1. #1

    Üyelik tarihi
    05.Ekim.2007
    Yaş
    50
    Mesajlar
    103


    ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ ve ATATÜRK İLKELERİ

    Tanımı:Türk milletinin bugün ve gelecekte tam bağımsızlığa,huzur ve refaha sahip olması,devletin millet egemenliği esasına dayandırılması,aklın ve bilimin öncülüğünde Türk kültürünün çağdaş uygarlık düzeyine çıkarılması amacı ile temelleri yine Atatürk tarafından belirtilen devlet hayatına,fikir hayatına ve ekonomik hayata toplumun diğer temel kurumlarına ilişkin gerçekçi düşünce ve ilkelere denir.
    NİTELİKLERİ:a-Atatürkçülük bir bütündür
    b-Atatürkçülük yabancı fikir akımları ve ideolojilerle açıklanamaz,hepsi Türk milletinin ihtiyaçlarından doğmuştur.
    ATATÜRK İLKELERİNİN AMACI:Türk milletinin çağın ve bilimin gereklerine göre mutluluğunu ve refahını sağlamak.Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak.

    ATATÜRK İLKELERİNİN ORTAK ÖZELLİKLERİ:
    1-Bütün ilkelerin kaynağı MİLLİYETÇİLİK ilkesidir. Bütün ilkeler kaynağını Milli ihtiyaçlardan almıştır.
    2-Bütün ilkeler akıl ve bilim yoluyla konulup,uygulanmaktadır.

    İLKELER
    1-CUMHURİYETÇİLİK evletin yönetim biçimi olarak Cumhuriyet rejimini benimsemesidir.
    • Cumhuriyet,yönetimin millete ait olduğu bir yönetim şeklidir.
    • Cumhuriyette temel prensip:SEÇİMdir.
    • Egemenlik millete aittir.
    • Cumhuriyetçilik Anayasamızda değiştirilemez,değiştirilme si teklif edilemez birinci madde olarak yer alır.
    • Cumhuriyetin genel yapısı;YASAMA-YÜRÜTME ve YARGI gibi üç temel birimden oluşur.Bu birimler gücünü milletten alır.
    CUMHURİYETÇİLİĞİN TÜRK TOPLUMUNA SAĞLADIĞI FAYDALAR:
    1-Bütün vatandaşlara devlet yönetimine eşit şekilde katılımı sağlamıştır.
    2-Türk toplumunun gelişmesini ve çağdaşlaşmasını sağlamıştır.
    3-Demokrasinin kurulmasına ortam hazırlamıştır.

    2-MİLLİYETÇİLİK:Ait olduğu milletin varlığını sürdürmesi ve yüceltmesi için diğer bireylerle birlikte çalışmaya ve bu bilinci diğer kuşaklara da yansıtmaya denir.
    *En önemli öğesi “MİLLET”olmaktır.
    *Irk,dil ve din esası gözetmez,akılcı ve insancıldır.
    *Milli birlik ve beraberliği güçlendirmeyi ve ilerlemeyi hedefler
    MİLLİYETÇİLİĞİN TÜRK TOPLUMUNA SAĞLADIĞI FAYDALAR:
    1-Kurtuluş Savaşının kazanılmasını sağlamıştır.
    2-Milletimizin iç ve dış tehditler karşısında bütünleşmesini
    sağlamıştır.

    3-HALKÇILIK:Bir milleti oluşturan çeşitli mesleklerin ve toplumsal grupların içinde bulunan insanlara HALK denir.
    *Halkçılık;Cumhuriyetçilik ve Milliyetçiliğin doğal bir sonucudur
    *Halkçılık ilkesi;toplumda hiç kimsenin diğerlerinden üstün olmaması ve kanun önünde kesin eşitliğin kabulü anlamına gelmektedir.
    *Bu ilke hem devlete hem de topluma ekonomik sorumluluklar yüklemektedir.Devlet;vatandaşın sorunlarını çözmek,hayat seviyesini yükseltecek tedbirler almak zorundadır.Toplum ise daha çok çalışmak ve üretmek için çaba harcamalıdır.
    HALKÇILIĞIN TÜRK TOPLUMUNA SAĞLADIĞI FAYDALAR:
    1-Milli egemenlik tam olarak gerçekleşmiş ve demokrasinin yerleşmesine katkıda bulunulmuştur.
    2-Halkta eşitlik prensibi benimsendiğinden toplumda barış ortamının kurulmasına zemin hazırlanmıştır.
    3-Kalkınmayı,ilerlemeyi hızlandırmıştır.

    4-DEVLETÇİLİKevlet,toplum halinde yaşayan insanların,aralarındaki düzeni kurma ve sürdürme için oluşturdukları bir güçtür.
    Devletçilik; devletin ekonomik alanda halkının ihtiyaçlarını karşılamak için müdahalesini öngören bir sistemdir.
    *Atatürk Devletçiliği katı değildir.Şahısların gücünün yetmediği veya gerekli görülen alanlarda,denetleyici ve düzenleyici olarak da Devlet rol oynayabilir.
    DEVLETÇİLİĞİN TÜRK TOPLUMUNA SAĞLADIĞI FAYDALAR:
    1-Türkiye’de ilk defa planlı ekonomiye geçildi
    2-Devlet eliyle önemli yatırımlar gerçekleşti.
    3-Teknik eleman eksikliğinin giderilmesine çalışıldı.
    4-Ekonomik kalkınmada bölgeler arası farklılıklar giderilmeye çalışıldı.

    5-LAİKLİKevlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil,akıl ve bilime dayandırılmasıdır.Ancak kişinin de dini inancına ve vicdan hürriyetine karışılmamasıdır.
    *Cumhuriyetçilikten sonra vazgeçilmez ikinci temel ilkedir.
    *Karşılıklı saygı , hoşgörü ve anlayışa katkıda bulunduğu için ulusal birliğin de temelini oluşturur.
    LAİKLİĞİN TÜRK TOPLUMUNA SAĞLADIĞI FAYDALAR:
    1-Türkiye’de hukuk birliğinin sağlanmasında etkili oldu
    2-Toplum hayatında dine,insana saygı ve höşgörü geldi.
    3-Yabancı devletlerin azınlık haklarını bahane ederek iç işlerimize karışması engellendi.
    4-Çağdaşlaşma hızlandı.

    6-İNKILAPÇILIK:İnkılap,bir toplumun önemli kurumlarını kısa süre içinde değiştirip,kendini yenileştirmesidir.
    İnkılapçılık ise;inkılapları benimsemek,korumak ve savunmaktır.
    *Atatürk ilkeleri içinde en hareketlisi ve dinamik olanıdır.
    *Amacı;çağı yakalayacak yenilikler yapmaktır.
    İNKILAPÇILIĞIN TÜRK TOPLUMUNA SAĞLADIĞI FAYDALAR:
    1-Türk toplumuna her yönden gelişme ve ilerleme yolunu açtı
    2-Kişisel egemenliğe son verilerek,millet egemenliği kuruldu.
    3-Türk Devletini yeni kurumlarıyla çağdaş ve dinamik bir yapıya kavuşturdu.

    BÜTÜNLEYİCİ İLKELER.
    1-Milli Egemenlik:
    2-Milli Bağımsızlık:
    3-Milli Birlik ve Beraberlik:
    4-Yurtta Barış Dünyada Barış:
    5-Akılcılık ve Bilimsellik:
    6-Çağdaşlık ve Batılılaşma:
    7-İnsan ve İnsanlık Sevgisi:




    Ebru ÖZEN
    Tarih Öğrt.





  2. #2

    Üyelik tarihi
    19.Eylül.2008
    Mesajlar
    26

    İLKELER
    CUMHURIYETÇLIK: Cumhuriyet, halk egemenliğine dayanan yönetim biçimidir. Halkın özgür iradesiyle yöneticilerini seçmesi esasına dayanır. Bu yönetim biçiminde, seçimlerin demokratik bir çerçeve içinde yapılması gerekir.
    Atatürk’e göre Cumhuriyetçilik, siyasal parti tartışmaları dışında tutulması gereken ve içeriğinden asla ödün verilmemesi zorunlu olan en önemli ilkelerdendir. Çünkü Cumhuriyetçilik
    diğer ilkelere dayanak oluşturmaktadır.
    Halkın kendi kendisini yönetmesi esasına dayanan bu ilke, dünyada ABD’nin kurulması
    doğmuş, Fransız İhtilali’nden sonra yaygınlaşmıştır.

    Bu ilkenin getirilmesinde şu gelişmeler belirleyici olmuştur;
    1. TBMM’nin Açılması: Ulusal egemenlik anlayışı ve amacına doğrudan taşıyan bu gelişme, cumhuriyet düşüncesine ve rejimine yöneliktir.
    2. Saltanatın Kaldırılması: Kişi egemenliğinden ulus egemenliğine geçişin somut aşamalarından biri olan bu değişme Osmanlı saltanat rejimine son vermiştir.
    3 - Cumhuriyet’in ilanı: Doğrudan Cumhuriyetçilik ilkesinin uygulanmasıdır.
    4 - Halifeliğin Kaldırılması: Cumhuriyet rejimini kurmaktan çok, geliştirmeye yöneliktir.
    Ümmet toplumurıdan ulus topluma geçişin önemli aşamasıdır.
    5 – 21 ve 24 Anayasalarının Kabülü: Bir devletin dayanacağı esasları içeren bu anayasalarda egemenlik kayıtsız şartsız ulusa verilmiştir.
    6 - Çok Partili Hayat Denemeleri: Demokrasi çabaları içinde önemli bir yer tutmuştur.
    Farklı görüşlerin örgütlenebilme özgürlüğü Cumhuriyetçilikle doğrudan ilişkilidir.
    7. Kadınlara siyasal haklar verilmesi: Toplum eşitlik sağlamaya yöneliktir.
    8. Seçme yaşının 22 den 18 e indirilmesi: Cumhuriyetçilik ilkesini yaygınlaştırma amacına yöneliktir.

    MİLLİYETÇİLİK (ULUSÇULUK)
    Ulusun varlığını sürdürmesi ve yüceltmesi için birlikte çalışmayı; bu çalışma ve bilinci diğer kuşaklara da yansıtmayı esas alan bir ilkedir. Laiklikle birlikte bütün yeniliklerin temelinde yer alan bu ilke, Misak-ı Milli sınırları içinde yaşayan herkesi devletin yurttaşı ve vatandaşı olarak kabul eden bir anlayışı kapsar. Daha çok kültürel bir milliyetçilikle ilişkilidir.
    Atatürk ulusçuluğunun özellikleri:
    Laiktir; çünkü din birliğine değil, birlikte yaşama arzusuna dayanır.
    Demokratiktir; çünkü eşitlik ilkesine dayanır.
    İnsancıldır; çünkü insanı temel öğe (unsur) olarak alır.
    Irkçı değildir; çünkü Türk ırkının üstünlüğüne değil, ulusların eşitliği temeline dayanır.
    Bağımsızlıkçıdır; çünkü ulusal bağımsızlığı temel alır ve yayılmacı amacı yoktur.
    Atatürk milliyetçiliği, Türk ulusunun Batı karşısında kendine güven kazanmasından yanadır. Kurtuluş Savaşının kazanılmasında bu güven önemli bir işlev görmüştür.

    Örnek: 1. Fes ve kalpak giyilmesini yasaklayan “Şapka Giyilmesi Hakkında Kanunun kabul edilmesi
    II. Türk tarihinin yalnız Osmanlı tarihinden ibaret olmayıp çok eskilere dayandığını kanıtlama amaçlı çalışmalara hız verilmesi
    III. Türk dilinin yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarılmasının amaçlanması
    Yukarıdakilerden hangileri, ulusçuluk anlayışının doğrudan bir gereği
    Cumhuriyetçiliktir?
    A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
    (2003 - ÖSS)

    Çözüm: Ulusçuluk anlayışı, ulusal değerlere sahip çıkmak, bu değerlerin geliştirilme
    si için çalışmak olarak alınabilir. Bu tanımdan yola çıkarsak “Türk tarihinin yalnız Osmanlı tarihinde ibaret olmadığını, daha eskilere dayandığını kanıtlama
    çabası (II. Öncül) ve Türk dilinin yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarılmasının amaçlanması ulusçuluk anlayışının bir gereği olarak alınabilir.
    Yanıt: E

    HALKÇILIK:
    Bir ulusu oluşturan toplumsal grupların içinde yer alan insanlara halk denir. Bundan dolayı cumhuriyetçilik ve milliyetçiliğin zorunlu sonucudur. Atatürk’e göre millet ile halk aynı anlama gelir. Halkçılık esas olarak eşitliği temel alır. Bu ilkeyi yerleştirmek amacıyla yapılan devrimlerin özü eşitliği sağlamaya ve refahı arttırmaya yöneliktir.
    Halkçılık genel anlamıyla, devletin her eyleminde halkın çıkarlarını gözetirken din, dil ve
    ırk farkı gözetmemesidir. Halka sosyal ve ekonomik durumları ne olursa olsun yasalarda ve
    Uygulamalarda eşit davranmaktır.
    Halkçılık, ulusu oluşturan çeşitli insan gruplarının çıkarına ve yararına bir siyaset izlenmesini, halkın kendi kendini yönetmesine alıştırılması gerektiğini dile getirir.
    Ulusu halk oluşturduğuna göre ulusçuluk, Türk halkının mutluluğu için çalışmak, ortak
    Geçmiş ve geleceğe halkla birlikte inanmak demektir. 0 halde ulusçuluk ile halkçılık arasında
    Sıkı bir ilişki vardır.

    Örnek: Halkçılık ilkesi ile ilgili doğru ve yanlış bazı yargılar şunlardır:
    1. Cumhuriyetçilikle yakından ilgilidir.
    II. Belli bir grubun devleti anlamındadır.
    III. Milliyetçilikle bütünleşir.
    IV-Kanunlar önünde eşitliğin kabulü anlamındadır.
    V. Devletin resmi bir dininin olmasını gerektirir.
    Bu yargılardan hangileri doğrudur?
    (1998 ÖSS)
    A) III ve IV B) IV ve V C) I – II ve IV D)I - III ve IV E) II, III ve IV

    Çözüm: Halkçılık ilkesine göre devlet, bir grubun (zümrenin) devleti olmamalıdır. Dev- etin resmi bir dininin olması Halkçılığa uygun değildir. Bu bilgiden hareketle
    II. ve V. öncülü barındıran A, B, 0 ve E elenir. Doğru yanıta gidilir, ikinci çözüm yolu olarak IV. ve 1. öncülü Halkçılık ilkesiyle doğrudan ilgili olduğundan bu öncülleri barındırmayan A, B ve E elenir. 0 seçeneğinde Il. öncülü barındırdığından yanlıştır.
    Yanıt: D

    Halkçılık ilkesine Yönelik Yenilikler:
    1. Aşar Vergisinin Kaldırılması: Bu verginin kaldırılması ekonomik alan ile ilgili olduğundan devletçilik ilkesine uygun bir gelişme olarak da değerlendirilmiştir. Ancak, bu uygulama, devletin halk yararına yönelik yaptığı bir tasarruf olduğundan ve halkın yararına ilişkin düzenlediğinden daha çok halkçılık ilkesinin doğrudan bir uygulaması olarak değerlendirilmelidir.
    2. Medeni Kanun’un Kabulü: Bu kanunla, halkı oluşturan kesimler arasında hukuksal bir eşitlik sağlanmıştır.
    3. Kadınlara Siyasal Hakların Verilmesi: Erkek egemen toplumda kadının erkek ile eşit konuma gelmesinde önemli bir gelişmedir.
    4. Kılık Kıyafet Kanunu: Toplumsal yapıyı oluşturan sınıflar arasında simgesel üstünlük belirtilerini kaldırmayı ve zengin - fakir ayırımını en azından görsel olarak ortadan kaldırmayı
    hedeflemiştir.
    5. Soyadı Kanununun Kabulü: Toplumdaki ayrıcalıklı kişilere verilen unvanların kaldırılmasıyla herkese eşit muamele yapılmasında etkili olmuştur.

    YORUM: Bu ilkeyle amaç, toplumsal barışı ve eşitliği sağlamak, sınıf kavgalarını önlemektir.

    Örnek: 1934 yılında çıkarılan kanunla Ağa, Hacı, Hafız, Hoca, Molla gibi eski toplum zümrelerini belirten unvanlar kaldırılmıştır.
    Bu durumun, Atatürk ilkelerinden hangisinin doğrudan bir gereği olduğu savunulabilir?
    A) Halkçılık
    B) Devletçilik
    C) Milliyetçilik
    D) İnkılapçılık
    E) Laiklik
    (2004 — ÖSS)

    Çözüm: 1934 yılında çıkarılan kanunla toplumda farklı zümreleri ifade eden unvanların yasaklanması, toplumsal eşitliği sağlamaya yönelik bir çalışmadır. Toplumsal eşitliğin sağlanması ise Atatürk’ün Halkçılık ilkesinin doğrudan bir gereğidir.
    Yanıt: A

    DEV LETÇİLİK:
    Devlet, toplum halinde yaşayan insanların aralarındaki düzeni kurma ve sürdürmek için
    Oluşturdukları bir güçtür. Diğer bir ifadeyle içte ve dışta otoriteyi sağlayan bir güçtür. Bu tanımla ifade edilen devlet kavramının gelişmesiyle modern bir devlet ortaya çıkmıştır.
    Bir devletin düzeni korumak için koyduğu yasaları uygulayan, yani yürütme gücü olan kuruma ise hükümet denir. Halkın temsilcileri, seçimle işbaşına geliyorsa bu, cumhuriyet idaresi demektir.

    Bir devletin temel yapısı içinde hükümetler geçicidir. Buna karşılık devlet kalıcıdır. işte bir
    Devletin toplum düzenini sağlamak için başvurduğu müdahalelere Devletçilik denir.
    Devletçiliğin ölçüsü toplumlara, zamana ve ihtiyaçlara göre değişir.
    Devletin, toplumun her kesimine ve kurumuna müdahale etmesinden doğan devletçilik, ekonomiye de müdahale eder.
    Atatürk’e göre, geniş anlamıyla devletçilik vatandaşın gelişmesi ve yücelmesi için gerekli alanlara devletin müdahale etmesidir. Bu müdahale, eşitlik ve özgürlük temellerine dayanmalıdır.
    Ekonomideki Atatürkçü Devletçilik ise, toplumun tümünü doğrudan ilgilendiren ekonomiye devletin müdahalesini öngörür.
    Özetle; Özel kesimin yeterli olmamasından dolayı sanayi kuruluşlarının devlet sermayesi ile yaratılmasıdır. Ekonomide planlı bir yönetimi öngören devletçilik, Türkiye’de özel sektörüde dışlamayan bir özelliğe sahiptir.

    Atatürk’ün Devletçilik anlayışı;
    a. Genel olarak ekonomiye dönüktür.
    b. Özel girişimin yetersiz kalmasından dolayı zorunluluk sonucu ortaya çıkmıştır.
    c. Müdahalecidir.
    d. Katı değildir. Zamanın koşullarına göre değişiklikleri yapısında barındırır.
    e. Karma ekonomik sistemi öngörür.
    Cumhuriyet döneminde, devletçilik olarak nitelendirilen ilke daha çok ekonomiye ilişkin
    dir. Özellikle 1. Beş Yıllık Kalkınma planıyla uygulanan ekonomik girişimler devletçilikle yakından ilgilidir.

    LAİKLİK
    Dar anlamıyla laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasına denir. Geniş anlamıyla ise, dinin yaşamın tüm alanlarından çekilmesidir. Çağdaş yaşam için gerekli Olan tüm değişiklikler veya çağdaş yaşam önündeki tüm engelleri ortadan kaldırma çabaları laiklikle doğrudan ilgilidir.
    Laik devlet, bireyin din ve vicdan hürriyetini güvenceye alan ve aynı zamanda dini siyasete alet etmeyen devlettir.
    Laik düşünce, sorgulayan, araştıran, bilimsel ve çağdaş olan düşüncedir. Din dışı düşünebilmeyi ve aklı kullanmayı gerektirir.
    Demek ki laiklik, devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil, akla ve bilime dayandırılması, ancak kimsenin de dini inancı ve vicdan özgürlüğüne karışılmamasıdır.
    Bu yönüyle laiklik, hoşgörü demektir. Karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan, inançta zorlamayı reddeden bir özelliğe sahiptir.

    YORUM: Bu ilkeyle amaç, toplumun ilerlemesi ve gelişmesi için, çağdışı engellerin ve kuralların kaldırılmasını, yerine akılcı ve bilimsel kuralların konulmasını sağlamaktır.

    Laiklik İlkesi İle İlgili Yenilikler
    1. Saltanatın Kaldırılması: Saltanatın kaldırılmasıyla ruhani bir kurumun siyasal gücü
    elinden alınmıştır. Bu ise dünyevi makam ile ruhani makamın ayrılması demektir. Laik devlet
    yolunda ilk adım budur.
    2. Halifeliğin Kaldırılması: Dini bir kurumun kaldırılması ve yerine siyası iradenin belirlediği bir örgütlenmeye gidilmesi Laik devlet için en önemli aşamadır. Bu olaydan sonra devlet düzeninin ve hukuk kurallarının laikleşmesi süreci hızlanmıştır.
    3. Tevhid-i Tedrisat Kanunu: Bu kanunla eğitim-öğretimde birlik sağlanmış, eğitimin dinsel niteliğine son verilmiştir.
    4. Şeriy-e ve Evkaf Vekaletinin Kaldırılması: Toplumun yaşayışında dinsel kurallara yerine çağdaş ve akla dayalı kuralların egemen olması yönünde atılmış bir adımdır.
    5. Medreselerin Kapatılması: Dini eğitimden milli eğitime geçilmiştir.
    6. Tekke, Zaviye ve Türbelerin Kapatılması: Devlet düzeninin, toplum hayatının ve bir anlamda da, eğitimin laikleşmesi amacına dönüktür.
    7. Medeni Kanunu’nun Kabulü: Hukukun laikleştirilmesinde, ümmet toplum yapısından ulus toplum yapısına geçişte en önemli aşamayı oluşturur.
    8. Maarif Teşkilatı Hakkındaki Kanunun Çıkarılması: Dinin devlet ve toplum yaşayışını düzenlemesinde en etkili öğe olan eğitimin laikleşmesiyle doğrudan ilgilidir.
    9.l928Anayasa Değişikliği: 1928 yılında Anayasada yer alan Devletin dini İslam’dır.’
    ibaresi çıkarılmıştır.
    10. Had İnkılâbı: Ümmet medeniyetinden sıyrılıp, çağdaş medeniyete girişteki en
    Önemli adımlardandır.
    11. 1937 Anayasa Değişikliği: ‘Laiklik” maddesi Anayasaya dâhil edilmiştir.
    Örnek: Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’de laik anlayışın yerleşmesindeki aşamalardan biridir?
    A) Maarif Teşkilatı Hakkında Kanunu’nun kabul edilmesi
    B) Teşvik-i Sanayi Kanunu’nun kabul edilmesi
    C) Kabotaj Kanunu’nun kabul edilmesi
    D) Uluslararası ölçü birimlerinin kabul edilmesi
    E) Arazi vergisinin kabul edilmesi
    (1989 - OSS)
    Çözüm: Laiklik din alanının kamusal (siyaset, hukuk, sosyal, kültürel alanlar) alandan
    çekilmesinin sağlanmasıyla gerçekleşir. Laiklik daha çok din alanıyla ilgili düzenlemedir. Bu düzenleme: dinin etki ve yetki alanını belirlemeye, dini n bireyin vicdanında kalması gerektiğine, dinin kurallarının eğitim, adalet (hukuk),
    Siyasal alanda geçerli olmamasına yöneliktir. Bu bilgiler ışığında B, C, D ve
    E’nin ekonomi alanıyla ilgili oldukları, Laiklik ile ilgili olmadıkları görülür.
    Yanıt: A

    INKILAPÇILIK
    İnkılâp (Devrim), bir toplumun eskiyen düzene son vererek yeni ve demokratik düzeni getirmesidir. Atatürkçü düşünce sisteminde devrimcilik ise yapılan tüm yenilikleri kapsar ve o
    Zamana göre gelişmesi anlamını taşır. Bu ilke aracılığıyla Türk Devrimi büyük bir dinanizm kazanmıştır. Her türlü gelişmeye açık ve çağın ihtiyaçlarına cevap veren bir nitelik kazanan Türk Devriminin çağdaşlaşmasıyla yakından ilişkilidir.
    Bu ilke ile amaç, modernleşmek ve çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkmak için etkili,
    yaygın, köklü ve hızlı reformları gerçekleştirmektir.
    Yeni Türk Devleti’nde,
    1. Saltanatın kaldırılması,
    II. Türk parasını koruma ile ilgili kanun çıkarılması,
    III. Mahkemelerde tanıklıkta kadın-erkek eşitliğinin sağlanması
    gelişmeleri laiklik, cumhuriyetçilik ve milliyetçilik ilkeleriyle ilişki bakımından aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak gruplanmıştır?
    Laiklik Cumhuriyetçilik Milliyetçilik

    (2002 - ÖSS)

    Çözüm: Saltanatın kaldırılması, ulusal egemenlik yanı Cumhuriyetçilik, Türk parasını
    koruma ile ilgili kanun, milliyetçilikle
    Mahkemelerdeki kadın erkek eşitliği Laik bir düzeni yani Laiklikle ilgilidir.
    Bu bilgiler soruda istendigi biçimde doğru olarak sıralanırsa;
    Laiklik II. öncüle, Cumhuriyetçilik 1. öncüle ve Milliyetçilik II. öncül denk düşer.
    Yanıt: B

    BÜTÜNLEYCİ iLKELER
    Ulusal Egemenlik: Yönetimin kaynağının bütün bir ulusun özgür iradesine dayanmasıdır. Bu nedenle Cumhuriyetçiliği bütünler. Dünyada Fransız ihtilali’nden sonra yayılan bu ilke,
    Kurtuluş Savaşı’nda ilk kez Amasya Genelgesi’nde yer almıştır.
    TBMM’nin açılması, saltanatın kaldırılması ve Cumhuriyetin ilan edilmesi bu yöndeki çabaların somut kanıtlarıdır. Cumhuriyet’in kurulmasına dönük tüm çabalar ulusal egemenlik ile ilgili olarak değerlendirilebilir.
    Ulusal Bağımsızlık: Bir ülke topraklarının yabancılar tarafından işgali durumunda tutsaklık; kölelik durumu ortaya çıkar. Ulusal bağımsızlık ülke toprakları içinden yabancı güçlerin çıkarılmasıyla gerçekleşir. Bu nedenle Milliyetçilik ilkesini bütünler.
    Ulusal bağımsızlığın siyasal, ekonomik, kültürel vb. alanlarında sağlanması “Tam Bağımsızlık olarak ifade edilir.

    UYARI
    Türk Devrimi içerde saltanata dışarıda işgalcilere karşı veri/en bir mücadelenin ürünüdür.
    Ulusal egemenlik ve ulusal bağımsızlık mücadelesi birlikte verilmiştir Bu özelliği ile Türk Devrimi, Fransız ve Rus devrimlerinden ayrılır
    Ulusal Birlik ve Beraberlik: Bir ülkede ulusal birliği sağlamak, değişik din ve mezheplere ayni şekilde yaklaşmayı ve vicdan özgürlüğünü gerekli kılar. Bu nedenle Laikliği bütünler
    Değişik toplumsal gruplar arasında eşitliği sağlamaya yönelik bir ekonomik ve sosyal politika ulusal birliğe güç katar. Bu nedenle Halkçılığı bütünler. Ulusal birlik ve beraberliğini sağlayan bir devlet dışa karşı daha güçlü olur. Bu nedenle de Milliyetçiliği bütünler.
    UYARI
    Kurtuluş Savaşı yıllarında ulusal güçleri birleştirme, birliği sağlama yönündeki çabalar
    hatırlanmalıdır.
    Çağdaşlaşma ve Batılılaşma: Toplumun tüm kurum ve kuruluşlarının çağın gerektirdiği
    bir biçimde düzenlenmesi, çağın koşullarına göre devlet ve toplum hayatını yapılandırması
    Türk Devrimi için önemli bir hedef olmuştur.
    Çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak, uygar toplumlar içinde yerimizi almak amacı, Türkiye’de Çağdaşlaşma ve Batılılaşma olarak açıklanmıştır. Bu yüzden batılılaşma, Batı’nın tüm değerlerini almak değildir. Nitekim Türk Devrimi, Batı emperyalizmine karşı verilen ulusal bir mücadeleyi anlatır.
    Çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak için ileri batı ülkeleri örnek alınmıştır. Bunun sonucunda Osmanlı Devletinden kalan eski kurumlar kaldırılırken, yeni kurum ve kurallar kabul
    edilmiştir. Bu nedenle Devrimciliği bütünler.
    Batı kaynaklı kurum ve kurallar kabul edilirken, kaldırılan kurumlar ise dinsel niteliklidir
    Bu nedenle laikliği bütünler.
    Akılcılık ve Bilimcilik: Dinsel dogmalar (kalıplar) yerine, bilimin verilen dikkate alınır Bilim; yanlışlaşabilir 9nermelerden oluşan sistematik düşünce edinme sürecidir. insan aklının ortaya koyduğu değeri önemseme, değişmeye karşı istekli olma gibi gereksinmeler, devlet ve
    toplum hayatının akla ve bilime dayanan kurallarla düzenlenmesini zorunlu kılar. Dolayısıyla
    laikliği bütünler.

    Yurtta Barış Dünyada Barış: Ülke içinde barış, o ülkede yaşayan insanların refah ve
    Mutluluğuyla doğrudan ilgilidir. Bu nedenle Halkçılığı bütünler.
    Türkiye’nin dış politikasının esas olarak kendi sınırlarını korumaya yönelik olması ise barışçı bir dış politika anlamına gelir. Bu nedenle de Milliyetçiliği bütünler.

    Özgürlükçülük: Saltanat tek kişinin egemenliği demek olduğundan, o ülkede yaşayan insanların yurttaş değil, kul olması söz konusudur. Bu duruma son veren yönetim Cumhuriyet
    olduğundan Cumhuriyetçiliği bütünler.
    Dış politikada başka ülkelere bağlı olmak bağımsızlık ile çelişir. Diğer devletlere karşı özgür bir politika yürütebilmek de Milliyetçiliği bütünler.

    İnsan ve insanlık Sevgisi: Kendi insanını yüceltmek, onun ekonomik, kültürel ve sosyal
    gereksinimlerini karşılamaktan geçer. Bunu sağlamak ise Halkçılık anlamına gelir.

    Dünyada tüm ulusların haklarına saygılı olmak ise saldırgan değil, barışçı bir dış politikadan geçer. Bu nedenle de Milliyetçiliği bütünler.

    NOT: İnsanı evrenin merkezine koyan, insanı yücelten, onun duygu ve düşüncelerini önemseyen “insanım ve insana ait hiç bir değişkene kayıtsız kalamam’ diyen anlayış ve düşünce sistemi Hümanizma olarak bilinir.
    UYARI
    Atatürk ilkelerinin temel amacı, Atatürkçü sistemi kurmak; özgürlükçü, demokratik bir ortam sağlamaktır.

    Atatürk ilkeleri:
    a. Bir bütünün ayrılmaz parçalarıdır.
    b. Akla ve bilime dayanırlar.
    c. Türk ulusunu çağdaş uygarlık seviyesine ulaştırmayı amaçlarlar.

    II. DÜNYA SAVAŞI
    1. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan ve Versay Antlaşması koşullarını içine sindiremeyen Almanya ile 1. Dünya Savaşı’ndan umduğunu bulamayan İtalya ve Uzak Doğuda daha fazla sömürge elde etmek isteyen Japonya dünyayı yeniden paylaşmak istemiştir. Bu yöndeki emperyalist. politikaları, üç devleti Mihver Grubu oluşturmaya yöneltmiştir.

    II. Dünya Savaşı’nı önleyebilmek için;
    1. Milletler Cemiyeti kuruldu (10 Ocak 1920 Cenevre)
    2. Lokarno Antlaşması (16 Ekim 1925 )yapıldı. Almanlar sınır komşularına güvence
    verdi.
    3. Kellop Paktı yayımlandı. (27 Ağustos 1928) (Savaşlar kınanıyor.)
    Özellikle Almanya’nın 1. Dünya Savaşı sonrası sonundaki koşulları değiştirme çabası
    II. Dünya Savaşı’nın başlamasında etkili olmuştur.
    UYARI
    Başını Almanya ‘nın çektiği Mihver Grubu ile, başını İngiltere ‘nin çektiği Müttefikler Grubu ülkelerinin savaşında Türkiye tarafsız kalmayı başarmıştır.

    Sonuçları
    1. Almanlar savaş sırasında milyonlarca Yahudi’yi soykırıma tabi tuttu.
    2. Savaşı Müttefik Grubu (Fransa, İngiltere ve ABD) kazandı.
    3. Japonya, ABD tarafından dünyada ilk kez kullanılan atom bombasının atılması sonucu teslim olmak zorunda kaldı.
    4. Galip devletler olan ABD, Fransa, İngiltere ve SSCB Yalta Konferansı’nda dünyayı nüfuz bölgelerine ayırarak denetimleri altına almaya başladılar. Bunun sonucu olarak; ABD ve SSCB dünyayı iki bloka ayırmışlardır.
    a. Almanya doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrıldı.
    NOT
    II. Dünya Savaşı sonrasında Doğu ve Batı ikiye ayrılan Almanya 1991 yılında yeniden birleşmiştir.
    b. Sosyalist doğu bloğu ülkelerine karşı NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı) kuruldu.
    c. Doğu Almanya ve Doğu Avrupa ülkeleri Sovyetlerin etkisine girdi.
    d. NATO’ya karşı SSCB öncülüğünde Varşova Paktı oluşturuldu. (1955)
    NOT
    1991 yılında Sovyetler Birliğindeki çözülmeye paralel Doğu Avrupa ülkelerinde yeni siyasi değişmeler yaşandı. Böylelikle Doğu Bloğu dağıldı; Varşova Paktı ile ekonomik örgütlenmeleri olan COMMECON sona erdi.
    5. Dağılan Milletler Cemiyeti yerine Birleşmiş Milletler kuruldu.
    6. İngiliz ve Amerikalıların desteği ile Filistinli Arapların yurdunda Yahudiler tarafından Israil Devleti kuruldu. (1948)
    7. İngiltere ve Fransa sömürgeciliğin maliyetini azaltmak için sömürgelerden çekildi. Görünüşte bağımsız yeni devletler kuruldu.
    8. Rusya Balkanlardaki Slavları kendine bağladı.
    9. Çin’ de Rusya’nın etkisiyle kominizm yönetimi kuruldu.
    10. Dünyada “Soğuk Savaşı” yılları başladı.
    Örnek: Aşağıdakilerden hangisinin, bilim ve teknolojideki ilerlemeleri ve kültür alışverişini hızlandırmada diğerlerinden daha güçlü bir etken olduğu
    savunulabilir?
    A) Harf inkılâbının yapılması
    B) Modern saat sisteminin kabul edilmesi
    C) Türk Dil Kurumu’nun kurulması
    D) Türk Tarih Kurumu’nun kurulması
    E) Tekke ve türbelerin kapatılması --
    (1999- OSS)

    Çözüm: ‘Bilim ve teknolojik ilerleme ile kültür alışverişini hızlandırma.” Soruda bu olguları hızlandıran etken sorulduğuna göre, irdeleme yapmak gerekirse B, C,D, E seçeneklerinin her iki olguda doğrudan yer almayan değişikliklerinin ifade ettiği yargısına varılabilir. Oysa ki Harf inkılabı (Latin alfabesi) Arap alfabesi yerine getirilmiştir. Bilim ve teknik alanda ileri düzeyde olan Avrupa ülkelerinin çoğunun kullandığı alfabenin kullanılmasını zorunlu kılmıştır. Bu ayni zamanda bu ülkelerle olan kültür alışverişi hızlandırmıştır.
    Yanıt: A

    Örnek: Demokrasinin baş koşulu özgürlüktür. Demokrasinin işleyebilmesi için, bireylerin özgürce tavır alabilmeleri ve toplumsal olaylarda Özgür istemleriyle yer almaları gerekir.
    Buna göre, demokrasinin işleyebilmesi için temel koşul aşağıdakilerden hangisidir?
    A) Bireylerin siyasi tercihlerinin farklı olması
    B) Toplumsal hayata katılabilmenin ön plana çıkarılması
    C) Toplumsal olayların birbirini etkilemesi
    D) Toplumda farklı inançlara sahip insanların bulunması
    E) Toplumun farklı alt kültürlerden insanları kapsaması
    (1999 - ÖSS)

    Çözüm: Verilen bilgilere göre demokrasinin işleyebilmesi için temel koşul, toplumsal
    hayata katılabilmektir. Çünkü bir demokraside bireylerin farklı siyasi tercihler
    içinde olması, ya da farklı inançlara mensup olmaları toplumsal olaylarda özgür istemleriyle yer almalarını gerektirmeyebilir. 0 halde demokrasi bir bilinç,
    bir duyarlılık ve bir toplumsal olgudur. Bu soruda C ile E rahatlıkla elenirken
    A ve D güçlü çeldiriciler karşımıza çıkar. Ne var ki toplumsal olaylardan yer almak, toplumsal hayata katılabilmeyi gerekli kılar.
    Yanıt: B

Benzer Konular

  1. Atatürk İlkeleri Sunusu
    Konu Sahibi ziberkan Forum Atatürkçülük ve Atatürk İlkeleri Sunuları
    Cevap: 1
    Son Mesaj : 27.Şubat.2014, 03:42
  2. Ynt: Atatürk İlkeleri
    Konu Sahibi s3rhat_57 Forum Çöp Kutusuu
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 19.Mayıs.2009, 20:18
  3. Atatürk İlkeleri
    Konu Sahibi *SüRgÜn* Forum Kırık Linkler
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 17.Ekim.2007, 22:24
  4. Atatürk İlkeleri
    Konu Sahibi ilteriş Forum Kpss, Öğretmen Seçme,Kariyer ve İdarecilik Sınavları Tarih Ders Notları
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 29.Nisan.2007, 12:30
  5. Atatürk İlkeleri
    Konu Sahibi [sadohan] Forum Atatürkçülük ve Atatürk İlkeleri Ders Notları
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 26.Nisan.2007, 17:38

Bu Konu için Etiketler

Giriş

Giriş