OSMANLI EĞİTİM KURUMLARI�NDAN

� İDADİLER �



Araş. Gör. Yücel Gelişli

1. Kuruluş ve Tarihi Gelişim

Osmanlı Devleti�nde batılılaşma ve yenileşme hareketleri daha ziyade askeri, siyasi, idari ve bir dereceye kadar da sosyal alanlarda, yani padişah ve sadrazamların doğrudan doğruya yetkisi ve denetimi altında bulunan müesseselerde başlatılmış ve devam ettirilmiştir. Çünkü söz konusu müesseselerdeki yenilikler gerek muhafazakârların, gerekse halkın dikkatini çekmediği gibi onların düşünce ve anlayışlarına da ters düşmemiştir. Hatta uzun zaman ıslahatçılar, ulema ve devletin kontrolü altında bulunan, halkın tepkisine yol açacak; kültür, eğitim, hukuk ve diğer sosyal müesseselerde ve bunların toplumda yarattığı yaşayış ve düşünce tarzında değişiklik ve yenilik yapacak köklü tedbirler almaya girişmediler. Tanzimat yöneticileri, devleti yavaş yavaş modernleştirmeye, batının fikir ve müesseselerini memlekete naklederek umumi seviyeyi yükseltmeye ve bu suretle Avrupa�da tutunmaya çalışmışlardır. Eğitim alanındaki yeniliklerde medreselerin baskısına rağmen devletin gelecekteki durumu açısından gerekli görülmüş ve yenileştirme çabaları Tanzimat Dönemi ile başlamıştır.

Padişah Abdülmecid�in eğitim hakkındaki isteklerini incelemek ve programlaştırmak için 1846 yılında Meclis-i Maarif-i Muvakkat kurulmuş, sekiz kişiden oluşan bu meclis eğitimin batıda olduğu gibi ,ilk,orta ve yüksek derecelere göre düzenlenmesi gereğini belirtmiştir. Osmanlı Devleti�nin geçirmekte olduğu ıstırap içinde bu geniş planı tatbik mümkün olmadığı için ilk tahsili tanzim etmek, hükümet ve talebe için en az masrafla yaygınlaştırmak amaçlanmıştır.

Medreselerin dışında kademeli öğretimin yapılaşma süreci Tanzimat döneminde yasal dayanaklara oturtularak yaygınlaşmaya başlamıştır. 1869 yılında çıkarılan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi Osmanlı Eğitim Sistemini esaslı bir biçimde düzenlemiştir. Nizamname ile eğitim sistemi; ilk, orta ve yükseköğretim olarak düzenlenmiştir. Maarifi Umumiye Nizamnamesinde idadiler ortaöğretim kurumları olarak tanımlanmış ve ülke genelinde açılmasına karar verilmiştir.

Milli Eğitim sözlüğümüze birkaç anlamda girmiş olan idadi deyiminin bir ortaöğretim kurumu hüviyetiyle tutunması 1869 tarihli Maarifi Umumiye Nizamnamesi ile olmuştur. Önceleri Harb Okulu ve Askeri Tıbbiyeye girmek isteyen gençlerin eksik bilgilerini tamamlayarak onları bu okulların programlarını takip edebilecek bir seviyeye ulaştırmak amacıyla, açılan hazırlama sınıflarına hazırlama manasında idadi adı verilmiştir. 1845�te askeri idadiler, ordu merkezlerinde ve askerlik bakımından mevkiine önem verilen Bosna�da birer tane açılmıştır. İstanbul�da ilk açılan idadi Mekteb-i Fünun-ı İdadiye�dir. Mekteb-i Harbiye öğrencileri sınavdan geçirilerek orta düzeyde bulunanlar bu okulun öğrencileri olmuştur. Mekteb-i Fünun-ı İdadiye 1872� de Kuleli kışlasına taşınınca Kuleli Askeri İdadisi olarak tanınmıştır. 1845�te Bursa�da bir askeri idadi kurulmuş, sonradan bu okul Işıklar Askeri İdadisi olarak anılmıştır. Ancak bu okulların açıldığı dönemde devrin rüştiyelerinden pek farklı olmadıkları, yalnız bu ismi taşıdıkları görülmektedir. Askeri idadilerin, 11-14 yaş arasında öğrenci kabul etmesi bu durumu açıkça ifade etmektedir. İlk açılan askeri idadiler kelime manasında olduğu gibi hazırlık sınıfları anlamında kullanılmıştır. Ortaöğretim kurumları anlamında idadiler, rüşdiyelerin yaygınlaşmasından sonra olmuştur.

Maarif-i Umumiye Nizamnamesinin yayınlanışına kadar Osmanlı Devleti�nde rüşdiyelerin sayısı oldukça artmış, eğitimde yenileşme hareketleriyle İstanbul�da bir çok meslek okulu ve yüksek okul açılmıştır. Buna karşılık İstanbul ve diğer vilayetlerde rüşdiyelerin üstünde öğrencileri yükseköğretime hazırlayacak okul açılmamıştır. Bu gelişmeler rüşdiyelerin üstünde ortaöğretim okullarının kurulmasını ve ortaöğretimdeki boşluğun doldurulmasını gerekli hale getirmiştir.

1869 Maarifi Umumiye Nizamnamesini hazırlayanlar tedricen her vilayet merkezinde birer Sultani açmayı düşünmüşlerdir. Bu hükme rağmen araya Rus Harbi girmesi ve idarenin başındaki yöneticilerin sık sık değişmesinden dolayı, bu plan uygulanamamış, sultani mektepleri yalnız İstanbul�da bırakılarak önemli vilayet merkezlerinde vilayet idadileri açılmaya başlamıştır. Nizamnamenin 34�üncü maddesine göre; � Bin haneyi mütavaciz olan ve hal ve mevkilerince lüzum görülen kasabalarda birer mekteb-i idadiye yapılmak mukarrerdir,� hükmü getirilmiştir. Bu madde çerçevesinde Nizamname, idadileri; İslam ve Gayrimüslim Osmanlı tebasını birbirine kaynaştırmak ve müşterek bir kültürle yetiştirmek düşüncesiyle dört yıllık Rüştiyelerin üstünde öğretim süresi üç yıl olacak ve Sancak merkezlerinde açılacak çift öğretim dili bulunan bir okul tipi olarak düşünmüş bununla ortaöğretimin süresini yedi yıla çıkarmıştır. Ancak bu teşebbüs kağıt üzerinde kalmış, idadler hemen açılamamıştır.

Maarif Nizamnamesinde hemen açılmaları öngörülen idadiler maddi imkansızlıklar ve öğretmen yokluğu nedeniyle açılamamıştır, 1872 tarihinde Cevdet Paşa�nın Maarif Nazırlığı döneminde, Sadrazama yollanan bir tezkere, idadilerin hemen açılması gerektiğini gerekçeleri ile bildirmiştir. Bu gerekçeler arasında;

Mektebi Harbiye ve Mektebi Tıbbiye ye girmek isteyen gençlerin idadi gibi bir ortaöğretim kurumuna ihtiyaç duydukları; askeri idadi o an yerlerde birer idadi daha kurmak; Numune olacak mektebin pahalı olacağı ve zaman alması bakımından İstanbul�da Darül Maarif binasının numune idadiye çevrilmesi; idadi programlarının mükemmel şekilde hazırlanması, duruma göre İngilizce, Fransızca ve Almanca derslerinden birinin ihtiyaca göre okutulması; idadilere öğretmen yetiştirmek için Darülmuallimin de idadi şubesinin açılması, idadilerde derslerin önemine göre öğretim kadrosunun hiç olmazsa 10 kişilik olması ve gerekirse bir müdürle iki hademe tayin edilmesi, yer almıştır. Nizamnamenin 36. Maddesi � Her mekteb-i idadiyenin ulum-ı muhtelife için muavinleriyle beraber altışar nefer muallimi olup bunlar Dersaadetteki Büyük Darülmuallimin�in şahadetnamesi ve Maarif Nezareti Celilesi�nin reyi ile intihap ve tayin kılınacaktır ve her her mekteb-i idadiyenin mubasır ve bevvap gibi hademesi dahi olacaktır � hükmüyle bu istek desteklenmiştir.

İstanbul�da ilk Türkçe öğretim yapan, şimdiki ortaokullar seviyesinde ve bugünkü Vefa Lisesi�nin temeli olan Darül Maarif�in, İdadi şekliyle teşkilatlandırılmasıyla ilk �Mülki İdadi� 19 Aralık 1873�te ( 1872 ) Cevdet Paşa�nın nazırlığı döneminde; vilayetlerde ise iki sene sonra Mora Yenişehri�nde ilk idadi okulu açılabilmiştir.

Mektep ve tahsil dereceleri arasında idadiler gariptir ki ne hükümetin ne de halkın ilgisini çekmiştir. Çünkü bu okulların açılması büyük masraf gerektirmiş, devletin bütçesinin Rus savaşından dolayı ağır yük altına girmesi bu okulların sayısının artmasına engel olmuştur. İdadiler o zamanki gençlerinde ilgisini çekmemiştir, rüşdiye mezunlarının devlet kademelerinde memuriyet bulabilmesi bu ilgisizliğin sebebi olmuştur.

Bütün vilayet merkezlerinde rüşdiye ile birlikte yedi senelik ve sancak merkezlerinde rüşdiye ile birlikte beş senelik idadilerin yaygın bir şekilde açılabilmesi ancak 1882-1890 yılları arasında Said paşa, Mustafa Nuri Paşa ve Münif Paşa�nın zamanında gerçekleşmiştir.

İdadilerin önemi anlaşılmasına rağmen yaygınlaşmasındaki en büyük engel Osmanlı Devleti�nin karşı karşıya kaldığı ekonomik yetersizlikler olmuştur. Said Paşa buna çare bulmak üzere, ilköğretim için kabul olunan öşrün öşrü nispetindeki vergiyi kaldırmış bunun yerine 1300 (1884 ) mali yılından itibaren aşarın seb�i ( 1/7 ), rub�u ( ¼ ) alınıp ve ayrıca müsakkafat vergisinin de % 6� sının eğitime ayrılmasını temin etmiştir. Bu vergilerle idadilerin masraflarının karşılanması yoluna gidilmiştir.

Said Paşa�nın bu çalışmaların sonucu olarak vilayet merkezlerinde idadilerin açılması işine hız verilmiştir.1886 yılında; Bursa, Edirne, Yanya ve Çanakkale�de birer idadi açılmıştır. Aynı yıllarda İzmir, Selanik, Trabzon, Rodos, Konya, Elazığ, Ankara, Üsküp, Priştine, Serfice, Gümülcüne, Manisa, Adana, Halep, Kudüs, Maraş, Kırşehir, Çankırı, Teke, Bitlis, Muş, Kastamonu, İzmit ve Sivas şehirlerinde idadi okulu yapılmasına karar verilmiş ve yapımına başlanmıştır. Ayrıca Erzurum, Hakkari, Diyarbekir, Zor, Burdur, Karesi, Kazai Erbaa ( Çatalca ), Karahisari Sahip, Kırklilise ( Kırklareli ), İstanköy, Midilli, Tekirdağ, Yenipazar, Taşlıca ve Görüce�de de birer idadi açılması için mahalli makamlarla temasa geçilmiştir. Bu vilayetlerde de idadilerin açılması sağlanmıştır.

Said Paşa tarafından başlatılan vilayetlerde idadi açma siyaseti kısa bir süre sonra çeşitle kesimlerden eleştiriler almaya başlamıştır.1887 yılında toplanan maarif komisyonunda; mevcut idadilerin korunması fakat bundan sonra açılacak olanların durdurulması yönünde karar alınmıştır. Bu kararın alınmasında vilayet maarif yetkililerinin etkisi büyük olmuştur. Vilayet maarif yetkilileri, maarif vergisi adıyla halktan toplanan paraların halk çocuklarının gidebileceği okullar yerine zengin çocuklarının gittikleri idadilere yatırım yapılmasına karşı çıkmışlardır.

Mutlakiyet Devrinde ve Münif Paşa�nın Nazırlığı döneminde İstanbul�da Babıali caddesinde kira ile tutulmuş bir konakta idadi seviyesinde bir kız okulu 13 Mart 1880 tarihinde açılmıştır. Ancak bu okul iki yıl öğretim faaliyetinde bulunduktan sonra halkın ilgisizliğinden kapanmıştır. O dönemde basında çıkan bir yazıya göre bu okula üç öğrenci kayıt yaptırmıştır....Yazıya göre bu ilgisizliğin nedeni �taifeyi nisaya ( kızlar ve kadınlara ) tahsil-i ilim etmek lezaizini ( lezzetini ) daha tamamıyla tattıramamış olmak � şekliyle ifade edilmiştir. Devletin ve basının önem vermesine rağmen kız idadileri yeterince ilgi görmemiştir.

II. Meşrutiyet Döneminde, milli eğitim alanında yapılmak istenen düzenlemeler arasında, ortaöğretim alanının ilk aşamada temel konusu yedi yıllık idadilerin, lise halinde yeni bir program ve hüviyetle teşkilatlandırılması amaç edinilmiştir. 1913 yılında uygulamaya konan programa göre idadi adıyla öğretim faaliyetlerine devam eden bu okullar, aynı tarihlerde rüşdiyeler kaldırılarak altı yıla çıkarılan ilkokullara dayalı okullar haline getirilmiştir. İdadilerin yeniden düzenlenmesinde Emrullah Efendi�nin çabalarının önemli rolü vardır. Emrullah Efendi bütün Osmanlı unsurlarının ortak eğitim ve öğretim görecekleri bir öğretim kademesi belirlemek istemiş bu kademeyi de ortaöğretim olarak belirlemiştir. Ancak ülke genelindeki idadilerin sayısının fazla olması sebebiyle sadece oniki vilayet idadisini bu amaç için kullanmayı düşünmüştür. Bu okulların ikinci müdürlerini Avrupa�dan getirmeyi, son iki yılındaki bazı derslerin de Fransızca okutulmasını kararlaştırmıştır. Kalan yedi yıllık idadilerinde 1913 Nisan�ın da sultaniye çevrilme kararı alınmıştır. Sultaniye çevrilme kararı 1914 yılından itibaren uygulamaya konmuştur. İdadilerin bu özelliği Cumhuriyet Dönemine kadar devam etmiştir.



2. Eğitim ve Öğretim

Maarifi Umumiye Nizamnamesinin 33. maddesinde idadilerin kuruluş amacı; �mekatib-i idadiye, mekatib-i rüşrüşdiye de ikmal-i tahsil etmiş olan İslam ile sunuf-ı gayr-ı müslime çocuklarının muhteliten talim ve tedrisleri için mevzudur,� olarak belirlenmiştir. Nizamname idadilerin kuruluş amacını Müslüman ve gayrı müslüm vatandaşların rüşdiyeden sonraki eğitimlerinin sağlanması olarak ifade etmektedir.

Ülke genelinde yaygınlaşan idadilere, rüşdiyelerle birlikte hem öğrencileri yükseköğretime hem de serbest meslekler, mahalli ve resmi hizmetler için memur yetiştiren kaynaklar vazifesi yüklenmiştir. İdadiler hem Osmanlı vatandaşlarının ortaöğretim ihtiyacını karşılamak hem de Osmanlıyı oluşturan farklı topluluklar arasında ortak kültürü oluşturma gibi bir görevi de üstlenmiştir.

İdadiler tüm Osmanlı tebasına açık tutulmuştur. İdadilere, rüştiyeleri bitirmiş, Müslüman ve Hıristiyan talebeler bir giriş imtihanı kabul edilmişlerdir. 1892 yılında yayımlanan idadiler talimatnamesinde idadilere girecek öğrencilerin belirlenmesi ve alınacak öğrencilerde aranan özellikler şu şekilde belirlenmiştir;

1. Yedi senelik mekatib-i idadiyenin ilk üç sene ile bazı yerlerde bulunan şubeler rüşdi, diğer dört senesi idadi olduğu için, Mekatib-i iptidaiden onaylanmış şehadetname ile müracat edenler, imtihan sonucu birinci sınıfa, rüşdiye ve idadilerin rüşdiye kısımlarından mezun olanlar dördüncü sınıfa imtihanla kayıt edilirler.

2. Okula girmek isteyenlerin; sağlık raporu, aşı kağıdı, Osmanlı Tezkeresi ( nüfus cüzdanı ), daha önce bitirdikleri okulun diplomalarını getirmeleri ve onbeş yaşını geçirmemiş olmaları gerekir.

3. Ecnebi olanların maarif vergisi ödemiş olmaları.

4. Ücretsiz alınacak yatılı talebenin miktarı, toplam yatılı öğrencinin 1/3 olması, fazla sayıda ücretli yatılı talebe alınması, okul binasının kapasitesine bağlıdır.

5. Okul ücreti 12 Osmanlı lirası olup, üç taksitte ödenir.

6. Ücretsiz alınacak öğrencilerin fakir, kimsesiz ve terbiyeli olması şarttır. Fazla müracaat eden olursa imtihanla ücretsiz öğrenciler seçilir.



Başlangıçta bu okullara 10-15 yaşları arasındaki iptidai mezunları alınacağı belirtilen idadilere, 1913 yılı Haziran ayında bakanlığın emriyle rüşdiye mezunlarının da alınacağı belirtilmiştir.

İlk kurulan askeri idadilerin öğretim süreleri, üç sınıfı mahallerinde olmak üzere son sınıfı İstanbul� da birleştirilerek dört yıl olarak belirlenmiştir. Maarif-i Umumiye Nizamnamesinin 38. maddesine göre; �mekatib-i idadiyenin müddeti tahsiliyesi üç sene olup zirde muharrer tedris olunacaktır.� Nizamname idadilerin öğretim sürelerini, rüşdiyelerin üzerine üç yıl olarak belirlemiştir. Vilayet idadilerinin öğretim süresi yedi yıldır. Bu sürenin üç senesi rüştiye, dört senesi de idadi şubelerini kapsamaktadır. Nizamname İstanbul�daki idadilerle, taşradaki idadilerin öğretim sürelerini ayırmıştır.

Mutlakiyet devrinde de idadilerin bir kısmı, üç senesi rüşdiye, iki senesi idadiye olmak üzere beş, bir kısmı da üçü rüşdiye dördü idadi olmak üzere yedi sınıflı olarak kurulmuştur. Beş senelik idadiler gündüzlü ve livalarda; yedi senelik idadiler yatılı ve vilayet merkezlerinde açılmıştır. II. Meşrutiyet dönemine kadar idadiler beş ve yedi yıllık okullar halinde öğretime devam etmiştir;

Beş yıllık idadiler; Osmanlı Devlet yapısına göre livalarda kurulan idadilerdir. İlk üç yıl rüşdiye, son iki yılı ise idadi öğretimine ayrılmıştır. Bu okulların amacı, yükseköğretimden ziyade, bulunduğu yörenin işlerini idare edecek, imarını sağlayacak adam yetiştirmektir. Yedi yıllık idadiler; vilayet merkezlerinde, ilk üç yılı rüşdiye şubesinden kalan dört yılı idadi öğretimine ayrılmıştır.

1882 yılında yayınlanan resmi tebliğe göre; idadiler vilayetlerin önem derecesine göre yatılı ( leyli ) ve gündüzlü (nehari ) olarak kurulmuştur. Yatılı idadiler vilayetlerin emniyetleri ve mali durumuna göre 50,75, 100 ve 150 öğrenci kapasiteli olarak kurulmuştur. Anadolu ve Rumeli�nin çeşitli vilayetlerinde yatılı okul kurmaya uygun olmayan İşkodra ve Kosava vilayetlerinden Selanik; Van ve Bitlis vilayetlerinden Erzurum; Mamuretulaziz vilayetinden de Diyarbakır yatılı idadilerine öğrenciler gönderilmiştir.

İdadilerden mezun olma şartları Maarifi Umumiye Nizamnamesi ile düzenlenmiştir; okuldan diploma alabilmek için Nizamnamenin 41. Maddesinde; � Mekatib-i İdadiyede müddeti tahsiliyesini ikmal etmiş olan talebeden usulü üzere imtihanları bilicra rüus alanlar imtihan nizamnamesinde beyan olan imtiyazatakesb-i istihkak edeceklerdir ve imtihanda ibraz ehliyet edemeyenler istedikleri halde bir sene müddet daha mektepte kalacaklardır,� şartları getirilmiştir.

İdadilerin programları hakkındaki ilk kapsamlı bilgi Maarif-i Umumiye Nizamnamesinin 38. maddesinde yer almaktadır. Nizamnamenin 38.maddesine göre; okulun programında; Mükemmel Türkçe Kitabet ve İnşa, Fransızca, Kavanin-i Osmaniye, Mantık; Mebadi-i Servet-i Milel ( Ekonomi ), Coğrafya, Tarih-i Umumi, İlim-i Mevalid ( Tabiat Bilgisi ), Cebir; Hesap ve Defter Tutmak Usulü, Hendese ve İlm-i Mesaha, Hikmet-i Tabiye, Kimya, Resim dersleri yer almaktadır.

Akyüz�e göre; bu programda din dersleri, Arapça, Farsça yer almamıştır, Nizamnamede idadilerin öğretim dilinin ne olacağı da belirtilmemiştir, fakat Türkçe olduğu Nizamnameden anlaşılmaktadır. İdadiyeler için çift öğretim dilli diyenler varsa da belgelerde böyle bir kayıda rastlanmamıştır.

İdadilerin programlarındaki yetersizlikleri gidermek ve öteki öğretim basamaklarında uygulanan programlarla bağlantısını sağlamak üzere özel bir komisyona hazırlattırılan ve 13 Haziran 1892�de kabul olunan program bu okulların öğretimlerinde esas teşkil etmiştir. İlk üç sınıfı rüşdiye sınıflarını da kapsayan bu programın beşinci sınıfa kadar olanı gündüzlü sancak idadilerine mahsus bulunuyor; son iki sınıfın eklenmesiyle de yedi yıllık yatılı vilayet idadilerinden oluşmaktadır.

Tablo 1: 1898-1899 yılına ait Mekatib-i Rüşdiye ve İdadiye de okutulacak Ulum ve Fünunun haftalık ders programı
adları

( Esami-i Dürus )
1.

Sene
2.

Sene
3.

Sene
4.

Sene
5.

Sene
6.

Sene
7.

Sene
Maa Tecvid Kur�an ve Ulum-i Diniye

3

2

2

2

2

1

2
Türkçe

7

6

4

3

2

-

-
Edebiyat ve Ahlak

-

-

-

-

-

2

1
Kitabet-i Resmiye

-

-

-

-

-

1

1
Arabi

1

2

2

2

2

1

1
Farisi

-

1

2

1

-

-

-
Fransızca

-

-

3

3

4

4

5
Kavanin

-

-

-

-

-

2

2
Hesap

2

2

2

2

1

-

-
Usul-i Defteri

-

-

-

1

1

-

-
Cebir

-

-

-

-

2

2

-
Hendese

-

-

1

2

2

2

-
Müsellesat

-

-

-

-

-

-

1
Kozmografya

-

-

-

-

-

-

1
Makina

-

-

-

-

-

-

1
Hikmet-i Tabiiye ve Kimya

-

-

-

-

-

3

3
Mevalid

-

-

-

-

-

2

2
Coğrafya

2

2

2

2

2

2

1
Tarih

-

2

2

2

2

1

1
İlm-i Servet

-

-

-

-

-

-

2
Malumat-ı Nafia ve Hıfzısıhha

1

1

1

1

1

-

-
Hüsn-ü Hat

1

1

1

1

1

-

-
Resim

1

1

1

1

1

-

-
Toplam

18

20

23

23

23

23

24
Elsine

Bazı idadilerde icaba göre okutturulan Rumca, Ermenice, Bulgarca derslerinin verilen addır.


İdadilerin programları öğretim sürelerine göre belirlenmiştir. Beş ve yedi yıllık idadiler ayrı ayrı programlarla öğretim faaliyetini devam ettirmiştir. Tablo 1 ve 2�de idadilerin programları verilmiştir. Yedi yıllık idadi programının tümü vilayetlerdeki leyli idadilerine; ilk beş yıl vilayetlerdeki nehari idadilere; 4-7 seneleri Mülkiye Mektebi İdadi sınıfları ve İstanbul,Üsküdar nehari İdadilerine; 1-3 seneleri İstanbul ve tüm vilayet rüşdiyelerine mahsustur.



Tablo 2: Vilayet Merkezlerinde bulunan nehari (Gündüzlü ) idadi mekteplerinin 1894 yılına ait haftalık ders programı
adları

Esami-i Dürus
1.

Sene
2.

Sene
3.

Sene
4.

Sene
5.

Sene
Ulum-i Diniye

3

2

2

2

2
Arabi

3

3

3

3

2
Farisi

-

2

2

2

-
Türkçe

6

5

3

2

2
Fransızca

-

-

4

5

5
Hesap

2

2

2

3

-
Hendese

-

-

2

2

3
Coğrafya

2

2

2

2

2
Tarih

-

2

2

2

2
Usul-i Defteri

-

-

-

1

1
Malumatı Fenniye

-

-

-

-

1
Mevalid

-

-

-

-

-
Hüsn-ü Hat

1

1

1

1

1
Resim

1

1

1

1

1
Toplam

18

20

25

25

25


1902 yılında İdadilerin öğretim süreleri; programlarındaki derslerin yoğun olması ve öğrencilerin tahammül sınırını aşması sebebiyle, yedi yıllık idadilerde sekiz yıla, beş yıllık idadilerde de altı yıla çıkarılmıştır.

1913 yılında İdadiler üzerinde önemli değişiklikler yapılmıştır. Yeniden düzenlemeye koyulan program idadileri çok amaçlı okullar halinde düzenlenmiştir. Bu programa göre idadiler; ilk sınıfta hazırlayıcı temel dersler birlikte; sonraki iki sınıfta bir kısım esas dersler birlikte görülmek suretiyle genel, ziraat, ticaret ve sanat kollarında öğretim yapan okullar haline getirilmiştir.

Kız idadileri açıldıkları dönemde, Avrupa okul nizamlarına uygun bir programla, Türkçe ve genel kültür derslerinden başka Fransızca, Almanca ve İngilizce; müzik, el ve ev işleri dersleri de yer almıştır.

İlk açılan idadileri ne bina, ne öğretmen nede program yönünden yeterlidir. Çoğu kiralık binalarda veya başka maksatla yapılmış binalarda geçici olarak açılmıştır. Ancak, 1886�dan sonra idadilere verilen önem okul binalarının yapımında da kendini göstermiştir. Son dönem Osmanlı mimarisinde görülen yetersizlikler sebebiyle idadilerin binaları için Avrupa�daki okul binaları içinden arayış başlamış; Paris sefiri Esat Paşa�dan Fransız okul planları istenmiş, vilayetlerde kurulan idadiler Fransız okul mimarisine göre yapılmıştır.

İdadiler kurulduğu ilk yıllarda 1869 nizamnamesine göre, fakat daha sonraki yıllarda, idadilerin rüşdiyelerle birleşerek yatılı (leyli) � gündüzlü (nehari), sancak vilayet, beş yedi yıllık gibi isimlerle açılmaya başlaması yeni bir talimatname çıkarılmasını zorunlu hale getirmiş, 1892 yılında idadiler için bir talimatname hazırlanarak müdürlerin, muavinlerin, mubassırların görevleri ve öğrencilerle ilgili hususlar ayrıntılı şekilde hükme bağlanmıştır.

İdadi öğrencileri için tek tip kıyafet giyme zorunluluğu 1910 yılından itibaren uygulamaya konulmuştur. Elbisesi olmayan öğrencileri okula almama kararı verilmiştir. Ancak fakir halka 300 kuruş mali külfet getiren bu kararın tavizsiz ne kadar uygulandığı da belli değildir.

Maarifi Umumiye Nizamnamesi�nin 35. maddesine göre; Mekatib-i İdadiyenin masarif-i inşaiyesi ve muallim ve hademesinin muhassasatı ve sair kaffe-i masarifatı vilayet maarif idaresi sandığından tesviye kılınacaktır. İdadiler bu uygulamaya göre İkinci Meşrutiyet Dönemine kadar parasızdı ancak 1909 sonlarında bütçe yasası sırasında idadilere % 20 oranında parasız yatılı öğrenci alınması kalan öğrencilerin tümünün ücretli olması kararlaştırılmıştır. Bu ücretler gündüzlü ( Nehari ) öğrencilerden vilayet merkezlerinde 2, livalarda 1,5 lira olarak alınmıştır. Yatılı ( Leyli ) öğrencilerden ise 15-20 lira arasında ücret alınmıştır.

II. Meşrutiyet döneminde idadi öğretmenleri okuttukları derse göre ücret almışlardır.1910 yılında idadi öğretmenlerinin maaşları 100 - 700 kuruş arasında değişmektedir. Bakanlık üç gün derse gelmeyen öğretmenin maaşının yarısını, bu tekrar edildiği zamanda tamamını kesme kararı almıştır. Maarifi Umumiye Nizamnamesi idadilerde çalıştırılacak personel ve bu personele ödenecek ücret konusunda da açıklama getirmiştir. Nizamnamenin 37. Maddesi; � her mekteb-i dadiyenin muallim ve hademe maaşı şehriye altıbin ve masarif-i müteferrika-i seneviyesi sekizbin kuruş olup bu hesaba göre masarif-i adiye-i seneviyesi nihayet seksenbin kuruştan ibaret olacaktır.



3. İdadilerle İlgili Sayısal Bilgiler

İdadilerle ilgili asıl gelişme 1880� li yıllardan sonra olmuştur. 1895 yılında bütün Osmanlı Devleti içinde yatılılar ve İstanbul�daki idadiler dahil olmak üzere yedi sınıflı yedi sınıflı yirmi, beş sınıflı otuzbeş idadi vardır. İstanbul�daki idadilerin adları Dersaadet Mektebi İdadii Mülkiyesi, Üsküdar Mektebi İdadii Mülkiyesi�dir. Üsküdar İdadisindeki talebenin sayısı ancak 64�tür.



Tablo 3: Abdülhamid devri sonunda resmi idadilerin sayıları ve bulundukları yerler.
vilayet

İdadi Sayısı

Bulunduğu vilayet

İdadi Sayısı
İstanbul

9

Sivas

3
Edirne

6

Trabzon

1
Erzurum

2

Trablusgarp

1
İşkodra

2

Kastamonu

4
Ankara

5

Konya

5
Adana

1

Kosova

4
Bağdat

1

Mamuratülaziz

2
Aydın

5

Manastır

4
Beyrut

5

Musul

1
Cezayir

3

Van

2
Hicaz

1

Yanya

4
Halep

3

Selanik

3
Bursa

5

Yemen

2
Diyarbakır

2

Suriye

2
Toplam:

93


!906 yılında bütün imparatorluk sınırları içinde 93 resmi, 11 özel, 5 askeri olmak üzere toplam 109 idadi mevcuttur. 1901 yılında idadilerdeki toplam öğrenci sayısıda 11445�tir.



Tablo 4: 1329-1330 (1911-1912 ) öğretim yılında idadi öğrencilerinin milliyetlerine göre dağılımları;

Ücretli

Ücretsiz

Toplam

%
Müslüman

921

5889

6810

97.9
Rum

9

48

57

0.8
Ermeni

13

62

75

1.1
Musevi

2

15

17

0.2
Baş. Milliyetler

6

5

11

0.2
Toplam

951

6019

6970

100


Tabloya göre 1329-1330 (1911-1912 ) öğretim yılında idadi öğrencilerinin; % 97.9�u Müslüman, % 0.8�i Rum, % 1.1�i Ermeni, %0.2�si Musevi ve % 0.2� si de başka milliyetlere mensuptur.



4. Sonuç

Osmanlı Devleti�nin Avrupa�da ki Rönesans ve Reform hareketleri sonucu meydana gelen her alandaki gelişmenin uzağında kalması bir çok alanda devleti geri bırakmıştır. Yenileşme hareketlerine öncelikle devlete ait kurumlardan başlayan yönetim Tanzimat fermanının ilanından sonra eğitim alanında da yenileşme hareketlerine başlamıştır.

1869 yılında çıkarılan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile Osmanlı Eğitim Sistemi yeniden düzenlenmiş ve üç kademeli öğretim sistemine geçilmiştir. Nizamnamenin sonucu olarak ortaöğretim kurumu olarak idadiler 1872 yılından itibaren kurulmaya başlamış, özellikle 1880�li yıllardan sonra tüm devlet sınırları içinde yayılmaya başlamıştır.

İdadiler bulunduklar bölgenin özelliğine göre yedi yıllık yatılı ve beş yıllık gündüzlü okul olarak kurulmuştur. Fakir ve kimsesiz öğrenciler dışındaki öğrencilerden ücret alınmıştır. İdadiler, müslüman ve müslüman olmayan vatandaların tümüne açık tutulmuş hatta tüm vatandaşları kaynaştırmayı amaç olarak benimsemiştir.

!906 yılında bütün imparatorluk sınırları içinde 93 resmi, 11 özel, 5 askeri olmak üzere toplam 109 idadi mevcuttur. 1901 yılında idadilerdeki toplam öğrenci sayısı da 11445�tir.



DİPNOTLAR

Kodaman, Bayram; Abdülhamid Devri Türk Eğitim Sistemi, Ankara; Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1991. s.1

Kansu, N.Atuf; Türk Maarif Tarihi , Cilt:1, İstanbul: 1930, s.152. Kodaman; A.g.e, s.3

Karal, E.Ziya; Osmanlı Tarihi, Cilt: 6, Ankara:Türk Tarih Kurumu Basımevi,1983.s.170

Kansu, N. Atuf; A.g.e, Cilt:I, s. 47

Unat, F. Reşit; Türk Eğitim Sisteminin Gelişmesine Tarihi Bir Bakış, Ankara: Milli Eğitim Basımevi, 1964. s. 45

Akyüz, Yahya; Türk Eğitim Tarihi ( Başlangıçtan 1997�ye ), İstanbul: Kültür Koleji Yayınları,1997. s. 145

Unat; A.g.e, s.45

Kansu, N.Atuf; Türk Maarif Tarihi , Cilt:II, İstanbul: 1932, s. 9

Unat; A.g.e, s.100

Unat; A.g.e, s. 45

Ergin, Osman; Türk Maarif Tarihi; Cilt: 1-2, İstanbul: Eser Matbaası,1977. s. 496

Ergin; A.g.e, Cilt: 1-2, s. 496-499

Unat; A.g.e, s.101

Ergin; A.g.e, Cilt: 1-2, s.496

Koçer, H. Ali; Türkiye�de Modern Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi ( 1773- 1923 ), İstanbul: Milli Eğitim Yayınevi, 1991. s.101-102

Ergin; A.g.e, Cilt: 1-2, s.496

Unat; A.g.e, s. 45

Ergin, Osman; Türk Maarif Tarihi; Cilt: 3-4, İstanbul: Eser Matbaası,1977. s. 923

Unat; A.g.e, s.45

Koçer; A.g.e, s.130

Kodaman;A.g.e, s. 119

Ergin, Osman; A.g.e, Cilt:3-4, s.925

Kodaman; A.g.e,, s. 120

Unat, F.Reşit; A.g.e, s.46

Akyüz; A.g.e, s. 145

Unat; A.g.e, s.46

Ergün; A.g.e, s.220-222

Unat; A.g.e, s.100

Unat; A.g.e, s.45

Karal, E.Ziya; Osmanlı Tarihi, Cilt: 7, Ankara:Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1983.s.203

Kodaman; A.g.e, s. 126

Ergün; A.g.e, s.218-219

Unat; A.g.e, s.45

Unat; A.g.e,s.101

Kansu; A.g.e, Cilt: II, s.10

Yücel, H.Ali; Türkiye�de Ortaöğretim, İstanbul: Devlet Basımevi,1938. s. 11

Ergün; A.g.e, s. 218

Ergün; A.g.e, s. 219

Ergin; A. g. e; Cilt: 3-4. S.929

Unat; A.g.e, s.101

Unat; A.g.e, s.101

Akyüz; A.g.e, s. 145

Koçer; A.g.e, s.131

Akyüz; A.g.e, s. 202

Akyüz; A.g.e, s. 202

Yücel; A.g.e, s.148

Ergin; A.g.e, Cilt: 3-4, s. 931

Ergün; A.g.e, s.218-219. Unat; A.g.e, s.46

Unat; A.g.e, s.46

Kodaman; A.g.e, s. 118

Ergin; A.g.e, Cilt: 3-4, s. 925

Kodaman; A.g.e, s. 126

Ergün; A.g.e, s.223

Unat; A.g.e, s.101

Ergün; A.g.e, s.222

Ergün; A.g.e, s.222-223

Unat; A.g.e, s.101

Yücel; A.g.e, s. 11

Kodaman; A.g.e, s. 128

Kodaman; A.g.e, s.128-129

Ergün; A.g.e, s.224
alıntıdır.