1569-1574 yılları arasında İspanyollarla yapılan mücadeleler sonucunda Tunus'ta başlayan Osmanlı hakimiyeti 1881 yılında Fransızlar tarafından işgal edilinceye kadar 307 sene devam etti.

Tunus-Cezayir sınırında bir askerin öldürülmesini bahane eden Fransa, sınır güvenliğini sağlamak bahanesiyle sınırı geçerek Tunus içlerine doğru ilerlemeye başladı. Tunus Valisi Osmanlı Devletinden yardım istedi. Osmanlı Devleti önce bazı tavsiyeler de bulundu. Daha sonra Tunus'a iki savaş gemisi gönderebileceğini bildirdi.

Hızla ilerleyen Fransız güçleri karşısında Osmanlı yardımının gecikmesi Tunus valisini ümitsizliğe düşürdü. İngilizlere başvurdu. Uygun cevap alamadı. Komutanlarının direniş tekliflerini de kabul etmedi. Fransızların yaydığı yalan haberlerin de etkisiyle onlara güvenmiyordu.

Fransızlar 12 Mayıs 1881 günü Valinin kaldığı Bardü Sarayı'nı kuşatarak silah zoruyla Bardü anlaşmasını imzalattılar. Bu anlaşma ile Tunus Beyi Fransa'nın himayesini kabul etti.

Bu arada; Osmanlı Hükûmeti nihayet gemilerin yola çıkarılmasına karar verebildi. Girit'te bulunan 3 zırhlı geminin Tunus'a yardım için hareket etmesi emri verildi. Yolda, Fransa ile Tunus arasında Bardü anlaşması'nın imzalandığı haber alınınca gemiler geri döndüler.

Fransız himayesini Tunus halkı kabul etmedi. Fransız işgaline karşı silaha sarılarak bağımsızlık mücadelesine başladı. Ancak; ne yazık ki, Tunus'ta Türkiye'deki ATATÜRK gibi bir lider çıkmadı. Kurtuluş mücadelesini zafere taşıyacak lider yoksunluğu halkın uzun yıllar Fransız baskısı altında kalmasına neden oldu.

Mehmet ÖZDEMİR
BELLETEN Dergisi, 248, Cilt: LXVII - Sayı: 248 - Yıl: 2003 Nisan