Düzenli Ordunun Kurulması

Kuruluş Nedenleri
· Kuva-yi Milliye nin düzenli yunan orduları karşısında başarısız olması
· Kuva-yi Milliyecilerin yetkilerini aşarak bir çok kişiyi cezalandırmaları
· Bazı bölgelerde halktan zorla para ve yiyecek toplamaları
· Kuva yi milliye nin belli bir otoriteye bağlı olmaması askerlik tekniğini yeteri kadar bilmemeleri
· Milli bağımsızlığa ulaşmak için düzenli bir ordunun gerekli olması
Gediz muharebelerinde Türk kuvvetlerinin yaptığı taarruzun başarısızlıkla sonuçlanması üzerine TBMM Kuva-yi Milliye birliklerinin batı cephesi komutanı emrinde toplanmasını kararlaştırdı.buna göre Adapazarı'ndan Denizli’ye kadar olan batı cephesi ikiye ayrıldı.Batı kısma (asıl kesim) Albay İsmet bey, Güney kısma refet bey getirildi. Batı cephesi milli savunma bakanlığına bağlandı. ( 12 Kasım 1920)


Sonuç
· Hızla milli ordunun kurulmasına geçildi. Askere alma işlemlerine hız verildi. Batıdaki kuva yi milliye birlikleri düzenli ordu içine alındı.
· Doğuda zaten düzenli ordu birlikleri vardı
· Çerkez Ethem ve Demirci Mehmet Efe gibi kuva yi milliye önderleri otoritelerine engel olan bu tutuma karşı gelerek ayaklandılar

I. İNÖNÜ MUHAREBESİ ( 6 – 10 OCAK 1921 )

Sebepleri
1. Yunanlıları bursa üzerinden Eskişehir yönelerek demiryollarının kontrolünü ele geçirmek istemeleri
2. Eskişehir batı cephesi ile Ankara’yı birbirine bağlayan demiryolu üzerinde stratejik bir noktada bulunmakta idi.
3. bu sırada Çerkez Ethem'in düzenli orduya katılmamak için isyan etmesinden yunanlıların faydalanmak istemeleri.
4. yunanlıların güçlerini göstermek ve itilaf devletlerinin, daha çok desteğini kazanmak istemesi.
5. Türk ordusunun kuvvetlenmesine fırsat vermemek için yunanlılar bursa üzerinden Eskişehir, uşak üzerinden afyon istikametine saldırıya geçtiler. ( 6 Ocak 1921 ) 9 Ocakta İnönü mevzilerinin önüne geldiler. İnönü mevzilerimiz önünde yapılan savaşta Türk ordusu yunan ordusunu bozguna uğrattı. Yunanlılar bursa istikametinde geri çekildiler.

Sonuçları

1. Yunanlıların ilerleyişi durduruldu.
2. Daha iyi hazırlanmak için, zaman kazanıldı.
3. Milli duyguları coşan Türk halkının kurtuluş ümidi daha da arttı.
4. Düzenli orduya olan güven ve katılım arttı.
5. Kuva-yi milliye dönemi son buldu.
6. cephe komutanı İsmet bey generalliğe yükseldi.
7. Çerkez Ethem ve kardeşlerinin isyanı bastırıldı.
8. TBMM ile ilişkilerde çekingen davranan Sovyet Rusya, TBMM ile ilişkilerine önem verdi. Moskova antlaşması imzalandı. (16 Mart 1921 )
9. Sevr’in Türk milletine kolayca kabul ettirilemeyeceği gösterildi.
10. İtilaf devletleri arasında görüş ayrılıkları iyice su yüzüne çıktı.
11. İtilaf devletleri Sevr antlaşması şartlarının yeniden gözden geçirilmesini görüşmek için TBMM hükümetini Londra da topladıkları konferansa davet ettiler.
12. Yeni bir devletin kurulduğunu göstermek ve yaptığı işleri hukuki zemine oturtmak için TBMM ilk anayasasını kabul etti. ( 20 Ocak 1921 )

1921 Anayasası

1921 Anayasası, Mustafa Kemal’in değişik tarihlerde TBMM’ye verdiği önergelerden oluşmuştur.
Bu anayasa olağan üstü durum için hazırlanmış kısa ve öz bir anayasadır. (23 Maddelik)
Bu sebeple temel hak ve hürriyetler yer almamıştır.

Bu Anayasaya Göre;
1. Hakimiyet kayıtsız, şartsız millete aittir.
2. Kanun yapmak, yürütmek ve uygulamak yetkileri TBMM’dedir.
3. Devlet yönetiminin tek organda topladığı ve kuvvetler birliği ilkesinin kabul ettiği anlaşılmaktadır.
4. Milletvekili seçimleri iki yılda bir yapılır.
5. Şer’i hükümlerin uygulama yetkisi TBMM’ye aittir.
6. Şer’i hükümlerin uygulanması yetkisi TBMM’ye ait olması Şeriat esaslarının kabul edilmediğini ve din istismarının önlemek istendiğini göstermektedir.
Bu madde 1921 Anayasasının laik bir laik bir anayasa olmadığını gösterir.
LONDRA KONFERANSI ( 23 ŞUBAT – 12 MART 1921 )

Londra Konferansı’nın Toplanma Sebepleri
· I. İnönü zaferi üzerine, itilaf devletleri arasında görüş ayrılığının ortaya çıkması.

* İtalya ve Fransa'nın TBMM hükümetiyle barış yapmakta lotekli olmaları, İngiltere'yi de etkilemiş ve böylece İngiltere'nin girişimiyle Londra Konferansının toplanması kararlaştırılmıştır.
* Doğu cephesinde Ermenilere karşı zafer kazanılması.
* Sovyet Rusya ile TBMM arasındaki dostluk ilişkilerinin gelişmesi.
* Güney cephesindeki Fransızlara karşı başarı elde edilmesi.
* İtilaf devletleri, Londra konferansındaki Sevr’i biraz değiştirerek Türk tarafına kabul ettirmek istemişlerdir.
* İtilaf devletlerinin Osmanlı hükümetinin yanında TBMM hükümetinin temsilcisinin de Londra konferansına katılmasını istemelerindeki amaçları, Türk tarafı arasında ikilik çıkartarak birbirine düşürmek idi.
* Mustafa Kemal Türk milletinin asıl temsilcisinin TBMM hükümeti olduğunu söyleyerek konferansa doğrudan çağrılmadıkça katılmayacaklarını bildirdi. Bunun üzerine; TBMM hükümeti İtalya aracılığı ile konferansa çağrıldı.
* TBMM hükümetinin Londra konferansına katılmaktaki amacı barışçı olmadıkları hakkında yapılan propagandaları önlemek, milletler arası platformda TBMM yi kabul ettirmek, Misak-ı Milliyi Dünya kamuoyuna açıkça anlatmak idi.konferansta ilk söz hakkı verilen İstanbul hükümetinin temsilcisi sadrazam Tevfik paşa, “Söz hakkı Türk milletinin gerçek temsilcisi olan TBMM hükümetinin temsilcisine aittir.” Diyerek sözü TBMM nin temsilcisi Bekir Sami beye bırakmıştır.Bekir Sami bey misak-ı milliden asla vazgeçmeyeceklerini söyleyerek Anadolu'nun boşaltılmasını istedi. Yunanlılar ise ne Anadolu’nun boşaltılmasını nede Sevr'in değiştirilmesini istediler.Bekir Sami bey İngiltere, Fransa ve İtalya temsilcileri ile ayrı ayrı sözleşmeler yaptı. Ancak bunlar TBMM tarafında Misak-ı Milliye aykırı oldukları gerekçesiyle reddedildi.
* Fransa ve TBMM hükümeti Londra da başlayan görüşmeleri konferanstan sonra da devam ettirdi. Fransa görüşmelerde bulunmak için Ankara’ya temsilci gönderdi. Yapılan bu görüşmeler Ankara antlaşması zemini hazırladı.

Londra Konferansının Sonuçları

* itilaf devletleri TBMM’yi resmen tanımış oldu.
* Türk milletinin Sevr i kabul etmeyeceği bir defa daha vurgulandı.
* TBMM ilk defa milletler arası bir konferansta temsil edildi.
* Yunan ordusu Ankara'ya doğru saldırıya geçmek için zaman kazandı.
* İtilaf devletleri arasındaki görüş ayrılıkları iyice belirginleşti.


SOVYET RUSYA İLE İLİŞKİLER VE MOSKOVA ANLAŞMASI ( 16 MART 1921)

Sovyet Rusya, Bolşevik ( Komünist ) rejimi ülkesinde yerleştirmek için çaba harcamaktaydı.
Türk milletinin itilaf devletleri ile yaptığı mücadele, TBMM ve Sovyet Rusya'yı birbirine yaklaştırdı.
Sovyet Rusya'nın TBMM ye yaklaşmasında ki asıl amacı Türkiye de komünizmi yerleştirmek ve güneyde kendisine bağlı bir tampon bölge oluşturmak idi.TBMM’nin Sovyet Rusya'ya yaklaşmasındaki amacı ise, doğudaki bu güçlü koşusundan emin olmak acil ihtiyacı olan silah, cephane ve para yardımını sağlamak idi.
Sovyet Rusya İngilizlerin boğazlar ve İstanbul yerleşmesini istemiyordu.
Doğuda Ermenilerin batıda yunanlıların mağlup edilmesi ve TBMM hükümetinin Londra konferansına çağırılması Sovyet Rusya'nın TBMM nin geleceği ile ilgili tereddütlerini ortadan kaldırdı.
Taraflar arasında karşılıklı elçiler ve temsilciler gidip gelmekte idi.
Bu ilişkiler sonucunda TBMM hükümeti ile Sovyet Rusya arasında Moskova antlaşması imzalandı.

Moskova Antlaşmasının Hükümleri

· taraflardan birini tanımadığı antlaşmayı diğeri de tanımayacak. Böylece Rusya Sevr'i kabul etmiş oluyordu.

* Sovyet Rusya misak-ı milliyi kabul edecek. Misak-ı milli ilk defa güçlü bit batılı devlet tarafından kabul edilmekte.
* Çarlık Rusya ile Osmanlı devleti arasında yapılmış olan antlaşmalar hükümsüz sayılacak. İki ülkede de köklü rejim değişikliklerinin olduğu görülüyor.
* Kapitülasyonların kaldırıldığı Sovyet Rusya kabul edecek. Rusya’ya kapitülasyonlar 1774 küçük kaynarca antlaşması ile verilmiştir. Rusya kapitülasyonları kaldıran ilk devlettir.
* Batum Gürcistan bırakılacak. Batum misak-ı milli sınırlarımız içinde idi bu durumda misak-ı milliden ilk taviz verilmiş oluyordu.
* Nahçivan Azerbaycan idaresinde özerk bir bölge olacaktı.
* Hars, Ardahan ve Artvin Türkiye de kalacak şekilde Türk – Sovyet sınırı belirlenecek.
* Taraflar hakim oldukları topraklarda karşı tarafın hükümeti üstlenmek amacıyla örgüt ve grupların kurulmasına yada gerçekleşmesine müsaade etmeyecek. Sovyet – Rusya'nın Türkiye'ye yönelik komünizm propagandasının ve faaliyetlerinin engellenmesi amaçlanmıştır.
* Bu antlaşma şartlarının Gürcistan, Ermenistan, ve Azerbaycan tarafından da kabul edilmesi için, Sovyet Rusya teşebbüste bulunacaktı.

Afganistan ile Dostluk Antlaşması
· Moskova’da TBMM temsilcileri ile Afganistan temsilcisi arasında dostluk ve kardeşlik antlaşması imza edildi.

* Afganistan TBMM hükümetini tanıyan ilk Müslüman ülkedir.
* Hint Müslümanları da aralarında para toplayarak bunları Türk milli mücadelesini desteklemek için göndermişlerdir.
* Afganistan Ankara'ya elçi gönderen ilk İslam ülkesidir.
* İstiklal marşının kabul edilmesi ( 12 Mart 1921 )

II. İNÖNÜ MUHAREBESİ ( 23 MART – 1 NİSAN 1921 )

Sebepleri

İtilaf devletlerinin Londra konferansında isteklerini TBMM’ye kabul ettirememiş olmaları.
Türk ordusunun gücünün I. İnönü muharebesinde gören yunanlıların, Türk ordusunun daha da kuvvetlenmesine izin vermemek ve I. İnönü yenilgisinin ezikliğini bertaraf etmek istemeleri.
Yunanlıların itilaf devletlerin desteğine layık olduklarını göstermek istemeleri.

Savaşın Başlaması ve Sonuçları

Yunanlıların hedefi Kütahya ve Eskişehir'i alarak Ankara’ya ulaşmak ve TBMM yi dağıtmaktı. Yunan ordusu Bursa'dan Eskişehir, uşaktan afyona doğru ilerledi. İnönü’de ikinci bir yenilgiye daha uğradı.

Bu Zafer Sonucunda
· Yunan ilerleyişi bir süre içinde olsa durduruldu.

* TBMM’ye olan güven daha da arttı. Türk ordusu gücünü ispat etti.
* Türk ordusu hazırlıklarını tamamlamak için zaman kazandı.
* Yunanlılar daha çok kuvvete ihtiyaçları olduklarını anladılar.
* İtalyanlar işgal ettikleri güney-batı Anadolu’dan kuvvetlerini çekmeye başladılar.

KÜTAHYA – ESKİŞEHİR MUHABERELERİ
( 10 – 24 TEMMUZ 1921)

· yunanlılar I. ve II. İnönü yenilgilerinden sonra büyük bir hazırlığa giriştiler.

* Fransa ve İtalya, yunanlılardan desteğini çektiği halde, İngiltere Yunanistan desteğini devam ettirdi.
* Yunanistan arka arkaya aldığı yenilgilerin izlerini silmek İngiltere'nin tekrar güvenini kazanmak ve Türk ordusunun toplanmasına fırsat vermemek için harekete geçti.
* Yunan kralı konstantin savaşı bizzat yönetmek için önce İzmir oradan da Kütahya'ya geçerek komutanlarıyla bir görüşme yaptı. Bu toplantıda Ankara üzerine saldırı kararı alındı.yunanlılar saldırı sonucu afyon, Bilecik, Kütahya ve Eskişehir'i işgal ettiler. Yunan kuvvetleri yer yer Sakarya nehrini geçtiler.
* Mustafa Kemal cephe komutanı ismet paşa ile görüşerek orduların Sakarya nehri doğusuna çekilmeleri emrini verdi.

· Türk birliklerinin Sakarya'nın doğusuna çekilmelerinin sebebi düşmanı hareket üssünden uzaklaştırmak. Türk ordusuna da daha büyük kayıplar verdirmemek ve yeniden toparlanmak için zaman kazanmaktı.
· Cephedeki bu başarısızlık mecliste büyük tartışmalara sebep oldu. Bazı milletvekilleri meclisin tehlikede olduğunu ve meclisin daha emniyetli bir yer olan kayseri ye taşınmasını istedi.ancak bu istek meclis tarafından kabul edilmedi.
· Mecliste Mustafa Kemal karşı olanlar “ ordu nereye gidiyor, millet nereye götürülüyor, bu harekatın elbette bir sorumlusu vardır.o nerededir onu ordunun başında görmek isteriz.” Diyerek Mustafa Kemal in gücünü ve etkisini kırmak istiyorlardı.
· Mustafa Kemal i seveler ve ona karşı olanlar onun Türk ordusunun başına geçmesi fikrinde birleşmişlerdi.
· Sert tartışmalardan sonra TBMM, 5 Ağustos 1921 de Başkomutanlık kanunu kabul etti.bu kanuna göre meclis üç aylık süre için, bu yetkilerini ve başkomutanlık görevini Mustafa Kemal e verdi.
· Mustafa Kemal Amasya genelgesinden sonra istemeyerek ayrıldığı askerlik görevine en üst rütbeyle yeniden dönüyordu.
· İsmet paşa genelkurmay başkanlığından ayrıldı. Bu göreve Mareşal Fevzi Çakmak getirildi.
· Fevzi paşa genelkurmay başkanlığı görevini 1944 yılına kadar yürütmüştür.

Yenilginin Sonuçları

* Afyon, Kütahya ve Eskişehir yunanlıların eline geçti
* Mecliste sert tartışmalar oldu, ilk muhalefet oluştu.
* Halkta ümitsizlik baş gösterdi.
* Moskova’dan Batum'a gelen Enver paşanın Anadolu'ya geleceği endişesi başladı.
* Yunanlıların Ankara'yı ele geçirme ve TBMM yi dağıtma ümitleri arttı.

Tekalifi Milliye Emirleri ( 7 – 8 Ağustos 1921 )

Mustafa Kemal başkomutanlık kanunu ile meclisin bütün yetkilerini eline alarak devlet işlerinde tek başına ve çabuk karar verme fırsatı bulmuştu.
Bu yetkiler üç aylık sürelerle uzatıldı. 20 temmuz 1922 de ise süresiz hale getirildi. Mustafa Kemal cumhurbaşkanı seçilene kadarda durum devam etti. Mustafa Kemal Türk ordusunu Sakarya savaşına hızla hazırlamak ve savaş gücünü artırmak için tekalifi milliye emirlerini yayımlattı. Bu emirlerle halktan büyük fedakarlıklar istendi.
Buna göre:
1. her kazada bir tekalifi milliye komisyonu kurulacak. Her komisyon tekalifi milliye emirlerinde istenilen malları toplayıp bildirilen cepheye gönderecek.
2. her ev bir kat çamaşır, bir çift çorap, ve çarık hazırlayacak.
3. tüccar ve halk elindeki çadır, bez, kumaş, astar, kösele hayvan malzemesi v.s. nin %40 ını bedeli sonra ödenmek şartıyla ilgili komisyona verecek.
4. insan ve hayvan yiyeceklerinin %40 teslim edilecek.
5. nakil malzemeleri ayda bir de olsa 100 km kullanılacak.
6. ordunun ihtiyacı olan terk edilmiş bütün mallara el konacak.
7. akaryakıt, araba lastiği v.s %40 na el konacak.
8. silah ve malzeme yapan demirci, marangoz, saraç, dökümcü ordunun emrine alınacak.
Bu tedbirler olağanüstü şartlarda olağanüstü tedbirlerdir. Sırtını İngiltere gibi güçlü bir devlete dayamış olan yunanlılar karşısında ne kadar güç şartlar altında mücadele edildiği anlaşılmaktadır. Bu emirler dünyada ilk defa topyekün bir savaş uygulamasıdır. Bu emirlerin yayımlanması ve uygulaması ile halkadaki ümitsizlik kaybolmaya başlamıştır.
Tekalifi milliye emirleri Osmanlıdaki “avarız” vergisiyle benzerlik göstermektedir.

SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ
( 23 AĞUSTOS – 13 EYLÜL 1921 )

Kütahya – Eskişehir muhaberelerindeki başarılarına güvenen yunanlılar hazırlıklarını tamamladıktan sonra Sakarya ırmağının doğusunda bulunan Türk mevzilerine saldırdı. Ordumuzun sol kanadı Ankara'nın 50 km güneyine kadar çekildi. Bunun üzerine Mustafa Kemal ordularına şu emri verdi “ hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır, vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile sulanmadıkça terk olunamaz” böylece 100 km uzunluktaki bütün cephe savaş alanı olarak ilan edildi.
Türk ordusu 10 Eylül 1921 de karşı taarruza geçti.
Yunan kralı 15 Ağustosta Kütahya’da yaptığı toplantıda Ankara'yı hedef gösteren emrini vermiş İngiliz istihbarat subaylarını Ankara’da vereceği ziyafete davet etmişti.
13 Eylül de Sakarya ırmağının doğusundan yunanlılar temizlenmiştir. İyice yorulan Türk birlikleri, yunanlıları ancak Eskişehir'e kadar takip edebilmişlerdi.

Sakarya Savaşının Sonuçları

* Mustafa Kemal’in başkomutan olarak katıldığı ilk savaştır.
* Mustafa Kemal’e TBMM tarafından gazilik unvanı ve mareşallik rütbesi verildi.
* 1683 viyana bozgunundan beri devam eden savunma savaşları artık yerini taarruza bırakmıştır.
* Türk milletinin var olma veya yok olma mücadelesi olan bu savaş sonunda yunan ordusu saldırı gücünü kaybetmiş, yunan “megalı iddiası” tarihe gömülmüştür.
* Yunanlılar batı Anadolu'da tutunabilmek için kuvvetli savunma hatları oluşturmaya başladılar.
* İtilaf devletleri arasındaki anlaşmazlıklar daha da arttı.
* İtalyanlar işgal ettikleri topraklardan tamamen çekildiler.
* İngilizlerle 23 Ekim1921 de esirlerin karşılıklı değiştirilmesini öngören bir anlaşma imzalandı.
* İngiltere ile yapılan ve esirlerin değiştirilmesini öngören bu anlaşma ile malta da tutuklu bulunan Türk esirleri serbest bırakıldılar.

Bu esirlerden Rauf bey de dönmüş ve bir süre sonra başbakan olmuştur. Milli mücadele döneminin en uzun hükümeti olan bu hükümet 4 Ağustos 193 tarihine kadar görev yapmıştır.

* ABD senatosu Ermenileri desteklemekten vazgeçti
* Fransa ile Ankara antlaşması imzalandı.
* Sovyet Rusya ve Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan ile Kars antlaşması imzalandı.

KARS ANTLAŞMASI ( 13 EKİM 1921 )

Kars antlaşması Moskova antlaşmasının bir tekrarı niteliğindedir. Doğu sınırlarımız küçük değişikliklerle yeniden çizildi ve kesin şeklini aldı. Sovyet Rusya'dan sonra Kafkas cumhuriyetleri de misak-ı milliyi kabul ettiler.
Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan ile dostluk kuruldu.

2. ANKARA ANTLAŞMASI ( 20 EKİM 1921 )

Fransa ile TBMM arasındaki savaş durumu sona erdi. Güney cephesi kapandı. Bugünkü Suriye sınırı, İskenderun ve Hatay hariç belirlendi. Bu gelişme misak-ı milliye aykırı bir durumdur.
Türkiye Selçuklu devletinin kurucusu olan Süleyman şahın Halep yakınlarındaki caber kalesinde bulunan mezarı (Türk mezarı) Türk toprağı sayılacak burada Türk bayrağı dalgalanacak Türk askeri nöbet tutacaktı.
Hatay ve İskenderun'da Türklere kültürel haklar tanıyan özel bir yönetim kuruldu.
TBMM hükümetini tek başına tanıyan ilk itilaf devleti Fransa'dır.yunan işgalini destekleyen İngilizler bu siyasetinde yalnız kalmışlardır.
Rusya Moskova antlaşmasına dayanarak Ankara antlaşmasına karşı çıkmıştır.bu durum Rusya'nın TBMM nin batılı devletlerle ilişki kurmasını istemediğinin kanıtıdır.
TBMM hükümetinin cephelerde kazandığı başarılar, bu devletlerle imzalanan siyasal başarıları da beraberinde getirmiştir.

BÜYÜK TAARUZ VE BAŞKOMUTANLIK MEYDAN SAVAŞI

· Sakarya zaferinin ardından TBMM hükümeti orduyu taarruz için hazırlamaya başladı.

* İtilaf devletlerinden 26 Mart 1922 de yeni bir öneri geldi. Bu öneride Londra konferansında olduğu gibi Sevr'in koşullarının biraz değiştirilmesinden ibaretti. Türkiye bu şartları kabul etmedi.bağımsızlık için savaşa devam edilmesinin temel amacı, kesin zaferin kazanılmak istenmesidir.
* 20 Temmuz 1922 de Mustafa Kemal TBMM de müdafaa-i hukuk grubunu kurdu. Mustafa Kemal böyle bir grubun son Osmanlı mebusan meclisinde kurulmasını istemiş, ancak bu gerçekleşmemişti.
* Yunanlılar afyon, Kütahya ve eski şehirde kuvvetli savunma hatları kurdular.
* İngilizler yunanlıların kurmuş oldukları bu savunma hatlarının aşılamayacağı propagandasını yapmakta idiler.
* Gerçek barışın ancak kesin bir zaferle elde edilebileceğini bilen Mustafa Kemal ak şehirdeki cephe karargahında komutanlarla toplanarak taarruzun 26 Ağustos 1922 de başlatılması kararını aldı.
* 26 Ağustos 1071 Selçuklu sultanı Alparslan Bizans imparatoru Romen di ojen Malazgirt'te yenip ve Anadolu'nun kapılarını Türklere açmıştı. Düşmana karşı ilk taarruz afyonda koca tepede başlatıldı. 30 Ağustos da Dumlupınar'da yapılan savaşı bizzat Mustafa Kemal yönetti. İsmet paşa bu savaşa başkumandan savaşı isimi vermiştir.
* 1 Eylül 1922 de Mustafa Kemal ordularına “ilk hedefiniz Akdeniz'dir ileri emrini verdi.”
* 2 Eylül 1922 de yunan başkomutanı triko pus uşakta çok sayıda yunan komutanı ve askeri ile birlikte esir alındı.
* 2 Eylül 1922 de yunanlılar itilaf devletleri aracılığıyla mütareke teklifinde bulundular. Ancak Mustafa Kemal tam Anadolu'nun kurtarılıp kesin zafer elde etme kararında olduğundan bu isteği kabul etmedi.
* 9 Eylülde birliklerimiz İzmir'e girdi. 10 Eylülde bursa kurtarıldı. 18 Eylülde Anadolu'da yunan askeri kalmadı.
* Yunan birlikleri geri çekilirken batı Anadolu'da ki yerli Rumlarda beraberinde bölgeyi terk etmiştir. Bunun sebebi yakıp yıktıkları köy, kasaba ve şehirler ile Türk halkına yaptıkları katliamların hesabını verme korkusu idi.

Sonuçları

* yunan ordusu yenilmiş ve batı Anadolu yunan işgalinden kurtulmuştur.
* Büyük taarruz ve başkumandan meydan muharebesi ile Anadolu'nun ebediyen Türk yurdu olduğu ispat edilmiş.
* Türk milli mücadelesinin askeri safhası da tamamlanmıştır.
* İngiltere’nin Anadolu'yu işgal planı gerçekleşmemiştir.
* Dünyanın mazlum milletlerinin kurtuluşuna ümit ışığı olmuştur.
* Türk ordusu Çanakkale ve Kocaeli üzerine yürüme emri aldı.
* Bu durum İngiltere'yi hareket geçirdi. İngiltere’nin sömürgelerden asker toplama teşebbüsü ve Fransa ile İtalya'yı Türklere karşı savaşa daveti olumlu karşılık görmedi. İkinci bir Çanakkale hezimeti yaşamak istemeyen İngiltere sonunda barışa karar verdi.
* İstanbul’daki Fransız yüksek komiseri general pelle ve Fransız temsilcisi Frenklin bouillon İzmir'e gelerek Mustafa Kemal ile görüştü. Bu görüşmelere de Mustafa Kemal Edirne'yi düşman elinde görmeye tahammülü olmadığını tarafsız bir bölge tanımadıklarını belirtti.
* Bu sırada Sovyet Rusya da boğazların Türklerin hakkı olduğunu bildirmiştir.
* İtilaf devletleri Paris'te yaptıkları toplantıda doğu Trakya'nın Türklere verilmesini kabul ettiler. Mudanya ve İzmit'te bir konferans toplanmasını istediler. Bunun üzerine 28 Eylülde askeri harekat durduruldu.