Araştırma: Nusret Karaca

İ.Ö. 7. yy’da kurulan Side,bereketin sembolü ‘’Nar’’ anlamına geliyor ve Side’nin tarihi yapılarında sık sık nar resim ve figürlerine rastlanıyor.
Side, tarihi boyunca, Grekleri, Büyük İskender’i, Kleopatra’yı, Kartacalı Anibal’ı, Romalıları, Arapları ve pek çok kavmi misafir etmiş, büyük savaşlar, akınlar, depremler atlatmış.1900 yılları başında Girit Adası’ndan gelen Türk göçmenlere yurt olarak verilmiş ve bugünkü durumuna gelmiş.
Side’nin çağlar boyunca edindiği birikim bugün ilgiyle izlenen tarihi eserleri ortaya çıkarmış.
Side Müze’si bugün Türkiye’nin en çok ilgi toplayan müzelerinden biri olup bina olarak da tarihsel bir değer taşımaktadır.İ.S. 2. yy’dan kalma Roma Hamamı restore edilerek 1964 yılında müze olarak hizmete açılmıştır.
Müzeyi ziyaret edenler birçok tarihi eseri incelerken bir yandan da antik bir hamamın özelliklerini yakından görebilmektedir.
Roma Hamamı’nın birince bölümü Soyunma Yeri’dir.Bu bölümün ikinci salonu yarım daire şeklinde soğuk su havuzu bulunan ‘’Soğuk Kısım’’dır.Havuzun etrafında ki nişlerde heykeller vardır ve duvarları mermer levhalarla kaplıdır.Bu bölümde silah kabartmaları, heykeller, boğa başları, bozalt kazan, su ve güneş saati sergilenmektedir.Üzeri taş kubbe ile örtülmüş daire şeklinde ki küçük bölüm hamamın’’Terleme’’ odasıdır.Burada cam vitrin içinde yağ lambaları, cam eşyalar, sikkeler, gözyaşı şişeleri sergilenmektedir.Hamamın ‘’Ilık Kısım’’denilen bölümünde Mermer lahitler, sfenksler, heykeller, imparator başları, tanrı ve tanrıça heykelleri sergilenir.Üçü yarım daire, ikisi dikdörtgen şeklinde değişik büyüklüklerde 5 sıcak su havuzuna sahip hamamın en büyük bölümü olan zeminden ısıtmalı ‘’Sıcak Bölüm’’de mermerden heykeller, lahit parçaları, kabartmalar sergilenmektedir.
Side Müzesi hem sergilenen eserleriyle hem de tarihi binasıyla Türk ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir.