GİRİT

Girit Avrupanın en eski medeniyetinin merkezidir, Minos uygarlığının. Bu uygarlık hakkındaki
bilgilerimiz sınırlıdır, çünkü onlardan geriye çok az yazılı eser kaldı, çoğuda henüz
çözülemedi. Erken Girit tarihi efsanelerle doludur(Kral Minos, İkarus, Theseus gibi).
Bu mitolojiye dair bilgi günümüze Yunan şair ve tarihçiler sayesinde ulaşmıştır(Homeros gibi)

İnsanlar Giritte yerleşmeye Neolitik çağda başladı. Antik Roma döneminde Girit,
Mitridatik savaşlara(Roma-Pontus savaşları) karıştı. Roma, Giritin Pontuslu VI Mitridas'a
yardım ettiğinden şüphelendi. Bu yüzden Marcus Antonius Creticus MÖ71 de Girite saldırdı,
ama başarısız oldu. Ardından Roma Quintus Caecilius Metellus'u 3 lejyonla adaya gönderdi.
3 yıllık seferin sonunda (MÖ69) Girit Romanın eline geçti. Siranayka-Girit bölgesi
eyalet oldu Gortin, eyaletin başkenti yapıldı. Roma bölününce Girit, Doğu Roma
imparatorluğunda kaldı.

824 yılında Araplar adayı işgal etti:Kordoba Emiri Al-Hakam Ibn Hisham Ibn Abd-ar-Rahman
Guadalquivir nehri Güneyinde isyan çıkartanları gemiyle sürgüne gönderir. Sürgünler
Giriti işgal edip orada bir emirlik kurarlar.
960 yılında Nicephorus Phocas adayı tekrar Doğu Roma topraklarına katar 1204 yılına kadar.
IV. Haçlı seferi sırasında Venedikliler adayı işgal eder. 1669 yılında Osmanlılar ele
geçirene kadar Girit, Venedik hakimiyetinde kalır. Adanın hemen hemen tamamı ve bu arada
Hanya ve Resmo gibi önemli kentler Osmanlı İmparatorluğu tarafından kolaylıkla
fethedilebilmişse de, en büyük merkez olan Kandiye kalesinin alınması 24 yıl sürmüş,
1669'da Fazıl Ahmet Paşa tarafından tamamlanabilmiştir. Osmanlı hakimiyeti sırasında Türkler
adaya göç etmiş, çok sayıda Giritlide Müslüman olmuştur. Bektaşilikte son derece etkiliydi adada.

19.yy da Yunanistanın bağımsızlığını kazanıp, Girit bağımsız bir devlet
olduktan sonra, bazı Girit Müslümanları Hristiyan olmuştur. 1821 yılında %45 olan Müslüman
nüfus 1900 de pek çok göçlede beraber %11 e inmiştir. 1908 de Girit meclisi Yunanistan'a
bağlandığını bildirdi. 1913te Balkan harbinden sonra V Mehmet Londra antlaşmasıyla durumu
kabul eder. TC kurulduktan sonra Yunanistanla nüfus mübadelesi yapılır.
Mübadele sonrasında çoğu Türkiye'ye yerleşen Müslüman Yunanlılar, dillerini kaybedip, Türkleşmiştir.
(Tıpkı Yunanistana yerleşen Hristiyan Türklerin dillerini kaybedip, Yunanlaşması gibi.)