C. VAKIF SİSTEMİ

1.Vakıf Sistemi Hakkında Bilgi Veriniz?
Osmanlı Devlet anlayışında, devletin temel görevleri arasında; adaleti sağlamak, halkı refah ve huzur içinde yaşatmak, onu dışa karşı korumak ve savunmak vardı.
Vakıf sistemi ile, devletin gerçekleştirdiği görevler dışında; başta eğitim ve sağlık hizmetleri olmak üzere çeşitli sosyal ihtiyaçlara, kuruluş gayeleri doğrultusunda hizmet veren vakıflarla cevap veriyorlardı.
Vakıf: Bir kimsenin malını, insanların faydasına olacak bir iş için, şahısların sahiplerine imkan vermeyecek şekilde ebediyen tahsis etmesidir.
Vakıf: Vakfı kuran kişi.
Mevkuf: Vakfedilen ve gelir getiren tüm taşınır ve taşınmaz mallara denir.
Vakfiye: Vakfın kuruluş belgesi.
Mütevelli: Vakfiye de belirtilen ve vakfın yönetimi kendisine verilen kişi.
Osmanlı Devleti’nde başta padişah ve büyük devlet görevlileri olmak üzere, zengin ve hayırsever kişiler vakıflar kurmuşlardır.
Vakıflar sayesinde sosyal yardım ve dayanışma gerçekleştirilmiş, çeşitli sosyal müesseseler yaptırılmıştı. Dini ve kültürel alanda hizmet veren bu müesseselerin başlıcaları; medreseler, mescidler, hastaneler, yetimhaneler, camiler, kütüphaneler, çeşmeler, kervansaraylar, hamamlar, köprülerdir.
Osmanlı Devleti’nde vakıf sistemi ile devlet, hazinesinden para harcamadan eğitim ve sağlık hizmetlerini gerçekleştirmiştir. Hastalık, sakatlık gibi nedenlerle göç edemeyen ‘’göçmen kuşlar’’ için bile barınak ve merkezlerin yapılması vakıfların hangi seviyede olduğunu göstermektedir.
Osmanlı Devleti’nde büyük hizmetler gören vakıflar, yönetim ve adalet teşkilatındaki bozulmaya paralel 16.yüzyıldan sonra özelliklerini kaybetmeye başladılar. Bazı vakıflar amaçlarının dışına çıktılar. Aile bireylerinin konumlarını güçlendirmek, vergi vermemek için vakıf kuranlarda oldu. Bu bozulmalar sonrasında II. Mahmut 1826’da Evkafı Hümayun Nezareti’ni (VAKIFLAR BAKANLIĞI) kurarak vakıfları bir yönetim altında topladı.