1. #1

    Üyelik tarihi
    26.Ağustos.2007
    Yaş
    47
    Mesajlar
    13


    Bildiğimiz gibi ilk ders biz tarihçilere verilmiş güzel bir uygulama ama birbirine benzer konuşmalar sıkıcı oluyor. On iki yıldır kendi yaptığım konuşmalardan kendim bile sıkıldım. Elinde ilk ders konuşması olan arkadaşlardan yardım bekliyorum. Belge göndermeyi öğrendiğim an bendeki konuşmaları sizinle paylaşabilirim.


    Mesajınız tarafımdan dilimiz imla kurallarına uygun hale getirilmiştir.


  2. #2
    ilteriş - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.Nisan.2007
    Yaş
    48
    Mesajlar
    6,777

    Hocam ilk defa sizden duydum böyle birşeyi. Bakalım belki daha önce yapmış olan arkadaşlar vardır.
    YAZILI KAĞIDI HAZIRLAMAK NE KADAR ZAMANINIZI ALIYOR? Soru Bankamızı ziyaret etmek için tıklayınız.
    DOSYA İNDİRMEKTE SIKINTI MI YAŞIYORSUNUZ?
    FORUMA DESTEK OLMAK MI İSTİYORSUNUZ?
    ALTIN ÜYE OLUN.
    AYRINTILI BİLGİ İÇİN TIKLAYINIZ.


    Ölmek yenilmek değil yüceltmektir şanını

  3. #3

    Üyelik tarihi
    16.Ağustos.2007
    Yaş
    53
    Mesajlar
    22

    Böyle bir uygulamayı ben de ilk defa duydum ve şaşırdım biraz daha açıklar mısınız.
    &quot;Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip olursan&nbsp; bu&nbsp; vatan batmayacaktır..&quot;<br /><br /> &quot;ÖZ VATANINDA GARİPSİN, ÖZ VATANINDA PARYA.&quot;

  4. #4

    Üyelik tarihi
    03.Ağustos.2007
    Mesajlar
    31

    Arkadaşlar ben de bu uygulamayı ilk defa duymanıza çok şaşırdım. Yönetmelik gereği Okulun açıldığı ilk gün tören yapılır ve tören programı içinde eğitim-öğretim yılının ilk dersi verilir. Bu ders te yine yönetmeliğe göre tarih öğretmeni tarafından verilir.
    benim genelde yaptığım ders konularım: bulunduğum şehrin tarihi(Erzurum), milli birlik ve beraberlik, milli kültür, eğitimin ve gençliğin önemi, tarih nedir ve tarih öğrenmenin önemi, güncel konular (Ermeni sorunu, AB, Musul-Kerkük) vs.

  5. #5

    Üyelik tarihi
    04.Eylül.2007
    Mesajlar
    1

    Tören konuşması tamam da bu ilk ders olayını ben de ilk kez duyuyorum...

  6. #6

    Üyelik tarihi
    31.Ağustos.2007
    Mesajlar
    2

    Evet ben de ders diye bir şey duymadım. Tören malum onu da müdür yapar ya da en genç ya da yaşlı öğretmen. Size kolay gelsin. Konuşmanızı paylaşırsanız biz de faydalanmış oluruz.

  7. #7

    Üyelik tarihi
    28.Ağustos.2007
    Yaş
    42
    Mesajlar
    40

    3 tane lisede çalıştım böyle birşey yok. Yönetmelikte de olduğunu sanmam.

  8. #8

    Üyelik tarihi
    02.Eylül.2007
    Mesajlar
    9

    armağan hocam elinizdeki metni paylaşabilir misiniz? Diğer arkadaşlardanda elinde örnek metin varsa paylaşımlarını bekliyorum.
    Teşekkürler
    Unuttuğumuz her şehit,düşmana teslim edilmiş bir siperdir.Vatan için ölmüş insanları unutmak,vatandan vazgeçmektir. !

  9. #9

    Üyelik tarihi
    26.Ağustos.2007
    Yaş
    47
    Mesajlar
    13

    Arkadaşlar bende oniki yıl boyunca Erzincan, Kocaeli ve Bursa'da çeşitli liselerde çalıştım. Bu mevzuatta olmasa da gelenekmiş. Mustafa Kemal Atatürk'ün kürsü başında ders vermesi gibi biz tarihçilere milli birlik be beraberlik tarih şuuru ve atatürkçülük konularında konuşmamız için konulmuş. Ben elimdekileri paylaşıcam ama dosya olarak rapidshare vb. gibi programları kullanamıyorum. Kes yapıştır yöntemiyle buraya konuşmalardan bir örnek yerleştireceğim kusura bakmayın oldu mu?
    Kod:
    Saygıdeğer okul müdürüm, müdür yardımcılarım, öğretmen arkadaşlarım ve sevgili öğrenciler,
    200..-200.. Eğitim-Öğretim yılına başladığımız bu mutlu günümüzde,hepinize tekrar hoş geldiniz diyorum;
    Öncelikle bugün burada ilk dersi sizlerle birlikte gerçekleştirmekten duyduğum onuru belirtmek isterim. 
     Dersimizin konusu “Atatürk Ve Eğitim”Atatürk ,siyasi ve askeri kimliğinin yanında kuşkusuz eğitim ve 
    kültür devrimcisidir.
    Çanakkale ve diğer cephelerde göstermiş olduğumuz muazzam askeri başarılara rağmen I.Dünya Savaşının 
    kan ve barut kokan ağır yenilgisi; Osmanlı Devletini fiilen sona erdirmekle birlikte Türk Milletine de yaşama hakkı 
    bırakmıyordu. Ölmemek için ölümü göze alan bir milletin nasibi yaşamaktır! Parolası ile Türk Milleti : Mustafa Kemal 
    önderliğinde tek bir amaca; özgür ve bağımsız yaşama arzusuyla kadını ve erkeğiyle omu omuza vererek o zamanlar 
    dünyaya hükmeden devletlerin istekleri dışında, onlara karşı koyarak bu günkü Türkiye Cumhuriyeti Devletini tesis 
    etmişlerdir. Artık, Boğaziçi’nde şifasını bekleyen ‘’Hasta Adam’’yoktur. Bunun yerine 
    Anadolu yaylasından gür sesini duyuran, kendine parlak bir gelecek hazırlamak, bugün ve gelecekte 
    ülkesini gelişmiş medeniyetler seviyesine 
    çıkartmak için çalışan Türkiye ve onun yılmaz bekçileri Türkiye Cumhuriyeti gençleri vardır. Bunun yolu da 
    eğitim-öğretimden geçer. Çünkü eğitim bir ulusu ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatır; yada 
    tutsaklığa düşkünlüğe sürükler. Bunun içindir ki Türk Milli Eğitiminin amacı; ulusal amaçlara uygun zihinsel 
    bedensel ve ahlaki değerlerle yetişmiş, Atatürk İlke ve İnkılapları doğrultusunda fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür gençler yetiştirmektir.
     Eğitimci Atatürk deyince öncelikle elinde tebeşir, kara tahtanın başında, halkına yeni harfleri öğretmeye 
    çalışan fotoğrafını anımsarım. Bunun dışında eğitim kurumlarında denetleyici, takipçi bir rol de oynamıştır. 
    Her yurtiçi gezisinde eğitim kurumlarını ziyaret etmek, sınavlara girmek, eğitim kurumlarının yerinde görmek 
    onun en bilinen etkinliklerindendir. Yine biz biliyoruz ki, Atatürk eğitim kurumlarında okutulmak üzere kitaplar 
    yazmış, yazdırmıştır. Yurttaşlık Bilgisi,Medeni Bilgiler, Nutuk ve matematik kitaplarındaki bugünkü kullandığımız 
    terimlerin birçoğu onun eseridir.
    Osmanlı Devleti’nde okuma-yazma bilenlerin oranı %6-7 civarında, buna karşılık bu oran 
    Yunanistan’da %24, Bulgaristan’da ise %40’tı. Osmanlı ordusunda ise okuma-yazma 
    %3’ler dolayında seyretmekteydi. Orduların bu durumu tabi ki savaşların sonucuna da 
    etki eden bir faktördür. Savaş tarihinden bir örnek vermek gerekirse; 1904-1905 Rus-Japon 
    Savaşı’nı Japonya’nın kazanmasında eğitimin rolü büyüktür %90’nın üzerinde okur-yazar olan 
    Japon ordusu, %60’ı okur-yazar olan Rus ordusunu yenmeyi başarmıştır. Bir başka yönüne 
    bakacak olursak Rus çarı askerleri motive etmek amacıyla cepheye kutsal fotoğraflar, azizlerin 
    azizelerin fotoğraflarını gönderirken, Japon imparatoru da cepheye savaş haritaları 
    göndermeyi yeğlemiştir. 
    Türk Milleti de yılların verdiği savaşların yorgunluğu, düşman işgali, maddi imkansızlıklar ve 
    konuşma dilinin Türkçe olmasına rağmen yazı dilinin Arapça olmasından dolayı eğitim faaliyetlerinden 
    tam faydalanamıyordu. Öyle ki Kurtuluş savaşı yıllarında Ermeni ve Rum makinistler olmasa 
    trenler çalışamıyordu. Yani ülke yetişmiş insan gücüne hasretti, sanatkara hasretti. Oysa 
    düşman ülkeyi yakmış yıkmış Yunan ordusu Türkiye’yi bir harabeler diyarı haline çevirmişti. 
    Meyve ağaçları da dahil olmak üzere bilinçli olarak üretim kaynaklarını kurutmaya dönük
     kıyımlar gerçekleştirmişti. Ülkenin en kısa zamanda bayındır haline getirilmesi gerekiyordu. 
    Bunun için teknisyenlere, mühendislere, doktorlara, öğretmenlere kısaca her meslekten 
    eğitimli insanlara ve okur yazarlara ihtiyaç vardı. Bu nedenle Türkçe’nin ses yapısına uymayan, 
    öğrenilmesi zor Arap harflerinin yerine daha kolay okuyup yazabileceğimiz Latin alfabesini kabul 
    edilmiş ayrıca, Tevhid-i tedrisat, yani eğitim ve öğretim birliği sağlanarak uzun yıllardır süregelen 
    mektepli-medreseli çatışmalarının önüne geçilmiş hem de, hemen her alanda olduğu gibi eğitimde 
    de birbirini inkar eden, kuşakların yetiştirilmesine de son verilmiştir.
    Yabancı okullar denetim altına alınmış, başlarına buyruk, diledikleri gibi eğitim yapmalarına engel 
    olunmuştur. Örneğin Beyrut’taki bir misyoner okulunda tarih öğretmeni, İnebahtı Deniz Savaşı’nı,
     özellikle anlatır ve anlattıktan sonra da öğrencileri sonucu alkışlamaya davet ederdi. Yada 
    aralarında Türk çocuklarının da bulunduğu öğrencilere doğu illeri Ermenistan, İzmir ise 
    Yunanistan olarak öğretilirdi... İşte bu nedenle eğitim Atatürkçü düşünce sisteminden
     uzaklaşmamalıdır. Atatürkçü düşünce sistemi, ülkenin ve milletin muhtaç olduğu hedeflere 
    doğru yürüyen, çağın akışına dayanan bir değişim ve yenileşme hareketidir. Bizi bugün ve 
    gelecekte çağdaşlığa taşıyacak olan Atatürkçü düşünce sistemidir. Atatürk’ün yoludur. 
    bu yol tektir ve aklın yoludur. Bu yolun dışında yollar aramak ancak bazı ilkel zihniyetlerin 
    hayalleri olabilir. Atatürk, yaşamının her evresinde toplumun en dinamik unsuru olarak 
    gördüğü siz gençlere güven duymuştur. Sizlerin de bu güvene layık olduğunuzdan elbette 
    ki en küçük bir kuşkumuz olamaz. 
    Bir noktaya dikkatinizi çekmek isterim. Atatürkçülük bir söylev olmaktan çok bir eylemdir. 
    Bu eylem çalışmayı ve başarmayı içerir. Bizi çağdaşlığa birilerinin götüreceğini umut edemeyiz. 
    Böyle bir şeye inanamayız. Biz çağdaşlığa ancak kendi gücümüzle kendi zekamızla, 
    yeteneklerimizle, kendi enerjimizle varabiliriz. Bunun içinde sadece gençlerin değil, 
    hepimiz için çok çalışmak gibi bir görev ve sorumluluğumuz olduğunu hatırımızdan çıkarmamamız gerekir. 
    	İlk dersi burada bitirirken tüm öğretmen arkadaşlarıma ve okulumuz öğrencilerine 
    sağlık ve esenlik içinde başarılı bir eğitim yılı diliyorum ve en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

  10. #10

    Üyelik tarihi
    02.Eylül.2007
    Mesajlar
    9

    Değerli hocam mesajınıda bu ilk der olayının bir gelenik olduğunu yazmışsınız ben biraz araştırdım. Yönetmeliklerdede var böyle bir şey yürürlüktemi bilmiyorum ama


    İLKÖĞRETİM, LİSE VE DENGİ OKULLAR
    EĞİTİCİ ÇALIŞMALAR YÖNETMELİĞİ
    Resmî Gazete : 25.5.1983/18057
    Tebliğler Dergisi : 06.06.1983/2140
    Madde 43- Açılış törenlerinden sonra yapılacak ilk dersler, bütün öğrenciye hitabedecek şekilde düzenleneceği gibi programlarda yer aldığı şekilde sınıflarda da yapılabilir, ilk derste öncelikle Atatürkçülük, millî birlik ve beraberlik, millî kültürümüz, inkılap tarihimizle ilgili konulara yer verilmek üzere değişik konular işlenir.


    Yönetmelikteki şekli böyle. Başka konu ili ilgili madde varmı bilmiyorum .Bende bunu paylaşmak istedim sizlerle.

    Teşekkürler ilginize.
    Unuttuğumuz her şehit,düşmana teslim edilmiş bir siperdir.Vatan için ölmüş insanları unutmak,vatandan vazgeçmektir. !

Sayfa 1 Toplam 2 Sayfadan 12 Sonuncu

Benzer Konular

  1. Lise 1 Tarih İlk Ders (Örnek Ders İşleyişi)
    Konu Sahibi ilteriş Forum Konuya Göre Örnek Anlatım Çeşitleri
    Cevap: 2
    Son Mesaj : 02.Mayıs.2013, 20:37
  2. Cevap: 0
    Son Mesaj : 02.Eylül.2010, 16:38
  3. Cevap: 0
    Son Mesaj : 01.Mayıs.2009, 01:06
  4. MEB Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İllişkin Karar
    Konu Sahibi ilteriş Forum Mevzuat ve Dökümanlar
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 01.Mayıs.2009, 01:04
  5. Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Açıklama
    Konu Sahibi umuro Forum Eğitim Haberleri
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 31.Ocak.2009, 11:56

Bu Konu için Etiketler

Giriş

Giriş