Ali İhsan Sabis (Soyadı Kanunu öncesinde, Ali İhsan Paşa) (1882, İstanbul - 1957, İstanbul) 1. Dünya Savaşı'nda Irak cephesinde 6. Ordu'ya komuta etmiş, İngiliz'lerce tutuklanmasının ardından ilk Malta sürgünü olmuş, dönüşünde ve Büyük Taarruz öncesinde Batı Cephesi 1. Ordu komutanlığını yürütmüş Türk askeri ve siyaset adamı. 1930 ve 40'larda Alman yanlısı, ırkçı ve Turancı fikirleri savunmuş ve bundan dolayı mahkûm olmuştur. Soyadını Irak'ta Kut savaşlarında İngilizlere ağır kayıplar verdirdiği Sabis mevkiinden almıştır.

30 Ağustos 1882 tarihinde İstanbul'da, Cihangir semtinde doğdu. İlk mektebi ve Beşiktaş Askeri Rüştiyesini bitirdikten sonra 1895 yılında Halıcıoğlu'ndaki Topçu okuluna girdi. 1901'de Harp Okuluna başladı ve 1904'te birinci olarak mezun oldu.

1. Dünya Savaşı'nda kolordu ve ordu komutanı olarak Kafkasya ve Irak cephelerinde bulundu (1915-1918). 1914'de Tortum'da yerel başarılarla başlayan komutanlığına, Sarıkamış, Dilman ve Van'da yenilgilerle devam etti. 9., 4. ve 13. Kolordu kumandanlıklarında bulundu. İran işgalinde görev aldı. 1918'de İran'daki Şehriban mevkiinde İngilizlere yenildiği halde kolordusunu kurtarmayı başardı. 2 Nisan 1918'de Ruslar'ın terkettiği harabe halindeki Van'a girdi. Aynı yılın Eylül ayında Halil Paşa (Kut) yerine 6. Ordu kumandanlığına getirildi.

30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi imzalandığında Musul ve çevresi henüz Ali İhsan Paşa komutasındaki Türk birliklerinin idaresindeydi. Ateşkesten sonra İngilizler, Musul ve Zaho'daki sivil Hıristiyanların topluca öldürüldüğünü iddia ederek Türk birliklerinin Musul'u terk etmesini istediler. Ali İhsan Paşa, bu isteği reddetti ancak hükümetin talimatı üzerine Musul'u bırakıp Nusaybin'e kadar çekildi.

Savaştan sonra İngiliz Yüksek Komiserliğinin talebi üzerine 23 Şubat 1919'da Konya'da tutuklanarak Malta'da enterne edildi. Kendisine yöneltilen suçlamalar Van, Musul ve Urmiye'de Hıristiyan katliamlarını bilfiil yönetmek ve ele geçirilen İngiliz savaş esirlerini öldürtmekti. İngilizler tarafından düzenlenen dosyasına göre Ali İhsan Paşa 1915 Nisan'ında Dilman Muharebesi ertesinde Van'daki Ermenilerin öldürülmesi, Haziran ayında Urmiye'de Hakkâri'den kaçmış olan 3300 Nasturi ile 700 Ermenini topluca katledilmesi, Temmuz'da Urmiye'de Fransız misyonuna sığınan 620 köylünün öldürülmesi, 18 Eylül'de aralarında Amerikalı gazeteci John Nooshy'nin bulunduğu 20 hasta ve yaralının hastaneden çıkarılarak öldürülmesi, aynı ay Musul'da 270 sivil Ermeni'nin öldürülmesi olaylarının faili idi. Ancak savaş suçluları mahkemesi gerçekleşmediği için bu suçlamalar kanıtlanmadı. Ali İhsan Paşa Haziran 1921'de diğer Malta tutukluları ile birlikte salıverildi.

Kurtuluş Savaşı'ndan dönüşünde (27 Eylül 1921), Kurtuluş Savaşı'na katıldı ve Batı Cephesi 1. Ordu komutanlığına atandı. Daha kıdemli olması dolayısıyla cephe komutanı İsmet Paşa ile anlaşmazlık çıkardığından Büyük Taarruzdan önce görevden alındı ve emekliye sevkedildi (1922). Nutuk'ta kendisine ağır eleştiriler yöneltilmiştir.

2. Dünya Savaşı yıllarında, gazetelere askerlik konusunda yazılar yazıyor ve genellikle Nazi ordularının ilerleyişini alkışlıyordu. Türkiye savaşın sonuna doğru Almanya'nın karşısında yer alınca, tenkit yazılarıyla yetinmeyerek, başta Cumhurbaşkanı İsmet İnönü olmak üzere devlet ve hükümet erkanına, suçlayıcı imzasız mektuplar göndermeğe başladı. Böylelikle 1922'de emekliye ayrılmasından önemli rolü oynayan, o zamanın Batı Cephesi komutanı İnönü'den dolaylı intikam almış oluyordu. Olayın tespitinden sonra, 24 Şubat 1944'de tutuklandı ve 10 Şubat 1947'de de sıkıyönetim mahkemesince 15 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. 1950 affında cezası sonuçları itibarıyla kaldırıldı. 1954'te 9. Dönem'de DP Afyonkarahisar milletvekili olarak Meclise girdi. Milletvekilliği bir dönem sürdü. 1957'de öldü.