Koçkor’daki Türgeş Yazıtları

Türkoloji literatüründe eski Türklerin runik harfli yazıtlarının günümüz Kırgızistan topraklarında sadece Talas vadisinde yogunlaştığı düşünülürdü, oysa 1998-2002 tarihleri arasında Koçkor bölgesinde gerçekleştirilen arkeolojik çalışmalar sonucu bulunan yeni yazıtlar, İç T‘ien-Şan‘ın da eski Türk runik yazısının kapsama alanına girdiğini gösterdi. Makalede, bahsi geçen tarihlerde ortaya çıkarılan toplam 18 yazıtın okuma denemesi yapılmaktadır, ayrıca, yazıtların birkaçına eslik eden Grek müzik aleti liri anımsatan bir kabile damgasının Türges dönemine ait bazı sikkeler ile Kırgızistan’ın değisik bölgelerindeki kayalar üzerinde bulunan damgalarla benzerligi ortaya konularak, yazıtların tarihi ve etnik aidiyeti hakkında görüsler ileri sürülmektedir. Yazıtların VIII. yüzyılın ilk yarısında Türgeş kagan ailesi üyeleri tarafından hakkedildiği düşünülmektedir.

Tanrı Dagları ile Yedisu, Fergana ve Dogu Türkistan gibi komsu bölgeler,eskiden beri çesitli ırk ve dine mensup pek çok kavmin yogun olarak yasadıgı coğrafyadır. Bunun en sağlam kanıtı bu topraklarda yasayan halkların çeşitli malzemeler üzerinde bıraktıkları yazılı anıtlardır. Günümüz Kırgızistan topraklarında Sogd, Süryani, Arap, Tibet, Sanskrit, runik ve Uygur harfli çok sayıda yazıt bulunmaktadır. Bu yazıtların çogunlugunu ise eski Türklere ait runik harfli yazıtlar oluşturmaktadırlar. Simdiye dek türkoloji literatüründe Kırgızistan, Türk runik yazısının kullanıldığı kenar bölgelerden biri olarak kabul edilirdi. Ancak bilim dünyasına kazandırılan runik yazılı anıtların sayısının halihazırda elliyi geçmiş olması, Moğolistan ve Güney Sibirya gibi, Tanrı Dağları ve civarının da, artık, erken Ortaçağda runik yazının genişçe bilindiği ve uygulandığı ana merkezlerden biri olarak kabul edilmesine imkan vermektedir. Runik yazının tatbik edildiği yerel malzemenin çeşitli oluşu ise bu görüşümüzü destekleyen önemli bir unsurdur. A. M. von Gabain’in de dediği gibi “yazılırken her ne kadar böyle bir amaç güdülmediyse de, bu yazıtlar bizim için zengin ve kıymetli birer tarihi belge niteliğindedir”.

Yeni buluntular ile erken Ortaçağ Türk toplulukları tarihindeki karanlık sayfalar birer birer aydınlanmaktadır. Son olarak tarihi yazıtlar Fergana vadisi ile Koçkor ovasında bulunmustur. Özellikle Koçkor’da tespit edilen runik yazılı yeni anıtlar göçebe ve yerleşik Türk kabilelerine dair yeni bilgilerin elde edilmesine kaynaklık etmiştir.

Koçkor yazıtları bilim dünyasına ilk kez K. Tabaldiyev ve O. Soltobayev tarafından çesitli peryodik yayınlarda makale ve yazılar seklinde duyurulmustur.Nisan 2000’de İstanbul’da yapılan Uluslararası II. Göktürk Yazıt ve Anıtları Kollokyumunda R. Alimov tarafından yazıtların 1998’de bulunan grubu hakkında ön bilgileri içeren bir bildiri sunulmustu7. 24-29 Eylul 2000’de ise izmir’de gerçekleştirilen IV. Türk Dili Kurultayı’nda S. G. Klyastornıy söz konusu yazıtlardan ilk dokuzuna ilişkin kendi okuyuşunu teklif etti. 27-29 Agustos 2001 tarihlerinde Biskek sehrinde düzenlenen “Kırgız Tarihinin Aktüel Meseleleri” konulu bilimsel kongrede Koçkor yazıtlarının ilk grubuna değinen Kazakistanlı bilim adamı A. S. Amanjolov yazıtların içeriği hakkında farklı bir görüş ortaya koydu. 2002’de, basında bulunduğu yerel arkeolojik kesif grubu tarafından yeni yazılı anıtların ortaya çıkarılmasıyla birlikte K.Tabaldiyev onları bilim dünyasına tanıtan yeni bir makale yayınladı.

Yazıtlar ve İçeriği
Koçkor vadisi, Kırgızistan’ın Narın vilayetine baglı, Issık-Köl’e yakın, kendisi ile aynı adı taşıyan ilçe sınırları dahilinde bulunmaktadır. Burası deniz seviyesinden 1900-2200 metre yükseklikte ve uzunlugu yaklasık 80 km, genisligi ise 20 km civarında olan,kuzey ve kuzey-batıdan Kırgız Ala-Too [Aladag], güneyden Cumgal ve dogudan Terskey Ala-Too sıradağları ile çevrelenmiş bir ovadır. Bu yöre, başta Çüy nehri olmak üzere, irili ufaklı çok sayıda akarsuyun oluştuğu ve geçtiği yerdir. Coğrafî konumu itibariyle bölge, eski zamanlardan beri yerleşime müsaitti. VI.-X. yüzyıllar arasındaki öneme ait eski Türk kurganları, tas heykeller ile çeşitli diğer anıtların çokluğu bunu ayrıca kanıtlamaktadır.
I. Yazıt
Yazıt, 1998’de K. S. Tabaldiyev ve ekibi tarafından Koçkor ovasındaki Kök-Say mıntıkasında bulunmuştur. Yazıt, büyük bir kayanın kuzey yüzündeki meyilli ve nispeten düz olan kısmına hakkedilmiştir. Yazıtın uzunluğu yaklaşık 1 metredir,işaretlerin boyu 15 cm.ye kadar olup, biri yarı silik toplam 9 işaret hakkedilmistir.Yazıtın alt kısmında koç boynuzu ve temeline paralel yapılan kısa ve düz çizgiden oluşan bir kabile damgası resmedilmiştir.

II. Yazıt
Birinci yazıtla birlikte bulunmuştur. Yazıt, bir kısmı toprak altında kalmış büyük bir kayanın kuzey tarafa bakan yüzünün nispeten düz olan kısmına hakkedilmiştir.Uzunluğu yaklaşık 3 metre, işaretlerinin boyu 25 cm.ye kadar olan yazıt yıpranmıştır ve işaretlerin çoğu ayırt edilememektedir. Taşın üzeri mineral katman ve likenlerle kaplıdır. Yazıtın son kısmının hemen üstünde yay çeken, uzun kaftanlı insan figürü çizilmiştir. Solunda birinci yazıtta görülene benzer bir kabile damgası mevcuttur.Ondan sonra dizginli, fakat eyersiz bir at ile kuş tasviri yer almaktadır. Taşın erozyona maruz kalması neticesinde oluşan ve özellikle orta kısmında açıkça görülen büyük boşluklar yazıtın güvenilir bir okunuşunu yapmamıza imkan vermemektedir. Bu sebeple de ilk yayınlarda okuma denemesi yapılmamıştır. Kaşifinin son yayınında ise yazıtın okumaya elverişli gözden geçirilmiş rekonstrüksiyonu verilmektedir.

III. Yazıt
Yazıt, önceki yazıtlarla beraber bulunmuştur. 75 cm. uzunluğundaki bu yazıt, 2 metreden fazla yüksekliğe sahip iri bir kaya üzerine hakkedilmiştir. İşaretlerin boyu 17 cm.ye kadar olup, toplam sekiz harften oluşan yazıtın belirgin bir şekilde görülen üçü dışındaki işaretleri doğal sebeplerden dolayı yıpranmış ve güçlükle fark edilmektedir.Taş üzerine çizilmiş kompozisyonun ana figürü bir elinde avcı kuşu tutan süvari resmidir. Avcı sol eliyle dizgini, sağ eliyle ise ayaklarına bağlanan sarkık ipi görülen avcı kuşunu tutmaktadır. Beline savaş baltası bağlayan adam üzeri örtülü, kafası küçük tasvir edilmiş bir atın üzerindedir. Hem süvari, hem atın tasviri zengin detaylara
Sahiptir.

IV. Yazıt
Yazıt, diğerleri ile birlikte bulunmuştur. Yazıt, iki satır olarak iri bir kaya parçasının
doğu cephesine dövme tekniği ile yapılmıştır. Üst satırın uzunluğu 1,25 m, alttaki satırınki
ise ona kıyasla biraz kısadır. İşaretlerin boyu 20 cm. kadardır. Yazıtın hemen yukarısında
diğerlerine benzer tarzda yapılmış kabile damgası hakkedilmiştir.

V. Yazıt
Yazıt, diğerleri ile birlikte bulunmuştur. İri bir kaya parçasının yan yüzüne hakkedilmiş
yazıtın uzunluğu 2,26 metredir. İşaretlerin boyu 17-21 cm. arasında değişmektedir.
Yazıtın yukarısında diğerlerine benzer bir kabile damgası vardır

VI. Yazıt
V. yazıtın bulunduğu tasın arka yüzünde iki işaret daha vardır (Sekil 1/6). Bunlar
muhtemelen W ve M işaretleridir, fakat yazıtın geri kalan kısımları kayıp olduğundan,
bu iki işarete dayanarak, yazıttan bir anlam çıkarmamız mümkün değildir.

VII. Yazıt
Yazıt, diğerleri ile birlikte bulunmuştur. Uzunca bir sekle sahip olan kaya tası
üzerine kazılı yazıtın uzunluğu 2 metre olup, işaretlerinin boyu 18 cm.ye kadardır.Belirgin 13 işaretin yanı sıra, yazıtın sonunda diğer yazıtlar sayesinde kolayca anlayabileceğimiz bir işaretin izleri daha görülür: yazıtın sağ üstünde öncekilere benzer tarzda yapılan bir kabile damgası vardır.

VIII. Yazıt
Yazıt K. S. Tabaldiyev ve ekibinin aynı bölgede 2000 yılında yaptıkları araştırmalar sırasında bulunmuştur. Aynı içeriğe sahip VIII. ve IX. yazıtlar Kök-Say mıntıkasında önceki yazıtların bulunduğu yerden daha yüksek bir noktada bulunmuştur. Yazıt piramit seklinde iri bir kaya parçası üzerine hakkedilmiştir.İşaretlerin boyu 22 cm.ye kadar olup, toplam 5 işaretten oluşmaktadır

IX. Yazıt
İri bir kaya parçası üzerine hakkedilmiştir. VIII. yazıt ile aynı muhtevaya sahiptir,fakat durumu nispeten kötüdür.

X. Yazıt
Bu yazıt diğerlerinden daha sonra Kalmak-Tas denilen yerde bulunmuştur. Yerli halk insan bedeni tasvir edilen taslara “kalmak tas” demektedir. Bu bölgede eskiTürklere ait çok sayıda tas heykel de bulunmuştur. Yazıt tasın üzerine noktalı vuruştekniği ile yapılmıştır

XI. Yazıt
Yazıt 2002 tarihinde K. S. Tabaldiyev ve araştırma grubu tarafından Kök-Say mıntıkasında VIII. ve IX. yazıtlara yakın bir noktada bulunmuştur. Uzunluğu 7,3 metre,yüksekliği 3,2 metre olan iri bir kaya parçası üzerine hakkedilmiş olan yazıt, 1,78 metrelik alanı kaplamaktadır. Toplam 13 işaretten oluşan yazıtın işaretlerinin boyu 23 cm. kadardır

XII. Yazıt
2002’de Kök-Say mıntıkasında VIII., IX. ve XI. yazıtlara yakın bir noktada bulunmuş olup, 2,7 metre uzunluğa, 1,5 metre yüksekliğe sahip, piramidi andıran kaya parçası üzerine kazılıdır. Yazıtın uzunluğu 60 cm. kadardır. Belirgin dört runik işaretin yanı basında yakın dönemlere ait bir ziyaretçi ismi de kazılıdır.

XIII. Yazıt
Yazıt Kök-Say’ın doğusunda bulunan Böyrök-Bulak mevkiinde bulunmuştur. 1,58 metre uzunluğa sahip yazıtta belirgin olan 9 işaret vardır. İşaretlerin boyu 26 cm.ye kadar varır. Yazıtla birlikte tasın aynı yüzeyine elinde avcı kuş tutan süvari ile turna (?)ve ördek (?) gibi kuşların tasviri resmedilmiştir. Yazıt ve tasvirlerden oluşan bu zengin kompozisyon, tasın yüzeyindeki 3,8 x 1,73 metrelik alanı kaplamaktadır

XIV. Yazıt
Böyrök-Bulak’ın doğusunda bulunan Töö-Karın mevkiinde bulunmuştur. Yüksek
bir dağ yamacında bulunan iri bir kaya parçası üzerine kazılı yazıtın uzunluğu 1,27 metredir. İşaretlerin boyu 35 cm.ye kadardır. Yazıtın başlangıç kısmının hemen altında diğerlerine benzer tarzda yapılan kabile damgası görülür

XV. Yazıt
Töö-Karın mevkiinde, 80 x 70 x 60 x 40 ölçülerine sahip bir tasın yamuk yüzeyine hakkedilmiştir. Yazıtın uzunluğu 65 cm. olup, toplam 5 işaretten oluşmaktadır.İşaretlerin boyu 24 cm.ye kadardır. Yazıtın sağ üstünde dağ keçisi tasviri vardır

XVI. Yazıt
Töö-Karın mevkiinde iri ve uzunca bir kaya parçası üzerine kazılıdır. Yazıtın uzunluğu 81 cm. olup, toplam belirgin 5 işaret göze çarpmaktadır. İşaretlerin boyu 25,5cm.ye kadardır

XVII. Yazıt
Töö-Karın mevkiinde bulunmuş olup, uzunluğu 91 cm., işaretlerin boyu ise 21cm.ye kadar varır.

XVIII. Yazıt
Töö-Karın’ın doğusunda bulunan Kök-Buka mevkiinde bulunmuştur.


Yazıtların Özellikleri :
Yazıtların “kıt” içeriğinden, onların birer mezar yazıtı olmadığı hemen söylenebilir. Bulundukları yerde onlarla ilgili herhangi bir mezar veya kült alanının bulunmaması ve hakkedildikleri malzemenin işlenmemiş sapkın kayalar olması bu görüşü ayrıca pekiştirmektedir. Genel olarak, kişi ve ait olduğu kabile adı ile çokluk birinci şahıs iyelik eki kullanılarak hak iddia ettiği yer adı ve kabile damgası dışında,yazıtlarda kayda değer kelime veya ifadelerin olmayışı, Koçkor yazıtlarının yazılış sebebi konusunda S. G. Klyastornıy’ın teklif ettiği görüşün benimsenmesini zorunlu kılmaktadır:
“Onlar (Koçkor yazıtları) Türk runik yazısının apayrı bir grubuna girerler. Bu gruba giren yazıtları ben ilk kez 1978 yılında Moğolistan’ın kuzey-doğusundaki Hentey yazıtlarının yayımından sonra ayırmıştım. Bunun gibi birkaç yazıyı ben Güney Gobi’de bulmuştum. Hepsi (göçebelerin kışı geçirdikleri) yerlerde bulunmuşlardır ve istisnasız üç unsur içerirler: yazıtın ait olduğu kişi adı, kabile damgası ve yer adı. Bazen, örneğin,Hentey yazıtında olduğu gibi, 12 yıllık takvime göre, kışı geçirdiği yılı beraberinde belirtirler. Bunun gibi yazıtların özelliği, onların göçebe halkların eski hukuk anıtları olduğudur. Özel mülkiyette olan yerin, kışı geçirdikleri mahallin kullanımında Türk ve Moğolların kendi kaideleri vardı. Örneğin, kışı geçirmek için mahallin daimî veya özel kullanma hakkı, oranın önceden beri kullandığına ve bunun da delili olarak bıraktıkları nişana göre tespit edilmekteydi. Kazaklarda, örneğin, böyle bir nişan vazifesini geçen yüzyılda bile yere dikilmiş sırık veya ağıla yakın yerde kazınmış kabile damgası görmüştür. Galiba, taşa kazınmış yazıt oraya yerleşen kişinin o mahalli ne zaman ve ne kadar kullandığının güvenilir deliline dönüşmüştür. Bundan dolayı böyle bir yazı sekliçok defa, belki de her sene görünür bir yere büyük harflerle tekrar tekrar yazılmış olabilir.”

Rysbek ALİMOV - İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Doktora öğrencisi. (Makale kısaltılmıştır.)