Kırda ve açık havada korunmayı sağlayan taşınabilir bir barınak türü. Su geçirmez, sık dokunmuş bez, keçe, kıl dokuma ya da deriden bir örtünün direkler üzerine gerilmesiyle kurulur. İklime ve coğrafî koşullara göre biçimleri değişebilen çadırlar çok eskiden beri çeşitli ülkelerde kullanılmıştır.
İç Asya'da Kırkızlar'ın çadırları yuvarlak ve kubbelidir. Bunlara "keçe ev" denir. Oğuzların ve Uygurların çadırları da böyledir. Ayrıca kubbesi koni biçimli olanlar da vardır. Çadır tipleri daha sonraki mimarlık yapılarını ve özellikle Selçuklu türbelerini etkilemiştir. Günümüze ulaşan tarihsel belgelerden, Göktürker'in de çadırlarını çok özenerek yaptıkları, içerini halılar ve değerli eşya ile döşedikleri öğrenilmektedir. Türkistan'da, Türkmenistan'da ve Kazakistan'da "yurt" adı verilen yuvarlak çadırlardan yararlanılmıştır.
Osmanlı ordusunda sık dokunmuş bezden yapılan çok çeşitli çadır tipleri vardı. Askerler bu çadırlarda her türlü hava koşullarına karşı korunurdu. Padişahların konaklaması için kullanılan"hünkâr çadırı" ile "paşa çadırları" bir kaç direkli olup oldukça genişti. İçleri nakışlarla ve işlemelerle süslüydü. Ayrıca devlet yöneticilerinin bir araya gelip durum değerlendirmesi yaptıkları "divan çadırı", gizli görüşmeler için "halvet çadırı", hamam olarak kullanılan "kurba çadırı" ve "hastane çadırı" vardı.
Kuzeyde soğuk ülkelerde, sıcak bozkırlarda ve çöllerde barınak olarak çadır kullanılmıştır.