Osmanlı Devleti’nde büyük eyaletlerin yönetimine memur edilen idarî görevlilerdir. Beylerbeyi, eyaletlerin daha çok askerî idaresiyle meşgul olurdu. Osmanlı tarihinde önemli yeri olan Beylerbeyliğin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, ilk Beylerbeyi’nin bazı kaynaklarda Lâlâ Şahin Paşa,bazılarında ise Timurtaş Paşa’nın olduğu yazılmaktadır. Avrupalı tarihçilere göre, İstanbul’un fethinden sonra Bizans’ın doğuya ve batıya ait iki (demostikos lön Skbolön) ordu komutanı teşkilatı örnek alındığı iddia ediliyorsa da fetihten önce Rumeli ve Anadolu’da bu görevlilerin bulunduğu bilinmektedir.

Bu teşkilâtı Osmanlılar, Selçuklulardan almışlar, yetkilerini kendi idarî sistemlerine göre uygulamışlardır.

Beylerbeylerin emirleri altında sancakların mülkî idaresine bakan sancakbeyi kazaların güvenliğine bakan subaşı, adalet işlerine bakan kadılar vardı. Bunlar bölgelerini geniş yetki ile idare ederlerdi. Divan-ı Hümâyûn’un küçük bir örneği olarak, başkanlıkları altında divan kurulurdu.

Beylerbeylerinin ün tuğu ve değişik dirlikleri olurdu. En az dirlik 400.000 akçe idi. Eyalet merkezinde maiyetiyle birlikte otururlar, sefere çıkarken de maiyetleri yanlarında bulunurdu.

Sultan Fatih Mehmet tarafından hazırlatılan kanunnamede belirtildiğine göre Beylerbeyliği Divan-ı âlide, vüzera, defterdar ve kazasker altında sırası olan önemli bir görevdi. Yine aynı kanunnameye göre, Beylerbeyi vüzeradan bir tabaka alttadır ve kadıların başındadır.

Beylerbeyi yalnız idareci değil aynı zamanda askerî komutandır. Savaş zamanında askeri ile dövüşür, savaş bittikten sonra tekrar eyaleti başına dönerdi.

Beylerbeyiler arasında derece farkı bulunur, rütbe farkı hariç, işgal ettikleri eyaletlerin fetih bakımından eskiliği göz önüne alınarak sıra takip ederlerdi. Yine aynı kanunnamenin esaslarına göre, Rumeli beylerbeyi, teşrifatta diğer beylerbeyinden farklıydı. Divan-ı Hümâyün’da iskemlede oturma hakkına sahiptiler. Diğer bir farkı da ahkâmda kendisine “Paşa” lafzı ve “damatmealihu” ibaresi yazılırdı.

1864 yılında yapılan vilayet teşkilâtı üzerine, vilayetlere gönderilen idarecilere vali adı verilmiştir.

Alıntıdır