B – TÜRK – İSLAM DEVLETLERİNDE DEVLET TEŞKİLATI
1. Türk – İslam Devletlerinde Devlet Anlayışı konu anlatımı için tıklayınız.
2. Merkez Teşkilatı

a. Hükümdar konu anlatımı için tıklayınız.
b. Saray konu anlatımı için tıklayınız.
c. Hükûmet konu anlatımı için tıklayınız.
3. Taşra Teşkilatı konu anlatımı için tıklayınız.

4. Ordu Teşkilatı

  • Karahanlı ordusunun çoğu atlıydı ve Türklerden oluşuyordu. Türkmen Beylikleri, Delhi Sultanlığı ve başlangıçta Türkiye Selçuklu orduları Türklerden oluşturuldu.
  • Karahanlı ve Selçuklu ordularında Hunlardaki onlu sistem birtakım değişikliklerle devam ettirilmiştir.
  • Gazne ordusu Türk, İran, Hint ve Afgan askerlerinden oluşuyordu. Ordu atlı ve yayalardan oluşuyordu. Fetih politikasını "gaza ve cihat" anlayışıyla gerçekleştirmek isteyen Sultan Mahmut, İslam ülkelerinden "gaziler" toplatmıştır. Gaznelilerde ücretli askerle rde görülmektedir.
  • Türk-İslam devletlerinde eski Türk devletlerinden farklı olarak getirilen yenilik, orduya "gulam sistemi"nin yerleştirilmesi oldu. Satın alınan veya savaşlarda esir edilen gençlerin “gulamhane” adı verilen asker yetiştirme merkezlerinde eğitilmesi ile oluşan “gulam askerleri” (paralı asker) oluşturulmuştur.
  • En önemli gulam yetiştirme merkezi saraydı. Burada askerî konuların yanı sıra yönetim ve protokol kurallarıyla ilgili eğitim de verilirdi. Gulamlar, aldıkları eğitim sonucunda askerî ve idari görevlere getirilirlerdi.
  • Asker olarak yetişenler sultanın özel muhafız ordusu Gulaman-ı Sarayı (saray köleleri) ve ordunun asıl vurucu kısmı olan hassa ordusunu oluştururdu. Selçuklu Devleti hariç olmak üzere bu askerler (hassa ordusu), hazineden yılda dört kez maaş alırlardı. Osmanlılardaki kapıkulu askerleri de bu sistemin ürünüdür.
  • İlk kez Hz. Ömer Döneminde kullanılan “askerî ikta”nın, Büyük Selçuklular tarafından geliştirilip Türk ordusunda uygulanmıştır. Bu Türk askerî sisteminde meydana gelen önemli farklılıktır.
  • "İkta sistemi", ülke topraklarının vergi gelirlerine göre bölümlere ayrılarak her birinin askerî ve sivil devlet görevlilerine hizmet karşılığında maaş olarak verilmesidir. Görevliler elde ettikleri gelirlerden maaşlarını aldıktan sonra kalan bölümü ile "Sipahiyan" adı verilen atlı askerler beslerlerdi. Bu askerler Selçuklu ordusunun en büyük bölümünü meydana getirirdi. Türkiye Selçuklularında da devam eden bu sistem, Osmanlılarda "tımar" adını almıştır. Böylece devlet ikta sistemi ile hiçbir harcama yapmadan çok sayıda askere sahip olduğu gibi vergi toplama işini de hâlletmiş oluyordu.
  • İkta arazi üç yıl işlenmezse verildiği kişiden alınıp başka birine verilirdi. Böylece üretimin devamı sağlanırdı. Ayrıca ikta sahibinin aşırı güçlenmesine karşı çok zengin olmaları ve kale yaptırmalarını engellenip, iki yılda bir yerleri değiştirildi. Halka iyi davranmalarına da dikkat edilirdi.
  • Selçuklu ordusunda uzmanlaşmaya gidilerek ek olarak çeşitli sınıflar oluşturuldu: “Mancınıkçılar” (Mancınıkla taş fırlatarak kale surlarına zarar veren sınıf) ; “Neftçiler” (Kale kuşatmalarında surlara tırmanmaya çalışan düşman askerlerinin üzerine yağ dökmekle görevli askerî sınıf); ”Lağımcılar” (Kale kuşatmalarında tünel kazarak kaleye girmekle görevli askerî sınıftı). Ayrıca orduda okçular, mızrakçılar ve gürzcüler adıyla bu silahları kullanan askerî sınıflar da vardı.
  • Türk-İslam devletlerinde görülen ortak özellikler şunlardır: Ordu komutanı hükümdardır; Ordu İslam ordularında olduğu gibi merkez, sağ, sol, öncü ve artçı birlikler halinde düzenlenmişti; Gulam sistemi uygulanmıştı; Turan taktiği kullanılmıştı.
  • “Türk-İslam Devletlerinde Ordu”da karşılaştırma için bkz. s.29