Kurtuluş savaşı sırasında vatanın birliği ve kurtuluşu için mensup olduğu Ferhatuşağı aşireti ile birlikte işgale karşı koyan bir halk kahramanı olan Diyap Ağa 1852 yılında Çemişgezek’in Gözlüçayır Köyünde doğmuştur.

Diyap Ağa Sivas kongresi sırasında Atatürk ile ilişki kurmuş ve ona karşı eylemde bulunan Elazığ Valisi Ali Galip Bey’e karşı gelmiştir.
Birinci Büyük Millet Meclisi’nde Dersim mebusu olarak yer almış ve Atatürk’ün takdirlerini kazanmıştır.


Milli Birlik ve beraberliğin oluşturulmasında büyük önem taşıdığı bu günlerde 3 Kasım 1922 tarihinde mecliste yapmış olduğu konuşmayı güncelliğini bu günde koruması bakımından aynen aktarıyorum:

“-Efendiler, kusura bakmayınız, ben ihtiyarım. Hepimiz biliyor ve söylüyoruz ki; dinimiz ve dianetimiz, aslımız, neslimiz hep birdir. Bizim içimizde ayrılık, gayrılık yoktur. İsmimiz de, dinimiz de Allahımız da birdir. Başka ne diyeyim. Hepinize söz yetiştirmeye ben takat getiremem. Hepimizin halimize göre söyleyeceğimiz sözlerimiz vardır. Hele bu haller bir düzelsin de ondan sonra daha çok konuşuruz. Bendeniz ihtiyarım, kusura bakmayınız. Murahhaslarımız haklarımızı kurtarmaya Avrupa'ya gidiyorlar Allah yardımcıları olsun. Hamd olsun gidenler dinini diyanetini bilen adamlardır. Zaten hepimiz biriz ve kardeşiz. Ama düşmanlar bizi birbirimize saldırtmak için tuzaklar yapıyorlar. Sen şöyle, ben böyleyim diye. Ne yaparlarsa nafile, biz hep kardeşiz. Birisinin beş, bir diğerinin on oğlu olur. Biri Hasan, biri Mehmet, biri Ahmet, bir Abdullah’tır. Fakat hepsi insandırlar. La İlahe İllallah, Muhammedün Resulullah… İşte bu… hepsi bu…”

Diyap Ağa'nın Gözlüçayır Köyü'ndeki mezarı