568 yılında Bizans imparatoru 2. Justinos (Justin) İstemi Yabgu'ya, Zemarkhos (Zemarkos) adında bir elçi göndermiştir. Elçi, İstemi Yabgunun Tanrı dağlarındaki yazlık merkezi Ak-Dağ (Altın-dağ) da huzuruna çıkmıştır. Bizans elçisinin hatıraları; Göktürk hayatını, kudretini ve sanatını gözler önüne sermesi bakımından çok kıymetli bir belgedir.

Bu rapora göre İstemi Yabgu, Bizans elçisini önce Ak-dağ veya Altın dağdaki muhteşem çadırına kabul atti. Kağan, gerektiğinde bir at tarafından çekilmeye hazır, iki tekerlekli bir taht üzerinde oturuyordu. Çadır, türlü renklerde ipek kumaşlarla süslenmiş bulunuyordu. Altın dağda kabul töreni için ayrı, oturmak için ayrı, yemek yemek için ayrı çadırlar vardı. Çadırların hepsinin de içi renk renk ipek kumaşlarla süslüydü. Ertesi sabah Bizans elçisi, başka bir çadıra götürüldü. Toplantı orada yapıldı.

Göktürk kağanı burada altından yapılmış bir sedir üzerinde oturuyordu. Çadırın içinde altından kulplu vazolar vardı. Elçi ertesi gün bir başka çadırda kabul edildi. Bu çadırın içinde altınla kaplanmış dört ahşap sütun vardı. Büyük çadır, bu sütunların hazırladığı genişlik içinde güzel ve heybetli görünüyordu. Hükümdarın yine altınla işlenmiş, üçüncü bir sediri, bu sefer dört altın tavus üstünde, yüksekte duruyordu. Çadırın ön tarafında boydan boya birçok arabalar sıralanmıştı. Bunların tekerleklerinde ve çubuklarının nakışlanmasında pek çok gümüş kullanılmıştı. Ayrıca dört ayaklı hayvan heykelleri vardı ki bunlar, Bizans elçisinin raporuna göre Avrupalıların yaptıklarından asla geri değildi.

Nihat Sami Banarlı, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, Cilt 1. İstanbul, 1971, S.69