Byzantion'da Balıkçılık, Palamut ve Haliç


(Nusret Karaca/Tarih Araştırmaları)


İstanbul balıkçılar için de önemli bir kenttir.Karadeniz...Marmara...Ege Denizi.
İşte bu yol Bizans döneminde de bir gelir kaynağı olmuş ve günlük yaşam içinde önemli bir yer edinmiştir.
Karadeniz'den Ege'ye göç eden balıklar,özellikle palamut sürüleri adeta adeta Byzantion'un sembolü olmuş.
Ünlü coğrafyacı Strabon Haliç'te çok sayıda palamut bulunduğunu yazar.Palamutların elle bile yakalanabildiği söylenir.Buraya Altın Boynuz denmesi bir söylenceye göre bu kaynayan balıklar nedeniyledir. Haliç'i keçi boynuzuna benzeten Strabon palamutların kaynağını ve sürüler halinde nasıl buraya ulaştığını anlatır.Şöyle ki;Avrupa ve Asya'yı birbirinden ayıran en dar yer olan Khalkedon yakınlarında dipten yüzeye yakın parıldayan bir kaya vardır.Balıklar bundan ürker ve Haliç'e akın ederler.Romalı yazar Pilinius Haliç'te "Altın Boynuz-Golden Horn" adıyla bahseder.Bu adın palmut balıkları'nın pulları'nın altın gibi parlamasından dolayı verilmiş olabileceği ad hakkındaki çeşitli rivayetlerden biridir.Antik Çağ'ın içi meyve dolu bereket boynuzu içi palamut dolu bereket boynuzu olur.
Kentin Roma İmparatorluk döneminde paraların üzerinde çoğu kez palamut ve yunus resmedilmiştir.(*)
...
(*) Haliç Belediyeler Birliği Yayınları(Haliç),Mine Soysal-T.T.Vakfı Uygarlıklar Tarihi/Yurt Y. ty.s.9, T.T.V Öğretmenler için Ç.K...Kentler Kenti İstanbul,İ.B.B.Kültür A.Ş.Haliç sohbetleri(Yetiştiğim semtte öğrendiklerim),Ben Haliç(Nusret Karaca-2010)