Sayın Müdürüm, Değerli Öğretmen Arkadaşlarım ve Sevgili Öğrencilerimiz

Bugün burada bu güzel günde,
Ceddimizin ve başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere son devletimizi kuranların manevi huzurunda,
Devletimizin en büyük bayramını kutlamak için toplandık

Büyük Atatürk’ün eseri, bir büyük inkılâp ve milletimize eşsiz bir armağan olan Cumhuriyeti, ilanının 85. yılında birlikte kutlamanın mutluluk, coşku ve heyecanı içindeyiz. Türk ulusunun en büyük bayramı olan, Cumhuriyet bayramının iki önemli anlamı vardır: Birincisi her taraftan düşman işgaline uğrayan Anadolu’nun işgalcilerden kurtulması, ikincisi de demokratik bir cumhuriyetin ilan edilmesidir.
Osmanlı Devleti’nin 30 Ekim 1918’de imzaladığı Mondros ateşkes antlaşmasından sonra. Ordularımız dağıtılmış, kutsal vatan topraklarımızın her köşesi işgal edilmiş,Millet fakru zaruret içinde harap ve bitap durumdadır. Ancak düşmanlarımız, ülkemizi işgale başlarken yanlış hesap yapmış.”Ezelden beridir hür yaşamış” Türk ulusunun, “Yurdunda tüten en son ocak sönmeden” hiçbir güce teslim olmayacağını, O’nun özgürlük sevdası için her şeyden vazgeçebileceğini düşünememiş ve Türk ulusun büyük önderini gözden kaçırmıştı.

Sevgili Gençler
19 Mayıs 1919 tarihi, Kurtuluş savaşımızın başlangıç tarihidir. Önce (22 Haziran 1919 günü)Amasya genelgesi yayınlanmış, ardından (23 Temmuz–4 Ağustos tarihleri arasında) Erzurum kongresinde hareket stratejisi planlanmış ve (4–11 Eylül) Sivas kongresinde hazırlıklar tamamlanarak cumhuriyetin temelleri atılmıştır.
Bizim milletimiz, az görünse de çoktur. Bizim ulusumuz, zayıf gözükse bile bağımsızlık söz konusu olunca çok güçlüdür. Bizi yönetenler zaman zaman “gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içerisinde olsalar bile” , milletimiz yeri geldiğinde, varını yoğunu ortaya koyacak ulusal bir iradeye her zaman sahiptir.
Nitekim 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi, açıldıktan sonra her geçen gün ülkenin mukadderatında tek söz sahibi durumuna gelmiş, Mustafa Kemal ‘in başkanlığında Ankara’da kurulan yeni hükümet. bir taraftan iç ayaklanmaları bastırırken bir taraftan da yerel güçler aracılığıyla ulusal direnişi başlatmıştır.
Ankara hükümetinin ilk askeri başarısı doğu cephesinde gerçekleşmiş, ardından Batı cephesinde kazanılan başarılar sonucunda Güney cephesi kapatılmış ve nihayet ülkemizi işgal eden güçler.26 Ağustos 1922 günü başlayan Büyük Taarruzla ile Anadolu topraklarından atılmıştır. Kazanılan askeri zafer 24 Temmuz 1923 günü Lozan’da imzalanan antlaşma ile taçlandırılmış ve nihayet. 6 Ekim 1923 günü İstanbul’daki işgal kuvvetleri Türk bayrağını selamlayarak geldikleri gibi gitmişlerdir.
Sevgili Gençler
• Bir hükümet bunalımı sonucunda 29 Ekim 1923 ‘te ilan edilen Cumhuriyet,aslında 23 Nisan 1920’den beri sürdürülen rejimin adının açıkça tüm dünyaya duyurulması demekti.
Yeni devletin rejimin neden cumhuriyetti.
• Çünkü ,Cumhuriyet Türk milletinin tabiat ve adetlerine en uygun yönetim şekliydi
• Çünkü ,Cumhuriyet en ileri devlet şekliydi
• Çünkü, cumhuriyet, millet egemenliğini belirleyen ve millet egemenliği ile bağdaşabilen tek rejimdi
• Çünkü,Cumhuriyet temel ilkenin seçim olduğu bir rejimdi.
• Çünkü, cumhuriyet, Ahlaki fazilete dayanan bir rejimdi.
• Çünkü, Cumhuriyet yönetim kadrolarında hayat boyu kalmayı reddeden bir rejimdi.
• Çünkü, Cumhuriyet, bizi biz yani millet yapacak tek rejimdi.

Büyük Atatürk önderliğindeki kadın-erkek, genç-yaşlı tüm halkımızın kahramanlıklarıyla yazılmış bir destan olan Cumhuriyet, kısa zamanda bizi bölgemizin en güçlü devleti haline getirmiştir.
Türkiye artık her alanda dev atılımlar gerçekleştirmiş bir dünya devletidir.. Ekonomik, siyasi ve kültürel alanlarda elde edilen kazanımlar, Bunun en önemli göstergesidir.
Sizler, Atatürk’ün deyimiyle “geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri” siniz. Büyük önderimiz M.Kemal Atatürk “Bu eseri ona bırakacağım ve gözüm arkada kalmayacak” sözleri ile işaret ettiği ve Cumhuriyeti emanet ettiği gençlersiniz.
Türkiye Cumhuriyeti etnik kökeni ne olursa olsun, dini inancı ne olursa olsun vatandaşını koruyan bir anlayışla kurulmuştur Dünyamızın ekonomik krizle boğuştuğu şu günlerde. Yurdumuzu parçalamak isteyen Sevr sevdalıları, Cumhuriyet düşmanları olacaktır. Bu düşman; bölücü olabilir, bu düşman işbirlikçi olabilir, bu düşman. iç ve dış destekli olabilir. Milli şairimiz Mehmet Akif;’in dediği gibi “Girmeden tefrika bir millete düşman giremez, toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez”
Taşıdığınız bu emanetin ağırlığı ve sorumluluğunun bilincinde olduğunuza inanıyor ve güveniyoruz. Unutmayınız ki, geleceğimize yön verecek sizlersiniz. Bu ülke, sizlerin çabası ile Atatürk’ün gösterdiği çağdaş medeniyet seviyesinin üzerine çıkacaktır.
. Zeki DEMİR
Tarih Öğretmeni
Mersin 75.Yıl Anadolu Öğretmen Lisesi