Ahi Çelebi Camii
*Caminin Banisi
Fatih Sultan Mehmet, II.Bayezid, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman devirlerinde yaşayan ve iki defa hekimbaşılık yapan Ahi Çelebi, 1432 yılında Kastamonu'da doğmuştur. Adı kaynaklarda Ahmed ve Mahmud olarak da geçmektedir.Daha çok Ahi Çelebi ismiyle şöhret bulmuştur.Babası Tabip Kemaleddin aslen Tebrizli olup Kastamonu'da Candaroğlu İsmail Bey'in hizmetinde iken bu beyliğin Fatih Sultan Mehmed tarafından Osmanlı Devleti'ne ilhakı (1461) ile beraber Ahi Çelebi de İstanbul'a gelmiştir.Mahmutpaşa'da açtığı dükkanda tabiblik mesleğini devam ettirmiş,Fatih Darüşşifası'nda başhekim olarak atanmıştır.II.Bayezid ve Yavuz Sultan Selim döneminde başhekimlik yapan Ahi Çelebi, 91 yaşında hac farizasını yerine getirmek için kutsal topraklara gitmiştir.Hac dönüşünde rahatsızlanan Ahi Çelebi, 1524 yılında Kahire'de vefat etmiş, İmam Şafii'nin kabri civarına defnedilmiştir.Ahi Çelebi tıp ilmi üzerine pek çok eser kaleme almıştır.

*Caminin Özellikleri:
Ahi Çelebi Camii 1500 yılında Ahi Çelebi tarafından inşa ettirilmiştir.Mimarının kim olduğu belli değildir.Cami meşhur İstanbul yangınlarına maruz kalmış, iki sefer yanmıştır.1539 yılındaki yangın sonrası tamiratı Mimar Sinan tarafından yapılmıştır.
Caminin mimari özellikleri;
Cami tuğladan dört sivri kemer üzerine oturtulmuş basık kubbelidir. Ölçüleri dıştan dışa 17*24,95 metredir. İki yana doğru birer ayak ve kemerle büyütülmüştür.Son cemaat yeri 6 kubbelidir.Kubbeyi taşıyan sağ ve sol üstlerinde sivri kemerli pencere izleri çıkmıştır.Binanın kare şeklindeki kubbe kasnağı çepeçevre demirle çevrilmiştir.Yanlara doğru iki payandanın sonradan eklendiği anlaşılmaktadır.Minaresi taştandır.Kaidesi kesme taştandır.Caminin iç süslemesi Rokoko üslübunda olup, son dönemlerde yapılmıştır.Caminin son cemaat yerine dışarıdan eklenmiş çeşmesi 1864 tarihlidir.
Ahi Çelebi, babasından miras kalan ve kendisinin elde ettiği Çorlu,Edirne,Hayrabolu ve Şile'de 40tan fazla köy ile İstanbul'da bir hamam ve çok sayıda dükkandan gelen büyük bir geliri, Edirne'de yaptırdığı medrese ve mektep ile kendi adıyla anılan Ahi Çelebi Camiine vakfetmiştir.Ayrıca vakıflarının gelir fazlasının da (zevaid-i evkaf) Medine fakirlerine gönderilmesini vasiyet etmiştir.Caminin yıllık geliri 161.390 akçe olarak kaynaklarda geçmektedir.Bugün İstanbul'da son döneme kadar caminin bulunduğu bir mahalle,Edirne'de bir köy ve Bulgaristan'da bir yayla Ahi Çelebi'nin adını taşımaktadır.

*Tarihi Önemi ve Evliya Çelebi'nin Meşhur Rüyası
Ahi Çelebi Camii mimarisinden ziyade tarihimizde müstesna bir yere sahiptir.Ahi Çelebi Camii dünyadaki ilk kaleme alınan seyahatnamenin başlangıç noktasına ev sahipliği yapmaktadır.Evliya Çelebi'nin hayatında mabed olarak da eşsiz bir tarihi kıymet taşımaktadır.Büyük seyyahımız Evliya Çelebi,Seyahatnamesinin girişinde bahsettiğine göre rüyasında Ahi Çelebi Camiini görmüştür.Rüyasında caminin içine girdiği zaman evliyalar,peygamberler ve sahebelerin önde gelenlerinin sabah namazını cemaatle kılmak için toplandıklarını,bu cemaate imamlığı Peygamberimizin (s.a.v.) yaptığını görmüştür.Sabah namazı kıldıktan sonra Peygamberimiz(s.a.v.) kendisini yanına çağırmış ve Peygamberimiz (s.a.v.)'in elini öperken,"Şefaat Ya Resulallah" diyeceği yerde dil sürçmesiyle "Seyahat Ya Resulallah" demiştir. Bu olay karşısında tebessüm eden Peygamberimiz(s.a.v.)'de "Seyahatin ve Şefaatim mübarek olsun" demiştir. Bu rüyanın üzerine Evliya Çelebi cihanı gezmeye başlamıştır.(Evliya Çelebi,Seyahatname,YKY,c.1,s.11-12)



KAYNAKÇA: Marmara Belediyeler Birliği dergisi