1. #1
    raltar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    22.Ağustos.2007
    Yaş
    53
    Mesajlar
    734


    ALP ER TONGA

    Alp Er Tonga Destanı'na ait ilk bilgileri Kaşgarlı Mahmut vermektedir.Divanü Lügat-it-Türk'de Afrasyab olarak geçen Turan hükümdarı Alp Er Tonga ile birleştirilmektedir. Afrasyab, Turan-İran savaşları sebebiyle ilk önce Şehname'de zikredilir. Ancak, Kaşgarlı'nın bahsettiği Alp Er Tonga'nın,Şehname'de geçen Afrasyab ile bir olduğu yolunda şüpheler vardır.

    Bize göre Alp Er Tonga, 714 yılında Beş-Balık'ın kuşatılması sırasında tuzağa düşürülerek öldürülen, Kapgan Kagan'ın büyük oğludur. Kişilik olarak Köl Tigin'e benzeyen, Kök Türkler arasında çok sevilen ve bütün ömrünü Türk milleti için harcamış olan Tonga Tigin'in kahramanlıkları ölümünden sonra da Türkler arasında yaşamış ve bir efsane olarak Kaşgarlı' nın çağına kadar gelmiştir. Kaşgarlı Mahmud'da Türkler arasında yaşayan bu destanı duyduğu için eserinde zikretmiştir.

    S. GÖMEÇ-İSLAM ÖNCESİ TÜRK TARİHİNİN KAYNAKLARI ÜZERİNE adlı makalesinden alıntıdır.
    Başlıgıg yükündürtümüz,tizligig sökürtümüz / Başlıya başeğdirdik,dizliye diz çöktürdük.

  2. #2
    raltar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    22.Ağustos.2007
    Yaş
    53
    Mesajlar
    734

    Eski Farsça (Avesta Dili) metinlerde "Arjasp", "Frangrasyan", Orta Farsça'da (Pehlevi Dili) "Frasyav", "Frasiyak" ve "Frangrasyak", Arapça kaynaklardan Taberi'de "Frasiyab" ve "Frasyat", Mes'udi ve Biruni'de "Ferasiyab",Sealibi' de ve İran milli destanı Şehname'de "Efrasiyab" veya"Afrasiyab" olarak geçen Alp Er Tonga, Türk hükümdar soyunun atası kabul edilmiş ve bütün Türk halklarının tarihi destanlarında kahramanlığın sembolu olmuş bir karakterdir.Alp Er Tonga ile ilgili ilk yazılı belge Avesta'da geçmekte olup,sözkonusu eserde Alp Er Tonga hilekar ve kötü insan tipini temsil ettiği gibi İran ırkının da baş düşmanı olarak gösterilir. Biz bunu Avesta'daki şu cümlelerden açıkça görebiliyoruz: "Akıl ferasetli Goştasıp Fars denilen yerde nehir kıyısına geldi ve burada yüz at, bin inek ve onbin koyunu Su Tanrısına kurban ederken, şu dileklerde bulundu: Ey yüce ve merhametli Su Tanrısı!. ..kötülükte doruğuna çıkan büyük düşman Peşeng ile Arjasp'ı yenmeme yardım et! ... ,, Bundan başka yine Avesta'nın diğer bir bölümünde İranlıların milli kahramanı Zav'ın (Zerir) de aynı şekilde Su Tanrısına hitap ettiği ve Alp Er Tonga için "Yalancı Arjasp" dediği anlaşıhyor. Avesta'da "Arjasp" şeklinde geçen karakterin Alp Er Tonga olduğunu Ali Şir Nevai'nin Tarih-i Müluk-i Acem (İran Padişahlarının Tarihi) adlı eserindeki şu ifadelerden açıkça görebiliyoruz: "Arjasp Binni Efrasiyabkiın, Türk Padişahi erdi''

    İran milli tarihinin önemli bir kısmını işgal eden Efrasiyab efsaneleri,Turan bozkırlarındaki halklar tarafından İran 'a karşı girişilen saldırılarla ilgi kurularak birçok rivayetle birleştirilmiştir. Nitekim bu hikayelerin çoğu. Birkaç hükümdar döneminde kuzeydoğudan yapılan hücümlarla ilgili görülmektedir.Sasaniler dönenıinde doğudan gelen saldırılar, Türkistan'daki saldırıların hatırasını güçlendirip onların canlandırılmasına yaradı. Bu yüzden İran kaynaklarındaki Efrasiyab hikayeleri, sadece bir kısım tarihçilerin iddia ettiği gibi Saka kabilelerinden bir bölümünün değil aynı zamanda Hunlar,Eftalitler(Ak Hunlar) ve Göktürkler gibi Türk kabilelerinin saldırılarını da yansıtmaktadır.

    İran kaynaklarında yer alan Efrasiyab hikayelerindeki birbirini takip eden olaylar, İslami döneme ait kaynaklardan Şehname'de teferruatlı bir şekilde anlatılır. Şehname'ye göre Efrasiyab'ın İran'a ilk saldırısı Minuçihr'in oğlu Nodar dönemine rastlar.Efrasiyab'ın babası Peşeng Minuçihr'in ölmesiyle İran'ın zayıfladığını düşünerek oğlunu İran'a saldırtır. Nodar öldürülür ve Efrasiyab 12 yıl İran'a hakim olur. Daha sonra Efrasiyab'ın Agriras'ı öldürmesi üzerine Zal Agriras'ın intikamını almak üzere harekete geçer ve Efrasiyab'ı yenebilmek için Minuçihr'ın torunu Zav'ı ordunun başına getirir. Sonuçta Efrasiyab yenilir. Zav büyük ganimetlerle İran'a döner. Daha sonra Zav'ın ölmesi üzerine Turanlıların hükümdarı Peşeng, oğlu Efrasiyab'ı İran'ı alması için tekrar gönderir. İhtiyarlamış olduğundan Efrasiyab'a karşı koyamayacağını düşünen Zal, oğlu Rüstem'i ordunun başına getirir.Rüstem, Efrasiyab'a karşı giriştiği savaşta galıp çıkar. Sonuçta Efrasiyab'ın babası Peşeng ile Zill barış antlaşması yapar. Antlaşmaya göre Amu Derya tekrar Turan ile İran' ın sınırı kabul ediliL Bu olay yine Şehname'de Efrasiyab'ın ağzıyla şöyle anlatılmaktadır: "Çin'den Amu Deryasına kadar olan topraklar benim hakimiyetim altındadır.Amu Deryası sınırındaki Soğdlar benim orduma tabidirler... Turan ile İran'ın düşmanlığı aslında Selm ile Tur'dan başlamıştır. .. ".' Müslüman bir müellif olan Firdevsi'nin, İran'a rakip olan Turanlıları Türklerle aynı görmesi ve Efrasiyab'ı da onların hükümdarı olarak kabul etmesi, Türklerin İslami dönemdeki Maveraünnehir akınları karşısında İran milliyetçilerinin olumsuz etkileri altında kalmış olmasının sonucudur.Biz bunu Karahanlılar döneminde müslüman Türk muellifler tarafından kaleme alınan eserlerde Efrasiyab'ın Alp Er Tonga olarak kabul edilip, Şehname'nin aksine ona birçok hikmetli sözler ve öğütler atfedildiğinden anlıyoruz.

    Yazılı Türk kaynakları içinde Alp Er Tonga ile ilgili bilinen en eski kayıda Orhun Abidelerinde rastlamaktayız. Yani Tongradan bir boyun, yiğit on eri Tongra Tigin mateminde çevirip öldürüldüğünden bahsedilmektedir.Biz burada Alp Er Tonga'nın, VIII. Yüzyılda Göktürkler tarafından yuğunun yapıldığını görebilmekteyiz.

    Xl.yüzyılın ikinci yarısında Kaşgarlı Mahmud ile Yusuf Has Hacib tarafından kaleme alınan Divanü Lügati't-Türk ile Kutadgu Bilig adlı eserlerden biz Alp Er Tonga ile ilgili hatıraların bu zamana kadar Türk milletinin hafızalarından silinmediğini ve Türkler arasında hükümdar olabilmek için Efrasiyab soyundan olma gerektiği inancının hiç yitirilmediğini görebilmekteyiz.Kaşgarlı Mahmud çeşitli kelimeleri izah ederken Alp Er Tonga ve onunla ilgili pekçok bilgi verir.

    Şimdi konuyla ilgili yerli ve yabancı kaynakların verdiği bilgilerin ışığında Karahanlılar, Koçu (İdikut) Uygur Devleti ve Selçukluların hükümdar ailesinin menşe ilişkilerini aydınlatmak suretiyle tarihteki efsanevi Turan padişahı Alp Er Tonga'nın kimi tarihçilerin iddia ettiği gibi belli bir Türk kabilesinin veya devletinin hükümdarı değil de biçok Türk halkının ortak kahramanlık simgesi haline dönüştüğünü açıklamaya çalışalım.

    Kaşgarlı Mahmud'un eserinde yer alan Türkçe şarkılardan Efrasiyab'ın, yukarıda belirtildiği gibi Türklerin meşhur kahramanı Alp Er Tonga olduğu anlaşılmaktadır. İranlılar'ın Efrasiyab hakkındaki rivayetleri bugünkü Doğu Türkistan'ın değişik yerlerine nispet ediliyordu.

    Koçu (İdikut) Uygur Devleti devrinde yaşayan meşhur şair Ki-Ki Kursa İçku (Budist Uygur şairi) tarafından kaleme alınan ve 1334 'te dikilmiş olan "Koçu (İdikut) Uygur Kağanlığı Töhpe Yazıtı"ndaki (Bu yazıt halen Çin'in Kan-su eyaletine bağlı Wu-wei İli müzesinde saklanmaktadır) bilgilere göre, devletin kurucusu Bögü Kağan olup O da, Fars efsanelerindeki Efrasiyab'ın ta kendisi idi.

    İslam coğrafyacılarından Mesudi ise M.S. VII. yüzyıl başındaki Kök Türk hükümdarını Efrasiyab neslinden saymaktadır?O Karahanlılarla Koçu (İdikut) Uygurlarının hükümdar ailelerinde ortak olarak gördüğümüz Efrasiyab hakkındaki rivayetle ilgili olarak Japon Türkologlarından Abi Takio,Mesudi’nin; "Söylenenlere göre Karlukların büyükleri, kendilerinin bütün Türk kabilelerine hükümdarlık eden Kağanların neslinden geldiklerini iddia ediyorlarmış. Hükümdar çevresinden olan bu kağanların içinde Efrasiyab ile Batı Kök Türklerin hükümdar soyu olan Chanehler (F.Grenard burada geçen Chanehler'in Batı Kök Türklerin hükümdar soyu olan Aşinalar olduğunu iddia etmektedir) bulunuyormuş" demekte olduğunu, O. Pritsak'ın da bu görüşlerden yola çıkarak İslam coğrafyacılarının eserlerinde geçmekte olan, "Chaneh,""Chinga," "Zinga," "Singa" ve "China" kelimelerinin hepsinin "Böri" (Kurt) anlamını verdiğini, dolayısıyla Karluklar tarafından kurulan Karahanlı Devleti hükümdarlarının Efrasiyab neslinden geldiğinde ısrar etmekte olduğunu" ortaya koyduktan sonra şu kanaate varmaktadır: "Burada Mesudi'nin verdiği bilgilere bakıldığında O. Pritsak'ın iddiasının mümkün olabileceği anlaşılabilir. Ancak Karlukların Batı Göktürklerinden veyahut Türgişlerin elinden bu toprakların hakimiyetini aldıklarında (766) orada yaşayan halkların ataları hakkındaki rivayetlerine de sahip çıkmış olabileceği düşünülebilir. Karlukların ve bazı Türk kabilelerinin Tibetlilerle iş birliği yaparak bağlı bulundukları Orhun'daki Uygur Kağanlığına isyan ettiğinde, o döneme ait yazıtlardan anlaşıldığı gibi, Uygur Kağanlığı tarafından hakimiyet altına alınarak tekrar Dokuz Oğuz üstünlüğü sağlandığında, onların da (Dokuz Oğuzlar! Uygurlar) tıpkı Batı Göktürkleri veya Karluklar gibi, buradaki yerli Türk halklarının ataları ile ilgili rivayete yani Efrasiyab rivayetine sahip çıkmaları gayet tabidir. Dolayısıyla Balasagunla Kaşgaı"ı merkez yapan Karahanlıların hükümdar ailesi ile Beşbalık ve Koçu (Turfan)'yu merkez yapan Koçu (İdikut) Uygur Devletinin hükümdar ailesinin aynı şekilde menşeini Efrasiyab' a bağlaması mümkündür. Ancak, Karlukları Karahanlıların kurucusu olarak gösterip, onları Efrasiyab nesliyle ilişkilendirmek, birçok bilim adamının kabul etmediği ve pek de bilimsel olmayan bir yaklaşımdır."

    Z.V. Togan, Alp Er Tonga'nın izlerini bilhassa miladdan önceki bin yılda aramak ile beraber onun destanının milad sıralarında yaygın olması ihtimalini de varid sayıyordu. Bunun sebebi, Alp Er Tonga hakkındaki rivayetlerde,Budizm tesirlerinin de bulunması keyfiyeti idi. Budizm'in Türkistan 'da ne zamandan itibaren yayıldığı tartışmalı bir konudur.Budizm'in Türkistan'da en geç M .Ö. II-III. yüzyıllarda yani Büyük Hun Devleti döneminden itibaren yayılmaya başladığı bilinmektedir.Kültür ve sanat tarihi vesikaları, Budist kültürünün Türklere, hem Kuşan, hem Çin merkezlerinden geldiğine işaret etmektedirler. Mevzu ile alakalı zaviyeden bakılacak olursa, Tonga Ongunu ve unvanının, tedricen, Budizm tesirleri ile, Burkan Ongunu olan Arslan şekline girmesi, Buhara ilinde nispeten erken yer almıştır. Göktürk soyuna mensub ilk Buhara hükümdarı Türk Kağanı Kara Çor'un oğlu "İl-Arslan" unvanını taşıyordu. VI. yüzyılda Taspar Kağan'ın da Budizm'i benimseyerek Arslan unvanını taşıdığı ileri sürülmektedir. İlk Müslüman Türk Kağanı sıfatını taşıyan Satuk Buğra Karahan'ın büyük oğlunun isminin de Tonga İlig? (Musa) olduğuna ve buna benzer bir çok örneğe bakıldığında soydaş olan iki devletin hükümdarlarının aynı menşeden olduğu şüphe götürmez.

    İslam kaynakları,Karahanlıların, Koçu (İdikut) Uygur Devletinin ve Selçuklu Hanedanlarının Efrasiyab'a mensup olduklarını ifade ederlerken bu münasebetle, onu tarihi ve milll ananeye uygun olarak, Oğuzhan ile birleştirmişlerdir. Türklerin Efrasiyab'a Alp Er Tonga dedikleri rivayeti bazı İslam kaynaklarına "Tunga Alp" şekli ile geçmiştir. Orhun Kitabelerinde de Tunga Tekin adında birine matem yapıldığından yukarıda bahsedilmişti.

    Ebu'l-Gazi Bahadır Han, XVII.yüzyllda yazdığı Şecere-i Terakime adlı eserinde Selçukluların padişahlığı ele geçirmelerini anlatırken onların tavrını şöyle belirtir: "Selçuklular Türkmen olup…Efrasiyab'ın neslinden oluyoruz deyip,atalarını sayıp, 35 göbekte Efrasiyab'a eriştirdiler.” Ebu'l-Gazi Bahadır Han'ın eserindeki bu bilgiden de Kaşgarlı Mahmud'un işaret ettiği gibi bütün Türk boylarında hükümdarlığın meşrutiyeti için Efrasiyab soyundan olması gerektiği inancının hakim olduğu açıkça görülüyor.

    Bütün bu bilgiler, İran kaynaklarındaki efsanevi Turan kahramanı Efrasiyab'ın, Türk halkları arasında tarihin eski dönemlerinden günümüze kadar yaşatılmakta olan Alp Er Tonga olduğu, onun zamanla belli bir Türk boyunun değil, aksine birçok Türk boylarının ortak kahramanlık simgesi haline dönüştüğünü gösteriyor. Bununla ilgili olarak Osman Turan şu neticeyi çıkarmaktadır: "Türk milletinin tarihi Uzak-Şark 'tan Tuna boylarına ve Akdeniz kıyılarına kadar uzanıyor. Bu büyük milletin zengin mazisi tarih ve destanlardaki hatıraları ile yaşıyordu. Bu tarih, İslam, Hristiyan ve Yahudı rivayetlerine göre, Nuh'un torunu olan cihan fatihi Oğuz Kağan destanı ile süslenmişti. Esasen, İran milli destanı Şehname’de Türklere geniş bir yer vermiş, efsanevi Türk kahramanı Efrasiyab Ceyhun nehrini geçerek İran'ı istila etmiş ve bu ülkede uzun yıllar hüküm sürmüştür. Bu sebepledir ki, Türkistan'da olduğu gibi İran' da ve Azerbaycan'da da bazı şehir ve kalelerin kuruluşu ona isnad olunmuştur. Bu münasebetle Ortaçağ İslam müellifleri Oğuz Kağan ile Afrasiyab'ı birleştirmişlerdir. Nitekim Türk, İran ve Arap kaynakları Karahanlılar, Koçu (İdikut) Uygur Devleti ve hatta Selçuklular Devletinin hükümdarlarının Efrasiyab soyundan geldiklerine inandıklarını yazmışlardır."

    Kaynak: Dr. Varis ABDURRAHMAN Gazi Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi.

    – Tarihteki Efsanevi Turan Padişahı Alp Er Tunga Hakkında –adlı makalesinden alıntıdır.




    Başlıgıg yükündürtümüz,tizligig sökürtümüz / Başlıya başeğdirdik,dizliye diz çöktürdük.

Giriş