimi derslerinden daha fazla ve daha farklı uygulamaları gerekli kıldığı'' ifade edildi. ''Oyun ve spor etkinliklerinin bir eğitim aracı olarak kullanılması öncelikle aile, yakın çevre ve okulun tümünü ilgilendirdiği yoğunlukta gelişebilir'' denilen raporda, gelişmiş ülkelerde spor eğitiminin, eğitim programlarının vazgeçilmez bölümünü oluşturduğuna yer verildi.

''Olimpiyatlara ev sahipliği yapma onuruna erişen ülkelerin bu yarışı kazanmalarında okullarda spor kültürü ve olimpik eğitim programlarının önemli bir avantaj sağladığı'' ifade edilen raporda, şunlar kaydedildi:

''Türkiye'de beden eğitimi dersinin konumu, saatleri azaltılmış, yetersiz ve sağlıksız fiziksel koşullarda işlenmek zorunda bırakılmış, öğretmenleri motivasyonunu kaybetmiş bir ders olarak iyice zayıflamıştır. Dolayısıyla programlarda öngörülen ve öğrencilerde geliştirilmesi beklenen bilişsel, duyuşsal ve psikomotor alanlardaki becerilerin ve davranış değişikliklerinin kazandırılmasında güçlük yaşanmaktadır. Özellikle duyuşsal alandaki kazanımların yetersizliği okullar arası yarışmalarda son yıllarda görülen şiddetin artışında kendini göstermektedir. Bu durum öğrencilerin de profesyonel alanda olduğu gibi okullar arası karşılaşmalarda 'ne pahasına olursa olsun kazanmak' anlayışına özendirildiklerini göstermektedir. Bunun, dersleri fonksiyonunu önemli ölçüde yitirmiş beden eğitim öğretmenlerinin, okul yöneticilerinin de isteği doğrultusunda hiç olmazsa okulun saygınlığını artıracak galibiyetlerle yeni kabul alanları oluşturma çabasından kaynaklandığı söylenebilir.''

-SORUNLAR-

Raporda, okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim alanındaki durum saptamaları ve sorunlar şöyle yer aldı:

''-Günümüzde beden eğitimi programları öğrencilerin bütünsel gelişimleri için gerekli kazanım ve bunlara ilişkin etkinlikleri detaylı olarak gösterebilir nitelikte hazırlanmaktadır. Ancak programların uygulanmasında fiziksel ortam ve ders saati yetersizliği ciddi bir engel olarak ortada durmaktadır.

-Okul öncesi ve ilköğretimde çocukların spor kültürünü geliştirecek okul öncesi eğitim ve ilköğretim programları yürütecek yeterli sayıda spor kültürü donanımlı uzman personel bulunmamaktadır.

-İlköğretim okullarında spor mekanlarına önem verilmemiştir ve okulların büyük çoğunluğu sadece dersliklerden oluşmaktadır.

-Sınav sistemleri çocuk ve gençleri hareketsizliğe zorlamaktadır. Bu zorlayış aşırıya kaçmakta ve çocukları hareketsizliğin getirdiği fiziksel ve ruhsal sağlıksızlığa sürüklemektedir.

-Spor saatleri yetersizdir. Daha önceki şura kararlarında alınan 'haftada en az 3 saat spor eğitimi' ilgili kurumda ilgi görmemiştir.

-''Okul öncesi ve ilköğretim beden eğitimi öğretmeni'' yetiştirilmesi sağlanamamıştır

-Spor mekanlarına sahip okullar, kurumlar arası işbirliği ve ortak kullanım anlayışı geliştirilemediğinden tüm çevreye yeterince hizmet vermemektedir.

-Okul bahçeleri çoğu kurumlarda paralı otopark haline getirilmiş, çocukların oyun ve spor alanları adeta gasp edilmiştir.

-Liselerde 9. sınıf dışındaki diğer sınıflarda beden eğitimi dersi seçmeli hale getirilerek gençliğin spordan uzaklaşmasına neden olmuştur.

-ÖSS ve SBS'de sporla ilgili sorular bulunmamaktadır, en azından diğer alan sorularının oluşturulmasında spor kültürünü destekleyecek kavramlara yer verilmemektedir.

-Üniversitelerde gençlerin sporla uğraşıları kendi isteklerine bırakılmaktadır ve üniversite gençlerinin çok az bir bölümü sporla ilgilenmektedir.

-YÖK'ün kuruluşunda zorunlu dersler arasında olan beden eğitimi dersi sistemden kaldırılmıştır ve seçmeli de olsa kredili dersler arasında yer almamaktadır.

-Spor yükseköğretimi veren kurumların çok azı kaliteli eğitim verebilmektedir.''

-''SPOR LİSELERİ ELİT SPORCU YETİŞTİRMİYOR''-

Raporda, spor liseleriyle ilgili şu eleştirilere ve görüşlere yer verildi:

''Spor liseleri günümüzdeki yapısıyla spor ve sporcunun geliştirilmesinde verimli değildir. Bu liselerin statüsü değiştirilmelidir. Bir lisede tüm spor dallarında spor tesisi kurmak, uzman beden eğitimi öğretmeni ve antrenör istihdam etmek ve elit düzeyde tüm dallarda yarışmacı yetiştirmek imkansızdır. Sadece olimpik sporlar dikkate alındığında 38'i yaz, 7'si kış olmak üzere 35 olimpik spordan ve 53 farklı disiplinden hangileri bir spor lisesi için öngörülebilir? Böyle bir spor kompleksi ve insan kaynaklarına sahip lise henüz kurulamamıştır.

İhtisaslaşma sürecinde olan lise çağı öğrencileri için genel spor lisesi çözüm olamayacaktır. Mevcut yapılanma itibarıyla spor liseleri elit sporcu yetişmesine imkan vermemektedir. Ağırlıklı olarak beden eğitimi ve spor yüksekokullarına öğrenci girişini kolaylaştırmaya yönelmiş görünmektedir.''

-''OKUL BAHÇELERİ OTOPARK OLARAK KULLANILMASIN''-

Raporda, okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretimde için çözüm önerileri şöyle sıralandı:

''-Liselerde beden eğitimi dersi en az 2 saat ve zorunlu olmalıdır.

-Okul öncesi ve ilköğretimde, alanında uzman, yeterli spor kültürü donanımlı personel görevlendirilmeli, okul öncesi ve sınıf öğretmenleri hizmet içi eğitime alınmalıdır.

-İlköğretim okullarında spor mekanlarına önem verilmelidir. İlköğretim okullarının yapımında spor alan ve tesisleri öncelikli ve şart olmalı, bu konuda yörelere ve olanaklara uygun tip okul projeleri üretilmelidir.

-Sınav sistemlerinin çocuk ve gençlerin spora zaman ayırmalarına fırsat verecek şekilde düzenlenmesine ihtiyaç vardır.

-İlköğretimde spor saatleri artırılmalı, 'haftada en az 3 saat spor eğitimi' için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

-'Okul öncesi ve ilköğretim beden öğretmeni' yetiştirilmesi sağlanmalıdır.

-Spor mekanlarına sahip okullar kurumlar arası işbirliği ve ortak kullanım anlayışı geliştirilmesi, tesislerden tüm çevrenin yeterince hizmet alması sağlanmalıdır.

-Okul bahçeleri çocukların ve çevre halkının spor yapabileceği şekilde düzenlenmeli ve paralı otopark olarak kullanılması önlenmelidir.

-Spor liseleri yerine ilköğretimden başlanarak spor bursu verilmeli, olanaklarına göre belli spor dallarında ihtisas okulları oluşturularak birkaç spor dalında sporcu yetiştirilmesi desteklenmelidir.

-ÖSS ve SBS'de 'spor kültürünü destekleyecek sorular' yer almalıdır.

-Haftada 2 saat seçmeli ders olan 'Sosyal Etkinlikler' dersi 'Spor Etkinlikleri' şeklinde düzeltilmelidir.

-Üniversitelerde spor ve spor kültürü dersleri gibi seçmeli dersler verilmeli.

-Beden Eğitimi Öğretmenliği programlarına konulan 'Topluma Hizmet Uygulamaları' dersi Antrenörlük, Spor Yöneticiliği ve Rekreasyon bölümlerinin programlarına da konulmalı.

-Üniversite Sporları Federasyonu, spor kültürünün yaygınlaşmasında daha etkili olabilir.

SPOR BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Erdal Zorba ''İlköğretim ve ortaöğretimi geçtim, beden eğitimi ve spor yüksekokullarının birçoğunun tesisi, malzemesi ve hocası yok'' dedi.

Zorba, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'deki spor eğitimi konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Olimpiyat oyunlarında başarılı ülkelere bakıldığında bu alana ciddi yatırım yaptıklarının görüleceğini ifade eden Zorba, Çin'in bu konudaki yatırımının örnek olabileceğini anlattı. Bu tür yarışmalarda transferlerin kısa vadeli çözüm olduğunu ancak başarı kazanmak için orta ve uzun vadeli yatırımlar gerektiğini vurgulayan Zorba, Türkiye'nin öncelikle hangi alanlarda başarı kazanabileceğini tespit ederek işe başlaması gerektiğini söyledi.

Birçok Avrupa ülkesi ile Rusya'da incelemeler yaptığını anlatan Zorba, oradaki bütün okullarda spor tesisleri bulunduğunu, bu ülkelerde beden eğitimi derslerine önem verildiğini dile getirdi. Zorba, şöyle konuştu:

''Dikkat edin o ülkelerdeki insanların fizikleri çok düzgündür. Genetik yapı da önemli ama spora çok önem veriyorlar. İnsanlarda spor kültürü yerleşmiş durumda. Bunun fakirlikle ve zenginlikle hiç alakası yok, kültürle ilgili. Spor kültürü olmayan bir ülkede sporun gelişmesi mümkün değildir. Basınımıza bakın sadece futboldan bahseder, başka bir şey yoktur. Olimpiyatlardaki durumumuzu şu anda yargılıyoruz, diyoruz ki 'biz başarısızız.' Bence bu 3-4 yılın başarısızlığı değil, uzun yılların başarısızlığı. Eğer bir başarı elde etmek istiyorsak, başarılı olduğumuz alanları iyi bilip önce eğitime yatırım yapmamız lazım. Öğretmenlerin eğitimi, ailelerin eğitimi, toplumun, yöneticilerin eğitimi, sporcu, antrenör eğitimi... Bunların hepsinin birlikte düşünülmesi gerekir. Eğitim deyince sporcunun iyi eğitilmesi yetmiyor. Eğer aile spora teşvik etmiyorsa başarı mümkün değil. Bir çocuğun yetişmesi ve bu kültürün toplumda yerleşebilmesi uzun yıllar alır ama bugünden başlamak gerekir.''

-''SPOR SALONU GÖRMEMİŞ ÖĞRETMENLER''-

Çocukların sınavdan sınava koştuklarını anlatan Zorba, ''Çocuklarımız OKS'den ÖSS'ye koşuyor. Böylece çocuklarımızı spordan uzaklaştırıp, hem sağlıksız yetişmelerine neden oluyoruz hem de sporun gereksiz olduğunu düşündürüyoruz. ABD obez insanlar yetiştirdi. Türkiye'de de obezite sorun haline gelmeye başladı. Bunun sebebi spordan uzak, bilgisayar başında hareketsiz insanlar. Sağlıksız nesiller yetiştiriyoruz'' diye konuştu.

Okullardaki bedene eğitimi dersi saatinin yetersiz olduğunu anlatan Zorba, bu derslerde de ''spor kültürü yerleştirmenin mümkün görünmediğini'' söyledi. Zorba, ''Hocalarımız doğru eğitim veriyor mu? Hayır. Onlar da topu çocuğun eline veriyor, oynatıyor'' dedi.

''Olimpiyatlar da en az OKS veya ÖSS kadar önem verilmesi gerektiğini'' kaydeden Zorba, bunları harmanlamanın mümkün olduğunu, ÖSS'de ve diğer sınavlarda öğrencilere sporla ilgili sorular yöneltilebileceğini dile getirdi.

Türkiye'de beden eğitimi öğretmeni yetiştirmede de sıkıntı yaşandığını kaydeden Zorba, ''Maalesef Türkiye'de mantar gibi beden eğitimi ve spor yüksekokulu açıldı. Bu neyi getirdi? Buralardan çıkan mezunlar spor salonu görmemiş, hayatında yüzme havuzu görmemiş beden eğitimi öğretmenleri...'' diye konuştu.


-''PİLOT BÖLGELERDE YETENEK TARAMALARI YAPILMALI''-


Zorba, Türkiye'nin hangi alanlarda başarı kazanabileceğini tespit ettikten sonra pilot bölgeler oluşturularak, buralarda uzmanlar tarafından yetenek taramaları yapılmasının yarar sağlayacağını dile getirdi.

Soru üzerine Türklerin ''kuvvet sporlarında başarılı olabileceğini'' düşündüğünü dile getiren Zorba,şunları söyledi:

''Çünkü genetik açıdan buna daha uygun gibiyiz. Olimpiyatlara katıldığımızdan bu yana elde edilen başarıların çoğunluğu boks, güreş, halter ve şu anda da tekvando. Bu demek değildir biz başka alanlarda başarılı olamayız. Mesela disk kuvvet gerektirir ama kuvvetle birlikte iyi bir antrenör ve teknik gerektirir. Gülle atmak, disk atmak, çekiç atmak gibi...bunların da gelişmesi iyi teknik elemanla olur.''

Spor liselerinin yeteneklerin ortaya çıkmasındaki işlevlerinin sorulması üzerine Zorba, bu liselerin yeniden ele alınması gerektiğini söyledi.

-''SPOR ENSTİTÜSÜ KURMAK İSTİYORUZ''-

Sporda elde edilecek başarının gerçekleşmesinde üniversitelerin de gözardı edilmemesi gerektiğini anlatan Zorba, üniversitelerin spor kültürünün yerleşmesinde bilimsel destek sağlayacağını ifade etti. ''Eğitim sistemi ile spor kültürünün birlikte yoğrulması gerekiyor'' diyen Zorba, Çin, Avusturya, Yeni Zelanda, Japonya gibi ülkelerin sistemlerinin incelenerek Türkiye'ye en uygun modelin oluşturulması gerektiğini dile getirdi.

Zorba, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile bir proje yürüterek, Gazi Üniversitesi bünyesinde Spor Bilimleri Enstitüsü kurmak istediklerini belirtti.

Enstitüde ''spora yön verecek çalışmalar yapılmasını'' amaçladıklarını ifade eden Zorba, bu çerçevede pilot bölgelerin oluşturulmasının, pilot bölgelerde yetenek taramaları yapılmasının, yeniliklerin takip edilmesinin, spor politikasına yön verecek kurullara raporlar hazırlanmasının, araştırmalar yapılmasının, programlar ve planlar hazırlanmasının, antrenman programları düzenlenmesinin, başarılı sporculara antrenman programları düzenlenmesinin, spor alanında Türkiye'de akreditasyon verilmesinin ve denetlenmesinin hedeflendiğini anlattı.

Enstitünün ''Spor Branşlarına Yönetim Çalışma Programlarını Planlama ve Değerlendirme'', ''Sağlık Hizmetleri'', ''Spor Bilimleri'', ''Eğitim ve Araştırma'' ile ''İnternet ve Sportif Yayınlar'' birimlerinden oluşmasının öngörüldüğünü kaydeden Zorba, ''performans laboratuvarı''nda da fizik tedavi rehabilitasyon, psikolojik destek, diyet ve ergojenik yardım, fiziksel uygunluk üniteleri ile sporcunun performansını takip edici ve geliştirici sistemler bulunacağını belirtti.

-''SAYI AZALTILMALI''-

Türkiye'de şu anda 55 beden eğitimi ve spor yüksekokulu bulunduğunu ifade eden Zorba, ''dünyanın hiçbir yerinde spor yüksekokulu bulunmadığını'' söyledi.

Zorba, şunları kaydetti:

''Bu okullardan her yıl binden fazla mezun veriyoruz ve bu kadar kişiyi istihdama imkan yok. Profesörü, doçenti bunları geçtim yardımcı doçenti bile olmayan birçok beden eğitim ve spor yüksekokulu var. Bu kadar beden eğitimi ve spor yüksekokulu olmaz. Birçok beden eğitimi ve spor yüksekokulunun tesisi, malzemesi ve hocası yoktur. Bu kadar çok okul olunca bir dilekçeyi yazamayan elemanlar yetişiyor. Bu okullardan mezun olanların çoğu başka işler arıyor, işsizler ordusuna katılıyor. Alınacak öğretmen kadrosu sınırlı, okullarda ders saatleri az. Maalesef ÖSS ve OKS sistemleri, öğretmenlik alım sistemi durumu bu hale getiriyor. Eğer başarı istiyorsak 55 okulun, pilot bölgeler seçilerek en fazla 10'a düşürülmesi gerekiyor.''

Zorba, beden eğitimi öğretmenlerine yönelik Milli Eğitim Bakanlığının hizmet içi programlarına da ''el atılmasının'' zorunlu olduğunu söyledi. Beden Eğitimi öğretmen adaylarının da KPSS'ye girdiklerine işaret eden Zorba, bunu doğru bulmadığını ifade etti. Zorba, ''Eğer iyi bir beden eğitimi öğretmeniyseniz ancak test çözme özelliğiniz yoksa atanma şansınız da azalıyor çünkü KPSS'yi kazanmak zorundasınız. Böyle bir kriter getirmek beden eğitimi öğretmenleri için yanlış'' dedi.


-UYGULAMALI HAZIRLIK OKUMALI-


Beden eğitimi ve spor yüksekokullarına öğrenci alımı amacıyla gerçekleştirilen yetenek sınavlarını da eleştiren Zorba, şöyle konuştu:

''Yetenek sınavında çok iyi voleybol, basketbol oynayan alınmıyor. Bu bölümlere girebilmek için genel kurallar konulmuş. Siz iki-üç ay çalışın çok iyi 1500 metre koşarsınız, 100 metre koşarsınız. ÖSS'de de puanınız yeterliyse bu bölüme geçersiniz.

Benim önerim şu: Beden eğitimi ve spor yüksekokullarının sayısı 10'a düşürüldükten sonra öğrenciler yine ÖSS ile alınmalı ve bir yıl uygulamalı hazırlık okumalı. Sonra yine merkezi sistemle, bir komisyon tarafından bir üst sınıfa atlayıp atlayamayacakları belirlenmeli. Bu bazı ülkelerde böyle yapılıyor.''

Belediyelerle işbirliği yapılarak spor tesisleri kurulması gerektiğini kaydeden Zorba, ''Belki nice olimpiyat şampiyonları yok olup gitti. Niye biliyor musunuz? Tesis olmadığı için, çocukların oyun alanları olmadığı için onları keşfedecek hocalar olmadığı için. İlköğretimi, ortaöğretimi geçtim, üniversitelerimizde tesis yok. Yarının başbakanı, kaymakamı, doktoru, genel müdürü, bilim insanı olacak insanlarımıza spor sevgisini veremiyoruz'' diye konuştu.

Zorba, spor kültürünün yaygınlaşmasına katkıda bulunmak amacıyla Gazi Üniversitesi'nin bütün fakülte ve yüksekokullarında sporun bu yıldan itibaren seçmeli ders olarak verilmesinin kararlaştırıldığını bildirdi.

Zorba, spor kültürünü yaygınlaştırmak için kitle iletişim araçlarına da görev düştüğünü dile getirdi.

(aa)