Serbest Cumhuriyet Fırkası ve Menemen Olayı

Mahmut DİNÇER

Demokrasi halk idaresidir. İktidarın halk hakimiyetine dayandığı, idare edenlerin serbest ve dürüst seçimlerle işbaşına geldiği bir idare sistemidir. Demokraside çeşitli görüşlere sahip insanlara bir araya gelip teşkilatlanma imkanı tanınır. Bu tür teşkilatlanmış gruplara siyasal partiler denilir. Demokratik mücadeleler de ancak siyasal partilerle yürütülebilir.

Ancak bir ülkede demokrasi birden bire kurulamaz. Demokrasi aşığı Atatürk, bütün bunları biliyordu. Zaman zaman demokrasiye elverişli ortamın oluşup oluşmadığını anlamak için denemeler yapmış, yani cumhuriyet rejiminin gerektirmiş olduğu çok partili sisteme geçmek istemiştir. Ancak her deneme sonucunda anlaşılmıştır ki gerekli ortamın doğması için daha vakit vardır. Çünkü Atatürk’ün kurmuş olduğu partiye ve düşüncelerine karşı kurulan her yeni parti eski düzene dönmeyi istemiştir. Bu da inkılapların, modernleşmenin ve hatta milli egemenliğin yok olması demektir. İşte Atatürk, bu noktaya gelme tehlikesi belirince, denemelerini istemeyerekte olsa durdurmak istemiş ve uygun zeminin oluşması için yeni adımlar atmak zorunda kalmıştır.

Cumhuriyet döneminin ilk muhalif partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’dır. 1924 sonlarında kurulup 1925 ortalarına kadar yedi ay yaşayabilen Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın başarısız ve zararlı muhalefet deneyiminden sonra 1930 yılına kadar herhangi bir parti kurma teşebbüsü olmamıştır.

1930 yılına gelindiğinde 1929 Dünya Ekonomik Buhranı’nın Türkiye’ye de yansıması ile ortaya çıkan sıkıntılar karşısında halkın tepkisinin artmaya başlaması ve hükümet icraatlarının mecliste eleştirilemiyor olması, bir muhalefet partisine ihtiyaç duyulmasına neden olmuştur. Bu ihtiyacı da en çok Mustafa Kemal duymuştur. Mustafa Kemal yeni partinin kurulmasını TBMM’nin hükümet icraatlarını daha etkin bir şekilde denetleyebilmesi ve Türkiye’de de çok partili hayata geçişin zeminini hazırlayabilmek amacıyla arzulamaktadır. Böyle bir partinin kurulması için de en güvenilir kişi olarak daha önce başbakanlık da yapmış olan Paris Büyükelçisi Fethi (Okyar) Bey’i düşünmüştür.

Cumhuriyetçi Serbest Fırka, 1930 Ağustos başlarında kurulmuştur. Güdümlü bir muhalefet partisinin kurulması isteği bundan üç dört ay öncesine kadar uzatılabilirse de yaşama geçmesi Fethi Bey’in Paris Elçiliği’nden dönmesine rastlar. Paris’ten dönen Fethi Bey, Mustafa Kemal’e ülkede gördüğü genel bunalımlarla ilgili ayrıntılı bir rapor sunmuş ve aksaklıkları tek tek sergilemeye çalışmıştı. Gazi o sırada Yalova’da Termal Otel’inde istirahat etmekteydi. Mustafa Kemal verilen raporun geniş bir biçimde tartışmasını burada bizzat Fethi Bey ile yapmış sonra bu eleştirileri daha geniş bir ölçüde ve kamuoyu önünde hükümeti uyaracak bir biçimde yapabilmesi için bir muhalif parti kurmasını ondan istemiştir.

Fethi Bey, Gazi’den her iki fırkaya karşı tamamen bitaraf kalarak eşit muamelede bulunmasını istediği gibi, ayrıca o kuracağı fırkaya hükümetin hoşgörü ile bakmasını ve mülki teşkilatın fırkasına hiçbir baskı yapmamasını da ister. Gazi, Serbest Fırka kurulurken fırka teşkilatına para yardımında da bulunmuştur. Yeni fırkaya Halk Fırkası’ndan ne kadar mebus verileceğini de tartışırlar. Bütün bunlara karşılık olarak Gazi, Fethi Bey’den tek bir güvence ister o da rejimin temel ilkelerinin korunmasıdır. Sonuçta iki liderin bu konuları kamuoyuna açıklanacak iki mektupla pekiştirmesine karar verildi.