RUSYA VE OSMANLI DEVLETİ'NİN KAFKAS-ÖTESİNDE NÜFUZ MÜCADELESİ

Abdullah TEMİZKAN - Yrd.Doç. Dr. Ege Üniversitesi, Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü.

Büyük Petro'nun sıcak denizlere inme politikasını siyasi bir vasiyet gibi algılayan ve ülkesini oryantal bir despot gibi yöneten! Çariçe Katerina 18. Yüzyılın ikinci yarısında bu politikayı uygulamaya koymuş ve büyük mesafeler almıştır. Kırım'ın ele geçirilmesinden sonra sıra Kafkasya'ya gelmiştir.

Kafkasya'yı tamamen ele geçirme niyetinde olan Ruslar, bölgede ilk olarak Kuzey Kafkasyalılarla karşılaşmışlardır. Üstelik Kuzey Kafkasya halklarının çoğunluğunun Müslüman olması, Rusya'nın Kafkasya'da tutunmasının önüne kültürel ve dini bir cephe daha açmaktadır. Rusya Kafkasya'da tutunabilmek için bu bölgede bir müttefike ihtiyaç hissetmiştir. Zira son derece sarp olan bu bölgenin sert mizaçlı, savaşçı halklarına hakimiyetini savaşmadan kabul ettirmesi zor gözükmüştür.

Tabii bir kale durumundaki Kafkasya'yı yine bir kaleyi alır gibi abluka altına almaktan başka bir çarenin olmadığı çok geçmeden anlaşılmıştır. Bütün savaşçılıklarına rağmen siyasi bir birlik etrafında bir araya gelemeyen Kafkasyalıların bu durumu, Rusları, Kafkasya'yı ablukaya aldıktan sonra zamana yayarak bölgeyi tedricen ele geçirme yoluna itmiştir. Fakat böyle bir kuşatma çok uzun zaman, çok fazla emek, para ve kan akıtılmasını göze almak anlamına gelmektedir. Böylesine bir riski göze almak ve bu politikayı nesiller boyu devam ettirebilmek çok ciddi bir ihtisas ve politik gücü de gerektirmektedir.

Makalenin devamı için'BUYRUN'