Açev - Bu yazıda ayrıca destekleyen bir çevre sağlamak için aile olarak yapılabileceklerle ilgili bilgileri de paylaşmak istiyoruz.

Aileleri tarafından desteklenen ve desteklenmeyen çocukların gelişimleri farklı olacaktır.

“Destekleyen çevre” çocuğun becerilerini ve yeteneklerini ulaşabileceği en üst sınıra kadar geliştirme imkanı veren ortamdır. Çocuk, anne ve babasından kalıtım yolu ile edindiği özelliklerinin alt ve üst sınırları belli olarak doğar. Bu sınırlar her çocuk için farklıdır. Anne ve babalar, çocuklarına sundukları deneyimler (örneğin, çocuğa kitap okunması, kıyafetlerini nasıl giyebileceğinin öğretilmesi, arkadaşlarıyla beraber olabileceği, koşup oynayabileceği ortamların yaratılması gibi), onunla kurdukları iletişimin niteliği ve sıklığı, sağladıkları öğrenme olanakları (müzeye götürmek, sergiye götürmek, tiyatroya gitmek) ve çocuğa örnek olacak davranışlarıyla destekleyen bir çevre yaratabilirler. Bu gerçekleştiğinde çocuk doğuştan sahip olduğu en üst sınıra ulaşabilir.

Çocuğun etrafında ona sevgi gösteren, ihtiyaçlarına önem verip onun yaptıklarıyla ilgilenen, duygularını anlamaya çalışan yetişkinler olduğunda çocuklar daha özgüvenli olur ve daha iyi ilişkiler kurar.

Destekleyen bir çevre sağlamak için ailenin yapabileceği bazı şeyler vardır, bunlar;

Öğrenme ve başarma ihtiyacını karşılayabilmek amacıyla çocuğa farklı bilgi ve becerileri öğretmeliyiz. Örneğin, bisiklete binmesini, makas, boya kalemi kullanmasını (bedensel gelişim), sofra kurmasını, oyuncaklarını toplamasını, çiçek yetiştirmesini, “teşekkür ederim, günaydın...” demesini, yaşlılara yer vermesini, başkasına kapıyı tutmasını (sosyal gelişim), bilmediği kavramları (zihinsel gelişim) öğretebiliriz. Arkadaşlarını eve çağırabilir, onlarla daha çok vakit geçirmesini sağlayabiliriz (sosyal gelişim). Hata yaptığı zaman düzeltmesi için yol gösterebiliriz.

Çocuğa farklı öğrenme ortamları yaratmalıyız. Örneğin postaneye, kütüphaneye, müzelere, sinema ve tiyatroya götürmeliyiz. Onunla beraber yemek yapabilir, sebze ayıklarken, salata, köfte, püre veya kurabiye yaparken yardım etmesine izin verebilirsiniz (sosyal ve zihinsel gelişim). Çocuğunuzla beraber vakit geçirirken yaptığınız faaliyetler hakkında konuşmak, çocuğunuza sorular sormak, çocuğunuzun size sorduğu soruları cevaplamak, karşılaştığınız sorunlara beraber çözüm üretmek de çok önemlidir (sosyal ve zihinsel gelişim).

Ona oyun oynama, eğlenme fırsatı vermeliyiz. Siz de çocuğunuzla sık sık oyun oynayarak çocuğunuzun duygularını, düşünce ve ihtiyaçlarını ifade etmesine destek olabilirsiniz. Oyun esnasında çocuklar farklı roller üstlenir, hayal güçleri zenginleşir. Çocuğa istediği oyunu başlatması ve sürdürmesi için fırsat tanımalıyız, böylelikle çocuk zamanla kendi kendine, sizden bağımsız olarak da oyun oynama becerilerini kazanır (zihinsel, sosyal gelişim). Arkadaşlarıyla buluşup oyun oynaması, keyifli vakit geçirmesi için fırsatlar yaratmalıyız (bedensel, sosyal, duygusal gelişim). Mahallede oyun grupları düzenleyebilir, çocuklar oyuncaklarını paylaşarak oynadıklarında onları takdir ederek “Aferin, oyuncaklarınızı paylaşarak ne güzel oynuyorsunuz!” diyerek çocukların sosyal gelişimine destek olabilirsiniz.

Vücut gelişimine destek olabilmek için açık havada, parklarda oynaması için fırsatlar yaratmalıyız. El becerilerinin gelişmesi için hamurla, boncuklarla oynayabileceği ortamları sağlamalıyız. Ayrıca düğme iliklemesini, fermuarını açabilmesini ve ayakkabılarını bağlayabilmesini öğretebiliriz (bedensel gelişim).

Bu yapacaklarımızın çocuğun gelişimine olumlu katkı sağlayabilmesi için ev ortamının güvenli, huzurlu, tutarlı, onun ihtiyaçlarını düzenli karşılayabilir olması çok önemlidir. Araştırmalar, anne baba arasında iyi ve saygılı bir evlilik ilişkisi olduğunda anne-babanın çocuklarını daha çok takdir ve teşvik ettiğini, daha az kusur bulup daha az azarladığını gösteriyor. Böyle bir aile ortamı da çocuğun gelişimini olumlu etkiler.