Feodalizmin siyasal ve toplumsal alanda özellikle, Ortaçağda görülen bir biçimidir. Toprak kölesinin (Serf) emeğine dayalı toprak ağalığının mülkiyetindeki topraklarda yerel egemenlerin büyük oranda yasama, yürütme ve yargı yetkisine sahip olduğu feodal düzendir. Egemen sınıfların askeri-siyasal güçlerinin dağınık olduğu bu yapı, örgütlü olan Katolik Kilisesi'nin toplumsal, siyasal ve ideolojik üstünlüğünün kurulmasına neden olmuştur. Kilisenin egemen ve üstün olması nedeniyle bu sistem kilise tarafından korunacak ve sürdürülmesi için çaba harcanacaktır. Barutun ağır ateşli silahlarda (Top) kullanılması ve krallarla derebeyler arasındaki mücadelelerde toplumsal bir güç haline gelen Burjuva sınıfının kralları desteklemesiyle, derebeyler yenilgiye uğramış ve kralların gücü karşısında boyun eğmiştir. Böylece Katolik Kilisesi ile birlikte gücü azalan derebeylik sisteminin yerine, kralların merkezi otoriteleri artacak, krallar ülkelerinde giderek daha egemen ve güçlü olacaklardır.