İş bu belge değerli öğretmen arkadaşımız Yetkin ERDOĞAN tarafından hazırlanmıştır.


OSMANLI ORDU TEŞKİLATI (Seyfiye Sınıfına Bağlı)

1.Osmanlı Ordu Teşkilatının Bölümleri Hakkında Bilgi Veriniz?
KARA KUVVETLERİ
1)Kapıkulu Askerleri 2)Eyalet askerleri 3)Yardımcı Kuvvetler
a)Kapıkulu Piyadeleri a)Tımarlı Sipahiler (Bağlı devletlerin ve beyliklerin
*Acemi ocağı b)Geri Hizmet Kıtaları gönderdiği kuvvetler)
*Yeniçeri ocağı *Yayalar
*Cebeciler *Yörükler
*Topçular *Müsellemler
*Top arabacıları c)Öncü Kuvvetler
*Humbaracılar *Akıncılar
*Lağımcılar *Deliler
b)Kapı Kulu Süvarileri *Beşliler
*Sipahiler d)Kale Kuvvetleri
*Silahtarlar *Azaplar
*Sağ ulufeciler *Gönüllüler
*Sol ulufeciler
*Sağ garipler
*Sol garipler
DENİZ KUVVETLERİ[/hide]

2.Kapı Kulu Askerleri Kuruluncaya Kadar Yerine Hangi Güçler Bakmıştır?
[hide]OSMAN BEY zamanında beyliğin askeri gücünü AŞİRET KUVVETLERİ oluşturuyordu.
ORHAN BEY zamanında Vezir Alaaddin Paşa ve Çandarlı Halil Paşa’nın önerileriyle devamlı bir ordu kurulmasına karar verildi. YAYA ve MÜSELLEM adlı atlı birlikler kuruldu. Bu kuvvetler Kapı kulu Askerleri kuruluncaya kadar görev yaptılar. Osmanlı Devleti’nin ülkesi genişlemeye başlayınca askeri teşkilatta da değişiklikler yapılması ihtiyacı doğdu.[/hide]

2.Kapıkulu Askerleri Hakkında Bilgi Veriniz?
[hide]-I.Murat zamanında 1363’te kapı kulu ocağı(hassa) kuruldu. PENCİK KANUNU adı ile oluşturulan sisteme göre savaşlarda esir alınanların beşte biri devlete aitti. Pencik oğlanı denilen bu çocuklar, kapı kulu ocaklarının temelini oluşturdu.
-Osmanlı Devleti’nde fetihlerin yavaşlaması sonucu, esir edilen Hıristiyan çocuklarının sayısı azalınca başka yolar arandı. Bu defa Osmanlı ülkesinde yaşayan Gayrimüslim ailelerin çocukları Türk ailelerin yanına verildi. Buna DEVŞİRME SİSTEMİ denilirdi. Devşirme işi belli kanun ve kurallar çerçevesinde yapılırdı. Bu sistem II.MURAT zamanında başladı.
Kapı kulu askerleri:
- Her an savaşa hazır durumda bekleyen bir orduydu.
-Padişaha bağlı aylıklı ve sürekli askerlerdi. Devletten ULÜFE denen maaş alırlardı.
-İstanbul ve sınır boylarında otururlardı.
-Piyade(yaya) ve Süvari(atlı) olmak üzere ikiye ayrılırlardı.

a) Kapıkulu Piyadeleri:

*Acemi Ocağı:
Yeniçeri Ocağı ile birlikte I. MURAT zamanında kuruldu. Türk ailelerinin yanına verilen çocuklar, Türkçeyi, Türk geleneklerini ve İslam dini prensiplerini öğrendikten sonra Acemi ocağına alınırdı. Bu ocağın amacı yeniçeri ocağına asker yetiştirmekti. Burada başarılı, zeki, çalışkan olanlar ENDERUN MEKTEBİNE alınırdı. Diğerleri yeniçeri ocağına ya da diğer kapı kulu ortalarına(bölüklerine) alınırdı.

*Yeniçeri Ocağı:
-I. MURAT zamanında ilk Edirne de kuruldu, İstanbul’un fethinden sonra buraya taşındı.
-Kapı kulu ocaklarının ana unsurunu yeniçeri ocağı oluşturuyordu.
-Devşirme kökenlidirler.
-Yaya askerlerdir, merkez ordusunu oluştururlardı.
-Askerliğin dışında hiçbir işle ilgilenmezlerdi.
-Emekli olana kadar evlenmezlerdi. Zamanla bu kural bozulmuştur.
-ORTA denen bölümlerden oluşurdu.
-Yeniçeri Ocağının komutanı YENİÇERİ AĞASI idi. Zamanla divan üyesi olmuştur.
-Üç ayda bir ÜLÜFE denilen maaş alırlardı.
-Padişah değişikliklerinde CÜLÜS BAHŞİŞİ alırlardı.
-III. MURAT zamanında yeniçeri ocağı bozuldu(1574- 1595).
-Yeniçeriler, savaşta ordu merkezinde bulunur, padişahın önünde çarpışırlardı.
-Hükümdarı gece gündüz korumakla görevliydiler.
-Barış zamanında ise DİVAN-I HÜMAYUN muhafızlığı yaparlar, yangın söndürürler, yeniçeri ağası ile birlikte güvenliği sağlarlar, değişmeli olarak sınırdaki kalelere gönderilirlerdi.
-Yeniçeriler 17 yüzyılda İSTANBUL İSYANLARINA karıştılar. Zamanla ‘’Ocak devlet içindir’’ anlayışı yerine ‘’devlet ocak içindir’’ anlayışını benimsediler.
-1826 yılında II. MAHMUT Yeniçeri Ocağını Kaldırdı. Bu olaya VAKAYI HAYRİYE(Hayırlı Olay) denildi. Yeniçeri ocağının yerine ASAKİR-İ MANSURE-İ MUHAMMEDİYE adıyla bir ordu kuruldu.

*Cebeci Ocağı:
-Cebeci’nin kelime anlamı zırh demektir.
-Görevi: Yeniçerilerin silahlarını yapan, tamir ve temin eden ocaktır.
-En büyük komutanına cebecibaşı denirdi.

*Topçu Ocağı:
-Görevi: Top dökmek, top atmak ve top mermisi yapmak idi.
-Osmanlı ordusunda ilk top I. KOSOVA SAVAŞI’nda kullanıldı.
-Top dökümhaneleri: İstanbul, Belgrad, Budin, Temeşver ve İran sınırındaki Gülezberdi.
-En büyük komutanına topçubaşı denirdi.

*Top Arabacıları Ocağı:
-Görevi: Top arabalarının yapımı ve topların taşınmasıydı.

*Humbaracı Ocağı:
-Görevi: Havan denilen topları ve humbara adı verilen el bombalarını yapar ve kullanırlardı.
-Bu ocak I. Mahmut zamanında Osmanlı Devleti’ne iltica edip Müslüman olan Ahmet Paşa ( Comte De Bonneval) tarafından ıslah edildi ve Avrupa usulüne uygun hale getirildi.

*Lağımcı Ocağı:
-Görevi: Kale kuşatmalarında tünel kazarak ve fitil döşeyerek kale duvarlarını yıkma, köprü inşası işini gerçekleştirmekti.

b)Kapıkulu Süvarileri:
Kapıkulu süvarileri ENDERUN OKULU ve YENİÇERİ OCAĞINDAN terfi ile seçilirdi. Kapıkulu süvarilerine, altı bölümden oluştuğu için ALTI BÖLÜK HALKI da denirdi.
*Sipahi ve silahtar: Savaşta hükümdarın sağında ve solunda bulunur ve padişahın çadırını korurlardı.
*Sağ ve sol ulufeciler: Savaşta saltanat sancaklarını korurlardı.
*Sağ ve sol garipler: Ordunun ağırlıklarını ve hazineyi taşırlardı.
-Kapıkulu süvarileri, maaş ve rütbe bakımından yeniçerilerden daha üstündü. Ancak, yeniçerilerin içinde bulunduğu kapıkulu piyadeleri ise devlet yönetiminde, kapı kulu süvarilerinden daha etkiliydi.[/hide]

3.Eyalet Askerleri Hakkında Bilgi Veriniz?
[hide]Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren tımar sistemini ve buna bağlı orduları kurmuş ve bu orduları yükselme döneminde de en üst düzeyde geliştirmiştir. Kara ordusunun yüzde doksanını oluşturuyorlardı. Eyalet askerleri kendi içinde çeşitli bölümlere ayrılmıştır. Bu bölümler:

a)Tımarlı Sipahiler:
-Osmanlı Devleti’nin en önemli askeri gücüydü.
-Devlet merkezdeki ordularına maaş öderken, eyalet askerlerine maaş ödemezdi. Bu askerler, devlete karşı yaptıkları hizmet karşılığı TIMAR(DİRLİK) adı verilen toprakların gelirlerini alma hakkına sahip oluyordu. Dirlik adı verilen gelirler, aslında devlete ait çeşitli vergilerden oluşuyordu. Tımar sahibi aldığı dirlikle, hem kendi geçimini sağlardı hem de tımar kanunnamesinde belirlenen miktarda ATLI ASKER beslerdi. Tımarlı sipahinin beslediği bu atlı sipahilere CEBELÜ denirdi. Dirlik sahipleri, besledikleri cebelü ile sancak beyinin emrinde savaşa katılırdı. Savaşa katılan sipahilere EŞKİNCİ denirdi. Cebelü askerlerinin tüm ihtiyaçlarını tımar sahipleri tarafından karşılanırdı. Bu askerler aynı zamanda üretici durumunda olup, barış zamanında köylü ile birlikte toprağı ekip biçer, tarımla uğraşırlardı. Ayrıca askeri eğitimlerini de tımar beyinin emrinde yaparlardı. Tımar sahipleri o bölgenin güvenliğinden de sorumluydular. Tımarlı sipahiler Kanuni dönemine kadar Türk ordusunun en kalabalık bölümüydü. Ancak 16. yüzyılın sonlarından itibaren önemini kaybetti.

Tımarlı sipahilerinin genel özellikleri şunlardır:
-Tamamı Türklerden oluşuyordu.
-Devletten maaş almazlar, yaptıkları hizmet karşılığı, tımar topraklarının vergilerini alırlardı.
-Atlı ve hafif silahlı birliklerdi.
-Taşrada en uç noktalara kadar dağılmışlardı.
-Geliri kendisine ayrılan tımar topraklarında oturmak zorundaydılar.
-Savaşta Anadolu ve Rumeli beylerbeyinin komutasındaki sağ ve sol kanat ordularını oluştururlar, barış zamanlarında, bulundukları bölgenin güvenliği sağlarlardı.

Tımarlı sipahilerin önemin kaybetme nedenleri:
- Dirliklerin hak etmeyen kişilere verilmesi,
- Yeniçerilerin tımarları ele geçirmesi,
-Sipahileri sayılarının azalması,
-Yeni fetihlerle toprakların genişletilmemesi,
-Celali isyanları yüzünden üretimin azalması,
-Tımar gelirlerinin düşmesi ve gelirlerinin hazineye mukataa yolu ile aktarılması,
-17. yüzyıldan itibaren tımarlı sipahilerin geri hizmetlerde görevlendirilmeleridir.

b)Geri Hizmet Kıtaları:

*Yayalar:
-Yol açmak, siper kazmak, ağırlıkları nakletmek, askere yiyecek taşımak, kaleleri onarmak, tersanelerde çalışmak gibi görevleri vardır. Bu işleri Anadolu topraklarında yapanlara, YÖRÜK adı verilirdi.
*Müsellemler: Başlangıçta atlı birliklerdi. Daha sonra geri hizmet kıtaları içine alındılar. Savaş zamanında, ordunun önünde giderek yol açmak ve köprü kurmak gibi görevleri vardı.

c)Öncü Kuvvetler: Savaş zamanında ordunun önünde yer alan kuvvetlerdir.

*Akıncılar:
-Sınır ve uçlarda görev yapan atlı birliklerdi.
-Bahar aylarında düşman ordularına akınlar yapmak, orduya keşif hizmetinde bulunmak, ordunun güvenle ilerlemesini sağlamak ve savaş sırasında akınlar yaparak düşmanın moralini bozmak gibi görevleri vardı.
-17.yüzyıldan itibaren önemleri azalmış ve görevlerini Tatar ve Kırım hanlarının kuvvetleri görmeye başalamıştır.
-Akıncı olmanın en önemli şartı, Türk ve Müslüman aileden gelmekti.
-Akıncı birlikleri komutanlarının adı ile anılırdı. Akıncı komutanına akıncı beyi denilirdi. Osmanlı Devleti’nde en ünlü akıncı beyleri Malkoçoğlu, Mihaloğlu ve Turhanbeyoğuları idi.

*Deliler:
-İslamiyeti kabul etmiş Rumeli halkında oluşan, gaza ve cihat amacıyla savaşlara katılan gönüllü birliklerdir.
-Akıncılara benzer görevleri görevleri yapan bu küçük gruplar en zor hizmetlerde görev alırlardı. Düşmana korkusuzca saldırmaları yüzünden bu adı almışlardır.
-Özel kıyafetleri düşmana korku verecek şekilde düzenlenmişti.

*Beşliler:
-Sınırda yaşayan her beş haneden bir kişi alınarak oluşturulmuş birliklerdi.
-Ülke sınırlarını korurlardı.

d)Kale Kuvvetleri:

*Gönüllüler:
-Sınır boylarındaki şehir ve kasabaları koruyan ücretli süvarilerdi.

*Azaplar:
-16.yüzyıla kadar yeniçerilerin önünde savaşıyorlardı.
-Düşmanın ilk saldırılarını karşılardı. Görevleri tehlikeli olduğundan ilk çarpışma anında şehit olma ihtimalleri fazlaydı. O nedenle her otuz ailenin birinden gönüllü ve bekar bir kişi seçilirdi.
-Daha sonra azapların bu görevleri değiştirilerek, kale korumalarında görevlendirildiler.[/hide]

4.Yardımcı Kuvvetler Hakkında Bilgi Veriniz?
Savaş zamanında Osmanlı Devleti’ne bağlı beylik ve devletlerden alınan kuvvetlerdir. Kırım, Eflak, Arnavut ve Boğdan kuvvetleri gibi.[/hide]

DONANMA(DENİZ KUVVETLERİ)

1.Osmanlı Devleti’nde Donanma Nasıl Gelişti?
[hide]Karesi Beyliğinin Osmanlı Devleti’ne bağlanması ile ilk donanma oluştu. Osmanlılarda ilk deniz faaliyeti 1350’lerde Marmara Aydıncık(Edincik) üssünün kurulmasıyla başladı.
I.BAYEZİD döneminde Gelibolu’da tersane kuruldu(1390). Daha sonra İstanbul, Süveyş ve Rusçuk’ta da kuruldu.
FATİH döneminde İstanbul kuşatması sırasında 400 parçalık donanma yapılmasıyla donanması güçlendi.
Osmanlı Denizciliği asıl olarak, meyvelerini II. BAYEZID döneminde verdi. Bu dönemde büyük kaptanlar ve reisler yetişti.
KANUNİ zamanında en güçlü durumuna ulaşan Osmanlı donanması Doğu Akdeniz’in en önemli gücü haline geldi.
Donanma komutanına KAPTAN-I DERYA, deniz askerlerine LEVENT denirdi. DENİZ AZAPLARI ise tersane halkından olup donanmada hizmet görürlerdi. Kaptan-ı Derya Ege adalarını içine alan bir eyaletin de yöneticisi durumundaydı.
[/hide]

2.Osmanlı Devleti’nde Gemilere Hangi İsimler Verilmiştir?
[hide]ÇEKTİRİ, KARAMÜRSEL, KALİTA, KADIRGA ve MAVNA gibi isimler verilirdi. Kürekle yol alan bu gemilere, İNCE DONANMA denirdi. Ayrıca FIRKATEYN ve KALYON denilen yelkenli büyük savaş gemileri de vardı. [/hide]

3.Osmanlı’da yetişen Ünlü Türk Denizcileri Kimlerdir?
[hide]Kemal Reis, Burak Reis, Barboros Hayrettin Paşa, Turgut Reis, Piri reis, Seydi Ali Reis, Murat Reis, Kılıç Ali Reis.[/hide]

4Osmanlı Devleti’nde Donanma Nasıl Bozuldu?
[hide]17. yüzyılda tüm kurumlarda yaşanan gerileme Osmanlı donanmasında ve denizciliğinde de yaşandı. Gelişen teknolojinin izlenememesi ve görevlere işinin ehli kişilerin getirilmeyişi nedeniyle Osmanlı donanması üstünlüğünü yitirmiş ve gerilemiştir.