H. ATATÜRK DÖNEMİ TÜRK DIŞ POLİTİKASI
Konu öncesinde buraya tıklayarak Atatürk Dönemi Türk Dış Politikasına giriş yapabilirsiniz.

1. Dış Politikadaki Gelişmeler

a. Türkiye'nin Milletler Cemiyetine (Cemiyet-i Akvam) Girişi (18 Temmuz 1932) konu anlatımı için tıklayınız.
b. Balkan Antantı (9 Şubat 1934) konu anlatımı için tıklayınız.
c. Montreux (Montrö) Boğazlar Sözleşmesi (20 Temmuz 1936) konu anlatımı için tıklayınız.
d. Sadabat Paktı (8 Temmuz 1937) konu anlatımı için tıklayınız.

e. Hatay Meselesi ve Hatay'ın Anavatana Katılması (30 Haziran 1939)

  • Halkının büyük çoğunluğu Türk olan ve Misakı millî sınırları içerisinde bulunan Hatay (İskenderun Sancağı), Fransa'yla 20 Ekim 1921'de imzaladığımız Ankara Antlaşması ile Suriye ile birlikte Fransız mandası altına girdi. O günün şartları gereği böyle bir karar almak zorunda kalan Türkiye, Hatay'daki Türklerin haklarının korunması ve bölgeye özerklik verilmesi için gerekli ortamı hazırlayacak hükümler eklemeyi de ihmal etmedi. Buna göre İskenderun bölgesi için özel bir yönetim kurulacaktı. Bölgede Türk kültürünün gelişmesi için her türlü imkândan yararlanılarak Türk dili resmî bir niteliğe sahip olacaktı.
  • Fransa manda yönetimi 1921'de İskenderun Özerk Sancağı'nı Halep'e bağladı. İskenderun Sancağı'nda kurulan bu statü, bölgede ve Türkiye'de olumsuz etkiye neden oldu. Fransa, 1926'da İskenderun Sancağı sınırları içinde, yapılan seçimler ve hazırlanan anayasa sonucunda burada "Bağımsız İskenderun Hükûmeti"ni kurdu. Bu durum, Suriye'de tepkilere yol açtı.
  • Fransa, ikinci bir kararnameyle bu hükümetin adını değiştirerek "Kuzey Suriye Hükümeti" adını verdi ve bundan sonra İskenderun Sancağı Şam'a bağlandı. Bölgede yaşayan Türk halkının bu gelişmelere büyük tepki göstermesi üzerine 1930'da Milletler Cemiyeti Mandalar Komisyonu İskenderun Sancağı'nın özel bir statüye tabi olduğunu kabul etti. Böylece, İskenderun Sancağı'nın mali ve yönetim özerkliği uluslararası bir belgeye bağlanmış oldu.
  • Fransa, 1935'te Suriye ve Lübnan üzerindeki mandasını kaldırdı. 9 Kasım 1936'da Suriye ile bir anlaşma yaparak İskenderun dâhil bölgedeki, bütün yetki ve haklarını Suriye Hükûmeti'ne devretti. Bu durum Türkiye tarafından tepkiyle karşılandı ve kabul edilmedi. Türk Hükümeti, 9 Eylül 1936'da, Milletler Cemiyetinde İskenderun sorunu hakkında Fransa'ya ikili görüşme yapılmasını önerdi. Fakat öneri kabul edilmedi.
  • Almanya ve İtalya'daki totaliter rejimlerin yayılmacı politikaları Fransa'yı Hatay konusunda anlaşmaya zorlamaktaydı. Türkiye ise sorunlarını diplomasi yoluyla çözen ve dostluğu aranan bir devlet olmuştu.
  • Türkiye, 9 Ekim 1936'da, Fransa'ya bir nota vererek Suriye ve Lübnan'a olduğu gibi İskenderun Sancağı'na da bağımsızlık verilmesini istedi. Fransa, İskenderun Sancağı'nın bağımsızlığının tanınması hâlinde Suriye'nin parçalanmış olacağını, buna da kendisinin yetkili olmadığını bildirdi. Türkiye'nin isteğinde ısrarı üzerine Fransa, sorunu Milletler Cemiyetine götürmeyi önerdi. Türkiye bunu kabul etti.
  • Hatay meselesi ile çok yakından ilgilenen Atatürk, bu konuya Türkiye'nin verdiği önemi, 1 Kasım 1936'da Millet Meclisinin açılış konuşmasında şöyle belirtmiştir: "Bu sırada, milletimizi gece gündüz meşgul eden başlıca büyük bir mesele, hakiki sahibi öz Türk olan İskenderun-Antakya' ve havalisinin mukadderatıdır."
  • İskenderun sorunu, 14 Aralık 1936'da, Milletler Cemiyetinde ele alınarak Sancak için yeni bir statü kabul edildi. Buna göre İskenderun ve Antakya iç işlerinde tam bağımsız, dış işlerinde Suriye'ye bağlı, kendisine özgü bir anayasa ile yönetilen bir statüye kavuşturuldu.
  • 1937'de Türkiye ile Fransa arasında imzalanan bir antlaşma ile Sancak'ın toprak bütünlüğü güvence altına alındı.
  • Türkiye, Hatay'da oluşturulacak yeni statüsünün hemen uygulanmasını istedi. Fransızların olumsuz tavrı iki ülke arasındaki ilişkileri gerginleşti. Türkiye, Milletler Cemiyeti nezdinde durumu protesto ederek Hatay sınırına asker yığmaya başladı. Siyasi gelişmelere paralel olarak Fransa, Hatay'la ilgili tavrını yumuşattı. 6 Haziran 1938'de Hatay'daki valisini geri çekerek yerine bir Türk vali atadı. Daha sonra iki ülke arasında anlaşma ile Hatay'ın toprak bütünlüğü ve siyasi statüsünün ortaklaşa korunması kararlaştırıldı ve 5 Temmuz 1938'de, Türk askeri Hatay'a girdi.
  • Türkiye ve Fransa'nın gözetimi altında Hatay Meclisi için seçimler yapıldı. Eylül 1938'de Sancak Millet Meclisi, ilk toplantısını yaparak Hatay Cumhuriyeti'nin kurulduğunu ilan etti. Cumhurbaşkanlığına Tayfur Sökmen seçilirken Başbakanlığına da Abdurrahman Melek atandı. Türkiye Cumhuriyeti kanunları ve parası kabul edildi.
  • Hatay Devleti yöneticileri, Türkiye'ye katılmak isteğinde bulundular. Avrupa'da savaş ortamına girilmesi Fransa ve İngiltere'yi Türkiye'ye yaklaştırdı. Fransa ile yapılan anlaşma sonucu Fransa, askerlerini bölgeden çekerek Hatay'ın Türkiye'ye katılmasını kabul etti.
  • Hatay Millet Meclisi, 23 Haziran 1939 günü yaptığı toplantıda oy birliği ile Anavatan'a katılmak kararını alarak Hatay Devleti'ne son verdi. Aynı gün Fransa imzalanan Ankara Anlaşması ile Hatay'ın Türkiye'ye katılmasını kabul etti ve bir süre sonra Hatay'dan çekildi. TBMM 30 Haziran 1939'da, Ankara Antlaşması'nı onayladı. 23 Temmuz 1939 günü yapılan törenle de Hatay Türkiye'ye katıldı.