Tarihi kaynaklara göre Timur, Yıldırım ile savaşmak istemiyordu. Yıldırımdan gelen bir elçiye Timur,
-Biz kışı :Karabağda geçireceğiz, ilkbaharda ordumuz Osmanlı sınırında olur. Hükümdarınız isteklerimizi kabul ederse mesele hallolur. Aksi takdirde savaş alanında buluşacağız Taş da olsa karşımızda mum olacaktır.
Ali paşa ise Yıldırımıı savaştan vazgeçirmek için uğraşmışsa da başaramamıştır. Hatta Yıldırım kendini iknaya çalışan Ali Paşaya
-Şerefimiz ve karşı koyacak kuvvetimiz vardır. tabi olup istiklalsiz yaşayamayız. diyordu.
Bilindiği gibi Yıldırım Ankara savaşında malup ve esir olmuştu. Üstü başı perişan bir şekilde Timurun karşısına getirildi. Türk-Moğol hakanı kendini tutamayıp gülünce
-Allah'ın bu dünyada bedbaht ettiği kimseye gülmek ayıptır. deyince bu söze karşılık Timur
-Allah'ın bu dünyayı benim gibi bir topal ve senin gibi bir köre bıraktığına gülüyorum. diye cevap verecektir.
Sekiz ay Timurun yanında esir kalan Yıldırım Akşehirde vefat edince, Timur buna çok üzülmüş ve şöyle demişti:
-Yazık, cihan bir kahraman kaybetti.
Muassal Osmanlı Tarihi