Kuruluşundan îtibaren Osmanlı Devleti'ndeki siyasî muhalefet örneklerinin tabiî olarak konjonktürel bir anlayışla tezahür ettiği, devletin ve toplumun geleneklerine paralel bir çeşitlilik gösterdiği bilinmektedir. Sözlü ve yazılı muhalefete dâir daha erken dönemlere âit bilgilere ulaşılmakla beraber, Küçük Kaynarca Barış Antlaşması'nın kabulünün ardından artan tepkiler ve "kağıd"lar, doğrudan Sultan I. Abdülhamid'e ( 1774-1789) yönelik bir siyasî bildirinin gizlice yazılmasına doğru bir seyr izlemiş ve Osmanlı Arşivi'nde bulunan bildiri metninin orijinali de bu belge türünün ilk ulaşılan örneği olmuştur.
Osmanlı tarihinde ilk defa Kırım gibi halkı Müslüman bir bölgenin Rusya tarafından işgâl ve ilhâkına seyirci kalındığı şeklinde yükselen muhalif sesler, bildirilerle birlikte arkasında Yeniçeri Ocağı'nın arandığı kundaklama vakaları olarak Saray'a ve İstanbul halkına duyurulmaktaydı. I. Abdülhamid'e yönelik tehditlerin tekrarlandığı ve modern anlamıyla muhtıra biçiminde olan bildiride, kısaca Rusya ve Avusturya'ya karşı yürütülen savaşın bitirilmesi gerektiği, Kırım'ın kaybından dolayı onun da sorumlu olduğu vurgulanmakta ve üst dereceli bütün görevlilerin değişimi istenmekteydi. 1789'da Paris’te gelişen ihtilâl hareketleriyle eşzamanlı olan bildiride Yeniçeri Ocağı'nın imzası bulunmasına rağmen, Abdülhamid ve Sadâret Kaymakamı, Kapdân Paşa Sebîli'ne gizlice bırakılan "kâğıd"ı, savaşılan devletlerin bir tertibi veya Cezayirli Gazi Hasan Paşa’nın bir manevrası olarak değerlendirmekteydi.

Fikret SARICAOĞLU