1. #1

    Üyelik tarihi
    05.Ekim.2008
    Yaş
    39
    Mesajlar
    4


    YALAN SÖYLEYEN TARİH

    Bugun google da AAdulhamit kelimesini ararken suraya rastgeldim ;
    Kod:
    http://tt.baskent.edu.tr/osmanli/34.htm
    Ankara Baskent Üniversitesi'nin sitesiymis. Çogu Osmanli hatirasi olan bu okullarda ne yazikki Osmanogullarina kin kusuluyor. Padisahlar gericilikle aniliyorlar. Çok uzuldum.

    Yazi soyle basliyor Meşrutiyeti ilân edeceğine söz verdiğinden V Murad'i müteakip tahta gecirilen II Abdülhamit önceleri hürriyet ve mesrutiyeti sever göründü. ............... ................. ............... ve soyle bitiyor İkinci meşrutiyet yobaz kimselerin 31 Mart (13 Nisan 1909) hâdisesi denilen ve II Abdülhamid'in perde arkasından idare ettiği sanılan irticai...... Bunu cevaplamadan edemeyecegim.

    Bir kere senin yobaz dediklerin, imparatorlugu 30 yil korudu, modernlestirdi, fakat senin aydinlarin 10 sene tutamayip memleketi uçuruma suruklediler, yuzbinlerce vatan evladini çanakkalede sehid verdiler. Körü körüne. Turk milleti kadar ecdadina vefasiz millet gormedim. Fransizlar bile Louis 16 ve ailesini kestikleri halde, onlarin ruhuna destanlar yazabiliyor. Fransiz kutuphaneleri Marie Antoinette'i anlatan kitaplarla doludur. Ev mobilyalarina koymuslar, adini style Louis 16. Varmi bizde Abdulhamid'i animsatan bir hatira. Sanki biz millet olarak 1923 de uzaydan geldik öncemiz yok .Si si var ..Mete hanlar ,bizi emzirip buyuten disi kurtlar .. Yani Efsane. Ve bu efsaneler ile 1923 arasinda bir amnezi olmus hiç kimse bir sey hatirlamiyor. Bu ikisi arasindakiler bizden degil. Cunku Turk milleti ergenekondan çikmis, sonra uzaya gidip uykuya dalmis ve 1923 de tekrar yeryuzune gelip Turkiye Cumhuriyetini kurmus. Turkiye Cumhuriyeti'nin evveli yok. Yok hepsi silindi. Millet olarak, bugun turkçesi ile, bir asir onceki kitap ve ve yazilari okamaktan aciziz. Oysa ki halen, bir Victor Hugo romanini veya bir Moliere tiyatro piesini rahatlikla okuyup anliyorum. Fakat ne yazikki Cevdet Pasanin Kisasi Enbiya'sini orijinal yazisiyla anlamam imkansiz. Bu benim gibi 50 sindeki insanlar. Simdi soruyorum,dedesinin konustugu dili anlamayan baska bir millet varmi ? Osmanli ve islam dusmanligi ugruna bir milletin tarihi silindi.

    Su iki gerçegi unutmayalim ve çocuklarımızada oğretelim

    Geçmisini bilmeyen milletin gelecegide olmaz,
    Turk milleti aldigi nefesi Abdulhamid'e borçludur.



    Mesajınız tarafımdan dilimiz imla kurallarına uygun hale getirilmiştir.


  2. #2

    Üyelik tarihi
    04.Ekim.2007
    Yaş
    46
    Mesajlar
    2

    Eleştirilerinizde kuşkusuzki haklı olduğunuz pek çok nokta var.Ne yazık kiaydın olduğunu iddia ede insanlarımız geçmişimizi yok sayma lüksüne sahip hissediyorlar kendilerini çok yazık.Türkiye Cumhuriyetinin geçmişi vardır hemde köklü bir geçmişi vardır.Bunu Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK çok iyi bildiğin için Türk Tarih ve Türk Dil Kurumunu kurmuştur.Bizim dilimiz Arapça veya Frasça değil Türkçedir hocam,Kisasi Enbiya adlı eseri orjinal diliyle anlayamazken Yunus Emre'yi anlarsınız hocam bunun nedeninide düşünmeniz lazım eleştirim size bu ancak bu noktada olacaktır.

  3. #3

    Üyelik tarihi
    06.Kasım.2007
    Yaş
    31
    Mesajlar
    262

    Dediklerinize katılıyorum...
    Günümüzdeki bazı aydınlar kendilerini Osmanlı'nın torunu olarak görmüyor...
    Türkiye Cumhuriyeti'nin kökünün Osmanlı olduğunu söyleyince hemen saldırıyorlar...
    Oysaki hayranlık duydukları Batılılar onları bile Osmanlı torunu olarak görüyor...
    Bu gerçeği görmeyenlere özellikle görmeyen aydınlara yazık...

  4. #4

    Üyelik tarihi
    22.Ağustos.2007
    Mesajlar
    342


    Sayın hocam, başlık olarak yazdığınız 'Türk Milleti Aldığı Nefesi Abdülhamit'e Borçludur.' sözü çok iddialı bir söz değil midir?

    Aşırı eleştirilere taraftar değilim ama aşırı yüceltmeler de doğru değil. Olaya bu şekilde baktığınızda, aldığımız nefesi gerçekten borçlu olduklarımıza haksızlık edilmiş olmuyor mu?

    &#39; ÇALIŞMADAN, ÖĞRENMEDEN, YORULMADAN, RAHAT YAŞAMANIN YOLLARINI ALIŞKANLIK HALİNE GETİRMİŞ MİLLETLER; EVVELA HAYSİYETLERİNİ, SONRA HÜRRİYETLERİNİ VE DAHA SONRA DA İSTİKBÂLLERİNİ KAYBETMEYE MAHKUMDURLAR...&#39;<br /><br />Mustafa Kemal ATATÜRK

  5. #5

    Üyelik tarihi
    12.Ekim.2007
    Yaş
    30
    Mesajlar
    424

    Alıntı ilhan_cemal Nickli Üyeden Alıntı

    Sayın hocam, başlık olarak yazdığınız 'Türk Milleti Aldığı Nefesi Abdülhamit'e Borçludur.' sözü çok iddialı bir söz değil midir?

    Aşırı eleştirilere taraftar değilim ama aşırı yüceltmeler de doğru değil. Olaya bu şekilde baktığınızda, aldığımız nefesi gerçekten borçlu olduklarımıza haksızlık edilmiş olmuyor mu?

    Bence hocamın yazdığı başlık gayet uygundur.Tabii ki aldığımız nefesi sadece II.Abdülhamid'e borçlu değiliz.Başkaları da var.Ancak sadece ön plandakileri görüp anımsayıp;arka planda asıl işi çeviren,yönetenleri,destek verenleri de görmemezlikten gelmek tamamen ''hainliktir,rezilliktir,bayağılıktır.''Örneğin Kuşçubaşı Eşref...
    Neyse asıl konumuza dönelim.Sayın İlhan hocam eğer II.Abdülhamid'in o kadar kuvvetli istihbarat gücü olmasaydı Ermeni komitacıların Türkiye'ye sokmaya çalıştığı binlerce silah yakalanmayacaktı,hainler bulunamayacaktı..vs..Bu örnekleri çoğaltmakla bitiremeyiz.Ben de aldığımız nefesi II.Abdülhamid'e borçluyuz diyenlerdenim.İsteyen beni bu fikrimden dolayı kınasın,sevmesin kardeşim.Ben buyum.Çok şükür milli tarih bilincine sahip,atasını soyunu sopunu sayıp,seven,araştıran Türk evladıyım.Bu halimden de gayet memnunum.Şimdilerde Osmanlı'yı sevenler hain;Atatürk'ü sevenler dinsiz imansız olarak gösterilmeye çalışılıyor.Bunlar katiyyen yanlış ve amacı sırf ülkemizi,vatanımızı,milletimizi bölmek olan tavırlardır.
    Galiba konuyu biraz saptırdım;ancak neticede aldığımız nefesleri bir nebze de olsa II.Abdülhamid'e borçluyuz diyorum ve yazımı burada noktalıyorum..
    Ŧคгยкรคl

  6. #6

    Üyelik tarihi
    22.Ağustos.2007
    Mesajlar
    342

    Sayın faruksal,

    Bu konuda tartişmaya girecek değilim.
    Tarih bilinci göreceli bir bilinçtir. Asıl olan '...yazanın yapana sadık kalabilmesidir....' ama bu koşullarda zor görünüyor.

    Nefes alma konusunda borçlu olduklarımızı geriye doğru sıralama yarışına girersek, durumu kendi doğasından uzaklaştıracak gerksiz bir çaba olur. En iyisi, abartmamaktır. Çünkü biliyoruz ki, bu günün sorunları, dünün çözülememiş sorunlarıdır, bu gün çözemeyeceklerimiz de yarına aktarılacaktir. Bu gün dünyanın uygarlık seviyesinin altında seyrederken, nefes almabilmekte olduğumuzdan kendimizi şanslı sayıp rehavete düşmek, gelecek kuşaklara çözemeyecekleri sorunlar bırakmanın kaçınılmaz olacağı anlamına gelir. Sonra maazallah, nefes bile alamazlar.

    Biz en iyisi, yarına sorun bırakmayacak çözümler üretelim.



    &#39; ÇALIŞMADAN, ÖĞRENMEDEN, YORULMADAN, RAHAT YAŞAMANIN YOLLARINI ALIŞKANLIK HALİNE GETİRMİŞ MİLLETLER; EVVELA HAYSİYETLERİNİ, SONRA HÜRRİYETLERİNİ VE DAHA SONRA DA İSTİKBÂLLERİNİ KAYBETMEYE MAHKUMDURLAR...&#39;<br /><br />Mustafa Kemal ATATÜRK

  7. #7

    Üyelik tarihi
    02.Kasım.2008
    Yaş
    41
    Mesajlar
    32

    Dil konusundaki vurgularınıza değinerek başlamak istiyorum. Dil sürekli gelişim gösteren ve kendini yenileyen bir araçtır. Güzel Türkçemiz de diğer dillerle sürekli etkileşim içinde olmuş bir dildir. Tarih boyunca üç kıtada at koşturup çeşit çeşit milletleri himayesi altına almış bir milletin dilinin diğer milletlerin dilleriyle etkileşim içinde olmaması ve sürekli sabit kalarak kendini yenilememesi düşünülemeyecek kadar abestir. Burada yaptığımız hata bana göre Oktay Sinanoğlu Hocamız'ın da bahsini ettiği üzere Eski Türkçe , Yeni Türkçe , Öz Türkçe gibi ayrımlar yapmamızdır. Türkçeyi bir Bütün olarak görmeyip parçalara ayırmamızdır. Osmanlı dilinin arapça olduğunu iddia edenler hiç te azıonlıkta değillerdir. Osmanlı'nın dili Türkçe'ydi, Arapça değildi. "Sadece alfabesi Arap Alfabesi" idi. Bizim dedemizin dediklerini anlamamız bizim ayıbımız değildir. Atatürk'ün Halkın konuştuğu dil Türkçe'dir sözünü anlamayıp Atatürk'ten sonraki çalışmalarında halkın kullandığı kelimelerin bir takım siyasal sebeplerden ötürü Türkçe'den sayılmayıp başka bir dildenmiş gibi muamele gösterenlerdir. Bize düşen ise genç nesil olarak dilimizi diğer dillerden etkilenmiş ve ondan kelime almış haliyle de benimseyip onunla özdeşleşip bir evrensel Türkçe yaratmaktır. Ne Eski Türkçe ne Yeni Türkçe Ne Öz Türkçe hepsini içeren ama "Tek İsmi olan" "Evrensel bir Türkçe".

    Abdülhamit konusunda ise, Abdülhamit'i sevmeyen kesimin kimler olduklarını eminim ki herkes bliiyordur, ve Abdülhamit'in o zamanki politikasında hiç bir yanlışlık yoktur. Aksine mükemmel bir politika izlemiştir ve saltanatı boyunca tek bir karış dahi toprak parçası düşmanlara kaptırmamıştır. Ama onu beğenmeyip tahttan indirenler sadece 10 yıl içinde bütün ülkeyi mahva sürüklemişlerdir. Abdülhamit'î kimlerin sevmediğini ve ona "Kızıl Sultan" yakıştırmasını hangi hiziplerin yaptığını göz önüne alırsak yazıyı kaleme alan kişinin de ya onlardan birisi ya da onların hayranı ve herşeyden gafil birisi olma ihtimali yazının doğruluğu ihtimaliyle ters orantılı oluyor ki bu da oldukça büyük bir ihtimale denk gelir

    Saygılar sunarım çok yazıp kafanızı ağrıttığım için de affınıza sığınırım.

Benzer Konular

  1. ''Ey Türk Milleti İşit!'' Sözü
    Konu Sahibi SelinÇakır. Forum Tarih Konuları Hususunda Soru(nu)m Var
    Cevap: 18
    Son Mesaj : 30.Kasım.2009, 16:05
  2. TAŞINDI: Turk Milleti Aldigi Nefesi Abdulhamid'e Borçludur....
    Konu Sahibi ilteriş Forum Çöp Kutusuu
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 05.Ekim.2008, 19:53
  3. Cevap: 0
    Son Mesaj : 04.Ocak.2008, 23:39
  4. Kurtulu Savaşı Sırasında Türk Milleti TXT.
    Konu Sahibi ziberkan Forum Sahaf
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 15.Kasım.2007, 21:45
  5. Milleti Sadıkanın İhaneti
    Konu Sahibi ziberkan Forum Sözde Ermeni Soykırımı
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 07.Kasım.2007, 22:18

Giriş

Giriş