RODOS VE ONİKİ ADA'NIN İTALYANLARCA İŞGALİ

Ulusal birliğini sağlayıp yeni bir güç olarak ortaya çıkan İtalya,diğer Avrupa devletleri gibi sömürgecilik politikasını benimsemiştir.Sömürgecilik yarışında geç kaldıklarının farkında olan İtalyanlar,kolayca ulaşabilecekleri Kuzey Afrika'ya yöneldiler. İtalya, Trablusgarb ve Bingazi'yi işgal etmek için hemen harekete geçmedi; hazırlık devresi yaklaşık otuz yıl sürdü. Bu süre zarfında İtalyan emperyalizminin öncü kuvvetleri Trablusgarb ve Bingazi'ye yerleştiler; Banco Di Roma sürdürdüğü faaliyetlerle ülkenin iktisadî hayatına egemen olurken İtalyan okulları ve misyonerleri de işgale zemin hazırlamaya çalıştılar.

Bu arada İtalyan diplomasisi de boş durmadı. Trablusgarb ve Bingazi'nin İtalyan nüfuz alanı olduğunu gizli antlaşmalarla büyük devletlerin hepsine kabul ettirdi.

1911 yılına gelindiğinde İtalya'nın işgal hazırlıkları tamamlanmak üzereydi. İtalyan Hükümeti, 1911 Temmuz'unda Avrupa başkentlerindeki elçilerine bulundukları devletler nezdinde teşebbüse geçerek İtalya'nın işgal harekatını başlatmak niyetinde olduğunu bildirmeleri talimatını verdi.İngiltere, Fransa, Rusya, Almanya ve Avusturya, İtalya'nın isteğine olumlu cevap verdiler. Yalnız savaşın Balkanlara sıçramasını istemiyorlardı.

İtalya, askeri ve diplomatik hazırlıklarını tamamladıktan sonra 29 Eylül 1911'de Osmanlı Devletine savaş ilan etti. İtalyan askerî ve siyasî çevreleri Trablusgarb ve Bingazi'yi kolayca işgal edebileceklerini tahmin ediyorlardı. Böyle düşünürlerken pek de haksız sayılmazlardı;zira İtalyan işgal tehlikesine bir türlü ihtimal vermeyen Hakkı Paşa Kabinesi son ana kadar savunma tedbirleri almadığı gibi var olan tedbirleri de adeta İtalyanlara davetiye çıkarırcasına zayıflatmıştı.

Savaş başladığı sırada Trablusgarb'ı savunacak ne askerî güç ne de vilayetin başında vali ve kumandan vardı. Kuzey Afrika'daki bu son Osmanlı toprağı kaderiyle başbaşa bırakılmışa benziyordu. Buna rağmen modern silahlarla donatılmış, sayıları yüz bini bulan İtalyan işgal kuvvetleri azmin ve inancın direnişi karşısında umduğu kolay galibiyeti bulamadı. Gönüllü Türk subaylarının direnişin başına geçmelerinden sonra İtalyan işgal kuvvetlerine karşı başlatılan düzenli saldırılarda direniş kuvvetleri büyük başarılar elde ettiler. İtalya, geriye dönüş köprülerini atmak için 5 Kasım 1911'de Trablusgarb ve Bingazi'yi topraklarına kattığını ilan etti.

Savaşın fazla uzamasını istemeyen İtalya, ilhak kararının etkili olmadığını görünce Osmanlı Devleti'ni barışa zorlamak için savaşı başka alanlara kaydırmayı düşünmeye başladı. Böyle bir teşebbüs İtalya'ya bir çok yararlar sağlayabilirdi. Herşeyden önce Trablusgarb ve Bingazi'ye yardım gönderilmesinin önüne geçilecekti. Savaşın yayıldığını gören Osmanlı Devleti, ciddi şekilde barışı düşünecek; uğranılan başarısızlıklardan dolayı İtalyan kamuoyunda meydana gelen hoşnutsuzluk bir nebze de olsun hafifletilebilecek; Balkanlarda statükonun bozulmasını istemeyen büyük devletlerin barışı sağlamak için harekete geçmeleri sağlanabilecek ve Şark'da İtalyan ticaretine karşı Osmanlı Devletince başlatılması düşünülen boykotu önleyebilecek bir baskı oluşturabilecekti.