Almanyanın tarihsel bir ekonomi gelişmesi vardır. Roma imparatorluğundan miras kalmış mükemmel bir yol düzeni. Şehirlerde alt yapı ve kanalizasyon sistemleri, nehirlerin ve havzaların ıslah olması sonucu, mükemmel ve hızlı nehir nakliyatı. Kömür havzaların bulunup açılması. Bütün bunlar buhar makinesinin icadından başlayarak bugüne Avrupa'nın en başlı ülkesi durumuna getirmişdir. Ülkenin coğrafi konumu nedeni ile ticari ilişkileri pekleştirmiş. Ülkenin hammadde fakirliği sebebi ile işleyen, üreten sanayi yönelmiş. Fevkelade disiplinli eğitim sayesinde üstün eğitimli esnaf, usta ve mühendisler yetiştirilmiş. Ülke icadları ve yaratıcıkları ile ün yapmışdır. Dünya'da ilk sanayi standartını 9. yüzyılda sucuk, ekmek ve biraya (Reinheitsgebot) getirmişler ve bugünde geçerlidir. 1. Dünya savaşı öncesi ağır sanayiye çok önem verildi. Thyssen, Krups, Mannesmann gibi ünlü şirketler dünya piyasasına hakim oldular. İstanbul-Bağdat hattı da bu şirketlerin projeleridir. Siyasiden çok ekonomik nedenler çıkan 1. dünya savaşı sonucunda Almanya büyük hezimete buna bağlı ağır yaptırımlara maruz kalan Alman imparatorluğu iflas ederek yerini Weimarar Cumhuriyetine bırakır.

Yinede bütün zorluklara karşın kıpırdayan Alman ekonomisi Nasyonal Sosyalistlerin hükümeti ele geçirmesi ile savaş sanayisinde korkunç dev adımlar atmaya başlarlar. Bu zaman içinde de ünlü Alman otoyolların (Autobahn) temelleri atıldı. Bu gelişmeler savaşın getirdiği yıkılıma kadar sürdü.

Alman Cumhuriyetinin demokratik yapıda tekrar kurulması ve Amerikan Marshall planının burda tutması sonucu ekonomi tekrar dirilir ve mucize yılları (Wirtschaftwunder) diye adlandırılan 50 yıllarında ülke eski ekonomik refahı tekrar yakalamaya başlar. Almanlar artık diğer ülkeleri yeni ekonomi anlayışı ve kaliteli sanayi ürünleri ile cezbetmeyi başarırlar. Bu arada ülkedeki işçi ihtiyacını yurtdışından getirilen önce Portekiz ve İtalyanlar ve sonrada Türk ve diğer menşeli insanlarla giderilmeye çalışıldı. Bu 1974 de patlak veren enerji krizine ve bununla gelen durulmaya kadar sürdü. 1974 senesinde dışardan işçi getirme talebi durduruldu. 60 yıllarda Roma antlaşması ile atılan Avrupa Mountain Birliğine üye olan Almanya. Bugün bu birliğin ad ve niteliğini değiştiren Avrupa Birliği (Europa Union)ne daimi üyesidir. 2002 yılında güçlü ve katı dengeli Alman Markı yerine Euro ve Cent'e geçmiştir. 1 Euro = 1,95853 DM dür. DM tedavülden kaldırılmadığı halde buğün hiç kullanılmamaktadır.

Amerika'dan sonra en çok telif hakkı ve patent bildiren ülkedir. Otomobil ve yan sanayisi ülkenin belkemiğidir. Tahminen dolaylı veya doğrudan 20 milyon kişinin çalıştığı belirtilmektedir. Ülkenin geneksel otomotiv üreticileri şunlardır : Mercedes-Benz, BMW (Bayerische Motoren Werke), Volkswagen, Audi (NSU), Opel (20.lerden beri General Motors'un), Ford (gene 20'lerden beri), Porsche dir. Bunların yanında düşük sayıda üretim yapan manifaktür türü başka marka otomobil markalarıda bulunmaktadır.

Bilişim Endüstrisinin hatırı sayılır yatırımlarıda bu ülkededir. Telefon, fiberglas kablo ve hertürlü kominikasyon alt yapı muazzam geniş alana yayılı ve kullanışlıdır. 120 milyon cep telefon ve buna bağlı bir düzine haberleşme teşebüslerinin msl. UMTS, DSL ve diğer sistemlerin aralıksız ve düzenli olarak halk arasında kullanılması için kıyasıya rekabettedir. Yüksek teknolojisi (High-Tech) çok gelişmiş ülkenin uzay istasyonu ISS e katılım payı yanında Airbus 380'nin üretiminde büyük katkıları vardır.

Almanya ekonomisi bir tür Sosyal-Pazar-Ekonomisi(Sosiale-Marktwirtschaft) diye tabir edilir. Kapitalist sistemdeki kıyasıya rekabet ve monopol kurulmasına karşın ekonomik yaptırımlarla ve yasal düzenlemelerle engel olmaya çalışılmaktadır. Bu konuda en son sözü her zaman Kartel Dairesi (Kartelamt) söyler. Devlet işci ve işveren arasındaki iş akitlerine (Arbeitsfriendsvetrag) kesinlikle karışmaz. İşci grevlerini ise sendikasal bir hak olarak görür. İşci çıkartmaları (Lokavt) ise yasal değildir. Her iki taraf senede bir branş ve bölgelere göre masaya oturup anlaşmaya çalışırlar. Ülkede çalışma süresi haftada 34 - 40 saat arasındadır. Sosyal haklar çok iyi ve geniş olmasına rağmen küresel rekabet yüzünden kırpılmaya gidilmişdir.

Bugün iki Almanya'nın getirdiği ağır sorumluluklar, küresel ekonomik kriz, enerji darboğazlığı ve değişen küresel dengelere rağmen yıllık enflasyon %1,5 civarıdır. Kişi başına milli hasılat yılda 35.650€ (2005)dir.

Yeni Bayan Şansöyle Merkel'in (Fizikci, quantum kimya üzerine Doktorası var.) hükümetin başına geçmesi ile aldığı katı önlemler, sosyal haklar ve yardımlara büyük kırpma getirdi. Buna karşın ülke tarihinde ilk defa vergi gelirinin artımı ile bütçe milyarlık fazlalık verdi. Ekonomide ve özellikle iş piyasasında hissedilir bir iyimserlik yanında istatistik gelişmeler göze çarpmaktadır. İşsizlik sayısı yıllardır %10,5 üzerinde iken bu sayı %9,5 inmişdir.

Almanya ekonomisi Avrupanın en büyük, A.B.D ve Japonya'dan sonra dünyanın en büyük 3. ekonomisidir. Rakkamlarla Almanyanın ekonomisi (tahmini 2007'de €): 726 milyar ihracat, 134 milyar ticaret fazlalığı, %16 ihracatta artış

Ülkenin başlıca üyelikleri : BM, OECD, AB, NATO, G8, FIFA, UEFA, Europol

Almanya en fazla silah üreten ve satan 3. ülkedir! Dünya ihracat (Amerikanın önünde) şampiyonudur.

Alman İstatistikler Dairesinin (Statistische Bundesamt,Wiesbaden) 2005 raporuna göre nufüs verileri şöyledir :

Almanya'da yaşayanların sayısı 82 500 800
Kilometrekareye 231,1 birey düşer
1 764 041 Türk vatandaşı ikamet etmekte (2005 sene sonu verisi)
0,66 milyon Türk asıllı Alman vatandaşı mevcut
3 767 milyon toplam erkek yabanci (2005)
3 523 milyon toplam kadın yabancı (2005)
Genel nüfusa göre yabanci yüzdesi %8,9
2005 senesinde 707 352 kişi Almanya'yı ikamet yeri olarak seçmiş
2005 senesinde 628 399 kişi Almanya'yı terk etmiş
1,4 milyon yabancı Almanya'da doğmuş
Yabancıların ortalama yaşı 35,6 ve ortalama 17,6 yıldır ikamet etmekte
2005 sene sonunda tamamen Alman vatandaşı olmayan kişi sayısı 6,76 milyon
Almanya'yı yeni ikametgah yeri olarak seçenlerin sayısı 401 000
Almanya'yı kesin terkeden yabancı sayısı 290 000
Çeşitli nedenlerle yabancılık statüsünü bırakanların sayısı 73 000
Avrupa Topluluğundan Almanya'ya yerleşmiş yabancıların sayısı 2,1 milyon (32% *)
Diğer Avrupa ülkelerinden gelenlerin sayısı 3,2 milyon (%48% *)
Türkiye vatandaşları % 26 *
İtalyanlar % 8 *
genel yabancı nüfusa göre
Almanlarda etnik yapılanma üstüne durulmasada, geldikleri çoğrafyaya ve şiveye göre adlandılırlar. Bunların başında Bayuvarlar, Franklar, Badenseler, Hanseatlar (Hamburg, Bremerhaven), Frizeler, Hessenliler. Ama esas iki ana unsura bölünürler. Aşağı Almanya, Bavyerada Bavyeralılarla, diğer Almanları tabir eden Prusyalılar. Bunun dışında yurtdışında yaşayan Kazakstan-Almanları, Romanyada Siebenbürgen'lerle, Çek Cumh. yaşayan Sorbenleride katabiliriz. Amerikada'da eski almanca konuşmalarına rağmen halen halen değişik hıristiyan mezheblerine ait olan gurublar vardır. Herrenhuter, Amish sayılabilir. Yahudilerde bir nevi Almanca yahudice karışımı yidiş'i konuşurlar.

Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasası'nın 4. maddesi şöyledir: “Din ve vicdan özgürlüğü ile din ve dünyevi inanç özgürlüğüne dokunulamaz”. Almanya’da halkın %34’ü Protestan, %34’ü Katolik, %3,7’si Müslüman, %28,3’ü ise diğerler dinlere mensuptur. Almanya’da 160 kadar değişik dini cemaat vardır. Müslümanların, Yahudilerin ve diğer dini cemaatlerin bayram günleri resmi tatil günlerinden sayılmaz. [1]

İslam Almanya'da resmi din statüsünde değildir. Bu yüzden din hürriyeti ve kanunları altında açılamayan camiiler, ancak dernek sıfatı ile açılabilmektedirler.

2001 WTC olayının hemen arkasından, islami girişimler ve teşebüsler Anayasayı Koruma Teşkilatı (Verfassungsschutz; MİT'e eş) ve özellikle Federal Kriminal Teşkilatı (Bundeskriminalamt) tarafından daha da sıkı gözetlenmektedirler.

AB dışı vatandaşların yerel belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakları yoktur. Ancak Yabancılar Kurultay'ları (Ausländerbeirat) belediye yönetimlerine danışmancı ve tavsiyeci sıfatları ile katılırlar. Bu konuda Hollanda gibi diğer ülkeler belediye yerel seçimlerine seçmne ve seçilme haklarını tanımışlardır.

İkinci Dünya Harbinden yenik çıktıktan sonra Almanya çok kısa zamanda ekonomik gelişmeyi gerçekleştirmiş ve dünyada dördüncü sırayı almıştır. Halihazırda çalışan nüfusun % 47'si sanayi kesiminde çalışmakta olup, milli gelirin % 55'i bu kesimden sağlanmaktadır.
Endüstri: Endüstrisi çok gelişmiş olan Almanya'nın endüstri merkezleri Nordrehein-Westfalen, Bayern, Baden-Württemberg, Hessen, Niedersachen ve Saarland eyaletleridir.
Araba üretimi bakımından ABD ve Japonya'dan sonra dünyada üçüncü sırayı alır. Araba üretimi 4 milyona ulaşmaktadır. İkinci Dünya Savaşından önce Almanya'nın belkemiğini teşkil eden sanayi kuruluşlarından olan Thyssen ve Krupp gibi dev firmalar, bugün de sanayi kolları üzerindeki tesirini sürdürmektedir.
Kimya sanayiinde de çok gelişmiştir. Büyük kimyasal madde fabrikalarından olan Leverkusen, Hoecht ve Ludvigshafen fabrikaları Ren Nehri ve Ruhr çevresinde kurulmuştur.
Son yıllarda petrol aramasına önem verilip, Kuzey Denizi limanlarında büyük petrol rafinerileri kurulmuştur.
Almanya'da elektrik sanayii, Avrupa'ya önderlik edecek derecede çok gelişmiştir. Berlin, ülkenin en büyük elektronik merkezidir. Burada elektrik endüstrisinin her alanında imalat yapılır. Optik ve bilim aletleri, yazı ve hesap makineleri, hesap kaydedici kasaların üretim merkezi Berlin, Düseldorf, Göttingen ve Kempten'de olmasına rağmen bütün ülkeye yayılmış durumdadır.
Alman ekonomisi (Gross National Produkt) milli hasıla üretim sistemine dayanır. Milli üretim büyük bir artış göstermiş olup, bugün ithalat ve ihracat gelişmesiyle dünya ticaretinde ABD'nin ardından ikinci duruma gelmiştir.Toplam işçi nüfusunun % 25'i ithalat ve ihracat işlerinde çalışmaktadır. Bununla beraber üçüncü dünya ülkelerinin bazılarına imalat patenti vermek suretiyle, oradaki düşük ücretten istifade ederek ucuza mal üretmektedir.
Tarım: Bugün Almanya'da tarım, modern usullere göre yapılmaktadır. 1949 yılından sonra büyük bir hızla gelişen tarım, bugün büyük devletlerle boy ölçüşecek duruma gelmiştir. Ülke topraklarının % 35'i ekime müsaittir. Elde ettiği ürünler; buğday, çavdar, arpa, yulaf, patates, şekerpancarıdır. Şekerpancarı, Alman ekonomisinde büyük bir yer tutar.
Balıkçılık: Balıkçılık Almanya'da çok gelişmiş olup, dünyada balıkçılık yönünden üçüncü sırayı almaktadır. Kıyı limanları balıkçılık merkezleridir.
Hayvancılık: Büyükbaş hayvancılığı Alman ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Sığır yetiştirilmesi çok miktarda yapılmaktadır. Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği çok az miktarda yapılmaktadır. Büyükbaş hayvancılığın yanında tavukçuluk çok gelişmiştir.
Ormancılık: Ormanlar Almanya'nın yaklaşık 1/3'ünü kaplar. Ormanların dört milyon hektarının işletmesi devlete, üç milyon hektarının işletmesi özel şahıslara aittir. Ormanlardan senede yaklaşık olarak 30 milyon m3 kereste elde edilir.
Enerji Kaynakları: Almanya enerji üretiminin % 52,2'sini madenlerden, %17,7'sini nükleer enerjiden elde etmektedir.
Ticaret: Almanya son yıllarda dünya ekonomisine büyük bir canlılık kazandırmış olup, dış ödemeler dengesini dış ticaretiyle kapatmaya çalışmaktadır. İhracatın endüstriye katkısı % 74,7 iken, ithalatın katkısı % 48,2'dir. Ticaretinin % 20,4'ünü gelişmiş ülkelerle, % 48'ini de Doğu bloku ülkeleriyle yapar. En çok ticarette bulunduğu batı ülkeleri şunlardır: Fransa, ABD, Belçika, Hollanda, İngiltere, Avusturya, Japonya, İsviçre ve İtalya.
Almanya'nın en çok ithal ettiği mal, tabii gaz olup, ikinci sırayı petrol alır. İhracatında ise, fabrika parçaları, makina parçaları, ağır iş makinaları ve ilaç sanayi mamülleri önemli bir yer tutar.
Ulaşım: Almanya, Avrupa'nın ulaşım yönünden kalbi durumundadır. İç ve dış ulaşımı, deniz, kara, demir ve hava yollarıyla kolayca sağlanır. Almanya'daki karayollarının uzunluğu 491.240 kilometredir. Bunun, 5748 kilometresi otobandır. Demiryollarının toplamı 67.536 km olup, 9523 kilometresinde elektrikli trenler çalışmaktadır. Hava limanları çok modern olup, aynı anda beşden fazla uçağın inip kalkmasına müsaittir. 1992 senesinde ulaşıma açılan ve Ren, Main ve Tuna nehirlerini bağlayan kanalın açılmasıyla Karadeniz ile Kuzey Buz Denizi birleştirildi. Kuzey Buz Denizindeki bir limandan kalkan gemi, Ren-Main-Tuna kanalıyla Karandeniz'e ulaşmaktadır.