28 ÇELEBİ MEHMED EFENDİ PARİS SEFARETNAMESİ

Hazırlayan : Abdullah UÇMAN

ÖNSÖZDEN

Günümüzden tam iki buçuk yüzyıl önce kaleme alınan Yirmisekiz Çelebi Mehmet Efendi'nin, ülkemiz batılılaşma tarihinin ilk günleri için oldukça önemli bir yeri vardır. Sefâretnâme bir yanıyla, o günlerin batılılaşma çabasındaki Osmanlı devlet adamları için bir program niteliği taşımaktadır.

Yirmisekiz Çelebi Mehmet Efendi'nin XVIII. yüzyıl Fransa'sında seyahati sırasında gördüğü yerleri anlatırken çevresine bakışındaki dikkati iyice anlayabilmek için, bu seyahatin yapıldığı tarihten biraz gerilere şöyle bir göz atmak bize birçok ip ucu verecektir.

---------------

Bir yıl kadar süren bu Fransa gezisinin o günkü Osmanlı toplumu için gerçekten faydalı bazı sonuçları olmuştur. Meselâ akla ilk gelen, matbaanın bizde ilk olarak kuruluşu ve kitap basma tekniğinin gelişmesi, bu seyahatin bir sonucudur. Her durumda olduğu gibi burada da madalyonun arka yüzü var: Değişik ve bazı yanlarıyla üstün bir medeniyetin dış görünüşüne özenerek onu taklide kalkan, böylece israfa, sefahata, dolayısıyla yönetici kadronun baştan çıkmasına yol açacak bir takım yanlış tavırlar; sarsılmakta olan bir devleti büsbütün yıkıma götürecek hatalı ilk adımların atılmasına sebep olacak o güne göre bazı ileri fikirler de bize yine bu seyahatla birlikte gelmiştir. Söylediklerimiz tamamen birer tarihî realitedir. Meselâ matbaanın açılışı 1728 yılını bulurken, zevk ve eğlence planındaki hızlı çalışmalar; Avrupa'da sefaret heyetinin beraberinde getirdiği birçok köşk ve lâle bahçesi plânının uygulanması için İstanbul'da geniş bir imar faaliyetine girişilmesi bu yanlış tavırların sadece bir yanıdır. Bu yüzden, eseri dikkatle okumak, yapacağımız yorumlarda önemi bütün ayıntılarıyla değilse bile kaba çizgileriyle gözümüzün önüne getirmek zorundayız.

Yirmisekiz Çelebi'nin Paris Sefâretnâmesi, batı medeniyetiyle ilk temasımızın yazılı ilk ürünlerinden olması bakımından, eserin belgesel niteliği ve değeri yanında, daha başka, o günkü Osmanlı'nın Avrupa'ya ve Avrupalıya bakışı gibi özelliklerinden de söz edilebilir.

Çelebi Mehmet Efendi'nin bizzat devrin Padişahı Sultan III. Ahmed'e ve Sadrazam Damat İbrahim Paşa'ya sunduğu yazma nüshalardan sonra, Sefâretnâme'nin daha birçok kopyası meydana getirilmiş; eser sonraları birkaç defa İstanbul'da ve Avrupa'da basılmıştır. Kitap ilk olarak 1757'de Galland tarafından Fransızcaya tercüme edilmiştir. Bizim burada hazırlarken esas aldığımız metin, birçok yazmadan ve Râşid Tarihi'nde yayınlanan nüshadan farklı yanları bulunan, «Sefâretnâmei Fransa» adıyla 1283 (1871) tarihinde İstanbul'da Matbaai İlmiyyei Osmaniye'de basılmış olan kitap oldu.



http://rapidshare.com/files/23278260...AMES__304_.doc




Alıntıdır