TARİH DEVİRLERİ VE ÇAĞLARI ;
Tarih devirleri ;
a) Yontma taş devri ; Ateş kullanılmaya başlandı.
b) Cilalı taş devri ; Hayvanlar evcilleştirildi.
c) Maden devri; Madenlerden araç gereç yapılmaya başlandı.
Tarih çağları ;
- İlk Çağ ; Tarihteki en eski zamandan ,476 batı roma imparatorluğunun çöküşüne kadar geçen zaman.
- Orta çağ ; İlk çağın sonundan 1453 İstanbul'un fethine kadar geçen süre.
- Yeni çağ ; Orta çağın sonundan 1789 Fransız devrimine kadar.
- Yakın çağ ; Fransız devriminden günümüze kadar gelen süre.
İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI ;
ÇİN VE HİNT UYGARLIKLARI ;
ÇİN UYGARLIĞI ;
Feodal beylikler halinde yönetilmiştir. Kağıdı keşfettiler matbaayı kullandılar, ipekböceğinden ipek ürettiler. Pusula ve barutu buldular.
HİNT UYGARLIĞI ;
Kast sistemini uygulamışlardır. Kast sistemine göre insanlar 4 sınıfa ayrılıyorlardı.
' Brahmanlar
' Asker ve asiller
' Zanaatkarlar , tacirler , köylüler
' İşçiler.
Bunların dışında kalan en alt sınıf olan paryalarda bulunmaktaydı. Hindistan'ın en eski dinleri Veda ve Budizm dır. Matematikteki onlu sayı sistemini ilk kullanan Hintlilerdir.
MEZOPOTAMYA UYGARLILLARI ;
MEZOPOTAMYA ; Güneydoğu Anadolu'dan Basra körfezine kadar uzanan ve Fırat ile Dicle ırmakları arasında kalan bölge.
SÜMERLER ;
Topraklar imece yoluyla işlenirdi. Kent sistemlerini kurmuşlardır. (ur , kiş , uruk , lagaş). Hukuk fikrini ilk geliştirenlerdir. Ölümden sonraki yaşama inanmışlardır. Çivi yazısını bulmuşlardır (M.Ö 3000). Çivi yazısıyla bir çok eser yazmışlardır. (Gılgamış destanı , tufan menkıbesi , yaradılış destanı). Gök cisimlerini ve yıldızları incelemişlerdir. Çemberi 360 dereceye bölmüşlerdir. Evler kerpiç ve tuğladan yapılmıştır
MISIR UYGARLIĞI ;
Krallara firavun denirdi. Firavunlar tanrının oğulları olarak kabul edilirlerdi. Kraldan sonra en yetkili iki vezir vardı, birisi yönetim diğeri yargı işlerine bakarlardı. Devlet illere ayrılmıştı ve illerin başında valiler vardı.
Dinlerine çok bağlıydılar. Güneş tanrısı (Amon-Re) en büyük ilahlarıydı. Yazı alanlarında ileri durumundaydılar. Hiyeroglif yazılarını taş veya papirüsler üzerine yazmışlardır. Matematik ve geometride ilerleme göstermişlerdir. Bir güneş yılının 365 gün olduğunu hesaplamışlar ve günümüz takvimine benzer takvim kullanmışlardır.
ANADOLU UYGARLILARI ;
HİTİT UYGARLIĞI ;
Kızılırmak yayı içine yerleşmişlerdir. Küçük beyliklerden oluşan. Birliğin başındaki Kral,baş komutanlık, rahiplik yetkilerini de kendinde toplamıştır. Pankuş denilen asiller meclisi vardı.
FRİG UYGARLIĞI ;
Hitit devletinin yıkılmasından sonra iç batı Anadolu ile Kızılırmak arasındaki bölgede Frig devleti kuruldu . ilk kralı Gordios. Tarıma çok önem verirlerdi. Öküz kesmenin veya saban kırmanın cezası ölümdü.
İYON UYGARLIĞI ;
Şimdiki İzmir ve Büyük menderes arasındaki kıyı kesimine iyonya deniliyordu. Milet, Efes , İzmir dönemin en önemli kentleriydi. İyonya da din baskısı yoktu , özgürlük yaygındı.
LİDYA UYGARLIĞI ;
İlk parayı kullanan ve kral yolunu açan uygarlıktır. Gediz ve Menderes ırmakları arasında yaşamışlardır.
ORTA ASYA UYGARLIKLARI ;
TÜRKLERİN ANA YURDU VE GÖÇLER ;
Türklerin en eski vatanları Orta Asya'dır. Göçlerin nedenleri ; Aşırı kuraklık , şiddetli kışlar , hastalıklar , çatışma ve savaşlar.
ASYA HUN DEVLETİ ;
İlk hükümdarı Teoman'dır. Hunlar Teoman ve oğlu Mete zamanında çok güçlendiler ve geniş bir alana yayıldılar. Çinliler Hun akınlarını engelleye bilmek için Çin seddini yaptılar. Mete Çinlileri vergiye bağladı. M.Ö 1. yüzyıl sonlarında Hunlar ikiye ayrıldı ve Çin egemenliğine geçtiler.
Kavimler göçü ve sonuçları ;
Hun devletinin yıkılmasından sonra bazı kuvvetli Hun boyları Hazar denizinin kuzeyinden batıya doğru göç ettiler. Balamir komutasındaki Hunlar önlerine çıkan kavimleri egemenlikleri altına aldılar. 375 lerde başlamış ve 500 lere kadar devam etmiştir.
Sonuçları;
- Roma imparatorluğunun çöküşü hızlandı. 395 de ikiye ayrıldı 476 batı roma imparatorluğu yıkıldı.
- Avrupa'nın etnik çehresi değişti
- Avrupa da bir karışıklık dönemi yaşandı.
- Cermenler Avrupa'ya yerleşti.
AVRUPA HUNLARI ;
Attila zamanında en güçlü dönemlerini yaşadılar. Orta Avrupa'ya egemen oldular. Attila'nın ölümünden sonra dağıldılar.
GÖKTÜRKLER ;
Hun devletinin parçalanmasından sonra Türkler Avarlar'ın egemenliğine geçmişti. Bumin kağan Avarlara karşı ayaklanarak (552) Göktürk Kağanlığını kurdu. Göktürkler yazıyı ilk kullanan ve adına ilk defa Türk diyen kavimdir.
Bumin kağanın ölümünden sonra Göktürkler ikiye bölündüler ve iyice zayıfladılar. 681 de Kutluk Kağan Göktürkleri yeniden bir araya getirerek 2.Göktürk devletini kurdu. Bu kağanlığın en parlak dönemi Bilge kağan , Kültigin ve Vezir Tonyukuk dönemindedir. 745 de yıkıldı ve yerine Uygur Kağanlığı kuruldu. Göktürklerden günümüze kalmış en önemli eser Orhun kitabeleridir.
UYGURLAR ;
Önceleri Orhun nehri boylarında yaşamışlardır. Daha sonraları Moğol ve Kırgız saldırıları sonucu Doğu Türkistan'a yerleşmişlerdir. Uygurlar Karluk ve Bismillarla birleşerek Göktürk devletini yıkmışlardır. Yerleşik hayata geçen ilk Türklerdir. Mani dinin etkisinde kaldılar ve savaşçılık yeteneklerini kaybettiler( mani dini et yemeyi yasaklıyordu). 840 ta Kırgızlar tarafından yıkıldılar.
DİĞER TÜRK DEVLETLERİ ;
1) KIRGIZLAR ; 840 ta Uygur devletini yıkarak Ötügene yerleştiler.
2) SİBİRLER ; Çeşitli boyların baskısı sonucu göç ederek Kuzey Kafkasya'ya yerleşmişlerdir.
3) AKHUNLAR ; Asya Hun devleti dağıldıktan sonra güneye inen Hun koludur.
4) AVARLAR ; Balkanlara yerleşmişlerdir. Doğu Avrupa'nın etnik yapısını değiştirmişlerdir.
5) HAZARLAR ; Museviliği benimsemişlerdir. Daha sonraları Hıristiyanlık ve Müslümanlıkta yayılmıştır.
6) BULGARLAR ; Bulgarlar Hun boyları ile karışan Ogur adında bir Türk boyundan gelmektedirler.
7) TÜRGİŞLER ; Yerleşik hayata geçmişlerdir.
8) KARLUKLAR ; Müslüman ilk Türk Topluluklarıdır.
9) MACARLAR ; Hıristiyanlaşmışlardır. Slavların arasına girerek onların birleşmelerini engellemişlerdir. Balkan topluluklarının Cermenleşmekten kurtarmışlardır.
10) UZLAR (OĞUZLAR) ; En büyük Türk boylarındandırlar. Selçuklu ve Osmanlı devletlerini kurmuşlardır.
İSLAM TARİHİ ;
Hz Muhammed'in Hayatı ;
Miladi takvime göre 571 yılının 17 nisanında Mekke de dünyaya gelmiştir. 8 Haziran 632 da hayata gözlerini kapadı.
İslamiyet'in doğuşu ;
40 Yaşında Peygamber , 43 Yaşında Resul oldu. Kendisine inanan ilk Müslümanlar ;
Karısı Hatice , Hz Ebubekir , Zeyd , amcasının oğlu Hz Ali , Hz Osman.
Hicret ; Hz Muhammed'in 20 eylül 622 de medineye göç etmesi.
HZ MUHAMMEDİN SAVAŞLARI VE SEFERLERİ ;
BEDİR SAVAŞI (624) ;
Müslümanların Mekkelilerle yaptığı ilk savaş. İslamın tanınmasında önemli rol oynamıştır.
UHUD SAVAŞI (625) ;
Ebusüfyan komutasında 3000 kişilik bir ordu ile saldırdı.
HENDEK SAVAŞI (627) ;
HUDEYBİYE BARIŞI ( 628) ;
HAYBER SEFERLERİ (629) ;
MEKKENİN ALINMASI (630) ;
DÖRT HALİFE DEVRİ ;
1) Hz Ebubekir Devri (632-634)
2) Hz Ömer Devri ( 634 ' 644 )
3) Hz Osman Devri ( 644 -655 )
4) Hz Ali Devri ( 656 -661 )
İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ ;
KARAHANLILAR (932 ' 1212 ) ; Türklerin göçebelikten yerleşik hayata başlamaları döneminde ortaya çıkmış ilk Türk devletidir. İlk kez Türk 'İslam sentezini uygulayan devlettir.
GAZNELİLER (963 ' 1183) ; Kurucusu Alp Tekin.
BÜYÜK SELÇUKLU İMPARATORLUĞU (1037 ' 1157)
Kurucuları Türklerin büyük kolu olan Oğuzlardır. Kurucusu Selçuk bey. Selçuk beyin ölümünden birlik bozuldu ve parçalandılar. Selçukluların bir bölümü Selçuk beyin oğlu Aslan beye , bir bölümü de torunları olan Tuğrul ve Çağrı beye bağlandılar. Tuğrul bey Nişabur kentinde büyük mücadeleler göstererek adına hutbe okuttu ve böylece Büyük Selçuklu Devletinin temellerini atmış oldu. (1037)
DANDANAKAN SAVAŞI (1040) ; Gazneliler ile Selçuklular arasında olmuştur.Türk tarihinde bir dönüm noktasıdır. Türkmenler tarih sahnesine bu savaştan sonra çıkmışlardır. Gaznelilerin yenilgisiyle sonuçlanmıştır.
MALAZGİRT SAVAŞI (1071) ; Bizans imparatorluğu ile Selçuklu imparatorluğu arasında Van gölünün batısındaki Malazgirt yakınlarında gerçekleşmiştir. Selçuklu komutanı Alpaslan'dır.
MELİKŞAH DÖNEMİ (1072 ' 1092) ; Alparslan'ın ölümünden sonra yerine oğlu Melik şah geçmiştir. Bu dönemde Selçuklu devleti zayıflamıştır.
HAÇLI SEFERLERİ ; 11. ve 12. Yüzyıllarda Batılı Hıristiyanlar tarafından Kutsal yerleri Müslümanlardan almak için yapılmış olan büyük seferlere Haçlı seferleri denir.
Haçlı seferlerinin sonuçları ;
' Papanın ve kilisenin otoritesi sarsıldı.
' Müslümanlarla Hıristiyanlar birbirlerini daha yakından tanıma fırsatı buldular.
' Avrupalılar Akdeniz de bir varlık olarak ortaya çıktılar.
' Doğu ile batı arasındaki ticaret gelişti.
' Derebeylerin güçleri azaldı
' Bazı Akdeniz limanları gelişti
' Pusula ve barut Avrupa'ya götürüldü.
' Avrupalılar Arap rakamlarını kullanmaya başladılar.
' Türklerin Avrupa'ya ilerleyişleri gecikti.
ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ (1077 ' 1308);
Türkler Malazgirt savaşından sonra Anadolu'ya yerleşmek için göçlere başladılar.
ANADOLUDA KURULAN İLK TÜRK BEYLİKLERİ ;
SALTUKLAR ; Erzurum ve dolaylarında Ali Bin Ebulkasım tarafından kuruldu (1071 ' 12019
MENGÜCEKLER ; Mengücek Gazi'nin kurduğu bu beylik Erzincan ve çevresine yerleşmiştir. (1071 ' 1252)
DANİŞMENTLİLER ; Melik Ahmet Danişment Gazi tarafından Sivas, Tokat ve Kayseri yörelerinde kurulmuştur.
ARTUKLULAR ; Artuk bey tarafından Mardin , Diyarbakır ve Harput dolaylarında kurulmuştur.(1101 ' 1409)
ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİNİN KURULUŞU ;
Anadolu Selçuklu Devletinin kurucusu Selçuk Beyin oğullarından Arslan Beyin Torunu Süleyman Şahtır. Önce Konya çevresini ele geçirdi ve sonra Batı Anadolu'ya yöneldi. Bizans'ın zayıflığından yararlanarak Marmara'ya kadar ilerledi ve İznik'i Başkent yaptı(1075). Süleyman şah Suriye üzerine yaptığı seferde yenilerek öldü.(1086)
I.KILINÇ ASLAN DÖNEMİ (1092 ' 1106) ;
I.Kılınç Arslan Bizanslılar ile anlaşarak her iki devlet içinde tehlike arz eden Çaka Bey'i ortadan kaldırdı. I.Kılınç Arslan'ın ölümünden sonra Anadolu da Birlik bozuldu. Yerine oğlu II.Kılınç Arslan geçti.
MİRYOKEFALON SAVAŞI ( 1176) ;
2.Haçlı seferinin Anadolu Selçuklu Devleti üzerinde yaptığı sarsıntıdan yararlanmak isteyen Bizanslılar büyük bir ordu ile Anadolu'ya saldırıya geçtiler. II.Kılınç Arslan zekice manevralarla yenmeyi başardı.
II. Kılınç Arslan 1185 de ülkesini 11 oğlu arasında paylaştırdı. Babalarının ölümünden sonra oğullar arasında taht kavgası kızıştı. I.Gıyasettin Keyhüsrev duruma egemen olarak (1205 ' 1211) tahta geçti. Antalya'yı aldı ve İznik imparatorluğunun üzerine yürüdü. Savaş sırasında öldü yerine oğlu I.İzzettin Keykabus geçti Kastamonu kıyılarına kadar ilerlendi. İmparatorluğun sınırları Karadeniz'e ulaştı. İzzettin Keykavusun ölümünden sonra yerine I.Alaeddin Keykubat geçti(1220 ' 1237) bu dönemde imparatorluk en parlak dönemlerini yaşadı. Anadolu birliği tekrar sağlandı. Bu dönemde Anadolu Selçuklular bir donanmaya ve tersaneye sahip olmuşlardır. Ölümünden sonra yerine II.Gıyasettin Keyhüsrev geçti ve Anadolu birliğini sağlayamayarak Devlet zayıfladı bunu fırsat bilen Moğollar Erzurum'u kuşatarak 1243 yılında Kösedağ savaşını başlattılar. Anadolu Selçuklu Devleti dağıldı ve Beyliklere ayrıldı.
BEYLİKLER ,
KARAMANOĞULLARI BEYLİĞİ (1256 ' 1483) ; İlk başkenti Ermenek , daha sonraları Karaman ve Koynadır. Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılmasından sonra oluşan en güçlü beyliktir.
GERMİYANOĞULLARI BEYLİĞİ ( 1300 ' 1429) ; İç Anadolu'yu ele geçirdiler.
CANDAROĞULLARI (1292 ' 1461) ; Başkentleri Kastamonu.
AYDINOĞULLARI ( 1308 ' 1425) ; Aydınoğlu Mehmet bey r-tarafından İzmir ve çevresinde kuruldu. Ege ve yunan adalarına bir çok seferler yaptı.
DULKADİROĞULLARI BEYLİĞİ ; Maraş ve Elbistan dolaylarında kuruldu.
ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİNDE TOPLUMSAL YAPI VE KURUMLAR ;
Devlet ve Ülke yapısı ;
Başta Selçuklu soyundan gelen sultan bulunurdu. Devlet işleri Divanda görüşülür. Devletin ilk Başkenti İznik'ti sonraları Konya oldu. Ülke yönetim bakımından eyaletlere ayrılmıştı. Adalet işlerine kadılar bakardı.
Toprak yönetimi ;
Toprak devletin olup ikta , vakıf ve mülk olmak üzere üç kısma ayrılmıştır.
Ordu ve Donanma ;
Hassa Ordusu paralı askerlerden oluşuyordu. Selçuklu ordusunun temelini Tımarlı sipahiler oluşturuyordu. Dirliklerden gelen gelirler Tımarlı sipahilere veriliyordu.
Ekonomik hayat ;
Köylerde tarım ve hayvancılık gelişmiş, kentlerde ise zanaatkarlık ve ticaret gelişmişti.
Toplumsal Hayat ;
Kentlerde esnaf , Lonca denilen örgütlerde birleşmişti. Loncalara sadece Müslümanlar girebilirdi.
***********OSMANLI TARİHİ*********
OSMANLI DEVLETİNİN KURULUŞU ;
XIII. Yüzyılda Anadolu da ; Anadolu Selçuklu Sultanlığı , Bizans İmparatorluğu , İlhanlılar , Trabzon Rum İmparatorluğu bulunmaktaydı. 13. Yüzyılın sonlarında Anadolu Selçuklu Sultanlığının birliği bozulmuş ve yerine 12 beylik kurulmuştur..
OSMANLI BEYLİĞİNİN KURULUŞU ;
Oğuzların sağ kolundan olan Gülhan soyuna bağlı Kayı Boyuna Mensup kişilerce kurulmuştur.
BEYLİKTEN İMPARATORLUĞA YÜKSELMEYİ SAĞLAYAN ETMENLER ;
' Coğrafi konumlarının genişlemeye müsait olması
' Osmanlı sınırlarındaki Türk beyliklerinin bu beyliğe düşmanca tavır almamaları.
' Balkanlardan siyasi karışıklıklar olması
' Osmanlıların Bizans topraklarını ele geçirecek ve yerleşecek güce sahip olmaları.
' Bütün gücün hükümdarda bulunması
' Dinsel hoş görülü olmaları
' Balkanlardaki ilk fetih hareketlerinde çok az kayıp vermeleri.
OSMAN BEY ZAMANI ;
Karacahisar , İnegöl , Yarhisar , Bilecik ve Mudurnu gibi kasabalar Osmanlıların eline geçti. 1302 de Bizanslılarla çarpıştı ve kazanarak Ulubat gölü kıyılarına kadar beyliğini genişletti.
ORHAN BEY 81324 ' 1362) ;
Bursa'yı kuşattı ve başkent yaptı. Kendi adına akçe bastırdı (1327). Gelişmeler üzerine Bizanslılar harekete geçti ve Orhan bey ile Maltepe yakınlarında savaştı ve yenildiler. İznik ve İzmit kentleri Osmanlıların eline geçmiş oldu.(1330). Karasi beyliğinin taht kavgalarından yararlanarak bu beyliği de topraklarına kattı ve Rumeli yolu açılmış oldu.
I.MURAT DÖNEMİ (1362 ' 1389) ;
I.Murat padişah olunca ilk olarak Ankara üzerine sefere çıktı. Çünkü Ahiler Karamanoğullarının kışkırtmasıyla ayaklanmışlardı ve Ankara'yı almışlardı. Ankara'yı geri aldıktan sonra Rumeli'ye geçerek Edirne'yi aldı (1362)
SIRP SINDIĞI SAVAŞI (1364) ;
Osmanlıların Edirne'den sonra Filibeyi de ele geçirmelerinden sonra Balkan devletleri harekete geçtiler. Papanın da etkisiyle Sırplar , Bulgarlar , Macarlar , Eflak ve Bosnalılardan oluşan büyük bir kuvvetle saldırıya geçtiler. Osmanlının bir gece baskınıyla Bizans ordusu bozguna uğradı.
I.KOSOVA SAVAŞI (1389) ;
Osmanlıların Karamanlılarla uğraşmasını fırsat bilen Sırp Kralı Lazar Bosna Kralı ile birleşerek Osmanlı topraklarına saldırdı ve ağır bir yenilgi aldılar.
*** Sırpsındığı savaşı , Osmanlılara Rumeli kapılarını açmış , I.Kosova savaşı ise Osmanlıların Rumeli'ye yerleşmesini sağlamıştır.
YILDIRIM BAYEZİT DÖNEMİ (1389 ' 1402) ;
Rumeli'deki durumu düzene koydu ve Anadolu'ya yöneldi. Anadolu da Türk birliğini sağlamak için katkılarda bulundu. Germiyanoğullarını , Menteş oğullarını kendine bağladı. Karamanoğulları üzerine seferler düzenledi. Karamanoğulları beyliğine son verdi. 1396 da İstanbul'u kuşatmak için sefere hazırlandı ama haçlıların hazırlıklı olduğunu anlayınca vazgeçti.
NİĞBOLU SAVAŞI (1369) ;
Osmanlılara karşı açılan Haçlı seferlerinin önderliğini Macar Kralı üstlendi. Haçlılar Tuna nehri yakınlarındaki Tuna nehrine gelerek kaleyi kuşattılar kale komutanı doğan bey kaleyi kahramanca savundu. Savaşı haber alan Yıldırım Niğbolu'ya hareket ederek Haçlılarla savaştı ve Haçlılar ağır bir yenilgi aldılar. Bu zafer üzerine İstanbul üzerine tekrar sefer düzenlenmek istendi fakat Anadolu da Timur tehdidi ortaya çıkınca seferden tekrar vazgeçildi.
ANKARA SAVAŞI (1402) ;
Türkistan ve İran da güçlü bir devlet kurmuş olan Timur kendisini ilhanlıların varisi sayarak Anadolu'ya yöneldi. Bu gelişmeler sonucunda Yıldırım ile olan ilişkiler bozuldu. Timur 1402 de büyük bir ordu hazırlayarak Anadolu'ya geçti ve Bayezitin Ankara'ya geçtiğini duyunca Ankara'ya yürüdü. Savaşı taraf değiştiren Karartatarlarla bazı beyliklerin Timur dan olmalarıyla Yıldırım yenildi.
SAVAŞIN SONUÇLARI ;
Timur bir süre Anadolu'da kaldı ve Anadolu beyliklerine eski topraklarını geri verdi. Osmanlı devleti dağılma tehlikesi geçirdi , Anadolu birliği bozuldu ve Fetret devri başladı.
FETRET DEVRİ (1402 ' 1413) ;
Ankara savaşı sonucu Anadolu birliğinin bozulmasından (1402) , Mehmet Çelebinin Osmanlı birliğini yeniden sağlayarak Padişah olmasına kadar (1413) geçen onbir yıllık döneme Fetret Devri denir.
MEHMET ÇELEBİ DÖNEMİ (1413 ' 1421) ;
Anadolu Birliğinin tekrar kurulması için çalışmalar yaptı. İzmir'i ele geçirdi. Osmanlı birliğini tekrar sağladı. Bu sırada Anadolu da bir çok ayaklanmalar başladı.
ŞEYH BEDRETTİN AYAKLANMASI (1420);
İznik'te bir tarikat kurdu. Müritleriyle Manisa ve İzmir dolaylarında etkili oldu ve Mehmet çelebiye karşı ayaklandıysa da 1420 de Fetvayla asıldı.
KURULUŞ VE GELİŞME DÖNEMİNDE OSMANLI KÜLTÜR VE UYGARLIĞI ;
DEVLET YÖNETİMİ ,
Başta bey denilen bir hükümdar vardı. İlk başkent Söğüttü , Bursa'nın alınmasıyla Başkent Bursa oldu. Önemli devlet işleri Divan örgütünde konuşulurdu. Bu örgüt ; Vezir , Kazasker , defterdar , nişancı dan oluşurdu.
TOPRAK YÖNETİMİ ;
Topraklarda Dirlik sistemi vardı. Dirlik yıllık gelirleri bakımından üçe ayrılırdı.
- Has ; Yıllık geliri 100 bin akçeden fazla olan dirlikler. Padişah , vezirler , divan erkanı ve beyler beylerine verilirdi.
- Zeamet ; Yıllık geliri 20 bin ile 100 bin akçe olan topraklar. Kadılara , subaşlarına ve yüksek memurlara verilirdi.
- Tımar ; yıllık geliri 3 bin ile 20 bin akçe olan topraklar. Savaşta başarı gösteren askerlere verilirdi.
ORDU ;
Ordu ;Kapıkulu askerleri , eyalet askerleri , akıncılar ve Yardımcı kuvvetlerden oluşurdu.
FATİH DEVRİ ;
İSTANBULUN ALINMASI ;
Önce boğazın en dar yeri olan ve daha öncede Yıldırım Bayezitin yaptırmış olduğu Anadolu hisarının karşısına Rumeli Hisarını yaptırdı ve Karadeniz'den Bizans'a gelecek olan yardımların önünü kesti. 400 parçalık bir donanma oluşturuldu , havan topları ve güçlü bir 200 bin kişilik ordu hazırlattı. Kuşatma 6 nisanda başladı ve 54 gün sonra 29 mayıs 1453 de İstanbul fetih edildi.
İSTANBULUN FETHİNİN SONUÇLARI ;
' Doğu Roma İmparatorluğu sona erdi.
' Osmanlı Devletinde Merkezi yönetim güçlendi
' Osmanlı Devletinin maddi olanakları arttı
' Osmanlı beylikten İmparatorluğa geçti
' Karadeniz ile Akdeniz arasındaki ticaret yolları Osmanlının eline geçti
Fatih Anadolu'da ise Cenevizlilerin elinde bulunan Amasra'yı ele geçirdi ve daha sonrada Sinop'ta bulunan Candaroğulları beyliğine son verdi. Karamanoğulları beyliğine son verdi.
II.BAYEZIT DEVRİ (1481 ' 1512) ;
Fatihin ölümünden sonra oğullarından Sultan II.Beyazıt tahta geçti. Ancak sadrazam başta olmak üzere bazı devlet adamları tahta fatihin küçük oğlu Cem'in tahta gelmesini istiyorlardı. Tarihte bu olaya Cem olayı denir. II.Beyazıt hükümdarlık süresince Cemle çatışmıştır.
Beyazıt devrinde Fatih dönemine göre durgunluk yaşanmıştır. Memluklularla yapılan savaşlar sonuçsuz kalmış , Venedikliler ile ilişkiler bozulmuş , İran'da Şah İsmail Safevi devletini kurdu. Bu durgunluktan hoşnut olmayan halk ve Bayezitin oğullarından Yavuz Sultan Selim Tahta geçmiştir.
YAVUZ SULTAN SELİM DEVRİ ( 1512 ' 1520) ;
Yavuz Trabzon'da vali iken doğuda olup bitenleri öğrenmiş ve Şah İsmail'in Anadolu da etkinlik kazanmaya başladığını görmüştür. Bu neden ile ilk iş olarak İran üzerine bir sefer yaptı 1514 de Çaldıran savaşıyla Şah İsmail'i yendi. Büyük bir ordu ile 1516 da Suriye üzerine yürüdü ve Memlukluları Mercidabık Savaşıyla yendi. Ardından 1517 de Filistin'i alarak Sina çölünü geçti ve Ridaniye savunma hattını yandan sararak geçti. Böylelikle Mısır Osmanlının eline geçmiş oldu.
MISIR SEFERİNİN SONUÇLARI ;
' Suriye , Filistin ve Mısır Osmanlı topraklarına katıldı.
' Osmanlı devleti zenginleşti
' Venedikliler Kıbrıs adası nedeniyle Memluklara verdiği yıllık 8 bin altını Osmanlıya vermeye başladı.
' Baharat yolu Osmanlının eline geçti.
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN DEVRİ (1520 ' 1566) ;
Kanuni oldukça elverişli olan bir dönemde tahta geçmiştir.
KANUNUNİN AVRUPA SEFERLERİ ;
BELGRAT'IN ALINMASI ;
Kanuni önce Tuna yoluyla Belgrat üzerine bir donanma gönderdi. Arkasından kendisinin komuta ettiği bir ordu ile Macaristan'a girdi ve Belgrat'ı kısa süren bir kuşatmayla aldı (1521)
MACARİSTAN'IN ALINMASI ;
Osmanlı ordusu 1526 yılı baharında Macaristan üzerine yürüdü. İki ordu Mohaç ovasında karşılaştılar. Osmanlı galibiyetiyle savaş son buldu.
İSTANBUL ANTLAŞMASI ; 1533
II.ABDÜLHAMİT DEVRİ (1876 ' 1909) ;
I.MEŞRUTİYETİN İLANI ;
Tanzimat çabalarının başarısızlıkla sonuçlanması aydınları yeni çözüm yolları aramaya yöneltti. Mithat paşanın başkanlığında toplanan bir kurul İlk Osmanlı Anayasasını hazırladı. Anayasa 23 Aralık 1876 da ilan edildi. Böylece Osmanlı devleti Meşruti bir yönetime kavuşmuş oldu. Ayrıca bu dönmede Mecelle denilen ilk medeni kanun kabul edilerek hukuk alanındaki kargaşa giderilmek istendi.
İSTANBUL KONFERANSI (1876) ;
Avrupa devletleri Balkan sorunlarını görüşmek üzere İstanbulda bir konferans toplanmasını sağladılar. Osmanlı devleti kanun-i esasiye yi kabul ederek konferans çalışmalarına engel olmak istedi fakat başaramadı. Konferansta Türk askerlerinin Sırbistan ve Karadağ'dan çekilmelerine , Bulgaristan'da Doğu ve Batı Bulgaristan kurulmasını ve Bosna Hersekle beraber bunlara özerklik verilmesi isteniyordu fakat Osmanlı devleti bunları kabul etmeyince konferans dağıldı.
OSMANLI RUS SAVAŞI (1877 ' 1878) ;
Osmanlı devletinin İstanbul konferansında alınan kararları ve bu kararların bir tekrarı olan Londra konferansı kararlarını kabul etmesi üzerine Rusya Osmanlı devletine savaş açtı. Ruslar doğuda Erzurum'a , batıda Edirne'ye kadar ilerlemeleri sonucu II.Abdülhamit Çara başvurup barış istedi.
AYASTEFANOS ANTLAŞMASI (1878) ;
Sonuçları ;
- Büyük Bulgaristan krallığı kurulacak
- Bosna Herek'e özerklik verilecek
- Sırbistan , Romanya ve Karadağ tam bağımsızlığa kavuşacak.
- Kars , Ardahan , Batum Ruslara verilecek
- Osmanlı devleti Rusya'ya 30 milyon lira tazminat ödeyecek.
BERLİN ANTLAŞMASI (1878) ;
Rusların Ayestefanos antlaşması ile Osmanlı devletini istedikleri gibi paylaşması sonucunda İngiltere ve Avusturyayı da harekete geçirtti. Ayestefanos antlaşmasını değiştirerek Berlinde başka bir antlaşma imzaladı.
******** İNKILAP TARİHİ********
ATATÜRK ;
1881 yılında Selanik'te doğdu. 1905 yılında Harp Akademisini bitirir ve Şamda göreve başlar. Kurtuluş çareleri düşünülürken Mustafa Kemal 'Vatan ve Hürriyet' cemiyetini kurar.
1907 de Trakya ya atanır. İttihat ve Terakki cemiyeti üyesi olur. 23 Temmuz 1908 de II.Meşrutiyet ilan olur. Nedeni ise Osmanlı İmparatorluğunun paylaşılma planlarının yapılması.
31 Mart olayını bastırmak için İttihat ve Terakki örgütü bir hareketle bastırılır. II.Abdülhamit görevden alınır yerine Mehmet Reşat getirilir. 31 Mart olayı irticanın başlangıcıdır. 31 Mart olayını bastıran İttihat ve Terakki cemiyetinin değeri artar fakat, Balkan Savaşında ittihat ve terakki örgütü içindeki ikilik yüzünden bozguna uğrar ve dağılır. Mustafa Kemal bu olaydan sonra Sofya ya atanır.
Balkan savaşının çıkış nedeni ; Osmanlı Devletinin Paylaşılmak istenmesidir. Rusların Slavları ve Ortodoksları kışkırtarak savaşı başlatırlar. Balkan devletleri ; Yunanistan , Sırbistan , Karadağ , Bulgaristan.
Bu savaşta , ordusu ve yönetiminde politik iç çekişmeler yaşayan Osmanlı Devleti tarihi Balkan bozgununa uğrar. Londra antlaşmasıyla Midye ' Enez hattın (Ege adaları , Rumeli ve Selanik) batısındaki tüm Balkan topraklarını kaybeder.(1912)
Londra antlaşmasını içine sindiremeyen İttihat ve Terakki derneği 1913 ocağında Babıali baskınıyla Osmanlı yönetimine tümüyle egemen olur.
1. Balkan savaşında Osmanlıdan en büyük payı Bulgaristan alır. Yunanlılar ise Ege adalarını ele geçirirler. Osmanlı ile doğrudan kara sınırı kalmayan Arnavutluk da Bağımsızlığını ilan eder. İlk bağımsızlığını kazanan Balkan devleti Yunanistan.(1829 Edirne antlaşması)
Balkan devletleri 1.Balkan savaşında kazandıkları toprakları kıskançlıklar nedeni ile paylaşamazlar. Romanya'yı yanlarına alan Yunanistan , Sırbistan , Karadağ daha çok pay alan Bulgaristan'a saldırırlar. Bunu fırsat Bilen Osmanlı Edirne , Kırklar eli gibi Meriç ırmağına kadar olan Doğu Trakya topraklarını geri alır.
2.Balkan savaşı sonunda Osmanlı Bulgaristan la İstanbul , Yunanistan la Atina antlaşmasını imzalar.
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI (1914 ' 1918) ;
Üçlü itilaf devletleri ; İngiltere , Fransa , Rusya ve Savaşın Başına İtalya'nın katılmasıyla meydana gelmişlerdir.
Üçlü İttifak Devletleri ; Almanya , Avusturya ' Macaristan , İtalya. Bu devletlere Osmanlı ve Bulgaristan da sonradan katılır.
Savaş 1914 Haziranın da Veliahtı öldürülen Avusturya'nın Sırbistan'a savaş ilanı ile başlar. İtalya saf değiştirip 3'lü itilaf devletlerine katılınca zor durumda kalan Almanya Osmanlıyı da savaşa sokarak cephelerini genişletir.
Jeopolitik konumu önemli olan Osmanlıda da yönetimdeki ittihat ve Terakkiciler , kaybedilen yerleri geri alma düşüncesi ile Almanların tuzağına düşüp 1914 kasımında bu savaşa resmen girer.
Savaşı kaybeden Almanya Verslay antlaşması ile savaştan çekilir. S.T German antlaşmasıyla Avusturya ' Macaristan imparatorluğu iki ayrı devlete dönüşür. Bulgaristan da Nöyyi antlaşması ile savaştan çekilir ve topraklarının bir bölümünü Romanya ile Yunanistan'a vermek zorunda kalır.
Osmanlı bu savaşta Kafkas ve Kanal cephelerinde doğrudan Almanya'nın yararına savaşır fakat kaybeder. Balkanlarda da Makedonya ve Galiçya cephelerinde müttefikleri Avusturya ' Macaristan ile Bulgaristan'a yardım için savaşırlar.
Kanal cephesini kaybeden Osmanlı Sina , Filistin , Suriye , Hicaz , Yemen , Irak ve Basra cephelerinde bölge petrollerine el koymak isteyen İngiltere ve Fransa ile Osmanlıdan ayrılıp bağımsızlık isteyen Araplara karşı savaşır. Çanakkale cephesinde de Mustafa Kemalin sayesinde savaş kazanılır fakat İttifak devletleri savaşı kaybettiği için Osmanlıda savaşı kaybeder.
30 Ekim 1918 de Mondros ateşkes antlaşması imzalanır. İttifak devletleri Çanakkale cephesini aşamadıkları için Rusya'ya yardım ulaştırılamaz 1917 ihtilali ile Çarlık Rusya sı yıkılır ve yeni Sovyet yönetimi Brest-Litovsk antlaşması ile 1.Dünya savaşından çekilir. Bu nedenle Mondros ateşkes antlaşmasından sonra yapılan Osmanlıyı paylaşım planlarında yer almazlar.
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONRASI GELİŞMELER ;
Birinci dünya savaşının galibi devletler Wilson ilkeleri ve Rusya'nın savaştan çekilmesi ile oluşan yeni durumu değerlendirmek ve yendikleri devletleri nasıl antlaşmalar imzalatacaklarını belirlemek için 1919 ocağında Uluslar arası Paris Barış Konferansını düzenlediler. Osmanlı topraklarında Ermenistan ve Kürdistan devletlerinin kurulması kararını aldılar. İtalyanların payı olan Batı Anadolu topraklarını Yunanlılara verdiler ve İtalya'yı küstürdüler. Doğrudan toprak işgali yerine manda ve himayecilik sistemini benimsediler.
Padişah Mehmet Vahdettin ve Osmanlı yönetimi tahtını ve tacını korumak için Mondros'a boyun eğdiler. Ama yurt sever Müdafaa-i Hukuk dernekleri işgallerin haksızlığını kamuoyu oluşturarak tüm dünyaya duyurmaya çalışırlar ve Kuvay-i Milliye hareketini başlatırlar.
Birinci Dünya Savaşı sonrası Suriye'deki Yıldırım Orduları grup Komutanlığından ayrılıp 13 kasım 1918'de İstanbul'a gelen Mustafa Kemal 'geldikleri gibi geri giderler' diyerek Mondros sonrası işgallerden rahatsızlığını belirtir. Padişaha Mondrosu kabul etmemesi yolunda baskılar yapar kabul edilmeyince Anadolu'ya gitmenin yollarını arar.
KURULAN YARARLI VE ZARARLI DERNEKLER ;
YARARLI DERNEKLER ;
' Trakya ve Paşaeli Müdafaa-i Hukuk derneği.(ilk kurulan dernek)
' İzmir Reddi-i İlhak ve Batı Anadolu Müdafaa-i hukuk derneği
' Kilikyalılar Cemiyeti ( Çukurova da)
' Trabzon ve Doğu Karadeniz çevresi Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
' Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk cemiyeti.
YABANCILARIN OLUŞTURDUKLARI ZARARLI DERNEKLER;
- Pontus Rum Derneği (Trabzon ve Doğu Karadeniz çevresinde)
- Mavri Mira Derneği (Batı Anadolu da)
- Hıncak ve Taşnak derneği Ermeni Komitaları (Doğu Anadolu da)
- Etniki Eterya (Ortodoks Rumlarını ayaklandırmak için kuruldu)
İÇİMİZDEKİ ZARARLI DERNEKLER ;
' Sulh-u Selamet ' i Osmaniye Örgütü
' İslam Teali cemiyeti
' Kürt Teali Cemiyeti
' Hürriyet ve İtilaf Fırkası.
1919 YILI GELİŞMELER ;
İZMİRİN İŞGALİ ;
Yunanlıların 15 Mayıs 1919 da Paris Barış Konferansı kararlarına uygun olarak İzmir'i resmen işgal etmeleri Kurtuluş Savaşının ilk kurşunun atılmasına sebep olmuştur. Türk Milletinin işgallere karşı 'ya istiklal ya ölüm' parolasıyla direneceğini gören Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919 da Samsuna çıkarak Türk Kurtuluş savaşını başlatır.
Önce Havza genelgesini yayınlayarak halkı psikolojik ve moral yönünden kurtuluş mücadelesi için hazırlamaya çalışır.
AMASYA GENELGESİ ;
22 Haziran 1919'da Kurtuluş Savaşının amacı, gerekçesi ve yöntemini ortaya koyan Amasya genelgesini Mustafa Kemal yayımlar. Milletin azim ve kararıyla Kurtuluş Savaşının kazanılabileceğini bunun için Sivas'ta milli bir kongrenin toplanması gerektiğini belirtir.
Bir ihtilal bildirgesi niteliğindeki Amasya genelgesi Mustafa Kemal ile Osmanlı yönetiminin arasını açar. Padişah Mustafa Kemali İstanbul'a çağırır fakat Mustafa Kemal 15. Kolordu ve Onun Komutanı Kazım Karabekir'e güvenerek Erzurum'a gider. Burada 9.Ordu müfettişliğinden ve tüm askeri görevlerinden istifa ettiğini padişah yönetimine bildirir.
ERZURUM KONGRESİ ;
23 Temmuz'da bölgesel amaçla toplanan Erzurum kongresi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının katılımıyla ulusal kararlar alan milli bir kongreye dönüşür. İlk kez yeni bir hükümet ve devletin kurulmasından söz edilir. Manda ve himaye reddedilirken Ermeni ve Hıristiyan Azınlıklara siyasi birliği bozucu yeni hakların verilmemesi kararlaştırılır. Bu kongrede ulusal bir iradeyi egemen kılmaktan söz edilir ve geçici olarak bir temsil heyeti oluşturulur. 1919 yazında Doğuda Erzurum Kongresi yapılırken Batıda da Edirne , Balıkesir , Alaşehir , Nazilli kongreleri toplanır.
SİVAS KONGRESİ ;
4 ' 11 Eylül 1919 tarihleri arasında da Amasya genelgesi ile istenen Ulusal Sivas kongresi toplanır. Manda ve Himayecilik kavramları , bağımsızlık ve ulusal egemenlik ile bağdaşmadığı için reddedilir. Kongre Anadolu'da kurulan tüm yararlı dernekleri Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk derneği adı altında tek bir örgüte dönüştürür. Kurtuluş savaşını bir hükümet gibi yönetmesi için Ulusal Temsil heyeti seçilir.
Temsil heyeti Ali Fuat Paşayı batı Cephesi Kuvay-i Milliye komutanlığına atayarak ilk kez yürütme görevini de gerçekleştirir. Damat Ferit hükümetinden Erzurum ve Sivas kararlarının Osmanlı meclisinde değerlendirmesi istenir. Baskılara dayanamayan Damat Ferit 2 ekim 1919 da istifa eder.
4 Ekim de yeni hükümeti kuran Ali Rıza Paşa ,Bahriye Nazırı Salih Paşayı Anadolu'ya göndererek 20 -22 Ekim de Mustafa Kemal başkanlığındaki temsil heyeti ile Amasya görüşmelerini yapar ve bir protokol imzalar. Bu protokolle İstanbul hükümeti Anadolu'da ki Milli mücadeleyi ilk kez tanımış oldu.
1920 YILI GELİŞMELER ;
SON OSMANLI MEBUSAN MECLİSİNİN TOPLANMASI VE MİSAK-I MİLLİNİN KABULÜ (18 -28 OCAK 1920) ;
Son Osmanlı Mebusan Meclisi Ulusal Egemenlik , yeni bir meclis , yeni bir devlettin kurulması gibi radikal kararlar alır ve İtilaf devletleri tarafından eleştirilir. 16 Mart 1920 de İstanbul'u resmen işgal eden İtilaf devletleri bu meclisin görevine son verir. Bu meclis Mustafa Kemal'i başkanlığa seçmemiş , Müdafaa-i hukuk grubunu oluşturmamış , ama Felah-ı vatan grubunun çalışmalarıyla Misak-ı Milli belgesini kabul etmiştir.
MİSAK-I MİLLİ KARARLARI ;
- Mondros imzalandığı günkü sınırlar milli sınırlar olarak kabul edilmiş ve bu sınırlar içinde ülke bölünmez bir bütün olduğu vurgulanmış.
- İstanbul ve boğazlar her tür tehdit b-ve tehlikeden uzak tutulursa boğaz trafiğinden diğer ülkelerin yararlanmasına izin verilebilir.
- Siyasi ' Ekonomik ve her türlü gelişmemizi engelleyen kapitülasyonlar derhal kaldırılmalıdır.
- Batı Trakya , Kars , Ardahan , Artvin ve birinci dünya savaşında Osmanlıdan ayrılan Müslüman ve Arap topraklarında halkın geleceği için halk oylamasına gidilmesi.
- Yurdumuzdaki azınlıklara diğer ülkelerin tanıdığı kadar hak tanıyabiliriz.
16 Mart 1920 de İstanbul resmen işgal edilince Ulusal Temsil heyeti Başkanı Mustafa Kemal ,Padişah adına söz söyleme yetkisini elde eder. İstanbul'dan kaçabilen milletvekillerinin katılımıyla Ankara'da olağan üstü yetkilere sahip ulusal bir meclisin açılacağını duyurur.
İtilaf devletleri ve Padişah yönetimi Ankara da TBMM2nin açılıp çalışmasını engellemek için çeşitli yollara başvururlar. (Ayaklanmalar , Kuvay-i İnzibatiye)
23 Nisan 1920'de Ulusal egemenlik ve ulusal iradeye dayalı yeni bir devletin temelleri atıldı. Güçler birliği ilkesine dayalı bir anlayışta meclis hükümeti oluşturuldu.
TBMM'NİN ÇALIŞMALARI ;
' TBMM'nin açılmasından sonra Mustafa Kemal önce Hıyanet-i Vataniye yasasını çıkartarak ayaklanmaları bastırdı ve TBMM'yi meşru hale getirdi.
' Kuvay-i İnzibatiye denilen Halifelik ordusunu etkisiz hale getirdi.
' Kazım Karabekir Paşa Doğu cephesi komutanlığına atandı ve 15. Kolordu ile ermeni sorununa son verildi.
' TBMM'nin Doğu cephesinde ilk askeri ve siyasi zaferini yaşayan Kazım Karabekir Paşa 2-3 Aralık 1920 de Ermenilerle Gümrü antlaşmasını imzalayarak Doğu Anadolu da Misak-ı Milli sınırlarına ulaşılmasını sağlar.
İTİLAF DEVLETLERİNİN OLUMSUZ ÇALIŞMALARI ;
- Fetvalar , Aznavur ayaklanması ve Halifelik ordusuyla TBMM'nin açılıp çalışmasını engelleyemeyen Osmanlı Hükümeti Mustafa Kemal ve arkadaşları için idam fermanı çıkartır
- İtilaf devletleri Anadolu da ayaklanmalar çıkartmaya çalışırlar.
- Yunanlıları harekete geçirip Servi imzalatmayı başarsalar da bu antlaşma parlemonto tarafından onaylanmadığı için yürürlüğe girmez
1921 YILI GELİŞMELER ;
Ø 6-10 Ocak 1921 I.İnönü muhaberesi ( Batı cephelerinde Düzenli ordunun ilk zaferi)
Ø 20 ocak 1921 TBMM'nin ilk Anayasasının kabulü (Teşkilat-i Esasiye)
Ø 22 Şubat Londra Konferansının toplanması (TBMM Dünyaca tanınır)
Ø 12 Mart 1921 İstiklal Marşının Kabulü.
Ø 16 Mart 1921 Moskova antlaşması ( İlk büyük bir Devletin TBMM'yi tanıması)
Ø II. İnönü öcünü almak isteyen Yunanlılar Temmuz başlarında Eskişehir , Kütahya , Afyon Taarruzlarını başlatması ve bu illeri alması.
Ø 5 Ağustos 1921 TBMM tarafından Mustafa Kemal'in Baş Komutanlığa getirilmesi.
Ø 7 ' 8 Ağustos M.Kemal'in Tekalif-i Milliye buyruklarının yayımlaması ( Sakarya savaşı için yardım)
Ø 23 Ağustos 12 Eylül Sakarya Meydan Muharebesi.(İlk top yekün bir savaş)
Ø 19 Eylülde TBMM Sakarya savaşını kazanan M.Kemal'e Gazilik ve Mareşallik vermesi.
Ø 13 Ekim Sovyet sınırlarımızda yeni oluşan Ermenistan , Gürcistan ve Azerbaycan'ın Kars antlaşmasıyla Moskova antlaşması koşullarına uyması ve bugünkü Sovyet sınırımızın oluşması.
Ø 20 Ekim 1921 Fransızlarla Ankara antlaşması. Hatay hariç Antep'in bize geçmesi , Güneydeki Suriye sınırının oluşması.
Ø 5 Kasım 1921 TBMM'nin M.Kemal'in Başkomutanlık yetkisini 3 ay uzatması.
1922 YILI GELİŞMELERİ ;
1922 yılı Mustafa Kemalin Türk ordusunu Savunmadan Taarruza geçirmek amacıyla düzenleme ve hazırlık yaptığı yıldır.
Haziran ayında Büyük Taarruz ile ilgili TBMM'ye ilk bilgiler verilir. M.Kemal'i anlayan TBMM 20 Temmuz 1922'de 5 Ağustosu beklemeden M.Kemal'in Başkomutanlık süresini süresiz olarak uzatır.
Büyük Taarruz 26 Ağustos 1922 de başlar. 30 Ağustosta çember içine alınan Yunan ordusu Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile imha edilir.
İngiltere TBMM'yle yeni bir savaşı göze alamaz dış ve iç destek de bulmadığı için 3 -11 Ekim 1922 de Mudanya Mütakeresi hazırlanır. (TBMM ile İngiltere , Fransa , İtalya arasında imzalanır Yunanistan'ı İngiltere Temsil eder.) Mudanya ile savaş yapılmadan Meriç ırmağına kadar olan Batı Trakya kurtarılır. TBMM'yi Temsilen İsmet paşa dır. Bu başarıdan dolayı TBMM'yi Lozanda da Temsil etme hakkı kazanır. Mudanya antlaşması ile yenilgiyi kabul eden İngiltere ve İtilaf devletleri Lozan da Uluslar arası bir antlaşmanın yapılmasını kabul ederler.
İtilaf devletleri Lozana TBMM'nin yanı sıra Osmanlı yönetimini de çağırınca ,TBMM bir ülkeyi iki hükümet temsil edemez gerçeğinden 1 Kasım 1922 de Saltanatı kaldırır.
17 Kasımda Padişah İngilizlere sığınıp ülkeyi terk eder. TBMM kamuoyu hazır olmadığı için ve Halifeliğin sürdürülmesi düşüncesiyle Abdülmecit Efendiyi Son halife olarak ilan eder.
20 Kasım 1922 de İsviçre'nin Lozan Kentinde Uluslar arası barış konferansı toplanır.
1923 YILI GELİŞMELERİ ;
LOZAN;
1) 14 ' 15 Şubat 1923'de Lozan görüşmeleri İtilaf devletlerinin Kapitülasyonlar , borçlar , azınlık hakları ve boğazlar konusundaki ödün vermez tavırları yüzünden kesintiye uğrar.
2) 17 ' 18 Şubat 1923 de !.İzmir İktisad Kongresi toplanır. Misak-ı İktisad-i denilen bu kongrede Milli Ekonomik kararların uygulanması kararlaştırılır yani kapitülasyonlar kaldırılır.
3) 1 Nisan 1923 de TBMM seçimlerin yenilenmesi kararını alır.(1.TBMM Kurtuluş savaşını kazanıp görevini tamamlamıştı. 2.Meclis ise Cumhuriyet İnkılapları gerçekleştiren meclistir)
4) 24 Temmuz 1923 Lozan antlaşmasının imzalanması.
LOZAN ANTLAŞMASININ ÖNEMLİ MADDELERİ ;
' kapitülasyonlar tamamen kaldırılır.
' Misak-ı Milli Sınırları içerisinde yaşayan herkes Türk vatandaşı olarak kabul edilir ve azınlık sorunu ortadan kalkar.
' İtilaf devletleri en kısa sürede İstanbul'u ve Boğazları boşaltmayı kabul eder ve 2 ekim 1923 de İstanbul TBMM'ye geçer.
' Yunanistan savaş tazminatı olarak Trakya'da Karaağacı bize bırakır Meriç nehri aramızda sınır olarak kabul edilir.
' Yunanlılar sınırlarımıza yakın adalardaki silahları kaldırmayı kabul eder.
' Güneydeki Suriye sınırımızın 1921 yılında Fransızlarla yaptığımız Ankara antlaşması aynen devam eder.
' İngilizler Mondros'tan sonra işgal ettikleri Musul ve Kerkük'ten geri çekilmeyince Irak sınırı konusunda bir antlaşma yapılamaz.
' TBMM Osmanlıdan kalan Borçları Fransız para biriminden ödemeyi kabul eder.
5) 13 ekimde İstanbul yerine Ankara Başkent yapılır.
6) 29 Ekim 1923 'de Cumhuriyet ilan edilerek;
- Devletin ve rejimin adı belirlenmiş oldu.
- Devlet başkanlığı sorunu çözümlendi
- Meclis Hükümeti sisteminden , kabine sistemine geçilmiş oldu.
Oy birliği ile Cumhurbaşkanlığına Mustafa Kemal seçilir. Mustafa Kemal İsmet Paşayı Başbakan olarak belirler. TBMM başkanlığına da Fethi Bey seçilir.
LOZAN VE CUMHURİYET SONRASINA BIRAKILAN DIŞ SİYASİ SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ ;
1) Yabancı Okullar ve Patrikhane Sorunu ; Bu sorunlar Tevhid-i Tedrisat yasası , Milli Eğitim yasasının çıkarılması ve 1926 yılı Türk Medeni Kanunun hazırlanması ile çözümlenmiştir.
2) İngilizlerle Irak Sorunu (Musul-Kerkük sorunu) ; 1925 Şubatında Güneydoğuda Şeyh Sait ayaklanmasının başlaması ile Cumhuriyet ve Laiklik düzeninin tehlikeye düştüğünü gören M.Kemal geri adım atar 1926 da İngilizlerle imzalanan Ankara antlaşması ile Musul ve Kerkük kaybedilir.
3) Mudanya ve Lozanda, Türkiye ile Yunanistan İstanbul ve Batı Trakya dışındaki yerlerdeki Türk ve Rumları Karşılık değiş tokuş etmeyi kabul ederler.
4) Lozanda Boğazlar TBMM'ye bırakılır ama boğaz trafiğinin düzenlenmesi Başkanı Türk olan Milletler cemiyetine ait bir komisyona bırakılır. Fakat 1930 lu yıllarda İtalya ve Avrupa'nın Avrupa ve dünya barışını tehdit etmesi sonucu Denetim tamamen Türkiye ye bırakılır.
5) Hatay sorunu ; Lozanda Fransızlarla İmzalanan Ankara Antlaşmasında bir değişiklik yapılmadığı için Hatay sınırlarımız dışında kalmıştır. Fransa'nın Suriye'nin bağımsızlığı ilan edip bu ülkeden çekilince Hatay halkının Türk olduğunu ispatlamak için M.Kemal sorunu Birleşmiş Milletlere götürür ve bölgede yapılan halk oylaması ile bağımsız Hatay cumhuriyeti kurulur (2 Eylül 1938). Hatay 1940 yılında Türkiye'ye katılma kararını alır ve sorun çözülür. Bu nedenledir ki 2.Dünya savaşına girmeye gerek kalmaz.
İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI ( 1939 ' 1945 ) ;
1.Dünya savaşında yenilen Almanya ve aldatılan İtalya , 2.Dünya savaşının saldırgan ülkeleri olur. Bunlara Doğu Asya ve Pasifik'teki ABD sömürgelerine göz koyan Japonya da katılınca 3'lü Miğfer devletler oluşmuş olur.
1930 lu yıllarda saldırgan ve yayılmacı politika izleyen İtalya ve Almanya komşularını işgallere başlarlar. 1930 Eylülünde Ruslarla anlaşan Almanya'nın Polonya'yı işgali 2.Dünya savaşının başlamasını sağlar. Savaşın ilk yıllarında Polonya'dan sonra Fransa'yı da işgal eden Almanlar büyük başarı sağlarlar. İtalyanlar da Balkanlar ve Kuzey Afrika da ilerlerler.
1941 Aralığında Havai adalarındaki ABD donanmasına saldıran Japonlar ABD'nin de savaşa katılmasını sağlarlar. Avrupa da da güçlendiğini sanan Almanlar Rusya ya savaş açınca bu kez saldırganlara karşı ABD , İngiltere , Rusya ve Fransa'nın katıldığı Müttefik devletler grubu oluşur.
Müttefikler önce Kuzey Afrika ve Sicilya üzerinden İtalya'ya saldırıp bu ülkeyi saf dışı bırakırlar (1943) Müttefikler 1944 yılında İngiltere'den Manş denizi yoluyla Normandiya Çıkartmasıyla Fransa'yı Alman işgalinden kurtarırlar.
ABD doğuda 'da Japonya'yı dize getirmek için 1945 Ağustosunda Hiroşima ve Nagazakiye atom bombası atarak Japonya'yı teslim alırlar. 2 dünya savaşı sonucunda toprak paylaşımında anlaşmazlılar çıktığı için Lozan gibi bir antlaşma yapılmaz.
CUMHURİYET DÖNEMİNDE SİYASİ PARTİLER VE DEMOKRASİNİN GELİŞİMİ ;
Lozandan sonra '.TBMM döneminde demokratikleşme çalışmaları başlatan M.Kemal 9 eylül 1923'de adına daha sonra Cumhuriyet eklenen Halk Partisini kurulmasını sağlar.
29 Ekim 1923'de Cumhuriyetin ilanı ile devletin ve rejimin adı konulunca 1924 yılında da halifeliğin kaldırılmasıyla Laiklik gelince çok partili demokrasinin de gelmesi düşünülür. 1924 Kasımında Kazım Karabekir , Rauf Orbay , Ali Fuat , Refet Bey gibi ünlüler Terakki Perver Cumhuriyet partisini kurarlar. Partimiz halkın dini duygularına saygılıdır diyerek CHP ile farkını ortaya koyan Terakki Perver bir anda Cumhuriyet ve Laiklik karşıtı güçlerin partisi durumuna gelir. 13 Kasım 1925'de de Cumhuriyet düzenini yıkmaya yönelik Şeyh Sait ayaklanması meydana gelince Cumhuriyet düzenini korumak için Takrir-i Sükun yasası çıkartılır. Doğuda seferberlik ilan edilir , hükümet değişikliğine gidilir. İngilizlerinde rolünün olduğu bu ayaklanma kısa sürede bastırılır. Üyeleri bu isyanda yer aldıkları gerekçesiyle Terakki Perver 5 Haziran 1925 de kapatılır.
Terakki Perverin kapatılmasından sonra başta Medeni yasa olmak üzere Cumhuriyet ve Laiklik düzeninin yerleşmesini sağlayacak çok sayıda inkılap gerçekleştirilir.
1929 yılında ABD'de başlayıp Dünyayı etkileyen Ekonomik bunalım Türkiye'nin de yeni önlemler almasını gerektirir.. ekonomik anlayışıyla CHP'den farklı Serbest Cumhuriyet Fırkasının kurulması sağlanır.(Ağustos 1930)
fethi beyin kurduğu bu partide kısa sürede Cumhuriyet ve rejim karşıtı kişilerin eline geçer , durumun kötüleştiğini gören Fethi Bey aralık 1930 da partisini fesih eder. 23 Aralık 1930 da Cumhuriyeti yıkmaya yönelik olarak gerçekleşen Menemen olayı bu partinin de kapatılmasının isabet olduğu gerçeğini ortaya çıkartır.
Atatürk'ün ölümünden sonra da 2.Dünya savaşının başlaması sebebiyle Türkiye çok partili yaşama 1945 den sonra geçebilir. CHP'den ayrılan Adnan Menderes , Refik Karaltan , Ali Fuat köprülü ve Celal Bayar Demokrat Partiyi kurarlar. Demokrat parti 14 Mayıs 1950 seçimleri ile İktidar olurken CHP'de Muhalefet partisi olur. Celal Bayar da yeni Cumhurbaşkanı olur.
ATATÜRK İLKELERİ ;
Mustafa kemal ; Milliyetçilik , Cumhuriyetçilik , Halkçılık , Laiklik , Devletçilik ve İnkılapçılık ilkelerini Atatürkçülük veya Kemalizm denilen bir ideolojiye dönüştürmeye çalışmıştır. Bu ilkeler birbirinden ayrı yorumlanıp değerlendirilemez.
1) MİLLİYETÇİLİK ; Tam bağımsızlık , ulusal birlik ve beraberlik ülküsü , milli egemenlik anlayışı , ulusal sınırlar içerisinde bağımsız yaşama düşüncesi O'nun Milliyetçilik anlayışının ifadesidir. Irkçılık ve din anlayışı gibi etnik temellere dayanmaz.
2) CUMHURİYETÇİLİK ; O'nun Cumhuriyetçilik anlayışı ;Ulusal egemenlik ve ulusal iradenin ulus yönetimine aynen uygulanmasına dayanır. Tam demokrasi ve insanların eşitliği ilkesini ön görür. Seçimlerle herkesin seçme ve seçilme hakkına sahip olmasını kabul eder.
3) HALKÇILIK ; Herkesin yasalar önünde eşit olmasını ön gören Halkçılık , Milliyetçilik ve Cumhuriyetçilik ilkelerini tamamlayan özelliklere sahiptir. Bu anlamda sınıfsız toplum anlayışı ülkenin gelişip kalkınması için iş birliği ve dayanışma ama sonun da da kazanılanların halkça ve adaletlice bölüşülmesi demektir. Anayasamızda sosyal devlet anlayışıyla yer almaktadır.
4) LAİKLİK ; Devlet ve hukuk düzeninin Dine değil akla ve bilime dayandırılmasını ön gören laiklik anlayışı insanlara din ve vicdan özgürlüğünü ön görür. Hiç kimsenin kimseden üstünlüğü yoktur ilkesine dayanır.
5) DEVLETÇİLİK ; Zamanla tamamlanmış , 1930'lu yıllarda birinci 5 yıllık ekonomik kalkınma planlarıyla uygulamaya konmuştur. Kapitalizm ve Kominizim anlayışından farklıdır. Ülkenin ekonomik alandaki gelişimi özel sektörün ve devletin birlikte yürütmesini öngörür.
6) İNKILAPÇILIK ; Yenileşme , çağdaşlaşma , her alanda gelişip yükselme duygusudur. Atatürk'ün gençliğe hitabı inkılapçılık anlayışının en güzel ifadesidir.
' 25 Kasım 1925 ; Şapka Kanunun Kabul edilmesi
' 30 Kasım 1925 ; Tekke ve Zaviyelerin kapatılması
' 26 Aralık 1925 ; Uluslar arası saat ve takvimin kabulü
' 17 Şubat 1926 ; Medeni kanunun kabulü
' 28 Ekim 1927 ; İlk Nüfus sayımı
' 1 Kasım 1928 ; Yeni Latin alfabesinin kabul edilmesi
' 12 Nisan 1931 ; Türk Tarih kurumunun açılması
' 12 Temmuz 1932 ; Türk Dil Kurumunun açılması
' 18 Temmuz 1932 ;Türkiye'nin milletler cemiyetine üye olması
' 21 Haziran 1934 ; Soyadı kanunu
' 15 Mayıs 1945 ; Türkiye'nin Birleşmiş Milletlere girmesi
' 18 şubat 1952 ; Türkiye'nin Natoya girmesi

Özeti Hazırlayan:Ufuk Tan Doğan YILDIZ