1. #1
    raltar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    22.Ağustos.2007
    Yaş
    53
    Mesajlar
    734


    I. SÜLEYMAN ( KANUNİ ) DÖNEMİ ( 1520 – 1566 )

    Kanuni Sultan Süleyman babasının ölümü üzerine tek varis olduğu için ,sorunsuz bir şekilde başa geçti.Kanuni Sultan Süleyman’ın kırk altı yıllık hükümdarlık döneminde kültür,uygarlık alanında gelişmeler ve fetihler oldu.Osmanlı devleti hem doğuda hemde batıda ekonomik,siyasi ve askeri yönden güçlü bir duruma geldi.Bu nedenle Avrupalılar onu Muhteşem Süleyman,biz ise yaptığı kanunlardan dolayı Kanuni unvanıyla tanırız.Başa geçergeçmez koyduğu ilk kanun ,Yavuz zamanında İran’dan yapılan ipek ticareti yasağını kaldırmak oldu.
    Yavuz zamanında Anadolu,Kafkasya,İran.Suriye ve Mısır’a önem verilmişti.Memluk sorunu çözümlenmiş,Safevi ise önemli bir tehlike olmaktan çıkmıştı.Batı’da Venedik ve Ceneviz eski gücünü kaybetmiş,denizlerde İspanya ve Portekiz onların yerini almıştı.Kara Avrupa’sında ise Avrupa’nın önemli bir kısmını elinde tutan Kutsal Roma Germen İmparatorluğu ve Avusturya Arşidükalığı bulunmaktaydı.
    Doğu’da ve Batı’da uzun seferlere çıkıldı.Doğu’da İran,Batı’da Macaristan ve Avusturya,denizlerde ise Venedik,Papalık,Şarlken,Rodos Şövalyeleri,Malta,İspanya ve Portekiz’le savaşıldı.Fransa’ya ise yardım edildi.Osmanlı Avrupa’da önemli bir denge unsuru haline geldi.

    İÇ İSYANLAR :

    Kanuni ,hükümdarlığının ilk yıllarında bazı olumsuzluklarla karşılaştı.Anadolu,Suriye ve Mısır’da bazı isyanlar çıktı.

    a) Baba Zünnun : Vergi sorununu bahane eden Türkmenler isyan ederek Bozok(Yozgat) çevresinde ayaklandılar(1526).Üzerine gönderilen kuvvetler tarafından isyan bastırıldı.

    b) Kalenderoğlu : Hacı Bektaş soyundan olduğunu iddia eden Kalender Çelebi,tımarları elinden alındığı4 için ,Mohaç seferini fırsat bilerek isyan etti.Saltanat iddiasında bulundu.Şiilerin desteğini almayı başardı.Fakat tımarların geri verileceği söylenerek isyan dağıtıldı(1527).

    c) Canberdi Gazali : Memluk komutanlarından olan Gazali ,Mısır seferinden sonra Osmanlı himayesine girmiş,Şam valiliğine atanmıştı.Gazali Osmanlıdaki taht değişikliğinden faydalanarak ,Memluk Devletini yeniden kurmak üzere “siyasi”nitelikli bir isyan çıkardı.Dulkadir Beyi Şehsuvaroğlu Ali Bey Halep’e giderek isyanı bastırdı(1521).

    d) Ahmet Paşa : Devlet geleneğine göre sadrazamlık sırası kendine gelmişti.Fakat,yerine İbrahim Ağa sadrazamlığa atandı.Ahmet Paşa ise Mısır valiliğine atandı.Bu duruma kızan paşa,Memluk ileri gelenlerini de yanına alarak isyan başlattı.Ahmet Paşa’nın kendisine vezir seçtiği Kadızade Mehmet Bey Osmanlı Devletine sadık kalıp ayaklanmayı bastırdı(1524).

    BATIDA GELİŞMELER :

    Kanuni Sultan Süleyman’ın tahta çıktığı sırada Osmanlı Devleti için en büyük tehlike Roma Germen İmparatorluğu idi.Şarlken’in kız kardeşi,Macar Kralı II.Layoş ile evli idi.II.Layoş’un kız kardeşice Şarlken’in kardeşi olan Avusturya Kralı Ferdinand ile evliydi.Böylece bu ülkeler arasında akrabalık ilişkileri kurulmuştu.Macar Kralı II.Layoş,Osmanlılara karşı düşmanca siyaset izlerken Şarlken ve Ferdinand’a güveniyordu.

    Belgrat’ın Alınması (1521) :
    Macarlar Kanuniyi tebrik etmemiş,vergilerini ödememiş,Osmanlı elçisini öldürmüşlerdi.Bu nedenle ,Kanuni Batı’ya ilk seferini düzenledi.Balkan’ların en stratejik kentlerinden olan Belgrat alınarak,Batı seferlerinde bir üs haline getirildi.

    Batı’da Gelişmeler :

    Fransa ile Kutsal Roma Germen İmparatorluğunun arası açıktı.Şarlken akrabalık ilişkileri ile İspanya,Sardunya,Sicilya Napoli Hollanda ve Fransa’nın kuzeyindeki topraklara egemen olmuştu.öte yanda Martin Luter Papaya isyan ederek Protestanlık mezhebini kurmuştu.İşte böyle bir ortamda Osmanlı Devleti Macar sorununa el atmıştı.
    Alman İmparatoru Şarlken ile Fransa Kralı I.Fransuva arasında Avrupa’nın üstünlüğü mücadelesivardı.Fransa’yı tehdide başlayan Şarlken’in bir yandan Akdeniz’e ,öte yandan Orta Avrupa’ya egemen olmak istemesi Osmanlıyı rahatsız etmekteydi.
    I.Fransuva’nın 1525’te Şarlken’e esir düşmesi üzerine,Fransa Osmanlıdan yardım istedi.Avusturya’nın Macaristan üzerinde hak iddiasına karşı çıkan Osmanlı ,Fransa’nın yardım isteğine olumlu cevap verdi.Çünkü ,Almanya,Fransa’yı da alırsa Osmanlıya karşı büyük bir haçlı ittifakı kurulabilirdi.bu nedenle Fransa’nın varlığını sürdürmesi gerekiyordu.

    Mohaç Meydan Savaşı (1526) :
    Kanuni Macar topraklarını alarak Şarlken’in oluşturmaya çalıştığı ittifakı parçalamak ve Fransa Kralına yardım etmek amacıyla Macaristan seferine çıktı.Mohaç Meydan Savaşında Macar ordusu yenilgiye uğratıldı.Macar Kralı savaş meydanında öldü.Savaş sonunda Macaristan Osmanlı Devletine bağlı bir krallık haline geldi.kanuni Macaristan’ı doğrudan Osmanlı topraklarına katmadı.Erdel Beyi Jan Zapolya(Yanoş) Macaristan tahtına kral olarak getirildi.
    Sonuç:
    --- Macaristan Osmanlı himayesine alınarak tampon bir devlet haline getirildi.
    --- Osmanlı’nın Orta Avrupa’daki hakimiyeti pekişti.
    --- Osmanlı –Avusturya mücadelesi başladı.
    --- Fransa Şarlken’in baskısından kurtularak, I.Fransuva Madrit antlaşmasıyla serbest bırakıldı.

    I.Viyana Kuşatması (1529) :
    Macaristan’ın Osmanlı egemenliğine girmesi üzerine Şarlken’in kardeşi olan Avusturya Kralı Ferdinand,akrabalık nedeniyle Macar tahtının kendisine ait olduğunu ileri sürerek Yanoş’un krallığını tanımadı.Avusturya’nın Budin’e girmesi üzerine sefer düzenlendi.Asıl amaç Şarlken’in Avrupa’daki üstünlüğüne son vermekti.Budin alınarak Yanoş’a geri verildi.Şarlken ve Ferdinand ortaya çıkmadıkları için,onları savaşa zorlamak amacıyla Viyana kuşatıldı(1529).Ancak amaç Viyana’yı almak olmadığı için gerekli donanım getirilmemişti.Kışında yaklaşması üzerine kuşatma kaldırıldı.

    NOT: Kanuni döneminde karada sonuç alınamayan tek sefer ı.Viyana kuşatmasıdır.

    Almanya Seferi (1532) :
    Ferdinand’ın ikinci kez Budin’i kuşatması üzerine,yeniden sefere çıkıldı.Fakat yine ne Ferdinand nede Şarlken Osmanlı ordusu önüne çıkmadı.Osmanlı akıncıları Almanya içlerine kadar girdiler.Avusturya barış istedi.Doğuda Safevi sorunu başladığı için barış teklifi kabul edildi.

    İstanbul Antlaşması (1533) :
    a) Avusturya arşidükası ,protokol bakımından Osmanlı sadrazamına denk sayılacak,
    b) Ferdinand ,elinde tuttuğu Macar toprakları için her yıl 30.000 altın vergi verecek,
    c) Avusturya,Yanoş’un Macar krallığını tanıyacak,
    d) Macaristan ve Avusturya arasındaki anlaşmaları Osmanlı padişahı onaylayacak,
    e) Avusturya Macar topraklarına saldırmayacak,
    f) Antlaşma Avusturya uyduğu sürece geçerli olacak.

    Sonuç ve Önemi :
    --- Macaristan ikiye ayrıldı.
    --- Avusturya Osmanlının üstünlüğünü kabul etti.
    --- Osmanlı,Avusturya üzerinde yaptırım gücüne sahip oldu.
    --- Osmanlı’nın Avrupa’nın en güçlü devleti olduğu anlaşıldı.
    --- Almanya’nın Avrupa üzerindeki üstünlüğüne son verildi.

    Macaristan’ın Osmanlılara Katılması (1541) :
    Macar Kralı Yanoş ölünce yerine küçük yaştaki oğlu Sigismund geçti.Ferdinand ,Sigismund’un krallığını tanımayarak yapmış olduğu antlaşmayı bozdu ve Budin’i kuşattı.bunun üzerine Kanuni tekrar Macaristan üzerine sefere çıktı.Budin’i aldı.Ferdinand’ın barış isteği kabul edilerek tekrar barış yapıldı.Macaristan üç bölgeye ayrıldı.
    --- Kuzey Macaristan Avusturya’ya,
    --- Orta Macaristan Erdel Beyliği adı altında Osmanlı himayesindeki Sigismund’a,
    --- Güney Macaristan ise Budin eyaleti olarak doğrudan Osmanlılara bağlandı.
    Avusturya ile antlaşma yapılmasına rağmen Osmanlı-Avusturya mücadelesi devam etti.Ferdinand 1551’de yeniden Erdel’in iç işlerine karıştı.Osmanlı-Avusturya savaşları ,1562’de yeniden barış sağlanıncaya kadar sürdü.

    Zigetvar Seferi (1566) :
    Kanuni Sultan Süleyman Avusturya’nın barışı bozarak Erdel’e saldırması üzerine Sadrazam Sokulu Mehmet Paşa ile yaşının ilerlemiş olmasına rağmen sefere çıktı.Zigetvar kalesi kuşatıldı.Kuşatma sırasında padişah öldü(1566). Padişahın ölümü askerden gizlendi.Kuşatmaya devam edilerek kale alındı.Zigetvar Seferi ,Kanuni’nin son seferi oldu.

    OSMANLI-FRANSIZ İLİŞKİLERİ :
    Osmanlı ile Fransa arasındaki ilk ilişkiler I.Fransuva’nın ,Alman İmparatoru Şarlken’e esir düştükten sonra Osmanlıdan yardım istemesiyle başlamıştı.Mohaç Savaşı Fransa’ya yardım amacıyla yapılmış,Fransuva kurtulmuştu.
    Kanuni Avrupa devletleri arasındaki anlaşmazlıklardan yararlanarak Avrupa siyasetinde söz sahibi oldu.Orta Avrupa seferleriyle Fransa ve Protestanların yükünü azalttı.Protestanlığın yayılmasına zemin hazırladı.Avrupa’da dini birlik iyice zayıfladı.Fransa Osmanlı Devletini Avrupa’yı koruyan tek güç olarak gördüğünü ilan etti.Bu yakınlaşma zamanla ticari alanda kaydı.Fransa’ya Avrupa tarihlerinde “kapitülasyon” Osmanlı kayıtlarında ise “ahidname” ya da “İmtiyazat-ı mahsusa” denilen bazı ticari ayrıcalıklar verildi(1535) .
    Amaç :
    --- Avrupa Hristiyan birliğini bozmak ,Avrupa siyasetinde etkinlik kazanmak.
    --- Almanya’ya karşı Fransa’nın desteğini sağlamak.
    --- Akdeniz ticaretini canlandırmak,Gümrük gelirlerini arttırmak.Üretimi yapılmayan ürünleri ucuza temin etmek.
    Kapitülasyonlar :
    --- Fransız ticaret gemileri Osmanlı sularında serbestçe dolaşarak istedikleri limanlara girebilecek.
    --- Fransa’dan diğer devletlere oranla daha az vergi alınacak.
    --- Osmanlı topraklarında yaşayan Fransızlar din ve mezheplerinde serbest olacak.
    --- Fransız tüccarlar ile Türkler arasındaki davalara Türk mahkemeleri bakacak,mahkemede bir Fransız tercüman bulunacak.
    --- Fransız tüccarların kendi aralarındaki davalara Fransız yargıç bakacak.
    --- Türk tüccarlarda Fransa’da aynı haklardan yararlanacaktı.
    --- Antlaşma ,iki hükümdarın sağlığında geçerli olacaktı.

    NOT: Antlaşmanın hükümdarların ömrü ile sınırlı tutulması Kanuninin ileri görüşlülüğünü yansıtmaktadır.

    Sonuç :
    --- Akdeniz ticareti yeniden canlandı.Gümrük gelirleri arttı.
    --- Alman tehlikesi karşısında Fransa’nın desteği sağlandı.
    --- Daha önce Venedik'e verilen imtiyazlar ekonomik nitelikliydi.Fransa’ya bunun yanında dini ve hukuki bazı ayrıcalıklar verilmiştir.
    --- Kapitülasyonlar I.Mahmut döneminde sürekli hale getirildi.
    --- Kapitülasyonlar önceleri bir bağış niteliğinde idi.Fakat sanayi devrimi ile birlikte Osmanlı ekonomisinin bozulmasına etki eden temel faktörlerden biri haline geldi.
    --- Batılıların ,Osmanlı topraklarında yaşayan hristiyanların sorunlarıyla ilgilenmerine ve bu vesileyle Osmanlının iç işlerine karışmalarına zemin hazırladı.



    Osmanlı-İran İlişkileri :
    Yavuz döneminde Çaldıran zaferi ile Safevi devletine darbe vurulmuş fakat ortadan kaldırılamamıştı.Safeviler öteden beri Anadolu’ya göz dikmiş ve Osmanlı topraklarında yaşayan Şiileri kışkırtıyordu.Şah İsmail ölünce yerine oğlu Tahsmab geçti.
    Şah Tahsmab;
    --- Şiileri kışkırtmaya devam etti.
    --- Macaristan’a elçiler göndererek Şarlken’le ittifak kurmaya çalıştı.
    --- Kanuni’nin tahta çıkışını kutlamadı.
    --- Osmanlı’nın Bitlis valisi Şeref Han’ın İran’a,İran’ın Azerbaycan valisi Ulama Han’ın ise Osmanlıya sığınması ilişkileri iyice bozdu.
    Kanuni İstanbul antlaşmasıyla batıdaki sınırlarını güven altına aldıktan sonra İran üzerine üç sefer yaptı.

    a) Irakeyn Seferi (1534): Azerbaycan’a girilerek Hamedan’a kadar ilerlendi.Tebriz ve Bağdat alındı.Basra ticaret yolu denetim altına alındı.İpek yolu üzerindeki Osmanlı hakimiyeti pekişti.Bu sefer sonunda Kanuni “Bağdat Fatihi “ olarak anıldı.

    b) İkinci İran Seferi (1548) : Safevi hükümdarı Şah Tahsmab ile kardeşi arasında taht mücadelesi başladı.İran şahının kardeşi Osmanlı devletine sığınmak zorunda kaldı.Kanuni bu sırada Avusturya savaşları ile uğraşıyordu,İran kuvvetleri Tebriz ve Van’ı ele geçirdi.Yeniden İran üzerine sefere çıkmak zorunda kalan Kanuni Doğu Anadolu ve Azerbaycan’ı yeniden Osmanlı hakimiyeti altına aldı.

    c) Nahcıvan Seferi (1554) : İran Osmanlı-Avusturya savaşlarını fırsat bilerek yeniden harekete geçti.Muş’a kadar ilerledi.Kanuni İran üzerine üçüncü kez sefere çıkmak zorunda kaldı.Erivan(Revan),Nahcıvan ve Karabağ alındı.Kanuni dönüşte kışı Amasya’da geçirdi.Osmanlının yeniden harekete geçeceğini zanneden şah ,barış teklifinde bulundu.Kanuni Avusturya sorununu çözümlemek istediği için bu teklifi kabul etti.

    Amasya Antlaşması(1555):
    --- Tebriz,Irak-ı Arab(Bağdat,Musul,Basra) ve Doğu Anadolu Osmanlıda kalacak.
    --- Sınır bölgelerinde karşılıklı olarak saldırılar durdurulacak.
    --- İlk üç halifeye ve sahabeye dil uzatılmayacak.

    Sonuç ve Önemi :
    --- İran’la imzalanan ilk resmi antlaşmadır.
    --- İran sorunu antlaşmayla bir süre için çözümlendi.
    --- Bağdat alınarak Basra körfezine ulaşıldı.Böylece Hint Okyanusu ile bağlantı kuruldu.
    NOT: Osmanlı-İran savaşları ,Osmanlının batıdaki ilerleyişini yavaşlatmıştır.Amasya antlaşmasıyla İran sorunu bir süre için çözümlenmişse de ,III.Murat döneminde savaşlar yeniden başlamıştır.

    Denizlerde Gelişmeler :
    XVI.yüzyılda coğrafi keşiflerin yapılmasıyla Avrupa devletlerinin ekonomik gücü artmaya başlamıştı.Bu nedenle Kanuni siyasi ilişkilerini Avrupa ve Akdeniz ülkeleri üzerine yoğunlaştırdı.Ayrıca coğrafi keşifler sonucunda Portekizlilerin eline geçen Hint deniz yoluna da yeniden egemen olmak ve bölgedeki ticaretten pay almak amacıyla Hint deniz seferlerini düzenledi.

    Akdeniz’deki Gelişmeler:
    Rodos’un Fethi(1522) : Rodos adası Sen Jan şövalyelerinin elinde korsan yatağı idi.Korsanlar Türklerin Akdeniz ticaretine engel oluyor ve Batı Anadolu kıyılarını tehdit ediyorlardı.Rodos’un fethi ile Mısır ve Suriye’den Anadolu’ya ulaşan deniz yolunun güvenliği sağlanmış olacaktı.Kanuni donanma ile sefere çıkarak adayı şövalyelerden aldı.

    Cezayir’in Osmanlılara Katılması (1533): Barbaros kardeşler Mısır seferinden sonra Osmanlı himayesine girmiş,Yavuz’un da yardımlarıyla Cezayir üzerinde hakimiyet kurmuştu.Osmanlı –Avusturya savaşları devam ederken Şarlken Osmanlıyı denizlerde yıpratmak için harekete geçti.Bunun üzerine Kanuni Akdeniz’deki Osmanlı egemenliğini güçlendirmek üzere Barbaros’u İstanbul’a çağırdı.Barbaros’un İstanbul’a gelmesiyle Cezayir doğrudan Osmanlı devletine katıldı.Barbaros Kaptın-ı Derya ‘lığa getirildi.

    Preveze Deniz Zaferi(1538) :
    Nedenleri:
    --- Osmanlı ile Avusturya ve Almanya arasındaki mücadele.
    --- Osmanlının Ege’yi kontrol altına alması ve Akdeniz’de üstünlüğünün giderek artması.
    --- Korfu adasının Osmanlı donanması tarafından kuşatılması.
    Andre Dorya komutasındaki Venedik ,Ceneviz,Papalık,Malta,İspanya ve Portekiz kuvvetlerinden oluşan bir haçlı donanması kuruldu.Temel hedef Osmanlı Devletinin Akdeniz’deki varlığına son vermekti.Preveze önlerinde gerçekleşen savaşta Osmanlı donanması Haçlı donanması karşısında büyük bir zafer kazandı(28 Eylül 1538)
    Sonuç:
    --- Akdeniz Osmanlı egemenliğine girdi.XVI y.y. sonlarına kadar Akdeniz üstünlüğü Osmanlıda kaldı.
    --- Venedik’ten savaş tazminatı alındı.Böylece Osmanlının Akdeniz’deki üstünlüğünü kabul etmiş oldu.
    --- Mora ve Dalmaçya kıyılarındaki bazı kaleler Venedik’ten alındı.

    Fransa’ya Yardım (1543) :Kanuni Sultan Süleyman kendi siyaseti gereği Avrupa ülkeleri arasında Fransa’yı desteklemekte yarar görüyordu.Fransa’nın Kanuniden tekrar yardım istemesi üzerine Barbaros Hayrettin Paşa Fransa’ya yardım için gönderildi.1543’te Marsilya’ya ulaştı.İspanyolların elindeki Nis kalesini alıp Fransızlara teslim etti.Fransızların gereken desteği vermekte isteksiz davranmaları üzerine İstanbul’a döndü.

    Trablusgarp’ın Alınması(1551) : Şarlken Trablusgarb’ı Sen Jan şövalyelerine vermişti.Kaptanı derya Sinan Paşa ve Turgut Reis Trablusgarb’ı şövalyelerden aldı.1553’te de Korsika adası alındı.

    Cerbe Deniz Savaşı (1560) : Haçlıların Türkleri Kuzey Afrika’dan atmak ve Turgut Reisin Akdeniz’deki egemenliğine son vermek istemeleri üzerine Turgut Reis ,İspanyolların elinde olan Cebre adasını kuşattı.Andre Dorya komutasındaki haçlı donanmasının Cebre önlerine gelmesi durumu zorlaştırdı.Kaptanı derya Piyale Paşanın yardıma gelmesi sonrasında Haçlılar yenilgiye uğratıldılar.
    --- Preveze’den sonra en büyük deniz savaşı kazanıldı.
    --- Batı Akdeniz ve Kuzey Afrika’da Osmanlı egemenliği pekişti.

    Malta Kuşatması (1565) : Malta Avrupalı devletlerin Kuzey Afrika’daki Müslüman topraklarına saldırmak için kullandıkları bir üs konumundaydı.Malta’da bulunan Sen Jan şövalyeleri Şarlken’in desteğini alarak Osmanlı gemilerine saldırıyorlardı..Cezayir ve Trablusgarb’ın güvenliği için alınması gerekliydi.Ada kuşatıldı .Fakat başarılı olunamadı,kuşatma esnasında Turgut Reis şehit düştü.

    Sakız Adası’nın Alınması (1566) : Ege denizindeki Sakız adası Cenevizlilerin elinde bulunuyordu .Vergilerini ödemeyince Kanuni Sultan Süleyman Zigetvar seferine çıkarken ,Kaptanı derya Piyale Paşa’yı Sakız adasının fethi için gönderdi.Ada alındı,böylece Batı Akdeniz ve boğazların güvenliği sağlanmış oldu.

    Hint Deniz Seferleri :

    Doğu-Batı ticaret yollarının Osmanlı kontrolüne geçmesi üzerine Avrupa devletleri yeni yollar aramaya başladılar.16.yüz yılın başlarında Portekizliler Ümit Burnu’nu geçerek doğrudan Kızıldeniz ve Hint Okyanusu’na ulaştılar.
    Portekizliler ,sömürgeler kurarak Müslüman ülkelerin ticaretine engel olmuş,Kızıldeniz yoluyla giden hacılara saldırmış,Hindistan’daki Müslüman devletlerden bir çoğunu işgal etmişti.Gücerat Hanının Osmanlıdan yardım istemesi üzerine seferlere çıkıldı.
    Amaç :
    --- Baharat yolunun Akdeniz üzerinden işlemesini sağlamak.
    --- Kızıldeniz ticaret yoluna hakim olarak, Hint ticaret yolu üzerinde etkinlik kazanmak.
    --- Hac yolunun güvenliğini sağlamak.
    --- Müslüman tüccarlara verilen zararı önlemek.
    --- Müslüman devletlere yardım etmek.
    Kanuni döneminde Hindistan’a dört sefer düzenlendi.Bu seferler Hadım Süleyman Paşa(1538),Piri Reis(1551),Murat Reis(1552) ve Seydi Ali Reis(1553) tarafından gerçekleştirildi.
    Birinci Hint Deniz seferinde Yemen ve Aden alınarak Sudan ve Habeşistan’ın bir kısmı Osmanlı toprağına katıldı.İkinci seferde Piri Reis Arap yarımadasının güneydoğusundaki Maskat’ı ele geçirdi.Hindistan’a düzenlenen diğer seferler de başarısız olmuştur.
    Not: Piri Reis ilk dünya atlası niteliğinde olan “Kitab-ı Bahriye”yi hazırlamıştır.Seydi Ali Reis “Mirat’ül –Memalik” adlı coğrafya eserinin yazarıdır.

    Başarısızlığın nedenleri :
    --- Hint deniz seferlerinin ekonomik değerinin yeterince anlaşılamaması,batı seferlerinin daha karlı olduğunun düşünülmesi.
    --- Osmanlı donanmasının okyanus şartlarına uygun olmaması.
    --- Portekiz donanmasının daha güçlü olması.
    --- Bölgedeki Müslüman devletlerin gereken desteği vermemesi.
    Sonuç :
    --- Baharat Yolu ve Hint ticareti elden çıktı.
    --- Asya ticareti ümit burnuna kaydı.Akdeniz limanları önemini kaybetti.
    --- Arap yarımadası ve Kızıldeniz denetim altına alındı.
    --- Sudan sahilleri,Habeşistan’ın bazı kısımları ,Yemen,Umman ve Eritre Osmanlı nüfuzu altına girdi.

    Dönemin Genel Özellikleri:
    --- Kanuni en uzun süre başta kalan Osmanlı padişahıdır.(46 yıl).
    --- Kanuni’nin Hürrem Sultanla evlenmesi,haseki sultanların devlet yönetiminde etkisini arttırdı.
    --- Şehzade Mustafa,Cihangir ve Bayezid öldürüldü.Tahtın varisi olarak Şehzade Selim kaldı.
    --- Vezir sayısı dörtten yediye çıkarıldı.
    --- Kaptan-ı Derya divana üye yapıldı.
    --- Bir çok alanda hukuki düzenleme yapıldı.( Bu nedenle I.Süleyman’a “Kanuni” denmektedir.


    Başlıgıg yükündürtümüz,tizligig sökürtümüz / Başlıya başeğdirdik,dizliye diz çöktürdük.

  2. #2

    Üyelik tarihi
    23.Eylül.2007
    Yaş
    46
    Mesajlar
    90

    KANUNİ SULTAN (I) SÜLEYMAN DEVRİ
    (1520–1566)
    Yavuz Sultan Selim'in Şark Çıbanı hastalığından ölmesi üzerine oğlu I. Süleyman herhangi bir taht kavgasına girmeden padişah olmuştur. Çünkü Yavuz'un hayattaki tek oğluydu.
    Osmanlı devletinin sınırlarını en geniş noktalara ulaştı. Bu dönemde Osmanlı imparatorluğu kültür ve uygarlık ala¬nında en ileri düzeye gelmiştir. Gerileme döneminde kurumların işleyişi, düzen sebebiyle sürekli örnek gösterilmiş ve bu döneme dönme amaçlanmıştır.
    Kendi döneminde batıda; Macar, Avusturya ile, doğuda; İran’la denizlerde; Venedik, Papalık, Şarlken, Rodos ve Malta şövalyeleri, İspanya ve Portekizlilerle savaşmıştır. Fransa’ya yardım etmiş, bir takım imtiyazlar vermiştir.
    Osmanlı devletinde en uzun süre hüküm süren padişahtır. 46 yıl hüküm sürmüştür.
    Saltanat kavgası görülmeyen bu dönemin başlangıcında iç isyanlar olmuştur.
    Kendisine "Kanûnî" denmesi, yeni kanunlar icat etmesinden değil, mevcut kanunları yazdırtıp çok sıkı bir şekilde tatbik etmesinden dolayıdır.
    Babasının ölümü ve kendisinin padişah olması, "Arslan öldü, yerine kuzu geçti" diye düşünen Avrupalıları sevindiriyordu. Ancak Avrupalılar, çok geçmeden hayal kırıklığına uğradılar.


    A) İÇ İSYANLAR
    Bu dönemdeki iç isyanlar
    1.Mısır’daki isyanlar: Canberdi Gazali İsyanı, Ahmet Paşa İsyanı
    2.Anadolu’daki isyanlar: Kalender Çelebi İsyanı, Baba Zünnun İsyanı

    1. CANBERDİ GAZALİ İSYANI(1521) :
    Memluk komutanlarından olan Gazali Mısır seferiyle Osmanlı hizmetine girmiş ve Şam valiliğine atanmıştı. Padişah değişikliğini haber alınca Halifeliği almak ve Memluk devletini yeniden kurmak için ayaklandı. Siyasi nitelikli isyandır.Mısır valisi Hayri beyin Osmanlıya sadık kalması ile isyan kısa sürede bastırıldı. Ferhat Paşa komutasında Os¬manlı ordusu isyanı bastırmıştır (1521) .
    2. AHMET PAŞA İSYANI (1524):
    Ahmet Paşa ikinci vezirliğe kadar yükselmişti. Geleneklere göre sadrazam olma sırası kendisindeydi. Ancak Kanuni değişiklik yaparak sadrazamlığa Enderun’dan İbrahim Ağayı atadı. Ahmet Paşa ise Mısır valiliğine gönderildi. Ahmet Paşa Memlüklü devlet adamlarını çevre¬sinde toplayarak isyan etti. Yeni bir devlet kurmak için para bastırdı ve hutbe okuttu. İsyan, Kanuni'ye bağlı bölgedeki yeniçeriler tarafından bastırıldı (1524).
    NOT: Bu iki isyan Memluk Devletini yeniden kurmak amacıyla ortaya çıkmıştır.

    3. BABA ZÜNNUN İSYANI(1527): İsyan ekonomik karakterlidir. Şii desteği de vardır Yozgat'ta Bozok Türkmenleri kendilerine tespit edilen vergiyi ağır buldular. Türkmenler Baba Zünnun çevre¬sinde toplanarak isyan başlattılar Yozgat işgal edildi.. Baba Zünnun yakala¬narak öldürüldü. İsyan bastırıldı (1527)
    4. KALENDEROĞLU İSYANI(1527)
    Nedenleri:
    1) Devletin göçebe yaşam sürdüren Şii Türkmenleri denetlemek istemesi
    2) Dulkadir Beyliğine bağlı olan sipahilerin dirliklerini kaybetmesi
    Konya'da Hacı Bektaş-ı Veli soyundan geldiğini ileri süren Kalenderoğlu tarafından çıkarılmış bir Şii ayaklanmasıdır
    Türkmen¬ler, kendisine katılan sipahilerle, birlikte Mohaç savaşı devam ederken ayak¬landı. Kalender, sipahileri ile birlikte Şiilerin, Dulkadiroğlu beyi Ali Bey taraftarlarının ve Safevi devletinin desteğini almıştı. Tımarı geri verilerek isyan bastırıldı. Merkezi otoritenin baskısına karşı yapılan bu isyan (1527) yı¬lında bastırıldı.

    NOT: Osmanlı Devleti, Kanuni Dönemi'nde Anadolu'da ve Mısır'da çıkan isyanları kısa sürede bastırmıştır. Bu durum Osmanlı Devleti'nin gücünü göstermektedir.

    B- BATIDAKİ GELİŞMELER
    Süleyman devrinde Avrupa Coğrafi Keşifler, Rönesans, Reform hareketlerini yaşıyordu. Ayrıca bu dönemde Avrupa’da Feodal yönetimlerin yerini Merkezi Krallıklar almaya başlamıştır.
    Kanuni döneminde Macaristan ile ilişkiler başlarken doğal olarak Avusturya ve Almanya ilişkileri de başlamıştır.
    Alman İmparatoru Şarlken'in amacı tüm Avrupa'da hakimiyet sağlamaktı.

    OSMANLI MACAR İLİŞKİLERİ
    Kanuni, Batıda kendi aleyhlerine başlayan çalışmaları bertaraf etmek ve bu yönde gücünü devam ettirebilmek için Batı siyasetine önem vermiştir. Kanuni Dönemi'nde Batıda ilk savaş Macarlarla yapılmıştır.
    Osmanlı - Macar ilişkilerinin bozulmasında;
    1) Macarların Balkan uluslarını Osmanlılara karşı kışkırtması ve bütün Haçlı Seferlerine katılması
    2) Macarların ödemesi gereken vergileri ödememesi
    3) Macar Kralına(II.Lui) gönderilen Osmanlı elçilerinin öldürülmesi etkili olmuştur.

    1- BELGRAT’IN FETHİ (1521)
     Belgrat daha önce II. Murat, Fatih ve II. Bayezıd tarafından kuşatılmasına rağmen alınamamıştı.
    Savaş: Kanuni Sultan Süleyman, Macaristan seferine çıktı. Belgrad, karadan ve Tuna ırmağındaki Osmanlı donanması tarafından kuşatıldı. Şehir, gayet iyi savunulmasına rağmen iki ay sonra teslim olmak zorunda kaldı Belgrad Muhafızlığına Balı Paşa getirildi. Bu sefer sonunda İstanbul'a gönderilen bazı Belgradlılar kurulan Belgrad köyüne yerleştirildi.
    Sonuçları:
    1) Belgrad Avrupa'ya düzenlenen seferler için önemli bir üs olmuştur
    2) Orta Avrupa'nın kapıları Osmanlılara açıldı.
    3) Çevrede bulunan Karlofça, Salakamen ve Ösek kaleleri ele geçirildi.
    4) Belgrad'ın fethi, Kanunî Sultan Süleyman'ın ilk fethidir.

    2- MOHAÇ SAVAŞI VE MACARİSTAN’IN FETHİ (1526)
    Nedenleri:
    1) Belgrad'ın fethinden sonra Osmanlı - Macar ilişkileri iyice bozulan Macaristan ile aralarındaki sorunları çözmek
    2) Belgrat'ın fethinden sonra Macar kralının Şarlken ile Ferdinant'ın desteğini sağlayarak Osmanlı'ya cephe alması
    3) Şarlken'e esir düşen Fransa'nın Kanuni'den yardım istemesi (Fransa kralı I. Fransuva ve Alman Kralı Şarlken ara¬sındaki Avrupa'da üstünlüğü ele geçirmek için yapılan mücadele neticesinde Alman kralı Şarlken, Fransa kralı I. Fransuvayı esir almıştı (1525 Pavia Savaşı). Esir düşen Fransuva’nın annesi Osmanlı Devletinden yardım istedi. )
    4) Şarlken’in, Osmanlıların Orta Avrupa’ya kadar ilerlemesini önlemek amacında olması
    5) Avrupa’da Osmanlı imparatorluğu aleyhine hazırlanan ittifakı bozmak, Şarken’in gücünü kırmak ve Fransa’yı Osmanlılar’ın yanına çekmek
    Savaş: Alman, Leh, Çek, İtalyan ve İspanyol ordularından oluşan Macar ordusunu iki saatte Turan savaş taktiği uygulayarak yendi.
    Sonuçları:
    1) Macaristan’ın başkenti Budin (Budapeşte) fethedilerek, Macar krallığı Osmanlı Devleti’nin himayesine girdi.
    2) Macar kralı savaş meydanında öldü.
    3) Kanuni direk Macaristan’ı Osmanlı topraklarına katmamıştır. Mohaç zaferinden (1526) sonra Osmanlı himayesinde Macar soylularından Jan Zapola tahta çıkarılarak Macar krallığı kuruldu. Böylece Avusturya ile tampon bölge oluşturuldu.
    4) Fransa Kralı esaretten kurtulmuştur. Osmanlı İmparatorluğu ile Fransa arasında dostluk dönemi başlamıştır.
    5) Orta Avrupa'da Osmanlı egemenliği güçlenmiştir.
    6) Osmanlı Devletiyle Avusturya komşu olmuş ve uzun yıllar devam edecek savaşlar başlamıştır.

    3- OSMANLI-AVUSTURYA İLİŞKİLERİ-I.VİYANA KUŞATMASI (1529)
    Nedenleri:
    Kanuni döneminde Osmanlı – Avusturya ilişkilerinin temelinde Macaristan’a hâkim olma isteği yatıyordu.
    1) Avusturya Kralının savaşta ölen Macar Kralı ile akraba olduğunu belirterek Macar tahtının kendine ait ol¬duğunu öne sürmesi
    2) Avusturya'nın kutsal Roma Germen İmparatoru Şarlken'le ittifak yapması
    3) Avusturya'nın Macaristan'ı(Budin) işgal etmesi. Avusturyalıları Macaristan’dan çıkarmak
    4) Kanuni'nin Şarlken'e karşı Fransa'ya yardım et¬meyi amaçlaması
    5) Kanuni'nin asıl amacı Şarlken'in Avrupa'daki üstünlüğüne son vermekti.
    Kanuni Macaristan'ı işgalden kurtardı. Bu sırada Avusturya'nın başında Şarlken'in kardeşi FERDİNAND bulunmaktaydı. Ferdinand ve Şarlken savaşmaktan kaçındılar. Avusturya’nın başkenti Viyana şehri kuşatıldı. (1529)
    Kuşatmanın kaldırılma sebepleri:
    a) Kış mevsiminin yaklaşması,
    b) Hazırlıksız olunması ve büyük topların getirilmemesi Ağır topların getirilmeyişi,
    c) Yiyecek ve cephane sıkıntısı
    d) Viyana surlarının çok sağlam olması… gibi sebeplerle kuşatmayı kaldırarak İstanbul'a geri döndü.
    Osmanlı Devleti, Viyana kuşatmasından bir sonuç elde edememesine rağmen, Macaristan'daki durumunu güçlendirmiş ve Avrupa'nın karşı saldırı yapmasını engellemiştir.

    4- ALMANYA SEFERİ (1532)
    Sebepleri:
    1) Kanuni’nin Alman İmparatoru Şalken’in Avrupa’daki üstünlüğüne son vermek istemesi
    2) Avusturya Kralı Ferdinand'ın Kanuni'nin İstanbul'a geri dönmesinden sonra tekrar Macaristan'a saldırması ve Budin şehrini kuşatması
    Sefer: Kanuni Ferdinand ve Şarlkenle bir meydan savaşı yapmak umuduyla Almanya içlerine kadar ilerledi. Ancak Şarlken ve Ferdinand karşısına çıkma cesareti gösteremeyince İstanbul'a döndü.Avusturya Kralı Osmanlı Devletinin güçlü olduğunu anladı ve barış is¬tedi.
    İSTANBUL ANTLAŞMASI(1533):
    Maddeleri:
    1- Avusturya kralı protokol bakımından Osmanlı sad¬razamına eşit sayılacak.
    2- Avusturya, Osmanlılar'ın atadığı Yanoş'u Macar Kralı olarak tanıya¬cak.
    3- Ferdinand Macar topraklarının elinde kalan kısmı için yılda 30.000 düka altın vergi verecek.
    4- Macar kralı ile Avusturya arasında yapılan anlaşmalar Osmanlı padişahın onayıyla yürürlüğe girecek.
    5- Ferdinand, Macar topraklarına saldırmayacak.
    6- Anlaşma Ferdinand uyduğu sürece geçerli olacak.
    Önemi:
    1) İlk Osmanlı-Avusturya Antlaşması, Ferdinand'ın barış isteği üzerine İstanbul'da imzalandı(1533).
    2) Bu barışın yapılmasının, diğer bir nedeni de Sa¬fevilerin doğuda karışıklıklar yapmaya başlamalarıdır.
    3) Avusturya; Osmanlı Devleti’nin üstünlüğünü kabul etti.
    4) Osmanlı Devleti, Avusturya üzerinde yaptırım gücüne sahip oldu.
    5) Macaristan ikiye ayrıldı. Bir kısmı Osmanlı himayesine, bir kısmı Avusturya’ya bırakıldı
    6) İmzalanan İstanbul Antlaşması ile Ferdinand ve Şarlken'in hem Macaristan hem de tüm Avrupa'yı ele geçirme çabaları sonuçsuz kaldı.
    NOT: Bu üstünlük 1606 yılında ZİTVATOROK antlaşmasıyla sona erecektir.

    5- MACARİSTAN’IN OSMANLI DEVLETİNE BAĞLANMASI
    Macar kralı Yanoş 1540 yılında ölünce tahta küçük yaşta Sigismund çıktı. Avusturya bundan faydalanmayı düşünerek Macar topraklarına girdi. Böylece İstanbul Antlaşması bozuldu.
    Kanuni Avusturya seferine çıktı. (1541) Budin’e giren Kanuni Sigismund’u Erdel beyliğine atadı. Osmanlı ordusunun aldığı bölgeyi Budin eyaleti adıyla Osmanlı devletine bağladı.
    Macaristan üç bölgeye ayrıldı:
    1. Osmanlı devletine bağlanan Güney Macaristan –Budin Eyaleti (merkeze bağlı eyalet)
    2. Sigismund’a verilen Osmanlı himayesindeki bölge, Orta Macaristan –Erdel Beyliği
    3. Avusturya’nın elinde kalan topraklar –Kuzey Macaristan

    NOT: Macaristan’ın fethi üç aşamada gerçekleşmiştir:
    1. Mohaç zaferinden (1526) sonra Osmanlı himayesinde Macar soylularından Jan Zapola tahta çıkarılarak Macar krallığı kuruldu. Böylece Avusturya ile tampon bölge oluşturuldu.
    2. 1533 İstanbul antlaşması ile Macaristan ikiye ayrıldı. Bir kısmı Avusturya’ya bırakıldı, bir kısmı Osmanlı himayesine alındı.
    3. 1541 yılında Macaristan üçe ayrıldı. Bir kısmı Osmanlı egemenliğime girdi (Budin eyaleti), bir kısmı Erdel beyliği adıyla himaye altına alındı, kuzey Macaristan ise Avusturya’ya bırakıldı.

    6- ZİGETVAR SEFERİ, KANUNİNİN ÖLÜMÜ (1566): Ferdinand’ın ölümü üzerine yerine Maksimilyen geçmişti. Yeni kral 1562 barışını bozarak (1533 İstanbul Antlaşması esas alınmıştı) Macaristan ve Erdel’e saldırdı.Yeni Avusturya Kralı 1533 İstanbul antlaşmasına uymayarak Macaristan'a yeniden saldırdı. Sokullu Meh¬met Paşa sefer kararı aldı. Kanuni 13. ve son seferine çıkarak, güçlü surlara sahip Zigetvar’ı kuşattı. Uzun bir direnişten sonra şehir düştü. Kanuni kuşatma devam ederken vefat etmiş, ancak bu durum ordunun moralinin bozulmaması için saklanmıştır. Zigetvar kalesi Osmanlıların eline geçti.

    7- OSMANLI-FRANSA İLİŞKİLERİ VE KAPİTÜLASYONLAR
    Fransa’ya Kapitülasyonların Verilmesinin Sebepleri
    1) Avrupa Hıristiyan birliğini bozmak.
    2) Osmanlıların Avrupa siyasetinde etkili olmasını sağlamak.
    3) Coğrafi Keşiflerin etkisiyle ülkede sönükleşmeye başlayan ticaret faaliyetlerini canlandırmayı
    4) Osmanlı ticaret mallarını Fransızlar vasıtasıyla Avrupa'ya aktarmak
    5) Fransız limanlarından faydalanmak
    6) Osmanlı gümrük gelirlerini artırmak.
    7) Osmanlı üretimi olmayan malları ucuz ve kaliteli yoldan temin etmek.
    8) Fransa’yı Kutsal Roma-Cermen İmp. Karşısında güçlü tutmak.
    Önemli Maddeleri:
    1. Fransız ticaret gemileri Osmanlı sularında serbestçe dolaşabilecek, istedikleri limana girebilecekti.
    2. Fransız tacirlerden Türklerden alınan kadar gümrük vergisi alınacaktı. %5
    3. Osmanlı ülkesine yerleşen Fransızlar serbestçe dinlerini yaşayabilecekti.
    4. Fransız tüccarlar arasındaki hukukî ve ticarî davalara, Türkiye'ye gönderilecek bir Fransız yargıç bakacaktı.
    5. Fransız tüccarlar ile Türkler arasındaki davalara Divan'da kazasker bakacak, ancak bir Fransız tercüman bulunacaktı.
    6. Osmanlı topraklarında ölen veya gemisi batan Fransız tacirlerin malları Fransa’daki varislerine verilecekti.
    7. Osmanlı tüccarları aynı haklardan Fransız topraklarında yararlanacaktı.
    8. Bu imtiyazlar ancak imzalayan hükümdarlar sağ kaldığı müddetçe geçerli olacaktı.
    NOT: Fatih döneminde Venedik’e verilen imtiyazlarla arasındaki en önemli fark; sadece ticari ve siyasi değil, dini, ekonomik, hukuki amaçları da vardır.
    NOT: Fransızlar, Osmanlılarla yakınlaşmadan dolayı elde ettikleri çıkarlardan vazgeçemedikleri için kendilerini Türk dostu olarak göstermişlerdir. Fakat zaman zaman Osmanlı Devleti’ne karşı Avrupa devletleriyle anlaşarak ikili politika izlemişlerdir. Her şeye rağmen Osmanlı – Fransız ilişkilerinde önemli sorunlar çıkmamıştır. Bunu da Osmanlı Devleti sürekli tavizler vererek sağlamıştır.
    Önemi: Fransızlar Osmanlı ülkesinde diğer Avrupa milletlerinden daha fazla çıkar elde ettiler.

    Kapitülasyonlarla İlgili Önemli Notlar:
    Bir ülkede, yabancılara tanınan hukukî ve ticarî ayrıcalıklara kapitülâsyon adı verilir.
    Osmanlıların verdiği kapitülasyonlar şunlardır.
    a) Orhan Beyin, Cenevizlilerle yaptığı ticaret antlaşması, bu konuda yabancılara tanınan ilk ayrıcalık olmuştur (1352) .
    b) Venedik’lere (1479) Fatih dönemi
    c) Fransa (1535) Kanuni
    Kapitülâsyon denildiğinde öncelikle, Kanuni Sultan Süleyman'ın Fransa'ya tanıdığı ayrıcalıklar akla gelir. Kanunî, I. Fransuva'nın istediği ekonomik, hukukî ve ticarî ayrıcalıkları kabul ederek, Fransa ile bir antlaşma yaptı (1535). Bu antlaşmaya Osmanlı tarihinde ahidname veya imtiyazât-ı mahsusa, Fransa tarihinde ise kapitülasyon denmektedir.
    NOT: 1535 yılında Fransa ile dostluk havası içerisinde iken Fransızların hazırladığı Kapitülasyon taslağı Osmanlı padişahınca tasdik edilmemişti. Bu taslağa göre eşit şartlar ve mütekabiliyet esası getiriliyordu. Hâlbuki Osmanlı Devleti padişahın tek taraflı yemini "Ahdi" ile verildiğinden Ahidname diye adlandırılmıştı ve her padişah değiştiğinde yenilenmesi gerekiyordu. İlk Fransız Kapitülasyonu, Kıbrıs seferi öncesinde 1569 yılında verildi.
    Kanuni'nin Fransızlarla kapitülasyon antlaşması yapmasının nedeni, Şarlken'e karşı Fransa'yı güçlü kılarak, Avrupa Hıristiyan birliğinin oluşmasını önlemekti. Bu antlaşma süresiz değildi. İki hükümdarın yaşadığı dönemde geçerli olacaktı. Ancak Kanuni’nin ölümünden sonra Fransızların isteğiyle 5 kez yenilenmiş ve 1740 yılında I. Mahmut, Avusturya ve Rusya'ya karşı Belgrat (1739) antlaşmasında Fransa'nın siyasi desteğinden dolayı kapitülasyonları sürekli hale getirmiştir.
    Fatih döneminde Venedik’e verilen imtiyazlarla arasındaki en önemli fark; sadece ticari ve siyasi değil, dini, ekonomik, hukuki amaçları da vardır.
    d) İngiltere (1578) III. Murat
    Katolik dünyasına ve Papa ambargosuna karşı ittifak sağlamak için Protestan olan İngiltere'ye
    II. Mahmut döneminde 1838 Balta Limanı Antlaşması'yla genişletilmiştir.
    II. Mahmut'un, bu antlaşmayı yapmasındaki amacı, Mehmet Ali Paşaya ve giderek güçlenmekte olan Rusya'ya karşı, İngiltere'nin desteğini sağlamaktı. 1838 İngiltere ile yapılan Balta Limanı Ticaret Antlaşması ile kapitülasyonların sınırı kaldırılmış, Osmanlı ekonomisi batının açık pazarı haline getirilmiştir. XIX.yy'da Osmanlı ekonomisine en fazla zarar veren kapitülasyonlar olmuştur.
    e) Hollanda (1612) l. Ahmet
    f) Avusturya (1616) l.Ahmet
    g) 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile Rusya zorla kapitülasyonlar elde etmiştir - l. Abdülhamit.

    Devletin gücünü koruduğu dönemlerde önemli bir sorun yaratmayan kapitülasyonlar, devletin gücünün azalmasına paralel olarak ve Avrupa'da sanayinin gelişmesiyle önemli bir sorun olmuştur.
    Kapitülasyonlardan diğer Avrupa devletlerinin de yararlanmaları ve kapsamının genişletilmesi Osmanlı Devleti'ni zor duruma düşürmüştür. Zamanla Osmanlı ülkesi Avrupalıların açık pazarı haline gelmiştir.Bu da Osmanlı ekonomisinin çökmesine sebep olmuştur.Avrupalı devletlerin baskıları sonucu, Osmanlı Devleti, ithalâttan aldığı gümrük vergilerini sürekli düşürmek zorunda kaldı.Kapitülâsyonlar, Osmanlı Devleti'nin önce ekonomik, daha sonra siyasî yönden dışa olan bağımlılığını artırdı.
    h) Kapitülasyonların kaldırılması düşüncesi ilk kez Kırım Savaşı sonrası imzalanan Paris Antlaşması (1856) gündeme gelmiş, fakat başaramamıştır
    i) İlk defa I. Dünya savaşına girişte Enver Paşa kapitülasyonları tek taraflı kaldırmıştır.
    j) Sevr Antlaşmasının imzalanmasıyla kapitülasyonlardan yararlanma hakkı Yunanistan ve Ermenistan'a verilmiş, yabancı gemilere, Türk gemilerine tanınan bütün hakların tanınması kararlaştırılmıştır.
    k) 22 Mart 1922'deki Sakarya Zaferi'nden sonra Paris'te toplanan İtilaf Devletleri Dışişleri bakanları konferansında ise İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Türkiye ve kapitülasyonlardan yararlanan öbür devletlerin katılmasıyla kurulacak bir komisyonca kapitülasyon hükümlerinin gözden geçirilmesi konusunda karara varılmıştır.
    l) Ulusal Kurtuluş hareketi sürerken Erzurum ve Sivas kongrelerinde kapitülasyonlara karşı çıkılmıştır.
    m) Misak-ı Milli'de son Osmanlı Mebuslar Meclisi kapitülasyonları açıktan reddetmiştir.
    n) Sevr Barış Antlaşması ile kapitülasyonlar en aşırı şekilde kabul ettirilmek istenmiştir.
    o) Lozan'da bütün sonuçlarıyla kaldırılmıştır.
    p) Osmanlı Devleti'nin her alanda geri kalmasında büyük rolü olan kapitülâsyonlar, Kurtuluş Savaşı sonrasında imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile kesin olarak kaldırıldı (24 Temmuz 1923).

    B- DOĞUDAKİ GELİŞMELER
    OSMANLI-İRAN İLİŞKİLERİ (1533–1559)
    İlişkilerin bozulmasının en önemli sebepleri:
    1) Temel sebep egemenlik çatışmasıdır. Ancak doğudaki aşiret reislerinin kışkırtması savaşları başlatmıştır.
    2) Safevilerin Anadolu’daki Şiileri kışkırtması
    3) Şah Tahmasb’ın Şarlken’e ittifak teklif etmesi
    4) Safevi şahının Kanuni’yi tebrik etmemesi
    5) Osmanlıların Bitlis valisi Şeref Han’ın Safevilere, Safevilerin Azerbaycan valisi Ulama Han’ın Osmanlı devletine sığınması
    Kanuni’nin İran Seferleri
    1. İran(Irakeyn) seferi (1534):Kanuni Avusturya ile imzalanan İstanbul antlaşmasından sonra (1533) Kanuni önce Sadrazam İbrahim Paşa’yı İran üzerine gönderdi. Şah Tahmasb, Osmanlı kuvvetleriyle savaşmayı göze alamadığından, İbrahim Paşa kolayca Tebriz’e girdi. Kanuni de Bütün Azerbaycan’ı işgal ederek Hamedan’a kadar ilerledi. Daha sonra Bağdat’a ilerledi, savaş yapılmadan Bağdat alındı. Bu sefere Irakeyn seferide denir.
    2. İran Seferi (1548):1.İran seferinden sonra uzun süre barış dönemi yaşandı. Safevi hükümdarının kardeşinin Osmanlıya sığınması ve İran seferine teşvik etmesi sonucu Safeviler Tebriz, Van, Nahcıvan ve Erivan’ı işgal ettiler. 1548’de sefere çıkan Kanuni Van ve Tebriz’i geri aldı.1549’da ikinci vezir Ahmet Paşa komutasındaki kuvvetler, Gürcistan’ı fethettiler. Kanuni Gürcistan’ın fethinden sonra geri döndü.
    3. İran(Nahçıvan) Seferi (1553):İran devam eden Avusturya savaşlarından yararlanmak amacıyla Osmanlı topraklarına 1553’te tekrar saldırıya geçtiler Şah Tahmasb Adilcevaz, Muş ve Ahlat gibi bazı yerler İranlıların eline geçti. Erzurum'u kuşattılar. Tahmasb’ı cezalandırmak amacıyla Kanuni üçüncü İran seferine çıkarak Revan (Erivan) , Nahcıvan ve Karabağ’ı aldı. Şah Tahmasb yine savaşmayarak İran içlerine kaçtı.

    Bu bitmeyen savaşlar her iki taraf içinde masraflara sebep oluyordu. Zor duruma düşen Şah Tahmasb'ın isteği üzerine barış yapıldı ve Amasya Antlaşması imzalandı (1555).
    1553 Amasya Antlaşması: Safeviler Erivan, Tebriz, Irak ve Doğu Anadolu’daki haklarından vazgeçerek bölgeyi Osmanlılara bıraktı.
    Sonuçları:
    1) Yavuz döneminden beri süren İran sorunu çözümlendi.
    2) Osmanlı devleti ile İran arasında yapılan ilk antlaşmadır.
    3) Bağdat gibi önemli ve tarihi bir şehir Osmanlılara bağlandı.
    4) Osmanlı devleti Basra körfezine ulaşarak Hint okyanusuna bağlantı sağladı.
    5) İslam dünyasındaki ilk mezhepler arası barış anlaşmasıdır.

    Not: Kanuni zamanında Rusya güçlenmeye başladı. Kırım'a gerekli yardımı sağlayamayan Osmanlı Devleti Rus çarı Korkunç İvan'ın Kazan ve Astarhan'ı ele geçirmesini önleyemedi. (1553 – 1556)

    C- DENİZLERDEKİ GELİŞMELER
    Avrupalılar Akdeniz'deki Rodos, Kıbrıs, Girit, Malta gibi adalara hakim olmuşlar, açık denizlerde keşifler yapmışlar ve denizlerde güçlerini arttırmışlardı. Kanunî döneminde denizciliğe önem verildi. Osmanlı donanması da Akdeniz, Kızıldeniz ve Hint Okyanusu'nda üstünlük mücadelesi vermiştir.

    a) Rodos'un Fethi (1522): Rodos, Fatih zamanında kuşatılmış, fakat alınamamıştı. Burada bulunan Sen Jan şövalyeleri, Mısır ve Suriye ile Anadolu arasındaki deniz taşımacılığını devamlı engellemekteydiler. Kanunî, Belgrad Seferi dönüşünde donanmayı Rodos üzerine gönderirken, kendisi de Marmaris’ten adaya geçti. Denizden ve karadan kuşatılan Rodos Kalesi, uzun süren savaşlardan sonra teslim oldu (1522).
    Sonuçları:
    1) Kanunî, şövalyelerin adayı terk etmelerine izin verdi. Alman imparatoru Şarlken, şövalyeleri Malta adasına yerleştirdi.
    2) Rodos'un fethi ile Suriye ve Mısır deniz yolunun güvenliği sağlanmış oldu.
    3) Ege denizindeki Osmanlı egemenliği kesinleşmiş ve Ege Denizi tamamen bir Türk golü haline gelmiştir.

    b) Cezayir'in Osmanlılara Katılması (1534)):
    Cezayir 1516'da Baba Oruç ve kardeşi Hızır Reis (Barbaros) tarafından İspanyollardan alınmıştı. 1518'de Barbaros, Cezayir'in hükümdarı olmuştu. Daha önce Yavuz bu iki denizcinin kendisinden yardım istemesi üzerine onlara iki kadırga ve levent vermişti.

    Kanunî, Barbaros Hayreddin Paşa'yı İstanbul'a çağırdı ve Kaptan-ı Deryalığa getirdi (1533).
    Böylece, Osmanlı donanması güçlenirken, Cezayir Osmanlı topraklarına katıldı. Barbaros Ege denizinde Venediklilerin elinde bulunan adaları aldı.


    c) Preveze Deniz Zaferi (28 Eylül 1538) :
    Sebepleri:
    1) Osmanlı devletinin Avusturya ve Roma-Germen imparatorluğu ile mücadelesi
    2) Osmanlı donanmasının Ege'de Venedik'e ait kaleleri alması ve İspanya ile İtalya kıyılarını vurması
    3) Osmanlıların Ege'yi tamamen egemenlik altına alması
    4) Akdeniz’deki Osmanlı gücünün giderek artması.
    5) Korfu adasının kuşatılması
    Savaş: Alman kralı Şarlken, Doğu Akdeniz’de Osmanlı üstünlüğüne son vermek için, Andrea Dorya yönetiminde birleşik haçlı donanmasını kurdu. Venedik, Ceneviz, Malta, İspanya ve Portekiz deniz kuvvetlerinden oluşan haçlı donanması (602 gemi) , Barbaros tarafından (122 gemi)yenilgiye uğratıldı. Bu deniz savaşında, Salih Reis, Şeydi Ali Reis ve Turgut Reis, büyük yararlıklar gösterdiler.
    Sonuçları:
    1) Şarlken'in Akdeniz'deki üstünlüğüne son verildi.
    2) Akdeniz tamamen Osmanlı egemenliği altına girdi. Akdeniz, Türk gölü haline geldi.
    3) Venedik, Osmanlı devletine 300 bin altın savaş tazminatı ödemeyi kabul etti.
    4) Venedik Mora ve Dalmaçya kıyılarındaki bazı kaleleri Osmanlı devletine bıraktı.
    5) XVII. yy. sonlarına kadar Osmanlı devleti Akdeniz de en önemli güç haline geldi.
    6) Savaştan sonra, Venedikliler ticaretlerinin aksayacağını gördüler ve barış yaptılar. Venedikler, Osmanlı Devleti’ne ağır savaş tazminatı ödedi. Venedikler, Mora ve Dalmaçya kıyılarında bazı kaleleri Osmanlı devletine bıraktı.
    7) Barbaros 1543'te Fransız donanmasıyla işbirliği yaparak Nis şehrini ele geçirdi.
    8) Barbaros'un öğrencilerinden olan Turgut Reis ise 1553'te Korsika adasını ele geçirdi.

    d) Osmanlı Donanmasının Fransa'ya Yardımı(Barbaros’un Niş Seferi) (1543–44): Şarlken ile Fransuva arasındaki savaşta donanma yardım amacıyla Fransa’ya gittiyse Niş alındı ve Fransızlara teslim edildi. Barbaros Hayrettin Paşa, 1544'te İstanbul'a döndü. Bu, aynı zamanda, Barbaros'un son seferi oldu. Barbaros Hayrettin Paşa, 1546'da İstanbul'da öldü.

    e) Trablusgarp'ın Fethi (1551) :Şarlken, Müslümanlardan aldığı Trablusgarp'ı, Malta adası ile birlikte Rodos'tan çıkarılan Sen Jan şövalyelerine vermişti. Barbaros'un Preveze Deniz Zaferini kazanması ve Venediklilerin Osmanlılarla barış imzalamaları Şarlken ve Papa'yı kızdırmıştı. Hazırlanan Haçlı donanması Cezayir'e saldırdı ancak Osmanlı donanması karşısında bozguna uğradı (1541). Osmanlı donanması, Kaptanıderya Sinan Paşa komutasında denize açılıp Eğriboz adasında bulunan Turgut Reis kuvvetleriyle birleşti. Denizden ve karadan yapılan kuşatma sonucu Trablusgarp alındı (1551). Ayrıca bu seferle Bingazi de Osmanlı ülkesine katıldı (1551).Turgut Reis Trablusgarb beylerbeyi oldu.

    f) Cerbe Savaşı (1559): Trablusgarp Beylerbeyi olan Turgut Reis, önceleri kendisine bağlı bulunan Cerbe adasını İspanyollardan almak için burayı kuşattı. Bunun üzerine Haçlı donanması, Andrea Dorya komutasında Cerbe önlerine geldi. Az bir kuvvete sahip olan Turgut Reis, Trablusgarp'a çekildi ve İstanbul'dan yardım istedi. Piyale Paşa komutasında Cerbe önlerine gelen Osmanlı donanması, Andrea Dorya komutasındaki Haçlı donanmasını yenilgiye uğrattı (1559). İspanyollardan alınan Cerbe adasının yönetimi Turgut Reis'e verildi.
    Önemi: Bu zaferle Akdeniz’deki ve Kuzey Afrika’daki Osmanlı Egemenliği pekişti.

    g) Malta Seferi (1565): Sen Jan şövalyeleri, sürekli olarak Osmanlı gemilerine saldırıyorlardı. Ayrıca, Kuzey Afrika'daki Osmanlı topraklarının (Trablus ve Cezayir) güvenliği için Malta'nın fethi gerekliydi. Kaptanıderya Piyale Paşa ve Turgut Reis de bu sefere katıldılar. Malta, kuşatıldı ancak alınamadı. Savaş sırasında Turgut Reis öldü. Bunun üzerine kuşatmadan vazgeçildi ve Osmanlı donanması İstanbul'a döndü (1565).

    h) Hint Deniz Seferleri (1538–1553)
    Nedenleri
    1) Coğrafi keşiflerden sonra sömürge arayışları başlayan Portekizlilerin Kızıldeniz ve Hint ticaret yollarına hakim olmaya çalışması
    2) Portekizlilerin, Ümit burnu yoluyla Uzakdoğu mallarını Avrupa limanlarına taşımalarının Osmanlı devletinin baharat yolu gelirlerine büyük darbe vurması
    3) Portekizlilerin, Hint okyanusunda ve Kızıldeniz çevresinde, Müslümanların ticaretlerini engellemeleri
    4) Kızıldeniz yoluyla hacca giden Müslümanlar saldırmaları
    5) Hindistan’da birçok Müslüman devleti ele geçirmeleri
    6) Portekizliler, bir süre sonra Kızıldeniz ve Basra Körfezi'ne bir donanma göndererek Hindistan deniz yolunu denetimleri altına almaları
    7) Kanuni’den Gücerat İslâm hükümdarı Bahadır Şahın, yardım istemesi
    Birinci Hint Seferi (1538):Gucerat sultanı Bahadır Şahın yardım istemesi üze¬rine, Mısır Beylerbeyi Süleyman paşa komutasında yar¬dım gönderildi. Yemen, Aden kıyıları alındı. Hindistan’ın Batı kıyılarındaki Gucerata varıldı. Yeni Gucerat Sultanı, Osmanlı egemenliğine girmemek için Osmanlılara yar¬dım etmedi. Hint okyanusunda Portekiz'e karşı güç olu¬nacağı gösterildi.
    İkinci Hint Seferi (1551): Piri Reis Basra Körfezindeki Hürmüz boğazını Por¬tekizlilerden alamadı. Donanmayı kuvvetlendirmek için Mısır'a döndü. Piri Reis savaştan kaçmakla suçlana¬rak idam edildi.
    Akdeniz'i ve denizciliği çok iyi bilen Pirî Reis'in, bu konuda Kitab-ı Bahriye adlı eseri vardır. Yine onun çizdiği Dünya Haritası, coğrafya alanında önemli bir yapıttır.
    üçüncü hint seferi (1552) :Murat Reis, Pirî Reis'in Basra'da bıraktığı donanmayı Mısır'a getirmekle görevlendirildi. Murat Reis, Basra Körfezi'nin çıkışında karşılaştığı Portekiz donanmasıyla yaptığı savaşta başarılı olamadı ve Basra'ya geri döndü
    Dördüncü Hint Seferi (1553): Seydi Ali Reis tarafından düzenlenen bu seferin amacı, Basra'daki donanmayı Mısır'a getirmekti. Karşılaştığı bir Portekiz donanmasını yenilgiye uğratan Şeydi Ali Reis, bir süre sonra büyük bir fırtınaya yakalandı. Gemilerin bir kısmı battı. Kalan gemilerle Hindistan kıyılarına varabildi. Fırtınada yıpranan gemilerle geri dönme fırsatı kalmayınca bunları yerli hükümdarlara sattı. Şeydi Ali Reis, elli arkadaşı ile, üç buçuk yıl süren uzun ve maceralı bir yolculuktan sonra İstanbul'a geldi. Bu sefer sırasında gördüğü ülkeleri anlatan Mîr'at-ül Memalik (Ülkelerin Aynası) adlı eserini yazdı.
    Hint Seferlerinin Sonuçları:
    Siyasi Sonuçları
    1) Hint seferleri sonunda Portekizliler Hint sularından çıkarılamadı ancak Kızıldeniz ve bu denizin kıyılarında bulunan Yemen, Eritre, Sudan kıyılarının ve Habeşistan'ın bir bölümü Osmanlı ülkesine katıldı. Osmanlı devleti Habeş, Yemen, Basra, Lahsa ol¬mak üzere yeni eyaletler kurarak bu bölgeleri yönetti.
    2) Arap yarımadası tamamen Osmanlı denetimine alındı.
    3) Kızıl deniz yabancı güçlere kapatılarak Osmanlı denetimine alındı.
    4) Portekiz'in Hindistan'daki faaliyetleri engellenemedi.
    Kültürel Sonuçları:
    1. Piri Reis “Kitab-ı Bahriye” (Deniz kitabı)
    2. Seyd-i Ali Reis “Mir’at-ül Memalik” (Memleketlerin aynası) isimli eserleri yazdılar.

    Hint deniz seferlerinde başarılı olunamamıştır.
    Bunun sebepleri:
    1) Hint seferlerine gereken önemin verilmemesi.
    2) Portekizlilerin zenginleşmelerini borçlu oldukları Hindistan bölgesinin ekonomik değerini kavramaları ve savaşlara iyi hazırlanmaları
    3) Osmanlı donanmasının okyanus şartlarına uygun olmaması (Akdeniz’e göre yapılan Osmanlı gemilerinin Hind okyanusuna dayanaklı olmadığı anlaşıldı.)
    4) Portekiz donanmasının çok güçlü olması (Osmanlı donanması kadırga adlı gemilerden, Portekiz donanması ise Kalyon adlı gemilerden oluşmaktaydı.)
    5) Konuyla ilgilenen devlet adamları ve komutanların çok güçlü olmaması
    6) Hindistan’daki Müslüman devletlerin Osmanlı İmparatorluğu’na gerekli yardımı yapmamaları ve Portekizlilerle anlaşmaları
    7) Seferlerin daha çok yardım amacıyla yapılması, askeri ve siyasi amaç güdülmemesi
    8) Osmanlı devlet adamlarının bu seferlerin ekonomik önemini kavrayamaması
    9) Osmanlıların, Akdeniz'deki üstünlük mücadelesine öncelik tanımaları, batıda yapılacak seferleri daha önemli bulmaları
    10) Kanunî'nin bu sırada yaşının ilerlemiş olması

    NOT: Osmanlı imparatorluğunun en parlak devrinin büyük mimarı ve dünya çapında bir sanatkâr olan Mimar Sinan, Kanunî Sultan Süleyman döneminde bir çok eserler verdi.



  3. #3

    Üyelik tarihi
    18.Ocak.2012
    Yaş
    32
    Mesajlar
    20
    teşekkürler........
    Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez!

Benzer Konular

  1. Kanuni Sultan Süleyman Dönemi Sunusu
    Konu Sahibi bilgehan Forum Dünya Gücü Osmanlı Devleti Sunuları
    Cevap: 7
    Son Mesaj : 13.Aralık.2013, 23:19
  2. Ynt: Kanuni Sultan Süleyman Dönemi Sunusu
    Konu Sahibi canalan10 Forum Çöp Kutusuu
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 11.Kasım.2008, 18:43
  3. Ynt: Kanuni Sultan Süleyman Dönemi Sunusu
    Konu Sahibi MeasLody Forum Çöp Kutusuu
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 10.Kasım.2008, 17:10
  4. Kanuni Sultan Süleyman Dönemi Osmanlı Sınırları Haritası
    Konu Sahibi [sadohan] Forum Beylikten Devlete Osmanlı Haritaları
    Cevap: 1
    Son Mesaj : 13.Kasım.2007, 14:57
  5. Kanuni Sultan Süleyman ( Muhteşem Süleyman)
    Konu Sahibi 1453 Forum Osmanlı Padişahları
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 10.Eylül.2007, 03:07

Bu Konu için Etiketler

Giriş