Doğu Türkistan'da neler oluyor?
Komünist Çin’in baskısı altında tarihinin en zor zamanını geçiren Doğu Türkistan’da son zamanlarda yaşananları Dünya Uygur Kongresi Başkanı Seyit Tümtürk anlattı.

Ramazan’da teravih kılınmasını, erkeklerin sakal bırakmasını ve memurların oruç tutmasını yasaklayan komünist Pekin hükümetinin Doğu Türkistan’daki insanlık dışı uygulamalarını Dünya Uygur Kongresi Başkanı Seyit Tamtürk anlattı.

Uygur Müslümanlarının son yıllarda işgal altındaki Müslüman bölgede yaptıkları baskıları birinci elden anlatan Tamtürk’ün İngilizce yayın yapan bir sitedeki açıklamalarını TIMETURK okuyucularının istifadesine sunuyoruz.



--------------------------------------------------------------------------------

UYGUR MÜSLÜMANLARI SESLERİNİ DUYURAMIYOR

Çin komünist rejimi sesimizi dünyaya duyurmamıza izin vermediğini biliyorsunuz. Olimpiyat Oyunları’ndan önce olanlar Çin’in işgalci yetkililerinin Doğu Türkistan Müslümanlarına yaptıklarının doğal bir sonucudur. Bu Müslümanlar o kadar zalim bir baskı altındadır ki seslerini duyurabilmek için başka bir yol görememektedirler.

Eğer Doğu Türkistan Müslümanlarının tarihine bakarsanız, barışçı yolları tercih ettiklerini görürsünüz. Fakat Çin yetkililer bu çabaları görmezden gelerek onları bu yola yöneltmişlerdir. Yine de biz hala sorun için barışçı yollardan yana olduğumuzu açıkça söylüyoruz.

İSLAM’I ANLATMAK YASAK

İnsanlar dava özgürlüğüne sahip olmak istiyorlar ancak Çin’in işgalci yetkilileri vaizlerin İslam’ın ne olduğunu anlatmasına izin vermiyorlar. Bizler Doğu Türkistan’da İslam’ın anlatılması özgürlüğünü istiyoruz. Çin komünist yetkililerinden temel insan haklarından olan din özgürlüğünü tanıması için çağrımızı sürdürüyoruz. Çince yayın yapan İslami kanallar da aynı nedenden yok. Çin’in işgalci yetkilileri herhangi bir İslami kanalı yasaklıyor.

“ORTA ASYA TÜRKLERİNİ BİZE DÜŞMAN ETTİLER”

1990’ların ortasında Şanghay İşbirliği Organizasyonu’nun kurulmasının ardından Orta Asya’daki kardeşlerimizi Doğu Türkistan’da yaşayan erkek ve kız kardeşlerine düşman olmuşlardır. Yine de biz Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından onların bağımsızlıklarını kazanmalarına sevinmiştir. Rusya ve Çin tarafından planlanan bu organizasyon kurulduktan sonra bize düşman kesildiler.

Çin yetkililerinin zulmünden Orta Asya’ya kaçan kardeşlerimiz Çin’e geri teslim edildi ve asıldılar. Onlar gibi bağımsız olmadığımız sürece bu ülkelerin bizim yanımızda olmayacağı çok açık. Temelde Çin-Rus saldırganlığına karşı Orta Asya’daki kardeşlerimizle mümkün olduğu kadar birleşmemiz gerekiyor.

ARAPÇA EĞİTİM BİTTİ

Doğu Türkistan’da eğitim berbat durumda. Son birkaç yıldır Çin yetkilileri Doğu Türkistan’daki eğitimi Çin’inkine benzetmeye başladı. Nedeniyse bölgedeki Doğu Türkistan varlığını asimilasyonunu hızlandırmak.

Doğu Türkistanlıların yazı dili son 40 yılda çok değişti. Bu Doğu Türkistan’daki eğitime çok kötü yansıdır. Çin’in kalanıyla kıyaslandığında insanlarımız cahil kaldılar. Normal yazı dilimiz Arapçaydı ancak Çinli yetkililer yakınlarda bunu zorla değiştirdi.

Son birkaç yıldır Çin yetkilileri çocuklarımızı, iki dil politikası altında ilköğretimlerini almaları içim Çin’in içlerindeki merkezlere transfer etmeye başladılar. Bu öğrenciler Doğu Türkistan’da eğitim alan kardeşlerinden ileride nefret edebilirler.

İSLAM DÜNYASINI KANDIRIYORLAR

Dünya genelinde Komünist Çin’in Filistin davasını savunduğu ve Arap ve Müslümanlara yardım ettiğine dair yaygın bir yanlış kanı var ancak bu doğru değil. Birçok Müslüman Çin’in Arap Müslümanlarının yakın bir dostu olduğunu zannediyorlar fakat bu “yakın” arkadaşlarının Doğu Türkistan’da Müslümanlara zulmettiğini, sürdüğünü ve öldürdüğünü bilmiyorlar. Müslümanlara dünya genelinde gösterdikleri yardımının faturasını Doğu Türkistan halkı ödüyor.

İslam Konferansı Örgütü’nde de aynı yalana kanmış durumda ve bu nedenle de Doğu Türkistan kriziyle ilgili Çin’e tepki göstermiyor. Doğu Türkistan’da din özgürlüğü hakkında şu örnek yeterli olacaktır. Camilerin kapılarında şu yazar: “18 yaşının altındaki gençlerin camiye girişi yasaktır”. Çin bu bölgede Müslümanlara herhangi bir yardımı yoktur.

DOĞU TÜRKİSTAN’DA TERÖRİST GRUP YOK

Doğu Türkistan Çin tarafından işgal altındadır. Bu gerçek Çin halkı tarafından da gayet iyi bilinmektedir. Bu nedenle Çin, Doğu Türkistan halkını düşman olarak görmektedir. Çinliler Uygur Müslümanlarının tüm hareketlerini bir tehdit olarak algılamakta ve bizim bağımsızlığını isteyen işgal altındaki bir devlet olduğumuzu akıllarından çıkarmamaktadırlar.

Doğu Türkistan’da terörist ya da benzeri bir grup yoktur. Eğer bu bölgede bir terörizm varsa o da bu tür bahaneler uyduran Çinli yetkililerindir. Özellikle 9/11 sonrası bu bahaneleri bize zulmetmek için kullandılar. Komünist rejim altında yaşayanlar terörist olamaz. Aksini duyan olmuş mu?Çinli yetkililer bu türden basmakalıpları uydurarak Doğu Türkistan’ın Müslüman kimliğini yok etmeye çalışıyorlar.

29 BİN CAMİYİ KAPATIP 54 BİN İMAMI TUTUKLADILAR

Çin ülkemizi 1949’da işgal etti ve nükleer testleri için kullandı. Yüz binlerce kişi bu testlerde hayatını kaybetti ve bir o kadarı da ardılı hastalıklara yakalandı. Doğu Türkistan’da Çin’in izlediği açıklık politikası, Çinlilere topraklarımızın kapılarını açtı. Çinliler gelip doğal kaynaklarımızın üzerine konup bunları Çin’e aktarıyor. Ayrıca bu politika kimliğimizi yok etme amacı taşıyor.

Bin yıldan beri kullandığımız Arapçayı Çinliler yasakladı. Kur’an nüshaları dahil 730 binden fazla Arapça eserimizi “Geçmişin Çöpleri” mottosu altında yok etti. Vakıf mallarına el koydu ve “tarım reformu” adı altında her türden dini faaliyeti yasakladı.

Camilere bağlı okulları kapattılar. Müslümanların cami yanına okul yapmaları ki gelenektendir. Öğrencileri komünizm prensiplerini öğrenmeye zorladılar. Doğu Türkistan’da 29 binden fazla camiyi ya askeri kamplara ya da ahırlara çevirdiler. Camilerdeki 54 bin imamı tutuklayıp işkence ettiler ve onları pis ve eza işlerde çalıştırdılar. (Lağım ya da domuz yetiştiriciliği gibi)

DURUM FİLİSTİNDEN KÖTÜ

Doğu Türkistan’daki durum Filistin, Keşmir ve Çeçenistan’da olduğundan çok daha kötü, çok daha berbat ve çok daha korkunçtur. Dünyadaki Müslümanlar bu ülkelerde ne olup bittiğini anında öğrenebiliyorlar. Ancak bizim ülkemizde Çin hükümet medyası ya da aynı eğilimdeki medya sadece kendi çıkarlarına uyan şeyleri yayınladığından önemli şeylerden haberdar olmamız çok zor.

Tarihte ilk kurulan İslam Cumhuriyeti 1933’de Doğu Türkistan’da kuruldu. Dünyanın ilk İslam ülkesi de Uygur Türkleri tarafından 932’de Saltık Buğra Han(if) liderliğinde tesis edildi. Doğu Türkistan Çin’in bir parçası değildir. Doğu Türkistan Müslüman dünyanın parçası ve toprağıdır!

HERŞEYE RAĞMEN UMUT

Doğu Türkistan, Türklerin tarihi vatanıdır. Kökleri Göktürk’lere kadar uzana Türklerin ataları ve onların çocukları bu toprakların sahibidir. Ünlü Çin Seddi’nin yapılma gayesi de Uygur Türklerinden korunmak içindir. O dönemlerde Türkistan’ın sınırlara buralara kadar dayanıyordu. Yakın bir süre önce olduğu gibi Doğu Türkistan’ın bağımsız bir devlet olacağına inanıyoruz. Bir gün o eski tarihi konumumuza döneceğiz.