Başta Sultan Selim Hân ve Vezir-i âzam Sokullu'nun gayretleri ve bütün tersane personelinin durmak bilmez çalışmalarıyla, sefer mevsimine iki yüzden fazla kadırga ve mavuna tam teçhizatlı silâh, âlet ve edevatlarıyla teçhiz edilerek hazırlandı. İnebahtı sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun antlaşmayla Haçlılara taviz vereceğini zanneden, Venedik elçisine Sokullu'nun verdiği tarihi cevapta Osmanlı diplomasisinin, teşkilât, müessese ve ordusu gibi kuvvetinin ifadesidir:
"İnebahtı muharebesinden sonra cesâretimizin sönmediğini görüyorsun. Sizin zayiatınızla bizimki arasında fark vardır. Biz sizden Kıbrıs'ı alarak kolunuzu kestik. Siz ise donanmamızı mağlup etmekle sakalımızı tıraş etmiş oldunuz. Kesilmiş kol yerine gelmez, lâkin tıraş edilmiş sakal daha gür çıkar."