Nusret Karaca

Berberler... Mahalle dokusu içinde ve özellikle çocukluk anılarımızda çok özel yerleri olan mekanlar. Babalarımızın elimizden tutup götürdüğü okul öncesi saçlarımızı iyice kırptırırken belki de içimizin "cız" ettiği ,şirin ve de sıcak sohbetlerle de yaşamımızda yer eden küçük dükkanlar..
.....
Osmanlı Devleti'nde berberler genellikle kahvehanelerde çalışırlardı. IV.Murat zamanında tütün ve alkol yasağı kahvehanelerin kapanmasına neden olunca berberler müstakil olarak çalışmaya başlamışlar,IV.Murad'ın vefatından sonra yeniden kahvehanelere dönmüşlerdir.

Avrupai tarzda berber dükkanlarının açılması ise II.Abdülhamid dönemine rastlar.Bazıları"seyyar-ayak berberi"olarak,bazıları da "dükkan"açarak çalışmaya başlamışlardır. Seyyar berberler bazen bir duvar dibinde müşteri beklerler ve kazançlarını da çoğunlukla esnaf ,amele ve ayak takımı denilen kesimden sağlarlardı. Çoğunlukla Cağaloğlu ve Yeni Cami ile Tahtakale çevresinde bulnurlardı.Bir de Nuruosmaniye 'de usturasız traş yapan beberler vardı.Bunlara da "İbişim Berberleri" denirdi.(*)
...
Şimdi bunları yazarken Haliç'te Hasköy Orta Okulu 'na başladığım ilk günün sabahı rahmetli babamın beni götürdüğü küçük berber dükkanı ile Silahtar Emniyettepeli ve benim saçlarımla yıllarca uğraşan berber Kani amca ve halen o semtte bu işi yapan arkadaşım berber Ali geldi gözlerimin önüne. Nereden akıllarına gelirdi semtlerinin bir insanının yıllar sonra bir tarih araştırmasında kendilerinden bahsedeceği.

Bence bu bir semte,dostluklara,paylaşılmış anılara,emeğe ve de zanaatkarlara bir vefa!

....
(*)İstanbul B.Ş.B. etknlikleri,Kentim İstanbul,İstanbul'un 'İlk" leri ve "En"leri,S.Faruk Göncüoğlu,Ümit Meriç,Orhan Erdenen,Necdet Sakaoğlu,Dilaver Demirağ,Enes Keskin,İstanbul Kültür A.Ş.,Katıldığım tarih söyleşileri,dinlediklerim,duyduklarım,tuttuğum notlar,