Gül Baba ve Galatasaray Üzerine

Nusret Karaca
Tarih Araştırmaları
...

İstanbullu olmak, bu şehre gönül vermek, her bir semtini doyasına solumak ve tarihinin derinliklerine inmek ne güzel! Hele bir de yazarlık, şairlik ve de tarih araştırmacılığı varsa bir tarih öğretmeninden öteye... Ne ben durabildim ne de kağıt kalem...Tarih Kucak Açınca bir kere...Yazmaya devam...
...

Osmanlı Padişahı II. Bayezid Karlı bir günde Galata'nın arka taraflarındaki ormanlık alanda avlanırken etrafındakilere burnuna gül kokuları geldiğini söylemiş. Bunun üzerine yanında bulunanlar çevreye göz atmışlar. Ormanın tam ortasında bir kulübe görmüşler. İçerde nur yüzlü ve ak sakallı bir ihtiyar varmış. Hemen Padişah’a haber iletilmiş. II. Bayezid kulübeye gelmiş. Ak sakallı ihtiyar Padişahı görünce şaşırmış ama istekte bulunmaktan da geri kalmamış. Padişah'a güllerinin olduğunu ancak bülbüllerinin olmadığını söyleyerek asıl amacını belirtmiş. Oraya bir okul yapılmasını ve çocukların sesleriyle hayatının son günlerini geçirmek istediğini anlatmış. Padişah emir vermiş ve oraya bir okul yapılmış. Ve okula "Galatasaray" adı verilmiş. Mekteb-i Sultanı (Sultanların Mektebi) Semt te adını okuldan almış. İste Padişah’ın misafirperverliğini de çok takdir ettiği o kişi "GÜL BABA" olarak bilinir (*).
Kışları sahlep, yazları dondurma sattığı ve sarığında bir gül olduğu rivayet edilir (*).
...

(*) Gül baba türbesi Budin (Budapeşte’dedir. Vefat/1541. Merzifonlu bir Bektaşi babasıdır (Evliya Çelebi’nin babasından naklettiği-İsmail Tosun Saral “Gül Baba Kimdir"...) Budin Kalesi önündeki savaşlarda şehit düşmüştür. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Etkinlikleri, yayınlar, söyleşiler, Haliç notlarım, Eğitim Enstitüsü notlarım, İ.B.B. (Seyyar Kitap), Efsane İstanbul