1. #1
    ilteriş - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.Nisan.2007
    Yaş
    47
    Mesajlar
    6,777


    LOZAN ANTLAŞMASI (24 TEMMUZ 1923)

    Mustafa Kemal; Yunanlıların İzmir’de yaptığı tahri*batın görülerek, Yunanistan’dan daha fazla savaş tazminatı alınması ve görüşmeleri daha ya*kından takip edebilmek için barış görüşmelerinin İzmir’de olmasını istemiştir. Görüşmelerin tarafsız bir ülkede olmasını isteyen Avrupalı devletler ise görüşmelerin İsviçre’nin Lozan kentinde olmasına karar vermiştir.

    Rauf Orbay bakanlar kurulu başkanı olduğu için görüşmelere katılmak istemiş; fakat görüşmelere Mondros Mütarekesini imzalayan bir kişinin gide*meyeceğini savunan Mustafa Kemal; barış görüş*melerine İsmet paşa’nın gitmesini uygun bulmuştur.

    Görüşmelere TBMM adına baş delege olarak İsmet İnönü, Rıza Nur ve Hasan Saka katılmıştır.

    Mustafa Kemal TBMM delegelerinden; barış görüşmeleri esnasında kapitülasyonlar ve Ermeni meselesi hakkında taviz verilmemesini istemiştir.

    Lozan’da barış görüşmeleri 20 Kasım 1922’de başladı. Borçlar, Irak sınırı, kapitülasyonlar, Bo*ğazlar ve İstanbul’un boşaltılması meselesinden dolayı görüşmeler 4 Şubat 1923’de kesildi.

    Yahudi cemaati lideri Haim Naim Efendi’nin arabuluculuğu sonucunda görüşmeler 23 Nisan 1923'de tekrar başlayıp, 24 Temmuz 1923’de sonuçlandı.

    a-Sınırlar:

    1-Doğu Sınırı: Kars Antlaşması ile belirlenen sınır ölçü alındı.

    2-Irak Sınırı:Musul petrol bölgesini Türkiye’ye bırakmak istemeyen İngiltere Irak sınırının çizilme*sinde sorun çıkardı. Görüşmelerde vakit kaybedil*mek istenmediğinden dolayı, Irak sınırı meselesi-nin, Lozan Görüşmelerinden sonra Türkiye ile İn-giltere arasındaki ikili görüşmelerle halledilmesi kararlaştırıldı.

    Açıklama: Irak sınırının çizilmesi, Lozan’da çö*züme ka*vuşturulamayan tek meseledir.

    3-Suriye Sınırı:Ankara Antlaşması ile belirlenen sınır ölçü alındı.

    b-On İki Ada:İtalya’ya bırakıldı.

    c-Ege Adaları:Bozcaada ve Gökçeada dışındaki diğer adaların Yunanistan’a, silahlandırmamak şartıyla bırakılmasına karar verildi.

    d-Boğazlar:Boğazlar başkanlığını Türk delege*nin yapacağı şekilde bir komisyon tarafından yöne*tilecektir. Bu komisyon milletler cemiyeti tarafın*dan denetlenecek ve statü milletler cemiyetinin garantisinde olacaktır.Boğazlardan serbest geçiş olacaktır. Ticaret gemilerinin geçişi serbest olacak; fakat savaş gemileri tonaja tabi tutulacaktır. Türk askeri olağanüstü durumlar hariç boğazlar bölgesi*nin 20 km gerisinde duracaktır.

    Açıklama: Türkiye açısından Lozan antlaşmasının en sakat maddesi boğazlarla ilgili maddesi olmuş*tur. Bu madde adeta Türkiye’yi mağlüb durumuna düşürerek, Türkiye’nin egemenlik haklarını kısıt*lamıştır.

    e-İstanbul’un Boşaltılması:Antlaşmanın imzalanmasından 6 hafta sonra İstanbul boşaltıla*caktır.

    Açıklama:İşgalciler 2 Ekim 1923’de İstanbul’u terk etti.

    f-Kapitülasyonlar ve Düyun-ı Umumiye:

    Kapitülasyonlar ve Düyun-ı Umumiye kaldırıldı.

    g-Borçlar:Osmanlı’nın en fazla Fransa’ya borcu olduğundan dolayı, borçlar en fazla Fransa ile tartı*şıldı. Borçların I. Dünya Savaşı sonucunda Os*manlı’dan ayrılan devletlerle TBMM arasında pay*laştırılarak ödenmesine ve TBMM’nin üzerine düşen borcu taksitler halinde ödemesine karar ve*rildi.

    h-Ermeni Meselesi: Kapandı.

    ı-Azınlıklar:TBMM, azınlıklar bahane edilerek iç işlerine karışılmaması için bütün azın*lıkları Türk vatandaşı kabul etti. İstanbul’daki Rumlar ile Batı Trakya’daki Türkler hariç; diğer azınlıkların ve dışarıdaki Türklerin ülkelerine dö*nebileceği kabul edildi.

    i-Yabancı Okullar:Yabancı okulları iç mese*lesi sayan TBMM Lozan Görüşmelerinde yabancı okulları tartışma konusu yaptırmadı.

    k-Savaş Tazminatı:Yunanistan, Karaağaç bölge*sini savaş tazminatı olarak Türkiye’ye verecektir.

    Açıklama: Bu madde Trakya’nın I. Dünya Savaşı öncesin*deki sınırını değiştirmiştir.

    l-Patrikhane:Patrikhane İstanbul’da kalacaktır. Patrik seçimini, başka devletleri iç işlerine karıştırmak istemeyen Türkiye yapacaktır. Türkiye Or*todoks din adamlarının belirlediği üç adaydan birini patrik olarak tayin edecektir. Patriğin siyasal yetki*leri olmayacaktır.

    m-Kıbrıs: İngiltere kendi toprağı saydığı Kıbrıs’ı görüşmeler esnasında tartışma konusu yaptırmadı.

    Lozan Antlaşmasının Önemi:

    1-Türkiye Devleti tanındı.

    2-Osmanlı devletinin sona erdiği kabul edildi.

    3-Türk devletinin tam bağımsızlığı kabul edildi.

    4-Osmanlı’nın bıraktığı asırlık sorunlar kapandı.

    5-Devrimler için ortam hazırlandı.

    6-Sevr Antlaşması yürürlükten kalktı.

    7-Sömürge altında yaşayan milletlere örnek oldu.

    Lozan Antlaşmasının Eleştirilen Yönleri:

    1-Batı Trakya ve Ege Adaları’nın geri alınamaması

    2-Patrikhanenin İstanbul’da kalması

    3-Musul’un alınamaması

    4-Boğazların statüsü

    Açıklama:Lozan’ı eleştirenlerin; günün şartlarını, bilme*diği veya düşünmediği anlaşılmaktadır. Ta*rihçi araştırdığı olayın geçtiği dönemin şartlarını bilmek zorundadır.

    Lozan Antlaşmasının Özellikleri:

    1-I. Dünya Savaşı sonrasında imzalanan antlaşma*lar arasında günümüze kadar geçerliliğini koruyan tek antlaşmadır.

    2-I. Dünya Savaşı sonucunda imzalanan en son antlaşmadır.

    3-Yeni bir devletin kurulduğunu belgelemiştir.

    4-23 Ağustos 1923’de II. Meclis tarafından onay-landı.

    5-Rusya ve Bulgaristan sadece Boğazlar rejimi için katıldı.

    6-143 maddedir.

    Lozan’ı I. Dünya Savaşından Sonra İmzalanan Antlaşmalardan Ayıran Farklar:

    1-Askeri kısıtlamalar yoktur.

    2-Türkiye savaş tazminatı vermemiştir

    3-Türkiye’ye ekonomik yaptırımlar uygulanmamış*tır.

    4-Zaferi simgelemektedir.

    5-Türkiye eşit devletler statüsündedir
    YAZILI KAĞIDI HAZIRLAMAK NE KADAR ZAMANINIZI ALIYOR? Soru Bankamızı ziyaret etmek için tıklayınız.
    DOSYA İNDİRMEKTE SIKINTI MI YAŞIYORSUNUZ?
    FORUMA DESTEK OLMAK MI İSTİYORSUNUZ?
    ALTIN ÜYE OLUN.
    AYRINTILI BİLGİ İÇİN TIKLAYINIZ.


    Ölmek yenilmek değil yüceltmektir şanını

  2. #2

    Üyelik tarihi
    19.Eylül.2008
    Mesajlar
    26

    LOZAN ANLAŞMASI (24 TEMMUZ 1923)
    Antlaşma Öncesi Gelişmeler
    • Mustafa Kemal tarafından doğrudan görüşmelere müdahale edebilme amacıyla konferansın İzmir’de toplanması önerildi. Fakat tarafsız bir ülke olan İsviçre de toplanması kabul edildi.
    • Konferansa Bakanlar Kurulu Başkanı Rauf Bey (Orbay) gitmek istediyse de İsmet Paşa (İnönü) gönderilmiştir.
    YORUM: Bunun en önemli nedeni, İsmet Paşa’nın Mudanya’daki diplomatik başarısıdır. Rauf Beyin gönderilmemesinin görünen nedeni ise, daha önce Mondros Mütarekesi’ni imzalayan kişi olmasıdır.
    1- Lozan Konferansı’na gidecek heyetten Ermeni Yurdu ve Kapitülasyonlar konularında kesinlikle ödün vermemesi istenmiştir.

    Türkiye’nin esas itibarıyla Lozan’da bağımsızlığını kabul ettirmeyi amaçladığı
    görülüyor.
    • Konferansa Fransa, İngiltere, İtalya, Yunanistan, İspanya, Romanya, Yugoslavya,
    Bulgaristan, SSCB ve gözlemci sıfatıyla ABD katıldı.
    • 20 Kasım 1922-4 Şubat 1923 tarihleri arasında toplanan 1. Konferans hiçbir konuda ilerleme sağlanamadan dağıldı. 20 Kasım 1922 de başlayıp, 4 Şubat 1923’e kadar süren
    görüşmeler sonuç alınamadan kesildi. Görüşmelerin kesilmesinde şu durumlar etkili olmuştur.
    • Kapitülasyonlar Sorunu: Türkiye kapitülasyonların kaldırılmasını barış için ön şart
    olarak gündeme getirmiştir. Oysa İtilaf Devletleri kapitülasyonların devamını istemişlerdir.
    • Osmanlı Borçları: İtilaf Devletleri Osmanlı borçlarının tamamını Türkiye’ye ödetmek
    istiyordu. Oysa Türkiye borçların, alındığı tarih itibariyle Osmanlı Devletini oluşturan ulusların payının düşürülmesini şart koşuyordu.
    • Musul - Kerkük Sorunu: TBMM, Misak-ı Milli sınırları içerisinde yer alan Musul ve
    Kerkük’ün derhal boşaltılmasını şart koşuyordu. İngiltere ise hiçbir şekilde buna yanaşmıyor, halk oylamasını da reddediyordu.
    • Boğazlar Sorunu: TBMM, boğazların egemenliğinin Türkiye’de olması gerektiğini,
    İngiltere ise uluslararası bir komisyonun denetimine verilmesini istiyordu.
    Bu anlaşmazlıklar daha sonra karşılıklı tavizler verilerek çözümlendi. 23 Nisan 1923e
    başlayan ve 24 Temmuz 1 923’e kadar devam eden görüşmeler antlaşma ile sonuçlandı.

    Antlaşmanın Hükümleri
    1. Sınırlar
    a) Doğu Sınırı: Moskova ve Kars antlaşmalarında düzenlendiği için Lozanda tekrar
    gündeme gelmemiştir. Önceki düzenleme aynen kalmıştır.
    b) Batı Sınırı:
    1- Türk - Bulgar Sınırı: Balkan Savaşları sonunda imzalanan İstanbul Antlaşmasındaki
    gibi belirlendi. Meriç Nehri sınır oldu.
    2- Türk - Yunan sınırı: Mudanya Mütarekesi esas alındı. Batı Trakya, Balkan savaşları
    sonunda elden çıktığı gerekçesiyle geri verilmedi. Buna karşılık Doğu Trakya alındı. Aynı gerekçeyle Ege adalarından Bozcaada ve Gökçeada dışındaki adalar alınamadı. Ancak, Yunanistan’a bırakılan Ege adalarının silahlandırılmaması koşulu getirildi. Karaağaç savaş tazminatı olarak Türkiye’ye bırakıldı.
    c) Güney Sınırı:
    1- Türkiye - Suriye Sınırı: Fransa ile yapılan Ankara Antlaşması esas alındı
    2- Türkiye - Irak sınırı: Musul sorunu nedeniyle bir çözüme bağlanamadı. Bu sorun Türkiye ile İngiltere arasındaki karşılıklı görüşmelere bırakıldı. Bu görüşmelerden sonuç alınamaz ise konunun Birleşmiş Milletler Adalet Divanı’na gitmesi ve buradan çıkacak karara tarafların uyması anlayışı benimsendi.
    II. Kapitülasyonlar: Her alanda tümüyle kalktı. (Böylece Anadolu’nun Batılı ülkelerin
    hammadde ve pazar alanı olmaktan çıkarılması yolunda son derece önemli bir adım atıldı).



    III. Azınlıklar
    1. Bütün azınlıklar Türk uyruklu sayıldığından, ayrıcalık tanınmadı. (Böylece azınlıkların Türkiye’nin vatandaşı olduğu kabul edildi)
    2. Batı Trakya Türkleri ve İstanbul’un yerlisi Rumlar dışında kalan Türk ve Rum azınlıklar karşılıklı yer değiştirecekti.

    IV. Borçlar:
    1. Borçların alındığı tarihler itibarıyle Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılan ülkelere de paylaştırılmak suretiyle ödenmesine karar verildi.
    2. Borçlar, Türk lirası veya eşdeğerdeki Fransız Frankı karşılığı taksitlerle ödenecekti.
    3. Düyun - u Umumiye idaresi’ne son verildi.

    V. Boğazlar
    1. Boğazlar, Milletler Cemiyeti’ne bağlı, başkanı Türk olan bir komisyon tarafından yönetilecekti.
    2. Türkiye boğazlar çevresinde asker bulundurmayacak ancak genel bir savaş koşulları oluşursa bu durum gözden geçirilecekti.

    UYARI
    Boğazlar ile ilgili hükümler egemenlik haklarını sınırlandırıcı niteliktedir.

    VI. Savaş Tazminatları:
    1. İtilaf Devletleri’ne 1. Dünya Savaşı nedeniyle tazminat verilmedi.
    2. Yunanistan’dan Karaağaç savaş tazminatı olarak geri alındı.

    VII-. İstanbul’un Boşaltılması:
    Lozan Antlaşması’nın TBMM’de onaylanmasından sonra altı hafta içinde işgal kuvvetleri İstanbul’dan ayrılacaklardı.

    VIIl. Yabancı Okullar:
    Türkiye’deki yabancı okulların bağlı bulunacakları rejim Lozanda bir esasa bağlandı. Buna göre yabancı okullar Türk yasalarına ve diğer okulların bağlı bulundukları tüzük ve yönetmelik hükümlerine uyacaklardır. Türk hükümeti bu okulların öğrenimini düzenleyecektir.

    IX. Patrikhane:
    1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı boyunca azınlıklar ve dış güçlerle birlikte hareket eden Fener Patrikhanesi’nin yabancı kiliselerle ilişki kurmaması ve siyasal yetkiler kullanmaması koşulu ile Türkiye’de kalması kabul edilmiştir.

    Antlaşmanın Önemi:
    • Günümüzde halen geçerli olan uluslararası bir antlaşmadır.
    • Yeni Türk devletinin bağımsızlığının, batılı devletler tarafından da resmen kabul edilmesini sağlamıştır.
    • Osmanlı imparatorluğu’ndan kalan birçok sorun çözülmüştür. (Kapitülasyonlar, Düyun u Umumiye, Borçlar, Azınlıklar vs. gibi)
    • Türk dış politikasının esaslarını belirlemiştir.
    • İngiltere’nin Ortadoğu’daki planlarını bozmuştur.
    • Yunanistan’ın Anadolu’daki planlarını bozmuştur.
    • Türkiye açısından 1. Dünya Savaşı’nı sona erdirmiştir.
    • Ülkemizin sınırlarının Irak sınırı hariç belirlenmesine yol açmıştır
    • Yunanistan ile aramızdaki sorunları çözmüştür. Askeri zaferler antlaşma ile siyasi zafere dönüşmüştür.
    • Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başarıya ulaştığını dünya kamuoyuna resmen göstermiştir. Bu durum sömürge altında bulunan ulusları harekete geçirmiştir.

    UYARI
    Kapitalisyonlar, Borçlar, Savaş Tazminat, Azınlıklar, İstanbul’un boşaltılması, Lozan’da lehimize çözümlenen konulardır Musul sorunu ise çözümü bilinçli olarak sonraya bırakılmıştır Boğazlar ve Hatay sorunu Lozan ‘da aleyhimize yönelik hükümler barındırdıkları için egemenlik haklarına aykırı nitelikte olan konular arasında yer alır. Batı Trakya, Adalar sorunu aleyhte çözümlenmiştir.

    Lozan Sonrası iç Politika
    • 9 Ağustos 1923’te Mustafa Kemal başkanlığında halkçılık ilkesine göre Halk Fırkası kuruldu. Böylece ilk siyasi parti kurulmuş oldu.
    • 11 Ağustos 1923’te II. TBMM açıldı. Bu meclisin yenilenmek istenmesi, doğrudan, o zamanki koşullarda 1. Meclisin yıpranmış olmasıyla ilişkiliydi. Bu yüzden devrimleri gerçekleştirebilecek yeni meclisin açılması zorunluydu. Nitekim Lozan imzalandığı halde bir türlü onaylanamamıştı. Antlaşmanın onaylanması, 23 Ağustos 1923’te, yani II. TBMM döneminde mümkün olabilmiştir.

    Lozan Sonrası Dış Politika:
    Lozan’da, aleyhte çözümlenen veya çözümlenemeyen sorunları lehimize çözmek öncelikli bir dış politika ilkesi oldu. Nitekim 1936’da Boğazlar Komisyonunu ortadan kaldıran Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile 1939’da Hatay’ın anavatana katılması bu yöndeki çabaların sonucuydu. Ancak 1926’da İngiltere ile yapılan Ankara Antlaşması ile Musul, Misak-ı Milli sınırları dışında kalmıştır. Lozan’da çözümlendiği kadarıyla lehimize olan, fakat Cumhuriyet döneminde yeniden sorun teşkil eden Borçlar, Fransa ile uzun bir mücadeleye yol açmıştır.

  3. #3

    Üyelik tarihi
    19.Eylül.2008
    Mesajlar
    26

    LOZAN BARIŞ KONFERANSI

    TBMM; 16 Mart 1920’de İstanbul’un işgali sonucunda Osmanlı Hükümeti’nin hukuki varlığının kalmadığını ilan etmiştir.
    Lozan Barış Konferansında da Londra Konferansında olduğu gibi iki hükümet birden davet edilmiştir. Osmanlı Hükümetini temsilen İstanbul Hükümeti, TBMM’ni temsilen Ankara Hükümeti davet edilmiş idi. TBMM ise Türk milletinin gerçek temsilcisinin kendisinin olduğunu göstermek ve İstanbul Hükümeti’nin konferansa katılmasını önlemek için 1 Kasım 1922’de iki maddelik bir kanun çıkartarak Saltanatı kaldırdı. Böylece İstanbul Hükümetinin Lozan Barış Konferansına katılma durumu ortadan kalkmış oldu ve Türk Milletinin gerçek temsilcisi olarak TBMM konferansa tek başına katıldı.

    Lozan Barış Konferansı, İsviçre’nin Lozan kentinde 20 Kasım 1922’de başlamıştır. Türk Delegesinin Başkanı İsmet Paşa idi.

    Türkiye’nin Lozan Konferansındaki programı şöyle idi:
    1. Misak-ı Milli’nin ikinci maddesi olan Kars, Ardahan, Batum Sancakları hususu, 16 Mart 1921 Moskova Antlaşması ve 13 Ekim 1921 Kars Antlaşması ile lehimize sonuçlandığından şimdi geriye kalan 5 maddeyi gerçekleştirmek kaldı.
    2. Bunlar; Musul, Kerkük ve Süleymaniye’nin anavatana katılması
    3. Batı Trakya’nın ana yurda katılması
    4. Azınlıklara sosyal düzeni bozucu haklar verilmemesi
    5. Kapitilasyonların kaldırılması
    6. Boğazların ve İstanbul’un güvenliğinin sağlanması

    Konferansa Türkiye’den başka İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan, Japonya, Romanya, Yugoslavya (Karadağ, Hırvat, Makedon) ve sadece boğazlar ile ilgili maddeler için de Sovyet Rusya ve Bulgaristan katıldı.

    Lozan Konferansında Sınırlarla ilgili meseleler:

    Konferansta zaten belli olan Sovyet Rusya ve İran ile olan Asya sınırları görüşülmedi.
    Asya’da Irak ve Suriye Sınırları dolayısıyla İngiltere ve Fransa ile, Avrupa Sınırları ile ilgili olarakta Yunanistan ve Bulgaristan ile görüşmeler olmuştur.
    Deniz Sınırları içinde yine Yunanistan ve İtalya ile görüşmeler yapılmıştır.

    Suriye Sınır meselesi 1920’de Ankara’da Türkiye ile Fransa arasındaki anlaşmada çözüme kavuşturulmuştu ama burada bir kez daha teyid edildi.

    Güney Sınır meselesi ise bilindiği gibi “Musul Meselesi” idi. Bu mesele Irak ile olan sınır meselemizdir ve İngiltere ile görüşmeler yapılmıştır.
    Lozanda en çetin tartışmalar “Musul Meselesi” üzerine olmuştur.

    İngiltere için Musul gerek Petrol Kaynakları gerekse Hindistan ticaret yolunun güvenliği açısından stratejik ve iktisadi öneme sahip idi.
    Türkiye için “Musul” Misak-ı Milli sınırları içerisinde idi dolayısıyla Misak-ı Milli’nin vazgeçilmez ilkesi idi ve halkının büyük bir çoğunluğunun Türk olmasından dolayı Anadolu topraklarının bir parçası olarak kabul edilmiştir.

    İsmet Paşa bölgede halkın oyuna başvurmak istemiş, ama İngiltere’yi temsilen Lord Curzon bölge halkının cahil olmasından dolayı oy verebilecek kabiliyette olmadıklarını, niçin oy vereceklerini bilmediklerini söylemiş ve meseleyi Cemiyet-i Akvam’a havale ederek meseleyi çözmeyi teklif etmiştir.
    Önemli Not: İngiltere’nin temsilcisi olan Lord Curzon aynı zamanda Lozan Barış Konferansının Komisyon başkanıdır ve dolayısıyla diğer üye ülkeler arasında da ağırlığını hissettiren bir ülkedir ve unutmamalıdır ki Cemiyet-i Akvam’ın kurucu üyelerinin başında da İngiltere gelmektedir.

    Sonuç olarak Lozanda Musul ile ilgili madde şudur:
    “Konu, Türkiye ile İngiltere arasında Lozan sonrasındaki dokuz ay zarfında görüşmeler yoluyla halledilecek, görüşmeler sonucunda bir netice alınamaz ise mesele Milletler Cemiyetine havale edilecektir.”

    Trakya Sınırı konusu ise aynı zamanda Türkiye’nin Avrupa Sınırı konusudur. Türkiye Karaağaç ve Edirne’yi istiyor, Doğu Trakya’nın emniyeti için Batı Trakya halkının oyuna başvurulmasını ve bağımsızlığını istiyordu.

    Adalar konusunda ise, Bozcaada ve İmroz (Gökçeada) daha önceki anlaşmalarda olduğu gibi Türkiye’ye bırakılacak, yine aynı anlaşma ile Limni, Midilli, Sakız, Sisam, Nikarya adaları Yunanistan’a bırakılacak idi. (17-30 Mayıs 1913 yılındaki antlaşma ile)
    Ama bu adalar deniz üssü olarak kullanılmayacak, uçaklar getirilmeyecek, adanın tamamı silahsızlandırılacak idi.

    Boğazlar Meselesi, yine en önemli tartışma konularından biride “Boğazlar Meselesi” idi. Boğazlar Meseli özellikle Türkiye- Rusya ve İngiltere arasında tartışma konusu olmuştur.
    Boğazlar Meselesinin bu denli önemli olmasının nedeni, boğazların sadece çivar ülkelerini değil tüm dünyayı ilgilendiriyor olmasından dolayıdır. Yani Boğazların (İstanbul ve Çanakkale) stratejik ve iktisadi öneminden dolayı tüm dünya için büyük bir öneme sahip idi.

    Çanakkale ve İstanbul Boğazları konusunda Türk tarafının görüşü; Misak-ı Milli doğrultusundaki madde idi. Madde ise aynen şöyledir: “İstanbul ve Marmara denizinin güvenliği esas idi, Çanakkale ve İstanbul Boğazları dünya ticaretine ve uluslar arası dolaşıma açık olmaldır”, maddesi idi.


    Yapılan görüşmeler sonucunda;
    1. Ticaret gemilerine geçiş serbestliği tanındı
    2. Çanakkale ve Karadeniz Boğazı (İstanbul Boğazı) silahsızlandırılacak
    3. Boğazların yönetimini kurulacak bir komisyona bırakılacak, komisyon başkanı Türk olacak idi.

    Azınlıklar Meselesi

    “Türkiye Medeni alemin kabul ettiği düzeyde azınlıklara haklar tanıyacaktır” denmiştir. Yani Avrupa ülkelerinde Müslümanlar için veya diğer azınlıklar için nasıl haklar tanınıyor ise Türkiye’de o derece haklar tanıyacaktır. Ama “Türkiye daha önce Osmanlı Devletinde yaşandığı gibi Azınlıkların kontrolü için gönderilecek bir komisyonu asla kabul etmez, azınlıkların himayesini Türk bütünlüğüne ve istiklaline zarar verici bir bahane olarak kullandırtmaz” denmiştir.

    Mali ve İktisadi Meseleler:

    En önemli mesele Kapitilasyon ve Osmanlı Borçları meseleleri idi.

    Osmanlı İmparatorluğunun savaşlarından doğan zararların sadece Türkiye’ye ait olmadığını Osmanlı İmparatorluğunu paylaşan diğer devletlerinde bu zarara ortak olmasını istedi.
    Türkiye Osmanlı Devletinin bu borçları aldığı zamanki topraklarının tamamının Türkiye’de olmadığına göre, Türkiye’de borçların tümünden mesul tutulamazdı. Dolayısıyla da Türkiye sadece kendi payına düşeni ödemeyi kabul etti. ( 15 Milyon Altın lirayı 37 yıl içinde ödemeyi kabul etti, ama daha sonra Altın lira yerine kağıt para olarak ödenmesi kararlaştırıldı ve parayı sonradan belirlenecek taksitlerle ödemeyi kabul etti.)
    Unutulmaması gereken bir konu da, zarara ortak olması gereken diğer devletler ise kendi paylarına düşen ücretleri ödemediler, zaten Lozan Barış Konferansı’nında böyle bir dayatma yapması beklenemezdi.
    Not: Osmanlı Devletini paylaşanlar derken, Osmanlı Toprakları üzerinde kurulmuş devletler kastedilmiştir.

    Kapitilasyonlar kaldırıldı.
    Karaağaç harp tazminatı olarak Yunanistan’dan Türkiye’ye verildi.
    Rodos ve Oniki Ada İtalya’ya verildi.

    Diğer Maddeler:
    1. Türk-Yunan sınırı Meriç Nehri olarak kabul edildi.
    2. Türkiye’nin Trablusgarp ve Bingazi (bugünkü Libya) üzerinde artık hiçbir hakkı kalmadığı ve bu bölgelerin İtalya’ya verildiği kabul edildi.
    3. Kıbrıs Adası, 5 Kasım 1914’ten beri İngilizlere terk edilmiş sayıldığı kabul edildi.
    4. Türkiye’deki yabancı okullar Türk Maarif Vekaleti Müfettişleri (Bugünkü Mili Eğitim Bakanlığı9 tarafından teftiş edilecek, Müdür Muavinleri (Müdür Yardımcıları)’nden en az biri Türk olacak idi.

Benzer Konular

  1. Lozan Antlaşması Ve Boğazlar
    Konu Sahibi raltar Forum Türk İnkılabı Araştırmalar
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 12.Mayıs.2010, 01:31
  2. Lozan Antlaşması Sunusu
    Konu Sahibi bilgehan Forum Türk İnkılabı Sunuları
    Cevap: 3
    Son Mesaj : 12.Ocak.2009, 19:50
  3. Lozan Antlaşması Sunusu
    Konu Sahibi bilgehan Forum Türk İnkılabı Sunuları
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 28.Nisan.2008, 22:32
  4. Ynt: Lozan Antlaşması Sunusu
    Konu Sahibi bilgehan Forum Çöp Kutusuu
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 06.Nisan.2008, 22:45
  5. Ynt: Lozan Antlaşması
    Konu Sahibi kralsosyalcı Forum Çöp Kutusuu
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 04.Mart.2008, 14:39

Bu Konu için Etiketler

Giriş

Giriş