Kudüs'ün Osmanlıların eline geçiş tarihi gün olarak kesin belli değildir.Ancak Yavuz, 31 Aralık 1516'da şehre gelmiştir. Şehrin Osmanlı yönetimine geçişi hakkında kaynaklarda farklı rivayetler yer almaktadır. Bu kaynaklar, şehrin kendi isteğiyle Osmanlı yönetimine geçtiğini yazmaktadır. Ancak, o sıradaki Kudüs Memlûklu valisi İli Bey, Memlûk ordusunda yer almıştı ki, Kudüs'ün kendiliğinden Osmanlı yönetimine geçmesi biraz kuşkuludur. Olayların gidişatından anlaşıldığına göre Kudüs'ün fetih tarihi Ekim 1516 (Ramazan-922) olmalıdır.

Kışı Şam'da geçiren Yavuz, Aralık ayının sonlarına doğru buradan ayrılarak, 3 Aralık'ta devlet ileri gelenleriyle beraber Kudüs'e geldi. Yavuz'un şehre gelişi sırasında Kudüs'ün tüm ruhanîleri padişah şehrin dışında büyük bir tâzimle karşıladılar. Yavuz, ruhanîlere gerekli ilgiyi gösterdikten sonra, şehrin tam karşısında otağını kurdurttu. Bu sıralar ikindi vaktiydi. Padişah akşam namazını Mescid-i Aksa'da kılacağını söyledi. Bunun üzerine görevlilere haber gönderildi. Kur'an' ın sitayişle bahsettiği bu kutsal mabed 12.000 kandille aydınlatılır. Padişah bu kutsal kente namaz vaktinden önce girer. Önce Kubbetü's-Sahra'da Rummân- Davud (a.s.) ile Nahl-i Hamza (r.a.)'y ziyaret eder. Sonra Hacer-i Sahra'yı tavaf eder. Daha sonra Kubbe-i Sahra'nın altına iner ve burada iki rekât hacet namaz kılar. Buradan akşam namazının edası için Mescid-i Aksa'ya geçer. Görevliler, padişahı kokulu mumlarla karşılarlar. Sultan burada akşam namazını edâ ettikten sonra, biraz dinlenir. Daha sonra burada iki rekât hacet namaz kılar, dualar eder. Yatsıyı da eda ettikten sonra otağına döner.

Sultan, ertesi sabah binlerce koyun ve deve kurban ettirir. Kubbe-i Sahra'yı ziyaret eder ve Mescid-i Aksa'da iki rekât hâcet namaz kılar. Daha sonra şehri gezer, Kudüs halkına ihsanlarda bulunur. 1 Ocak 1517'de Kudüs'ten ayrılır.

Osmanlı Padişah gerek Suriye’nin ve gerekse daha sonra Mısır’ın fethi sırasında bölge halkına son derece âlicenab davranmıştır. Bu bölgenin halklarının Müslüman olduğu düşünülürse durum tabii karşlanabilir. Ancak bu durumun gayri müslim halk içinde aynı olduğu apaçık görülmektedir.

Ar . Gör. Dr. Şükran YAŞAR - Celal Bayar Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, Manisa
“Kudüs’ün Osmanlı Yönetimine Girişi Ve Yavuz Sultan Selim'in Kudüs Ermenilerine Tanı dığı imtiyazlar” adlı makalesinden alıntıdır.