“... Ben bir Türk olduğum için hapse götürülüyorum. Eğer Türk olmak bir suç ise, burada tekrar ediyorum. Ben bir Türk‘üm ve öyle kalacağım. Bu mesajımla Batı Trakya azınlığına sesleniyorum ve Türk olduklarını unutmamalarını söylüyorum.”

Haklarımızı birgün mutlaka alacağız.


Dr. SADIK AHMET


1947,Gümülcine'de doğan Dr. Sadık Ahmet Selânik Tıp Fakültesi'nden mezun olmuş bir doktorudur. Adı ferdi olduğu Batı Trakya Türk Toplumun sorunlayla ilgilenmeye başlamasıyla 1980 sonrası duyulmağa başlamış, çeşitli siyasi mücadeleler vermiştir. Bildiği diller Türkçe, Yunanca ve İngilizce'dir. Yunan meclisinde Bağımsız milletvekilliği, Azınlık Danışma Kurulu Başkanlığı yapmış ve kurucusu olduğu Demokrasi, Eşitlik ve Barış Partisi (DEB)'de süpheli ölümüne kadar Genel Başkan olarak görev yapmıştır.

Siyasette "imza" kampanyası ile adını duyurmuş, gerek bu faaliyeti ve gerekse sonraki mücadeleleri nedeni ile Yunanistan Hükümeti'nin baskı, soruşturma ve hatta hapis gibi muamelelerine maruz kalmıştır. İnsanların en dogal hakkı olan ve doğuştan kazanılan milli kimliğin ifadesi konusunda baskılara boyun eğmemeyen Dr. Sadık Ahmet başlattığı bu imza kampanyası ile Yunan Devletinin baskılarıyla sindirilmiş olan Türk Toplumu'nun milli benliğine sarılarak ve hak arama mücadelesinde toplum bilincini uyandırmıştır.Bu yargılamalar millet vekili olduğu dönemde gerçekleşmiş ve daha sonra hapis yatmıştır. 29 Ocak 1988 Pogramı ve 29 Ocak 1990 Toplumsal Dayanışma Hareketi ile Batı Trakya Türk Toplumu baskıdan bunaldığını ve hak arama mucadelesinde tek yürek tek bilek olduğunu herkese göstermistir. Yapılan ilk seçimlerde Yunan meclisine Dr. Sadık Ahmet'in bağımsız milletvekili gönderilmiş olması ile eşi görülmemiş bir uygulama sahneye konarak Türk Toplumu'nun önünü kesmek için bağımsız adaylar için Kasım 1990'da ülke çapında %3 seçim barajı getirilmiştir.Ülke çapında buda 200.000 oy demektir.1927-1989 arasında partilerden milletvekili çıkarma geleneği 1989 da bir bağımsız milletvekili seçilmesiyle son bulmuştur. Ancak getirilen barajla 1993 seçimlerinde bağimsız olarak seçime giren adaylar baraj engeline takılmıştır.. Bunun üzerine olan Sadık Ahmet ve önde gelenler, Batı Trakya Türk Azınlığı'nın haklarını korumanın en akılcı yolunun siyasi parti ile olacağına inanmakta ve bu amaçla DEB'i kurmuşlardır. Batı Trakya'da uygulanan Yunan baskısına karşı direnmenin en iyi yolunun bu bölgede yaşayan Türklere iktisadi desteğin verilmesi ve bunların kendi ayaklarının üzerinde durabilmelerinin temini olduğunu savunmaktadır. Batı Trakya Türk'ünün davasını uluslararası platformlarda en iyi temsil eden kişidir. Siyasette, yalnız da kalsa, inandıklarını yüksek sesle söyleyen, Türk Azınlığı'nın bölünmüşlük durumunu ortadan kaldırmanın tek ve en etkili yolunun, birlikten geçtiğini savunmuştur. Şubat 1995 tarihinde Ankara'da düzenlenmiş olan "Balkan Ülkeleri'nde Toplum Hayatı Semineri"ne önemli katkılarda bulunmuştur. Mayıs 1995 te yapılan ilk Uluslararası Batı Trakya Türkleri Kurultayı da göstermiştir ki Batı Trakya Türk Toplumu Lideri Sadık Ahmet'le omuz omuza milli benlik ve hak arama mücadelesindedir. 24 Temmuz' da süpheli bir trafik kazasında şehit olmuştur.