-
12.Mayıs.2008, 13:06 #1
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde -gösterdiği vahşetle- "Bu bir Avrupalı!"
Dedirir: Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi... Mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihânın duruyor karşısında,
Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâ'ûna da zuldür bu rezil istilâ!
Ah, o yirminci asır yok mu, o mahhlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcud ise, hakkıyle sefil,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.
Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam,
Atılan her lâğamın yaktığı yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkâz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak,
Boşanır sırtlara, vâdilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyâre.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sis-i İlâhî o metin istihkâm.
Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedî serhaddi;
"O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme" dedi.
Âsım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek.
Şûhedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar...
Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
"Bu, taşındır" diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına;
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak salvetini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslâm'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât!
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âguşunu açmış duruyor Peygamber.
MEHMET AKİF ERSOY
Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür; ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.<br />OFLU/TARİHÇİ<br /><br />
-
12.Mayıs.2008, 13:07 #2
çanakkale savaşı
Gülmeyiniz ey düşmanlar,
Çanakkale geçilemez.
Bekler nice kahramanlar,
Çanakkale geçilemez.
Filo, filoya dayansa,
Yerler bomba ile yansa,
Siperler kana boyansa,
Çanakkale geçilemez.
On Sekiz Mart Zaferi’ni,
Herkes tanır Türk erini,
Ölür de vermez yerini,
Çanakkale geçilemez.
Türk’ün göğsü, Türk’ün kolu,
İman ile kuvvet dolu,
Aslan yurdu Gelibolu,
Çanakkale geçilemez.
Akan kanlar dönse sele,
Conkbayır’ı geçmez ele,
Dünya kopup gelse bile,
Çanakkale geçilemez.
Birçok milletin askeri,
Yenilerek kaçtı geri,
Anladılar Türk’ün yeri
Çanakkale geçilemez.
Ali Osman ATAK
Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür; ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.<br />OFLU/TARİHÇİ<br /><br />
-
12.Mayıs.2008, 13:08 #3
çanakkale destanı
Yıl 1915
18'indeyiz Martın.
Kendine gel biraz!
Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu,
Geçilmez bu boğaz...
Geçilmez bu boğaz...
Bizi
Ne topun yıldırır,
Ne kurşunun.
Çünkü artık
Başladı cengimiz.
Er meydanında bulunmaz dengimiz...
Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?
İşte fırladık siperden.
Sırtına yüklenmiş kahraman
Seyit 276 kiloluk mermiyi,
Koşuyor bataryasına ateşler içinden.
Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i...
Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
Denizler yanıyor,
Dağlar yanıyor.
Zafer bizimdir artık
Düşman zırhlıları batıyor...
Türk'üm,
Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.
Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz.
Kimimiz gazi.
Hiç değişmez bu yazı.
Dünyada her yer geçilir belki
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı..
Fahri ERSAVAŞ
Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür; ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.<br />OFLU/TARİHÇİ<br /><br />
-
12.Mayıs.2008, 13:08 #4
zafer türküsü
Yaşamaz ölümü göze almayan,
Zafer, göz yummadan koşana gider.
Bayrağa kanının alı çalmayan,
Gözyaşı boşana boşana gider!
Kazanmak istersen sen de zaferi,
Gürleyen sesinle doldur gökleri,
Zafer dedikleri kahraman peri,
Susandan kaçar da coşana gider.
Bu yolda herkes bir, ey delikanlı,
Diriler şerefli, ölüler şanlı!
Yurt için dövüşen başı dumanlı,
Her zaman bu şandan, o şana gider.
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür; ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.<br />OFLU/TARİHÇİ<br /><br />
-
12.Mayıs.2008, 13:09 #5
çanakkale marşı
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Anne ben gidiyorum düşmana karşı.
Çanakkale içinde sıra sıra selviler
Binbaşı oturmuş asker öğütler.
Çanakkale içinde bir kırık testi
Anneler babalar ümidi kesti
Arı burnundan çıktık yan basa basa
Düşmanlar kaçıyor, kan kusa kusa.
Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür; ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.<br />OFLU/TARİHÇİ<br /><br />
-
26.Eylül.2008, 17:17 #6
- Üyelik tarihi
- 24.Eylül.2008
- Yaş
- 31
- Mesajlar
- 4
Çanakkale Gazeli
Bu savaş, geceleri halden hâle bürünür,
Ay şehitlere güler, gün melâle bürünür.
Yumruğum Conkbayırı, Tınaztepe'dir alnım,
Ufkum zafer tadında bir hâyale bürünür...
Vurur kösünü mehter, kurulur can pazarı,
Sınırlarım nur rengi bir hilâle bürünür...
Gün boyu siperlerde sığınağım duamdır,
Gözlerim ve yüreğim o cemâle bürünür.
Boğaz şahdamarımdır, sahiller pençelerim,
Kılıcımdan korkanlar, kıyl u kâle bürünür...
Yüz binlerce yiğidim kanıyla yıkar yurdu,
Melekler iner yere, son visâle bürünür...
Çanakkale geçilmez!, şehidler nöbettedir,
Çanakkale, içimde kaç misâle bürünür...
Muhsin İlyas SubaşıCenge Giderken<br /><br />Ben bir Türk'üm; dinim, cinsim uludur;<br />Sinem, özüm ateş ile doludur.<br />İnsan olan vatanının kuludur.<br />Türk evladı evde durmaz giderim.<br />Muhammed'in kitabını kaldırtmam;<br />Osmancık'ın bayrağını aldırtmam;<br />Düşmanımı vatanıma saldırtmam.<br />Tanrı evi viran olmaz, giderim.<br />...<br />Vatanımçin yücelikler dilerim.<br />Bu dünyada kimse kalmaz, giderim.<br /><br />Mehmet Emin Yurdakul
-
26.Nisan.2010, 17:00 #7
- Üyelik tarihi
- 26.Nisan.2010
- Yaş
- 74
- Mesajlar
- 6
Bir metre kareye altıbin mermi
Çanakkale olmak Böyle bedelmi.?
Üçbin mermiyle zırh giymiş her beden
Türk\'lük ve müslümanlık bir tek neden.
Gökten,yerden,dört yandan afat.
Savaş yeri değil sanki Arafat.
Düşman yedi ülke mehmet bir ülke
Dünyaya yeter mehmetteki ilke
Yürekler bir top,bakışlar süngü
Düşmanın kudreti kısır bir döngü.
Alcak gibi,kalleş gibi geldiler
İnsanlığı,mertliği öğrendilerç
Çanakkale;sen Uhut\'sun,Bedir\'sin
İstanbul için tarihi kilitsin.
Istanbul yönünde Haç\'ın ibresi
Ne müthiştir Muhammedin hadisi.
Farklı yerden gelmiş her birisi
Kimi efendi,kimi sömürgesi..
Kol yerinden,baş gövdeden kopacak,
Taşı sıksan,su değil kan akacak.
Bekr Çavuş,Bekir Çavuş olacak..
Gözcü Baba\'ya top mermi yığacak.
Şahadet şerbeti tasla içilmez
Çanakkale asla,asla geçilmez.
orhan afacan
WWW GÖNÜLDAMLASICOM
Benzer Konular
-
Çanakkale Savaşı Haritaları
Konu Sahibi Katun Forum XX. Yüzyılda Osmanlı HaritalarıCevap: 5Son Mesaj : 02.Temmuz.2013, 23:22 -
Çanakkale Şiirleri
Konu Sahibi medetres Forum SahafCevap: 0Son Mesaj : 09.Eylül.2010, 20:16 -
Çanakkale Savaşı
Konu Sahibi kemal2 Forum XX. Yüzyılda Osmanlı Devleti SunularıCevap: 0Son Mesaj : 18.Nisan.2010, 23:37 -
Çanakkale Savaşı'nda Bir Fenerli: Arif
Konu Sahibi BeyazZambak Forum Vee Çılgın TürklerCevap: 0Son Mesaj : 24.Ekim.2007, 22:59 -
Çanakkale Savaşı Gerçekleri
Konu Sahibi Betül Forum Bunları Biliyor muydunuz?Cevap: 0Son Mesaj : 23.Nisan.2007, 11:22