1. #1

    Üyelik tarihi
    19.Temmuz.2008
    Mesajlar
    146


    Çin 2008 Olimpiyatları ve Bu Süreçte Doğu Türkistan Gerçeği


    Daha önce yazdığım yazılarımda komünist Çin yönetiminin Doğu Türkistan halkı üzerindeki baskılarını belli başlıklar altında örneklerle ortaya koymaya çalışmıştım. Bu yazıda olimpiyatlar sürecindeki Doğu Türkistan’da yürütülen devlet terörü ve onun toplumdaki yansımalarından bahsetmeyi düşünüyorum. Esas konuya geçmeden şunu ifade edeyim ki, yakın geçmişe bakacak olursak Çin yönetiminin Doğu Türkistan halkına uygulamakta olduğu sindirme politikasının eskilerine yeni yöntemler eklenerek, çok hızlı bir şekilde devam etmekte olduğunu görürüz. Çeşitli İnsan hakları kuruluşları tarafından tespit edilen raporlar bu konudaki sorunları açık olarak ortaya koymaktadır. Başta yaşam özgürlüğü olmak üzere inanç özgürlüğü, seyahat etme özgürlüğü gibi evrensel insan hakları beyannamesinde belirtilen haklar şuan Doğu Türkistan halkını kapsamıyor. Aynı şekilde Çin’e bunun hesabını soran bir devlet de yok ortada. Gündeme getirilen bazı söylemler sözü söyleyen kişi ya da devletin çıkarları ile sınırlı kalmakta. Bunun örneklerini dünyanın birçok yerinde cereyan etmekte olan olaylar ile belgelemek mümkündür.

    Asıl konumuza dönecek olursak Olimpiyatların amacı barışçıl rekabeti teşvik etmek, mükemmellik ve ortak insanlığın arayışıdır. Uluslararası düzeydeki bir dostluğun simgesi olan olimpiyatlar geçmişte mazlumun yanında olmanın göstergesi olmuştur. Sadece çeşitli spor dallarındaki sporcuların yarışmasından ibaret değildir. Tarihte bunun birçok örneği vardır. Mesela, 1979 yılında Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgal etmesini protesto eden ve ABD'nin başını çektiği 64 ülke Moskova'yı protesto etmiştir. Oyunlara sadece 80 takım katılmıştır.

    Dört sene sonra bu defa ABD'de yapılan olimpiyatları, Doğu Bloğu ülkeleri boykot etmiştir. Bu bağlamda SSCB'nin önderliğinde aralarında Doğu Almanya ve Küba'nın bulunduğu 13 ülke olimpiyatlara katılmamıştır. Yine Kamboçya, Mısır, Irak ve Lübnan, Arap-İsrail Savaşı'nı protesto için bu olimpiyatlara katılmamıştır[1]. Maalesef Doğu Türkistan’da sözde komünizm nikabı takmış Çin’in yapmakta olduğu baskı ve katliamlar gerek İslam dünyası, gerekse komşuları tarafından görmezden gelinmektedir. Düşenin dostu olmaz ya.

    Olimpiyatların Doğu Türkistan sınırları dışındaki kişi ve kurumlara ne getirdiği veya ne götürdüğü bizim konumuz değildir. Ben aşağıda 2008 olimpiyatlarının Doğu Türkistan’a ne getirdiği ve ne götürdüğünü ortaya koymaya yarayacak bazı olayları aynen anlatmaya çalışacağım.

    Hoten’de Kadınlar Olayı:

    Hoten şehrinin Lop otobüs durağında (Bu durak, Hoten İlinin Çira, Kerye ve Lop olmak üzere birkaç ilçesinden gelen otobüslerin kalkış yeridir) toplanan 600 civarında doğu Türkistanlı bayan gösterici 23 Mart günü saat 10.00 sularında şehir merkezine doğru ilerlemişlerdir. Milli kıyafetleri ile şehir merkezine yürüyen bayanların sayıları hızla çoğalmış, büyük pazaryerine ulaştıklarında katılım 1000’i geçmiştir.

    Devlet güvenlik güçlerinin uyarılarına rağmen İl Kaymakamlığı’na yürümek isteyen bayanlara polisin sert müdahalede bulununca seyirci halkın itirazı üzerine ortalık birden karışmıştır. Bu arada olaya sonradan katılanlarla gösteri yapanları sayısı 2000’i geçmiştir.

    Olaydan sonra 400’den fazla gösterici tutuklanmıştır. Çok sayıda Çinli esnafın iş yerleri zarara uğramıştır. İkinci günü yine sokaklara dökülen göstericilerden 200 civarında katılımcı gözaltına alınmıştır.

    Göstericilerin talepleri şöyleydi:

    Çin hükümetinin yerli halk tarafından benimsenmiş millî örf ve adetlere karşı yürüttüğü baskının durdurulması.

    Tutukluyken 3 Mart günü cesedi ailesine teslim edilen, Muttelif Haci adındaki bir tüccarın, işkence ile öldürülmesi üzerine, Çin güvenlik güçlerine karşı oluşan tepkiler. Olayın aydınlatılması.

    Günahsız tutuklulara karşı vahşice işkencenin durdurulması ve onların serbest bırakılmasıdır.

    Karakaş’ta Kadınlar Olayı:

    23 Mart Hoten’de Çin’in baskıcı yönetimine karşı baş kaldıran kadınlar olayı esnasında, Hoten ilinin Karakaş ilçesinde de sayıları 500 civarında kadın eylem yapmak için sokaklara dökülmüştür. Katılımcılar arasında ortaokul öğrencilerinin de olduğu bildirilmektedir. Çin güvenlik güçleri ile aralarında çıkan çatışmada 10 gösterici yaralanmıştır. Olaydan sonra 27 kişi gözaltına alınmıştır. Bu gösteride eylemcilerin talepleri dinî eğitim özgürlükleri ve örf adetlerinin yaşatılmasının serbest olması yönünde olmuştur.

    Sözde Uçak Kazası Girişimi:

    Çin Emniyet güçlerinin verdiği bilgilere göre, 7 Mart günü uçak kazası girişiminde bulunduğu iddiasıyla 3 kişi gözaltına alınmıştır. Bunlardan birisi 19 yaşında bir kız olup, adı Güzel Nur Tursun’dur. İddia edildiğine göre bu kız, 7 Mart günü Ürümçi’den Pekin’e yola çıkmış Güney hava yollarına ait CZ6901 sefer sayılı uçağı havada patlatma girişimde bulunmuştur. Olayı önleyen söz konusu hava yolları şirketine, Çin hükümeti 67 bin dolar ödül vermiştir.

    Alınan bilgilere göre kızın memleketi Aksu İlinin Kuçar ilçesidir. Haber kayaklarına baktığımızda bu kızın daha önce Pakistan’da eğitim gördüğü ve olay esnasında da yanında Pakistan pasaportu bulunduğu bildirilmektedir. Fakat Pakistan kaynaklı haberler kızın Pakistan’da eğitim gördüğünü doğrulamamaktadır.

    Semen Yolu Olayı:

    Kaşgar Semen Yolu Olayı, 04. 08. 2008 tarihinde Kaşgar şehrinin Semen Yolu üzerinde bulunan bir otelin önünde sabahın erken saatlerinde meydana gelmiştir. Bu olay sabah koşusu için yolda egzersiz yapmakta olan bir grup Çin Sınır Güvenlik komando timi üzerine kamyonetle yürüyen iki Uygur genç tarafından gerçekleştirilmiştir. Saldırganlar iki kişi olup, önce el bombaları ile saldırıya geçmişler, arkadan askerlerin üzerine kamyonetle yürümüşler ve bununla hırslarını alamayan saldırganlar geri kalan askerlere karşı bıçaklı saldırılarda bulunmuşlardır. Olay sonucunda 16 asker öldürülmüş ve 16 asker ise yaralanmıştır. Çin haber ajansının verdiği bilgilere göre bu iki kişi sağ olarak yakalanmış ve onların Doğu Türkistan’ın bağımsızlığı için faaliyet gösteren teşkilatlarla ilişkilerinin olduğunu açıklanmıştır.

    Kuçar Olayı:

    10.08.2008 tarihinde Aksu İlinin Kuçar ilçe merkezinde bir grup Doğu Türkistanlı ile Çinli güçler arasında silahlı çatışma yaşanmıştır. Saatlerce aralıksız devam eden bu olayda Kuçar İlçe Emniyet Müdürlüğü, Kurçar İlçe Yargı Mahkemesi, Kuçar İlçe Doğum Kontrol Merkezi olmak üzere devletin birkaç önemli kurumu zarar görmüştür. Bazı kaynaklarda ifade edildiğine göre saldırıda zarar gören devlet kurumlarının sayıları 17’dir.

    Bu olayda ölenlerle ilgili farklı rakamlar mevcuttur. Devletin verdiği bilgiye göre ölenlerin sayısı 12 kişidir. Bunlardan 10 kişi saldırganlardan, 1 kişi ise, devletin güvenlik görevlisidir. Diğer bir kişi ise yoldan geçen bir vatandaştır. Olay şahitlerinin ifadelerine göre ise, bu rakam devletin açıkladığı rakamların aksinedir. Yani devletin güvenlik elamanlarından 10 kişi öldürülmüş ve ölenlerin içinde İlçe Emniyet Müdürü de vardır.

    Mahalle sakinlerinin söylediklerine göre bu olay gece saat 03.00’den sabah saat 8:00’e kadar devam etmiştir. Bu esnada aralıksız süren çatışmalarda birçok patlama sesi duyulmuştur. Sabaha kadar silah sesi kesilmemiştir.

    Şin Hua (devletin haber ajansı) haber ajansı tarafından verilen bilgiye göre, saldırganlar 15 kişi olup, bu olayda yaralanan kişi sayısı 5’tir. Aynı kaynağın bildirdiğine göre saldırganlar araba ve motor gibi araçları da kullanmıştır. Yerli halktan alınan bilgiye göre saldırganlardan bazıları canlı bomba olarak kendilerini patlatma girişiminde de bulunmuşlardır. Bunların içerisinde bayanların olduğu bilinmektedir. Alınan bilgilere göre bu olaya katılan 15 yaşındaki bir kızın 17 yerinden yaralandığı ve Çin polisi tarafından yaralı olarak ele geçirildiği bildirilmektedir. Kızın adının Helçem Abliz olduğu bildirilmiştir. İki bayandan birinin ise, çatışma sırasında Çinli güçlerin açtığı ateşte öldüğü bildirilmiştir.

    Bazı kaynakların belirttiğine göre saldırganlardan 8 kişi Çin güvenlik güçleri tarafından olay yerinde öldürülmüş, 2 kişi güvenlik güçleri yanlarına yaklaşınca üzerilerindeki bomba ile intihar ettikleri, 2 kişinin olay yerinde sağ olarak ele geçirildiği ve 3 kişinin kaybolduğu bildirilmiştir.

    Yamanyar Köyü Olayı:

    12.08.2008 tarihinde Yamanyar köyünde Çinli güçler tarafından kurulan yol kontrol noktasına kimliği belirsiz 3 kişi baskın düzenlemiştir. Olay sonucunda Çin güvenlik güçlerinden iki kişi ile bir komünist parti üyesi görevli öldürmüştür. Daha sonra failler olay yerinden ayrılmıştır.

    Kızılbuya Olayı:

    27.08. 2008 tarihinde Kaşgar İlinin Feyziabad İlçesi Kızılbuya köyünde Çin güvenlik güçleri ile Doğu Türkistanlı Uygur Türkleri arasında silahlı çatışma yaşanmıştır. Çeşitli kaynaklardan alınan bilgilere göre 27 ağustos akşam saat 17.00 sularında Çin güvenlik güçleri Anargül Mütellif adında bir şüpheli şahsı aramak için geniş arazideki mısır tarlasını muhasaraya almışlardır. Bu bayan 12 ağustosta Yamanyarda yaşanın olayın zanlılarından biri olarak görülmektedir. Güvenlik güçleri tarlada arama yaparken aniden bir grup kişinin saldırısına maruz kalmışlardır. Saldıran şahıslar ellerindeki bıçakla 2 polis memurini öldürmüş, 4 polis memurini ise yaralamışlardır. Geri kalan Çin güvenlik güçleri olay yerinden kaçmışlardır. Bir polis memuru saldırganlardan birinin elinde gördüğü kanlı bıçağı görünce korkup kaçtığını ifade etmiştir.

    Haber kaynaklarında Çin güvenlik güçleri Yamanyar köyünden Abdurehim Ehet, Keyyum Bavudun, İmam Hasan, Hasan Hoşur ve Abdusalam Sultan adında 7 kişiyi tutuklama emri çıkarmıştır. Bu olayın aslında polisin yürüttüğü onları yakalamak için yürütülen arama çalışmaları esnasında yaşandığı bildirilmiştir.

    Fransız haber ajansının bildirdiğine göre Çin güvenlik güçleri 30 Ağustos tarihinde 6 Uygur’u idam etmiştir. Çin haber ajansının verdiği bilgi bunun aksinedir. Onlara göre, Çin güvenlik güçleri 12 Ağustos tarihinden Kaşgar’da öldürülen 3 güvenlik memurunun katillerini aramaya başlamış, bu olay kapsamında şüpheli görülen birkaç kişi tutuklanmıştır. Bir grup şüpheli kişi ile ise mısır tarlasında karşılaşan güvenlik güçleri onlara ateş açmıştır. Zanlıların sayıları 9’dur. Çinli güvenlik güçlerinin ateş açması sonucu bunlardan 6 kişi olay yerinde hayatını kaybetmiştir[2].

    Burada bahsettiklerim işin sadece basına yansıyan kısımdır. Toplumun her kesimini ayrı ayrı ele alacak olursak Doğu Türkistan halkı üzerindeki baskıların ne ölçüde olduğunu iyi tespit etmek mümkündür. Bu şekilde Eğitim, ticaret, sosyal yaşam, işsizliğin sebepleri, hukuk kurallarının kendileri tarafından hiçe sayılması, kanun önündeki bölgesel ve ferdî eşitsizlik, sistematik asimilasyon gibi konular çok büyük sorunların yaşandığı konulardandır. Sözünü ettiğimiz olaylar ise baskıların dayanılmaz boyutlara ulaştığının bir sonucudur. Olayların gelişme süreci ve meydana geliş şekline baktığımızda bunlar hiçbir zaman bir terör mantığını yansıtmadığı görülür. Bu olaylar başka değil ancak denizde boğulmak üzere olan bir canlının çırpınışı ile çevreye verdiği görüntüler olabilir. Ama tarihte onları hiçbir deniz yutamadığı gibi bundan sonra da asla yutamayacaktır. Çinlilerin komünist lideri Mao’un dediği şu söz sonunda gerçekleşecektir: “Zulmün olduğu yerde mutlaka isyan çıkacaktır. Başkaldırının olduğu yerde mutlaka galibiyet olacaktır”. Bu sözü sadece Çinlilerin bilmesi için zikrediyorum.


    [1] http://tr.wikipedia.org/wiki/Olimpiyat_Oyunlar%C4%B1 (05.09.2008)
    [2] Burada verilen bilgiler genel olarak http://www.rfa.org/uyghur’dan alınmıştır. Bunun dışında farklı dillerde yayın yapan dergi, internet adresleri ve başka kaynaklarda Doğu Türkistan’da meydana gelen olaylarla ilgili çok sayıda bilgiye rastlamak mümkündür

    Nida Hakkulu

    Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır <br />Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır <br />Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır <br />(Sezai Karakoç)

  2. #2
    raltar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    22.Ağustos.2007
    Yaş
    53
    Mesajlar
    734


    Çin zulmünü lanetliyor ve protesto ediyorum.Bütün dünyadaki özel ve tüzel kuruluşları,tüm dünya insanlığını(Başta bizim ülkemizin insanları olmak üzere) bu zulmün durdurulması için işbirliğine davet ediyorum.
    Başlıgıg yükündürtümüz,tizligig sökürtümüz / Başlıya başeğdirdik,dizliye diz çöktürdük.

Benzer Konular

  1. Doğu Türkistan sunu
    Konu Sahibi ahzer Forum Genel Tarih Sunuları
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 17.Nisan.2010, 02:07
  2. Baren Ayaklanması (Doğu Türkistan)
    Konu Sahibi ilteriş Forum Türklerin Bağımsızlık Mücadeleleri ve Sürgünler
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 07.Eylül.2008, 19:01
  3. Doğu Türkistan (Belgesel)
    Konu Sahibi ilteriş Forum Genel Tarih Belgeselleri
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 14.Şubat.2008, 18:51
  4. Çin, Doğu Türkistan'dan Neden Vazgeçmiyor?
    Konu Sahibi ilteriş Forum Türklerin Bağımsızlık Mücadeleleri ve Sürgünler
    Cevap: 3
    Son Mesaj : 29.Ağustos.2007, 21:29
  5. Esir Vatan: Doğu Türkistan
    Konu Sahibi ilteriş Forum Türklerin Bağımsızlık Mücadeleleri ve Sürgünler
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 11.Temmuz.2007, 16:43

Bu Konu için Etiketler

Giriş