Avrupa'da 12. yüzyıldan Rönesansa kadar süren bir sanat biçimidir. Roman üslubundan sonra gelişmiştir. Gotlarla bir ilişkisi yoktu. Gotik adının verilmesi, bu sanatın eski barbarlara benzetilerek hor görüldüğü içindir. Paris bölgesi mimarları, XII. yüzyılda yapı ve duvarcılık tekniğinden yararlanarak yapılara yeni bir biçim verdiler. Daha büyük, daha yüksek ve aydınlık olan kiliseler yapma yöntemini buldular, tonozlarda ve kemerlerde ayrı bir teknik uygulandı. Yuvarlak kemerlerin yerini sivri kemerler aldı. Mimarlar, Gotik sanatını geliştirirken tonozları, bağlama kemerleri ve ek kemerler ile desteklediler ve süslediler. Destek ve destek ayakları, binanın içine ulu ağaçları andıran bir görünüş verdi. Gotik sanatında süslemeye çok önem verilerek İslâm sanatına yaklaşıldı. Bu üslupla yapılan kilise ve katedrallerde yüksek bir ön cephe vardır. Burası baştan başa heykeller ve kabartmalarla süslüdür. Köşeler üzerinde yükselen iki kule bulunur. Gotik sanatı, Fransa'dan sonra İngiltere, Belçika, Almanya ve İtalya'da da gelişmiştir. Amiens katedrali, Reims katedrali, Chartres katedrali, Paris'teki Nötre Dame, gotik sanatının en ünlü örnekleridir.