Osmanlının Balkanları fethiyle 14. yüzyılda Doğu Makedonya'nın dağlık kesimlerine Karaman'dan giderek yerleşen Yörük Türkleri, aradan geçen uzun yıllara rağmen kültürlerini, dillerini ve...

geleneklerini yaşatıyorlar.

Sultan 1. Murad döneminde, 1375 yılında Çirmen zaferiyle Osmanlı topraklarına katılan Makedonya'ya Yıldırım Bayezid zamanında Karaman'dan giden Yörük Türkmenleri yerleşti.
Karaman ve çevresinden Makedonya'ya yerleşen Yörük Türkmenleri arasında büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ataları da bulunuyor. Makedonya'nın Manastır şehrinin Kocacık beldesinde 1830 yılına kadar yaşayan Atatürk'ün baba soyu, daha sonra buradan Selanik'e göç etti. Halen Yörük Türklerinin yaşadığı Kocacık beldesinde, Anadolu lehçesine yakın öz Türkçe konuşuluyor.

Üsküp ve civarına yerleşen Yörükler ise zamanla şehir hayatı sürmeye başladı. Ancak Doğu Makedonya'nın İştip ve Radoviş bölgelerindeki Blacgovica Dağları'na yerleşen Türkmen aileler, hayvancılıkla geçimlerini devam ettirdiler. Blavgovica Dağları'nda halen yaşamlarını sürdüren Yörükler, aradan geçen 600 yıla rağmen eski geleneklerini ve yaşam tarzlarını devam ettiriyorlar.

Doğu Makedonya'nın en geri kalmış ve bugüne kadar hizmet gitmemiş İştip ve Radoviş bölgelerindeki yaklaşık 70 köyde yaşayan Yörük Türkleri, her türlü zorluğa ve imkansızlığa rağmen dillerini, kültürlerini ve geleneklerini yaşatmayı başararak bugünlere geldi.

-DAĞLARDA YAŞAMALARI AVANTAJ OLMUŞ-
Makedonya'nın Üsküp, Manastır, Kalkandelen ve Ohri gibi şehirlerinde yaşayan Türkler, Osmanlı'nın bu topraklardan çekilmesiyle birlikte göçe zorlanmaya başlanırken, dağ köylerinde yaşayan Yörük Türkleri böyle bir sorunla karşılaşmadı.
Hizmetin gitmediği, yolun olmadığı, çocukların eğitimden mahrum bırakıldığı Doğu Makedonya'nın dağ köylerinde yaşayan Yörük Türkleri, söz konusu geri kalmışlığı, topraklarının kendilerinde kalması ve asimilasyona uğramamaları konusunda avantaj olarak değerlendiriyor.
Yugoslavya döneminde kentlerde yaşayan Türklerin yoğun baskılarından dolayı topraklarını, evlerini bırakarak anavatana göç ettiklerini anlatan Yörük Türkleri, ancak kendilerinin dağlarda unutulduğunu, bu nedenle göçe zorlanmadıklarını belirtiyorlar.

-KENDİLERİNE ÖZGÜ KIYAFETLERİ VE YAŞAM TARZLARI-

Doğu Makedonya'nın yüksek dağlarında, etrafı ormanlarla çevrili ve yeşilin her tonunun bulunduğu bölgelerdeki köylerde yaşayan Yörük Türkleri, hayvancılık ve tütün ekerek geçimlerini sağlıyor.
Yörüklerin yaşadıkları köyler ise Türkçe isimleri, zengin folklorik özellikleri ve kendine özgü tarzları bünyesinde barındırıyor. Yüzyıllardır renkli tonlardan oluşan geleneksel ''fistan'' kıyafetlerini giyen Yörük kadınları ve kızları, doğanın büyüleyici görüntüsüyle de uyum içerisindeler.

Yörük kadınların tamamına yakınının tercih ettiği sarı, yeşil ve mor renklerden oluşan ''fistan'' kıyafeti, Türkiye'de Kastamonu'nun Azdavay ve Pınarbaşı ilçeleri ile Toroslar'da yaşayan Yörüklerin giydikleri kıyafetlerle aynı tarzda olması dikkati çekiyor.

''Bekar'', ''Gelin'' ve ''Evli kadınlar'' için ayrı ayrı özelliklere sahip olan yörenin günlük, bayramlık ve düğünler için giyilen kıyafetleri, ''yelek'', ''kuşak'', ''önlük'', ''şalvar'' ve ''boncuklu takke''den oluşuyor. Doğanın tüm renklerinin yansıtıldığı kıyafetler, bölgede yüzyıllardır kadınlar tarafından giyiliyor.
Düğünlerde ise çevre köylerden katılımlarla toplanan ve halay çekerek eğlenen Yörük kadınları, doğayla iç içe olan köy meydanında giydikleri kıyafetlerle tam bir renk cümbüşü oluşturuyor.

-ANAVATAN HASRETİ HİÇ BİTMEMİŞ-

Bölgenin ''Koç Ali'', ''Ali Koç'', ''Kılavuzlu'', ''Yunuslu'' gibi onlarca köyü, Türkçe isimlerini de bugüne kadar yitirmedi. Köy bakkalında ya da kahvehanesinde bir araya gelerek Türk televizyonlarından haberleri izleyen Yörükler, Türkiye'de işlerin iyi gittiğini duyduklarında mutlu olduklarını ve o gece rahat uyuduklarını belirtiyorlar.
Hüseyin, ''Çocuklarımız 'sarı kırmızı' renklerden oluşan Makedonya'nın milli bayrağını, Galatasaray bayrağıyla karıştıracak kadar Türkiye'ye daha fazla ilgili'' dedi.

-YÜZLERİ GÜLMEYE BAŞLADI-

Yıllarca çocukları eğitimden mahrum kalan, köyleri alt yapı sorunu yaşayan Yörük Türklerinin yüzü, son yıllarda Türkiye'nin yardım elini uzatmasıyla gülmeye başladı.
Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi (TİKA) ile Türk sivil toplum örgütlerinin çalışmaları sayesinde bölgedeki yaklaşık 70 Yörük köyünün birçoğu içme suyuna, temiz ve bakımlı okullar ile camilere, bu köylerde yaşayan çocuklar ise eğitim imkanına kavuştu.
Doğu Makedonya Yörük Türkleri Derneği Başkanı Enver Hüseyin, yaptığı açıklamada, bölgede yaklaşık 30 bin Türkün yaşadığını, bu nüfusun da 12 bininin Yörük olduğunu söyledi.
Yörük Türklerinin yaşadığı köylerin uzun yıllar hizmet almadığını ve bu bölgelerde okuma yazma oranının çok düşük olduğunu belirten Hüseyin, köylerdeki okulların TİKA tarafından restore edilip hizmete açılmasıyla birlikte köylerdeki yaklaşık 400 çocuğun ilköğretime, 200'e yakın çocuğun ise şehirlerde lise eğitimine başladığını bildirdi.

-OSMANLININ MİRASI-

Köylerdeki eğitimin Türkçe yapıldığını ifade eden Hüseyin, öğretmen açığı nedeniyle liselerde Türk öğrencilere Türkçe eğitim verilemediğini kaydetti.
Hüseyin, Türkiye'nin yardım elini uzatmasıyla birlikte en önemli sorun olan anavatana göçün önüne geçildiğine işaret ederek, şöyle konuştu:
''Bugüne kadar kültürümüze ve topraklarımıza sahip çıkarak asimilasyona uğramadan yaşadık. Ancak son yıllara kadar sürekli Türkiye'ye göç verdik, çünkü buradaki Yörükler imkansızlıklar içinde, çocukları eğitimden mahrum olarak yaşıyordu. Ancak Türkiye'nin yardım elini uzatmasıyla çocuklarımız okumaya başladı. Köylerimize hizmetler geldi. Bu sayede topraklarımızdan anavatana göç önlendi. Osmanlının mirası olarak burada kendimize vatan edindiğimiz toprakları terk etmeyeceğiz.''
''Yörük'' denince, yıllarca ''dağlarda yaşayan, cahil halk'' olarak değerlendirildiklerini anlatan Hüseyin, ancak artık Yörükler olarak bu imajdan kurtulduklarını ve eğitime yöneldiklerini kaydetti.

-KARAMAN'A DAVET VAR-

Enver Hüseyin, geçen yıl ilk kez Türkiye'deki Balkan Kültür Derneği'nin katkılarıyla Doğu Makedonya'da ''1. Yörük Şenliği'' düzenlediklerini ifade ederek, söz konusu şenliğin halktan büyük ilgi gördüğünü bildirdi.
Bu yıl düzenleyecekleri şenliklere ise Karaman'dan misafir davet edeceklerini anlatan Hüseyin, ''Bu sayede yüzyıllar önce geldiğimiz topraklarda şu anda yaşayan akrabalarımızla buluşacağız'' diye konuştu.


Türk Gündem