İstanbul Mahallelerine Adları Verilenler ve Efsaneler

(Nusret Karaca/Tarih Araştırma/Derleme ve Gezi'lerinden Kısa Notlar)
...
MERKEZ EFENDİ


Merkez Efendi, İstanbul'un Zeytinburnu İlçesinde bir mahalledir. Bazı Bizans kaynaklarında burasının yerleşme yeri olmamasına rağmen
önemli bir bölge olduğu belirtilir. Bölge Roma'yı İstanbul'a bağlayan, aynı zaman da depremler, kuşatmalar, isyanlar gibi olaylar yaşandığında halkın toplandığı, taç giyme tören alaylarının yapıldığı yer olarak öne çıkar. Bizans döneminde burası "Züğürt Çayırı" olarak bilinir. Ayrıca Meryem Ana Kilisesi'nin de burada olması bölgeyi dini açıdan da önemli kılmıştır. Osmanlı Devleti padişahları II.Murad ve Fatih Sultan Mehmed kenti kuşatma sıralarında çadırlarını Merkez Efendi ve Kazlıçeşme Mahallelerinde kurmuşlar. Osmanlı Devleti zamanında Tanzimat'a kadar bölgeden bağ ve bahçe olarak yararlanılmıştır. Cumhuriyet'in kuruluşundan sonra sanayinin gelişmeye başlamasıyla bölgeye göç başlamış ve sosyal yapılaşma artarak sürmüştür. Buraya adını veren Merkez Efendi Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşamış ünlü bir İslam alimidir. Adı verilen mahalle bir zamanlar şehir dışında boş bir alan iken tekkesinin bulunduğu bu yere dervişleri ve öğrencileri yerleşince bölge oldukça kalabalıklaşmış ve Merkez Efendi adıyla anılmaya başlanmış.
...
Merkez Efendi'nin asıl adı "Mûsa"dır.
Lakabı "Muslihuddin" olup Saruhanlı'da doğmuştur (Denizli)
İlk öğrenimini kendi memleketinde yapmış, daha sonra eğitim ve öğretimini İstanbul Medreselerinde tamamlamıştır. Tasavvuf yoluna giren Mûsa Muslihuddin'in Manisa'daki Külliye'nin darüsşifasında tabip olarak görev yaptığı ve burada ceşitli baharatlardan hazırladığı macunu(mesir macunu,nevrûziye) her yıl nevruzda şifa için halka dağıttırdığına dair bilgiler yer almaktadır.(Bayat;Manis Mesir Bayramı ve Darüşşifası,s.26)
Sümbül Efendinin vefatından sonra İstanbul'a gelmiştir.
..
Denizli'de de Merkez Efendi adlı bir ilçe vardır. Merkezde bir çeşme ile bir medrese halk tarafından Merkez Efendiye nisbet(×1) edilmiştir.(Çalıkoğlu s.35)
...
Neden Merkez Efendi adı?
Çeşitli rivayetler var!


Birincisi
-Bir gün Şeyh Sümbül Efendi'nin meclisinde ona ilim ve irfanda hayran bir kişi takdir amaçlı konuşurken "Mûsa Muslihiddin'e dönerek "Evladım ne mutlu size merkezinizi bulmuşsunuz "der


İkincisi
Sümbül Efendi bir gün dergahta bulunan müritlerine hitaben;
"Mümkün değil ama,siz bu dünyayı nasıl yaratmış olsaydınız, nasıl yaratırdınız?" diye sorunca Mûsa Muslihiddin"Efendim bu alem o kadar nizamlı, düzgün ve ahenkli ki, değişiklik yapmaz merkezinde bırakırdım diye cevap vermiş.


Üçüncüsü
Sümbül Efendi bir gün Mûsa Muslihuddin'e "Arkadaşların Hızır'ı girmeye gitti.Sen görmek istemiyor musun?"diye sorduğunda şu cevabı alır."Benim irşada(×2) memur Hızır değil sizsiniz."
Bunun üzerine Sümbül Efendi"İşte şimdi merkezini buldun." der.(*)
.......
SÜMBÜL EFENDİ EFSANESİ


Koca Mustafa Paşa Camii avlusunda bulunan ağacın gövdesindeki kabukların dökülmesine karşı Sümbül efendi ağacı zincirlerle sarıp korumaya alır,zincirin ucunu sarkık bırakır.Çevresindekilere "Bu ağacın altında kim durup yalan söylerse zincir yere doğru uzar" der.Bir gün bir kişi ,Yahudi bir esnafın borcunu ödemediğini söylemesi üzerine Yahudi ağacın altına çağırılır.Yahudi elindeki bastonla ağacın altına gelir ve yalan söylemesine karşı zincir uzamaz. Şüphelenen alacaklı bastonunu alıp ikiye ayırınca çil çil altınlar yere saçılır.Yalan da ortaya çıkar.(*)

*******
(×1)Bir babaya veya bir soya mensup olma,ait olma.İlişki,oran,orantı(Ne demek Türkçe)
(×2)Yol gösterici
(*)Kentim İstanbul(2003),İstanbul'un Semtleri(İ.B.B.Kültür A. Ş.-Kültür İşleri Daire Başkanlığı-Aysu Uzsayılır Kara
Mehmet Kartı,Ümit Meriç,
S. Faruk Güncüoğlu,Sümeyra Saraç)
İstanbul Gezi ve Broşür ve Kitapçık Notlarım.İslam Ansiklopedisi,Efsane İstanbul(İ.B.B.Kültür A Ş.-Seyyah-2007)
ReşatEkrem Koçu(İstanbul Ansiklopedisi-1945)
Dünden bugüne İstanbul Ansiklopedisi (Atilla Aksel 1994)
Kömürcüyan;Eremya Çelebi"İstanbul Tarihi" No:501 /1952,Evliya Çelebi
Seyahatname/İstanbul
M.Baha Tanman"Merkez Efendi Külliyesi"İstanbul Ansiklopedisi,Cilt 5,
İstanbul 1994