1. ÜNİTE: TÜRKLERDE DEVLET TEŞKİLATI
İLK TÜRK DEVLETLERİNDE DEVLET TEŞKİLATI
1. İlk Türk Devletlerinde Devlet Anlayışı
  • İslamiyetten önceki Türk toplumlarında siyasi teşkilatlanmanın en üst kademesini oluşturan devlet “il” veya “el” kelimesi ile ifade edilmiştir. İl, vatanı koruyarak milleti huzur ve barış içerisinde yaşatmayı amaçlayan siyasi bir teşkilat olduğu için barış anlamında da kullanılmıştır.
  • Devletin temelleri, il’in ve barışın bekası için adalet üzerine oturtulmuştur. Devlet halkın her türlü ihtiyacını karşılayıp sosyal adaleti sağlamakla yükümlüdür. Halk Tanrı’nın emaneti olarak görülmüştür. Halkta sorumluluğunu yerine getirmelidir.
  • Devlet için “baba”, vatan için ise “ana” sıfatları da kullanılmıştır.
  • Türkler hükümdarlarına devleti yönetme yetkisinin Gök Tanrı tarafından verildiğine inanırlardı. Bu yetkiye “Kut” , bu anlayışa ise “Kut anlayışı” denirdi. Bu yetki yeryüzündeki tüm insanlar üzerinde kullanılmıştır.
  • Kağan kut anlayışına bağlı olarak, dünyayı hakimiyeti altına alarak, insanları adaletle ve barış içinde yaşatmalıdır. Bu ülküye “Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi” denilir.
  • Eski Türkler’de siyasi ve sosyal hayatı düzenleyen yazısız hukuk kurallarına “Töre” denilirdi. Başa geçen kağan’ın ilk icraatı töreyi tespit etmek ve uygulamaktır. Töreye uymayan hükümdarlar görevden uzaklaştırılırdı.
  • Türklerde devlet “bağımsızlık, halk, ülke ve teşkilat” olmak üzere birbirini tamamlayan dört unsurdan meydana gelmiştir.

a. Bağımsızlık (Oksızlık)
  • Türklerin atlı göçebe hayat tarzını (bozkır kültürü) benimsemeleri, bağımsızlığın milli karakter haline gelmesinde etkili olmuştur.
  • Bağımsızlık olgusu sadece siyasi istiklali değil, kültürel istiklali de kapsamaktadır.

b. Halk (Millet)
  • Devlet halk içindir anlayışı hakimdir.
  • Türk devletlerinde sosyal sınıf ayırımı görülmemektedir.
  • Fertlerin özel hukuk, ekonomik ve sosyal hürriyet ile özel mülkiyet hakları korunmuştur.

c. Ülke
  • Devletin sahip olduğu ve halkın üzerinde özgür olarak yaşadığı ve hükümranlık haklarının tam olarak kullandıkları yurt (vatan), “ülke” ve “uluş” gibi adlarla ifade edilmiştir. Kutsal bir mana taşımıştır.
  • Kağan’ın başlıca görevleri arasında ülkeyi korumak vardır. Bu konuda taviz verilmemesi esastır.

ç. Teşkilatlanma
  • Türkler, atlı göçebe kültüründe her an düşmanla karşılama durumu sebebiyle her an disiplinli ve teşkilatlı olmak zorunda kalmıştır.
  • Toplumun en temel birimi ailedir. Ailelerin birleşmesiyle sülaler, sülalerin bileşmesiyle boylar, boyların birleşmesiyle budun oluşuyordur. Budun ise il’i oluşturuyordu.
  • Her boy kendi beyinin başkanlığında sosyal, iktisadi ve idari teşkilata sahiptir.
  • Boylar, birlik ve beraberliği sağlayarak güven içinde ve güçlü bir şekilde yaşamak için bir araya gelirdi. Boyları biraraya getiren boy beyi tahta çıkardı. Bu yönetim biçimine boylar federasyonu da denebilir.
  • İl’i kurulmasında kağan’ın yakınlarına ve ona destek veren boy beylerine en önemli görevler verilirdi. İdari teşkilatın çekirdeğini oluşturan bu kişiler kendi alt kadrolarını oluştururlardı.
  • Yeni hükümdarın komşu ülkelerle diplomatik ilişkileri başlatması kurulan devletin hukuken tanınması anlamına gelmektedir.
  • Türkler Romenler, Balkan Ulahlarının teşkilatlanmasında etkili olduğu gibi; teşkilatlanma konusunda Çin, Afganistan, Hindistan, Rusya, Macaristan ve Bulgaristan gibi ülkelere örnek olmuşlardır.


Türklerde Ordu konu anlatımı için tıklayınız.
Devlet Yönetimi konu anlatımı için tıklayınız.