Ve Mostar… Hüznün Bir Başka Yansıması

(Nusret Karaca - Balkan Günlüğümün Satır Araları)
...
Balkan gezimizin bir başka durağı Mostar. Yolumuz uzun. Buradaki zamanımız dar. Gezilecek çok yer var. Bu zaman diliminde hüznün bir başka yansıması Mostar.

Daha Mostar Köprüsü'nün girişinde mayolu gençler karşılıyor bizleri. Turistlerin kendilerine verdikleri bahşişlere kendilerini köprüden Neretva Nehrinin sularına bırakarak karşılık veriyorlar. Tehlikeli bir gösteri. Çünkü bunu defalarca yapıyorlar.

Bosna Hersek Federasyonuna bağlı Hersek in Başkenti Mostar. Dağların eteklerinde kurulmuş. 1481 yılında Fatih Sultan Mehmet zamanında Osmanlı Topraklarına katılmış. O zamanlar Köprühisar diye de bilinirmiş. 1993 Hırvat saldırılarında büyük yaralar almış. Kentin bazı binalarının duvarlarında hala silahların, havan mermilerinin açtığı delikler var. Hırvatlar o zaman kentin kendilerinin olduğunu belirtsin diye yüksek bir tepeye haç dikmişler.
(*)

Mostar Köprüsü 1566 yılında Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından yapılmış. Daha önce burada asma bir köprü varmış.
Most, köprü anlamına geliyor Boşnak dilinde. Mostar "Köprü tutan"..Ar"yapan"… Eski köprü "Stari Most"adıyla da bilinirmiş. Neretva nehri üzerinde kurulu. Köprünün bir yakası Boşnak, diğer yakası Hırvat çoğunluklu çarşılar.

1993 yılında Hırvat saldırısı ile yıkılan köprü TİKA, UNESCO İRCİCA ve DÜNYA BANKASI nın girişimleriyle aslına uygun yenilenerek 2004 yılında Prens Charles'in de katıldığı bir törenle yeniden açılmış. Köprü yenileme çalışmasına katılan Macar komandolar taşların orijinallerini bulup çıkarmışlar.

Toplu yayımladığım Balkan Günlüklerimin arasına bu satır aralarını da bir dip not olarak paylaşmadan geçmek istemedim…
Hem gezmek, hem görmek, hem dinlemek, hem de bir küçük not defteri ile durmadan bir şeyler yazmak... Bu arada sohbetler, yöresel yemekler, otobüs yolculukları… kolay değil.

Ama "Tarihe bir yolculuk yapmak ve tarihe bir kaç satır da olsa not düşmek güzel ve anlamlı, gurur verici."

Eh! Zor da zaten bizim işimiz...Yeter ki yanımızda kağıt ve kalem olsun. Sağlıklı olalım, hallederiz!
...
Bu arada İzzetbegoviç in haç konusundaki ısrara verdiği bir cevap ilginç… "Siz ne kadar yükseğe haç dikerseniz dikin, üzerinizde AY YILDIZ var."